bugün

fethullahcı samanyolu tv'de bir zamanlar talk show yapan şimdlerin haham'ı.

Ergenekon operasyonu ile ilgili rapor ilk onun evinde bulunmuştur.Ergenekon operasyonunun 5 kasım 2007'de abd'de yapılan bush- erdoğan görüşmesinde kararlaştırıldığını 1 şubat 2008 tarihli yazısında açılayan fehmi koru'Nun aslında değinmediği konu operasyonun tuncay güney'in istihbarat'ı ile başladığıdır.

Fehmi Koru'nun ilgili yazısı :

http://yenisafak.com.tr/y...r/?i=9123&y=FehmiKoru

Saygı zötürk'Ün tuncay güney ile konuşmasında sorduğu

- Bu kadar hassas bilgilere Samanyolu TV’de talk şov yapan Tuncay Güney nasıl ulaştı?
- Veli Küçük’le ne ilgisi vardı?
- Nasıl Toronto’ya gidip sinagogda haham olabildi?

gibi sorulara cevap ararken aman sakın fethullah gülen'i aklınıza getirmeyin zira ağlayabilir.

http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=229&sz=34030

tuncay güney'in fethullahcı geçmişine adıyorum bu tanımı.
afyonlu katolik gay taşfırın ustaları tandansı yakalamış kişi. imam hatip mezunu yahudi gay ergenekon tanığı...
hakkında hem eşcinsel hem de fetullahçı olduğu yönünde iddialar bulunması nedeniyle "nur topu" sözcüğüne yeni bir boyut kazandıran kişi.
araştırdım sunuyorum; kendi halinde bir vatandaş(!)...
ne var ki bunda, adam yahudi değilim mesihe inanıyorum diyor, gidip hahamlık yapıyor, stv'de talk show yapıyor, derin devletle bağlantıları var, bağlantıda oldukları içeride kendi dışarıda.
mehmet eymür tarafından bile jitem mensubu gazeteci olarak biliniyor.
gayet normal,
bu memlekette zaten herşey normal.

birkaç önemli icraatı;

--spoiler--
1996'da Abdullah Çatlı ve ibrahim Şahin'in fotoğraflarını basına veren Tuncay Güney ve arkadaşlarıydı. Aynı kişiler bir süre sonra foto montaj yöntemleriyle ürettikleri bazı fotoğrafları Radikal gazetesine satmak istemişler; ancak Radikal'e "Sahte Fotoğraf Çetesi" olarak manşet olmuşlardı.
--spoiler--

--spoiler--
Tuncay Güney'e, Veli Küçük Paşa'ya verilmesi amacıyla bir jip gönderildi. Güney ve arkadaşları jipi bir süre sonra, sahte plaka düzenleyerek Timur Büyükelmez ve Adnan Bilgin'e ayrı ayrı iki kez sattılar. Ancak Büyükelmez bir süre sonra olayı anlayarak Emniyet'e şikayet etti.

Jipinin akıbetini soran Süleyman Gürleyen'in aldığı cevap ise tam bir komediydi,

"Genelkurmay'a verdik".
--spoiler--
Devlet tarafından güya aranılan ama Devletin kanalı trtde insanlara şantaj yaparak TAyyip radyo televizyonunun ne işe yaradığını gösteren zat.
(bkz: benjamin linus)

anladın sen onu.
onu ciddiye alanlar,
onun yalanlarına inanıp
insanları perişan edenlerle aynı karakterdeki kişi.
kuyuya taş atma uzmanı. **
Tuncay Güneyi emniyette ilk sorgulayan dönemin Organize Suçlar Şubesi Emniyet Amiri Ahmet ihtiyaroğlu anlatıyor efendim

