bugün

osmanlı devleti viyana kuşatmasında başarılı olup, orayı osmanlı kenti yapsaydı, siyasi, ekonomik ve çoğrafik alanda olabilecek farklılıklardır. *
(bkz: the world is yours)
mozart mehter takımında orkestra sefligi yapiyor olurdu muhtemelen.
euro 2008 e ev sahipliği yapıyor olurduk.
özelleştirirdik. unakıtanın 1.5 yaşındaki torunu kübraya * tesettür fabrikası açardık o parayla.
hay allah, ulan keşke alınsaymış viyana.
+ avrupayi birligimze alsak mi almasak mi yi tartisiyor olurduk,
+ istanbul kriterlerini önlerine koyardik,
+ müzakere tarihini sürekli ötelerdik.
her yer türk zaten, viyana' yı almamıza ya da almış olmamıza hiç ama hiç gerek yok.
dünyanın neresine giderseniz gidin muhakkak bir türk görürsünüz.

yine de illa bir senaryo yazmak gerekirse biz bazı devletler gibi sömürü düzenini yani din-dil faktörlerini işin içine katmadığımız için çok bir şey olmazdı aslında.
biraz türk kültürünün * * izlerini görürdük muhtemelen. oysa ingilizce konuşan zenciler ya da araplar gibi tuhaf durumlara mahal verecek sonuçlar doğurmazdı.
viyana'nın, şimdilerde emperyalist amerika tarafından kuşatılan ırak'tan pek bir farkı olmayacaktı.

not: bu entry de vurgu kaydırılmıştır.
(bkz: viyana büyükşehir belediyesi)
(bkz: vbb viyanaspor)
"avrupa avrupa duy sesimizi" diye bir tezahürat olmazdı.
budapeste yi, belgrad i, bükres i, atina yi almisiz birsey olmamis. viyana yi almis olsaydik yine pek birsey degismezdi.
osmanlı her aldığı yere türkleri yerleştirmiş ve onlarda kendi kültürlerini, oranın kültürü ile kararak yeni kültürler üretmişlerdir. türkü de bu kültürün ayrılmaz bir parçasıdır.
(bkz: viyana türküleri) *
- şimdi mozart'dan bir klasik radyolarımızda; "elalem ne derse desin, hadi hadi".
(bkz: vajinayı alsaydık olabilecekler) *

karma editi: saf duygularla yazılan isbu entry hicbir kotu niyet icermemektedir.
o dönemin şartları itibariyle avrupa'da osmanlının fethedemediği en büyük ve son şehirdir viyana.eğer alınmış olsaydı daha ileri gidilemezdi.bu osmanlı kaynaklarında da belirtilmiştir.çünkü avrupa'nın geri kalanı bataklıktır.
gidilebilinecek tek yer iber yarım adasıdır.oraya da sefer yapmak o günün şartlarıyla pek mümkün değildir.
özetle orası da alınsaydı avrupaya, bir süreliğine de olsa ,tamamen hakim olacaktık.
devamı da gelir ve türk sancağı atlantik kıyılarına ulaşırdı. dolayısı ile;
paris st. germain in adı paris aziz mamut hüdai olurdu.
bu başlıklar açılırdı:
(bkz: milano yu alsaydık olabilecekler)
(bkz: paris i alsaydık olabilecekler)
hatta
(bkz: londra yı alsaydık olabilecekler)
ve hatta
(bkz: new york u alsaydık olabilecekler)
ve hatta ve hatta
(bkz: mars ı alsaydık olabilecekler)
sadece müslüman nüfus artışına yardımcı olacaktık o kadar.
viyana için bir çok türkü yazılırdı...misal:
viyana kalesi
viyana'nın dağları
viyana'dan bir yar sevdim

viyana filarmoni orkestrasi sefi muhtemelen ulkeyi terketmekten soz ediyor olurdu bugunlere. birileri de, giderse gitsin, bizde calgici kitligi mi var, diye gobeklerini kasiyordu belki de.
o zamanlar alamadik ama su an icten feth ediyoruz.
ders kitaplarına viyanayı fransızlar ingilizler almanlar paylaştı şeklindeki ibareler eklenirdi .ha bir de viyanalılar aslında türk derdik.
(bkz: öyle olsa böyle olsa)
batının ahlaksızlığı almazdık o zaman.
(bkz: rahatlardık)