her daim sahip olmak istediğim alışkanlıktır.

kitaplar insanlardan daha iyi dostlar. özellikle başka bir dünyaya götürenleri.
artış gözlendiği gibi öyle sanıldığı kadar çok kötülerde değildir.zira türkiyede okuma alışkanlığı balkanlardan ve ortadoğudan yüksektedir. ama sonuç olarak istenilen seviyede değildir.
jenerasyon farkına göre değişir mesela benim gençliğimde teknoloji bu kadar gelişmemişti deli gibi erotik hikayeli dergiler kitaplar okurduk o sebep bizim jenerasyonun okuması iyidir.
böyle bir ilişkinin var olmadığını savunan kitle; sorunu kendinde aramalı bence, nasıl bir arkadaş çevreniz varsa size öylesine saçma tespitler yaptırmış ki bu acınası sonuçları ortaya çıkarıyor ve seçkin ortam bulamamanızdan kesinlikle ırkım sorumlu değildir.
(bkz: ali ata bak)
kişi kitap okumayı severse alışkanlık olabilir. Bir kütüphanem olsa da okuya okuya bitirebilsem isterim.
genellikle yatmadan önce okunur. çokta güzeldir ayrıca otobüs ve metrolardaki boş zamanı da değerlendirmek için bire birdir.
işportadan alındığı için istatiklerle belirtilemeyendir.
oturduğu zaman mertecnın sevgilisinden başlayıp, gülistanın ayakkabı topuk boyunu eleştirmekten edebiyat üzerine konuşmaya fırsat bulamayan modellerin, "türkler ve kitap okuma alışkanlığı" üzerine olumsuz yazılar yazan kişi söylemi olsa gerek.
+kanka duydun mu aşk-ı memnu dizisinin kitabı çıkmış..
"hayatımda daha bir kitabı bile tam okuyup bitirmedim" diye övünen kişiyle karşılaşana kadar ortalama fikir olup, sonrasında sıfır noktasına yakın bir alışkanlık olduğunu düşündüren orandır.
arkadaş ortamında, kitap okuyan kişiye karşı, 'ooo uçmuşsun sen, kafayı yemişsin. kitap okunur mu oğlum?' diyen kişiler olduğu sürece, asla edinemeyeceğimiz alışkanlıktır.
sağdan soldan kitap veya yazarı hakkında bir şeyler duyduktan sonra kitabın başını (muhtemelen 5-10 sayfasını) okuyup kitap hakkında yorum yapmak şeklinde açıklanabilecek bir alışkanlıktır.

bazı sitelerde en sevmediği yazar kısmına inatla ve ısrarla orhan pamuk yazan kişiye "hangi kitabını okudun da beğenmedin?" diye sorulduğunda "çok anlaşılmaz yazıyor, okunmuyor ki" diye cevap alınabildiği görülmektedir. okuyup da sevmeyenlere denecek bir şey yok elbette.
kısaca
(bkz: türkler ve kitap okumama alışkanlığı)
buradaki asıl sorun kitapların pahalılığı değildir. türkiyedeki insanın hayat mücadelesi, ayın sonunu denkleştirme, hayatı riske atmama isteğidir. kitap okumak bu insanın karnını hiçbir zaman doyurmayacaktır türk insanının gözünde. onun yerine maç yorumları, transfer muhabbetleri ve bunun gibi bir sürü afyonu kullanıp, sosyal hayatında bu tür renkliliklerin olmasını tercih edecektir. şartlar içerisinde, kitapların türk insanına yaptığı somut bir katkı yoktur. sorun da budur zaten. diziler, futbol, din, siyaset ve bunun gibi bir çok şey, halkı uyutmak ve onları koyunlaştırmak için yapılmaktadır. koyunlaştırmadan uzaklaştıracak, kitap okuma alışkanlığı türkiye'de bir tehtit dir ve öyle kalacaktır.

(bkz: 1984)
(bkz: brave new world)
(bkz: güney amerika ülkelerinde futbol)
kitap okumak için değildir, elde taşımak içindir en olmadı süs olarak vitrine konulur.ama okunmaz.yanlıştır.
okuyan garip Türkler vardır tabi.
yanlış anlaşılma olmuş olabilir.
filmi çekilirse izlerim den öteye gitmeyen ahlak... veya arka kapak hangi günler için yani...
(bkz: yeterince okumuyoruz geyigi)*
yerini "dizi izleme alışlkanlığı"na bırakan eski bir alışkanlıktır.

hangi evde akşam televizyon kapatılıp ailece kitap okunur?
hangi aile çocuklarını da alıp bugün kitap okuma günü deyip toplanır?
* *
kitap okumam emme yazarların hepicigini tanirim.
önemli bir ayrıntı ancak herkeste olmalı diye bi öngörünün olması da yanlış, kitap okuma alışkanlığı olan insanların bu alışkanlığı edinmemiş ya da deneyip sevmemiş olan insanlara karşı olan tu kaka yaklaşımı kişiyi bundan daha uzak hale getirir, bunun yanında sırf kitap okuyo desinler diye elinde kitaplarla dolaşıp okumayan psikolojik deliler de yok değil.
malesef olmayan alışkanlık türü.

kitap fiyatını bilmeden malca konuşmanın da gereği yoktur. bütçesi uygun olmayan kişi, kendinden kat kat zengin olanları daha da zengin etme misyonundan arınmış olduğu için korsan kitapları maksimum 5 ytl'ye de alabilir. (pazarlık yapınca 3 kitabı 10 ytl'ye de alabiliyorsunuz)

okuyamayamımızın sebebi "maddi" sebepler değil, "manevi" sebeplerdir.
(bkz: ayda 10 kitap okuyorum ne olacak şimdi)
1: çok çok çok küçük bir kısmı dışarıda bırakmak suretiyle yorum yapılabilecek, içinde uçurum çelişkileri barındıran ikili.
2: bir paket cips zekasına sahip olan bir bireyin bile zekasının karşı çıkacağı tezat.
olmayan alışkanlık.