bugün

yayılmacı.
emperyalizm kavramının ortaya çıktığı zamanlarda ortaya çıkartılmış eski sömürgeci deyiminin yeni adı.

avrupa orta çağın başlarından itibaren tamamıyla bir açlık ve sefalet dönemine girmişti. bu durumun önceden de daha farklı olduğu söylenemezdi ancak kendi aralarında dahi birbirlerine üstünlük sağlayamaz duruma gelmişlerdi. bu dönemde türklerin islamiyeti kabul etmesiyle beraber yükselen islamiyet trendi zenginliğin ve modernliğin sembolü haline gelmişit.
fakat bunun tam tersie bugünkü avrupanın yerinde şimdiki zamanın islam ülkeleri yer almaktaydı. bu durum elbette ki avrupalı liderlerin ve papanın pek hoşuna giden bir durum değildi. çünkü islamiyet giderek yayılan ve büyüyen bir olgu haline geliyordu. onlar da bu durumun farkına varıp islamiyete karşı olan ilk savaşlarını haçlı seferleriyle beraber başlattılar. bu savaşların asıl amacı avrupalı kralların 8geleceğin emperyalistleri) ve din döümürüsü üzerinden para kazanan papa nın cebini doldurmaktan başka bir şey değildi tabiki. bu uğurda avrupada baş gösteren salgın hastalık tehlikesini bir nebze olsun azaltmak ( nüfusu savaşa gönderereek popülasyon dengelemek ) gibi şimdi bahsettikleri insan haklarına sığmayan davranışlar içine girdiler. bu seferlerin hiçbirinden sonuç alamayan avrupa, üstüne üstlük daha da acı ve yoksulluka baş başa kaldı. ancak bazı kişilerin tanrının bir mucizesi olarak ortaya çıkması sonucu götlerinden uydurdukları yeni çağa adım attılar. (bkz: jan gutenberg) (bkz: leonardo da vinci) ancak onlar yine de bu kişilerin kıymetini bilmediler ve bu insanlara zulmetmeye başladılar. çözüm arayan insanlar avrupanın bi bok olamayacağını anlayıp zaten bal damlayan her yerlerinden uydurdukalrı birtakım gemilerle dünyayı(!) keşfe çıktılar. bu keşfin sonucu olarak da amerika ortaya çıktı!! (bkz: amerika)

ancak avrupa devletlerine bu yeter miydi efendim? bence yetmezdi. onlar da öyle düşündüler ve bütün bir orta çağ boyunca çektikleri acıları insanlara tekrar daha fazlasıyla isade etmek için and içtiler. (bkz: masonluk)

işte bugün bitsin diye uğraştığımız bir yerlerimizi yırttığımız avrupa nın iğrenç kapitalizmi ve küçük avrupa olan amerika uyanıkları osmanlı gibi islamiyet savuucusunun zayfığından istifade etmek istemiştir. bu herifler bu fırsatı fırsat bilmiş, bize bütün çağları zehir etmektedir.

emperyalizmin özü budur. bu, dünya tarihinde yaşanmış ve yaşanacak olan en büyük kuyruk acısının sonucu olan kelimedir.

bu nedenle kıymeti bilinir, her seferinde bambaşka bir kılıfa geçirilmiş şekilde önümüze (pardon arkamıza) ya da kim neresinden düzülmek isteniyorsa oradan fitille beraber verilir.

düzeltme: imla hatası
bir ülkenin kaynaklarını kendi rızası olmadan kullanmak veya o ülkeyi borçlandırarak elde etmeye çalışmak ve bunun için ülkeye hükmetmeye çalışmak hadisesini yapanlara verilen isim. yani güçlü devletlerin, küçük ve zayıf gördükleri devletlere saldırısıdır. şimdilerde amerikanın kuveyt, lübnan ve ırak üzerinde uyguladığı rejim, öncelerde ise ingilterenin hindistan, iskoçya ya karşı yaptığı sömürgecilik.
bir devletin başka bir devlet üstündeki egemen olma ve isteklerini metazoru ile yaptırma halini vurgulayan emperyalizmi birebir uygulayan kişi.... dir... ki... babası "lenin" dir.
Emperyalist, istismar eden, sömüren demektir.

işgal ettikleri toprakları, bu toprakların yer altı ve yer üstü zenginliklerini ve insan gücünü sömürerek, müreffeh bir hayat yaşayan; kendileri saraylarda safa sürerken, halkı perişan bir halde sokaklara terkedenler, evet bunların hepsi emperyalisttir. Şu kadar ki bu, düne ait, geçmiş dönemlere ait bir emperyalizm anlayışıydı.

Günümüzde aynı neticeyi, askerî işgale başvurma gereği duymadan, siyasî entrikalarla, kültürel yollarla teknik ve teknolojik imkânlardan faydalanarak ekonomik oyunlarla elde ediyorlar. Gayelerine ulaşmak için de hiçbir engel tanımıyorlar. Meselâ, bir neticeye ulaşmak için insanların kobay olarak kullanılması gerekiyorsa, bunu gözlerini kırpmadan yapıyorlar. Bunlara ne gerek var, işte Hiroşima ve Nagazaki: 80.000 anında ölü ve hâlâ devam edegelen radyoaktif tesirler.

Osmanlıya gelince; Osmanlı, 6 asırlık ömrünün en küçük bir zaman diliminde bile sömürgecelik yapmamıştır. Kendileri zevk ü sefa içinde iken, milleti -velev ki yabancı bile olsalar- perişan ve derbeder etmemiştir. Siyasî entrikalara, ekonomik oyunlara katiyen başvurmamış, milletlerin tarih, örf, âdet, din ve dilleri ile oynayarak, hiçbir asimilasyona gitmemiştir. Rica ederim, 250 milyon Osmanlı tebası içinde safkan Türk adedi 11-12 milyon idi. Bu kadarcık insanın, 240 milyonu istismarından söz edilebilir mi?

Osmanlı, Allah'ın adının her yerde yükselmesi ve devletler arası muvazene için, O'nun emri gereği cihad etmişti. Bu cihad ile ülkeler fethetmiş, fakat hiçbir ülkeyi işgal etmemişti. Cihad neticesinde elde edilen ganimet malları, cihada katılanların halis hakkı olmasına rağmen, tarih boyunca ganimetten zengin olan bir insan gösterilebilir mi? Bütün bunlara rağmen, Osmanlıya emperyalist deme, ya tarih bilmemenin bir ürünü, ya da hıyanet ve denaet içinde bulunmanın bir ifadesidir.

http://www.beyinakademisi...mperyalizm-ve-osmanl.html
ingiltere, fıransa, hollanda, italya gibi günümüzde insan hakları gibi kavramların gözü kara savunucu devletlerin, bir asalak gibi savunmasız ülkelere çökme ve sömürme politikası.