bugün

okunduğu gibi yazılması.
edit: yada tam tersi işte.
lan diye bir kelimenin dilde var olması
(bkz: rutkay aziz) ve dedem.
(bkz: başka dil bilmemek)
çoğu dilde olmayan gönül kelimesinin var olması.
şiirsel olaması. türk olmayan arkadaşlarımın bir kaçı bana aranızda konuşurken neden kafiyeli konuşuyorsunuz demişti. hiç biri türkçe bilmiyorlardı. duydukları kadarıyla kafiyeli bir dil olduğunu neden söylediklerini biraz düşündükten sonra izah ettim. türkçe sondan eklemeli bir dil. bizim ayşeler bize gelecekler, cümlesinde ler ekleri yabancılara kafiyeymiş gibi gelmekte. bir sona eklelen -ız ekleri dile dehşet verici bir ahenk katmakta. nasılsınız? çok iyi görünüyorsunuz. sesler o kadar ahenkli çıkıyor ki dinleyen kişi türk değilse size hayranlıkla bakıyor.

bunun yanı sıra türkçe'yi sevmenin en baş nedenlerinden biri de, dişi, erkek ayırımı olmaması. arapçaca ve fransızca'da kelimeler dahi dişi erkek olarak ayrılır, hatta bir çok dilde duruma bu şekildeyken türkçe'de sen ve ben kelimeleri iki cinsiyet içinde kullanılır, hatta dişi için veya erkek için dahi tek kelime olan o kelimesini kullanırız (he-she). türkçe'de kadınla erkek arasında ayrım yapılmaz. bir kelimeye başka bir dildeki üç dört kelimeyle söyleyemeyeceğiniz anlamı yükleyebilirsiniz. örn: istersen, yüzersen. ing: ıf you want, you can swim.

türkçe ifade yönünden çok zengin bir dildir.
öz dilimiz olduğu ve bu ülkeyi bir arada tutmayı başaran en büyük etken olduğundandır.
rusça ve fransızca gibi * ota boka göre çekilmiyor olması.
rusça öğrenmeye başlamak.
kendi dilimiz olması bize ait olmasıdır en basit anlatımla.fakat yabancı özentisi insanlar türkçeyi turkhceleştirmeye çabalarlar,yani günlük yerine neden diary dersin,neden tamam yerine okey dersin,sizin gibiler yüzünden ne uğraşlar verilerek kurulan bu devletin güzide dili yozlaşıyor.türkçeyi türkçe konuşan insanlara bile artık kullanılan türkçe kelimeler garip gelebiliyorsa vay halimize.türkçeyi seviyoruz ve adam gibi kullanıyoruz.
Türk olmak.

ilk ve orta okulda, lisede ve hatta üniversitede neden bu dersin verildiğini düşünürdüm. ama yaş kemale erince anladım ki, insanlar hala imla kurallarını bilmiyor, dikkat etmiyor, sevimli olacağım diye güzel yerine "qüsel", evet yerine "efet" gibi iğrenç yazımlar kullanabiliyor. tabi herkes özgür fakat dilimi seviyorum diyenin de diline sahip çıkması gerekir. alfabemizde w, q ve x harfleri yok. türkçeyi seviyorsan ve bu harfleri kullanarak yazacaksan git o zaman başka dilde yaz.

ben dilimi bu kadar seviyorum. öyle ki sevdiğim kişilerin türkçeyi fark etmeden katlettiğini gördüğümde deliye dönüyorum. hatalı yazanları uyarıyorum, evet. bu sefer benimle internet üzerinden yazışırken herkes kasılıyor, kasıntı oluyor ama buna katlanacak kadar seviyorum dilimi.
(bkz: ne var ne yok)
dunyanin baska dilinde var mi bu kadar guzel bir hal hatir sorma sekli?
ve hocama gule gulenin ne demek oldugunu ve bizimin ayriliken bu soyledigimizi anlattigimda sasirdi ve sevindim, dilimi bir kez daha sevdim.
her sesin ayrı ama tek bir harfle ifade edilmesi. böylece duyulan bir kelimenin ancak ve ancak tek bir yazımı vardır. kimdir hatırlamam, sanırım apple ceo'suydu, bu özelliğinden dolayı internete en uygun dil olduğunu söylemişti dilimizin. * *
dilimize q, w ve x'i sokmak isteyenler utansın.
beden dilini kullanmamızı gerektirmeyecek kadar çok imâlı sözcüğün ya da cümlelerin bulunması...
ana dilimiz olması. başka bir ülkede doğsaydık o dili sevecektik.