--spoiler--

Sorguladığım 24 bin kişi arasında, her konuyu bilen tek kişi oydu. Nasıl eğittiler bilmiyorum. Yaşı itibariyle anlattığı olayları bilmesi mümkün değil. Birileri bunu almış, aylarca-yıllarca kurmuş kanaati oluştu. Zaten bize getirilişi de hayli şüpheli. Bildiğimiz, operasyonuna, sorgusuna katıldığımız olayları bile bize farklı anlatıyordu. Sanki bu adam bizi sorguluyordu. Yaşadıklarımızdan bile bu anlatımlarından sonra şüphelenmeye başladık. Söylemek istediklerini "Şimdi aklıma geldi" deyip biz sormadan anlatıyordu. Bu hali normal suçlu psikolojisine uymuyor. Fazlasını veriyor, üstelik rahat veriyor. Ses tonu son derece yumuşak. En küçük tedirginlik yok. Hali-tavrı "Bunları veriyorum ama bana bir şey olmayacak" gibiydi.

http://www.hurriyet.com.t...ndem/10803834.asp?gid=229

--spoiler--

kimin uşağı olduğu belli olmayan bu adamın söylediklerinden yola çıkarak bu operasyonun ilerlediğine hala inanamıyorum. bu adam bariz ruh hastası psikolog olmaya ya da herhangi bir eğitim almaya gerek yok o derece ruh hali ortada. davanın selametini, tarafsızlığını etkileyecek olmasına rağmen sen tut bu adamı son derece tarafsız olması gereken trt'nin canlı yayınına çıkar hükümetin propagandasını yaptır. adı çetelere, mafyalara karışmış isimlerle ömrünü vatanına, devletine adamış insanları bir arada zikret onların kötü görünmesini sağla, tek yaptığı budur.

tsk'yı sonuna kadar yıpratma halkın gözünde güven duyulamaz, pislik yuvası bir kurum olduğunu idda etme çabasıdır. emniyette varolan fetullahcı yapıyı bilmeyenemiz yoktur heralde? şuanda türkiye'de hükümetin tek söz geçiremediği baskı altında tutamadığı kurum tsk'dır. onu da tuncay güney gibi insanların saçma sapan söyleriyle yıpratıp halkın gözünden düşürdükten sonra sahip olmayı amaçlamaktadırlar kanımca.

tıpkı hitlerin almanayasında olduğu gibi önce kime güveneceğini bilmeyen halkı korkut önlerine bazı isimler ve iftiralar at, polisi kendi tarafına çek, basını ve yayın organlarını baskı altında tut özgür düşünceye kilit vur sonunda da kaldıralarak inandırılmış halkı arkana alarak orduyu oyun dışı bırak. hitler almanyasında da en son ordu kalmıştır alınamayan ve onuda Reichstag yangını gibi provokasyonlarla kandırıp ele geçirmişlerdir.

herkesin çok iyi bildiği gibi günümüzde Türkiye'de askeri darbe yapılma olasılığı koca bir sıfırdır. bizim gibi azda olsa gelişmiş ülkelerde darbeler artık topla, tüfekle yapılmaz kansız olur tek kurşun sıkılmaz tek insan ölmez belkide. artık darbeleri sivil insanlar yapar dostlar üniforma işe yaramaz yıldızlar halka sökmez.

(bkz: sivil darbe)

bu konuda çok daha detaylı bilgiye soner yalçın'ın köşe yazısından ulaşabilirsiniz.

http://hurarsiv.hurriyet....=10800992&yazarid=218
devletin bütün kurumlarına girmiş-çıkmış (ç)ok (Ü)nlü (k)işi:

her şeyi bilir.
yorum yapar,
ifşa eder.

sahte belge-foto montaj ustasıdır.

kimin kullandığı,
arkasında hangi cemaatin veya gizli servislerin olduğu bilinen bir sırdır.

nurcu ve akp yanlısı basının sıkı-sıkı sarıldığı, şak-şakladığı senaristtir.

geveze kral ''kayzer soze''nin son modelidir.
kendileri devletin televizyonuna görüntülü canlı yayın konuğu olmuş, hem de yayın ilkelerinin içine edilip yayının uzamasına bile sebep olabilmiştir. yaptığı çelişkili, belgesiz ve konudan konuya atlayarak yaptığı konuşmalar esnasında, ekrana karşı çikolata yemek terbiyesizliğini de yapmıştır ve bu terbiyesizlik iktidar borazanı trt ekranlarında vuku bulmuştur. duruşlarına hayran olduğum fikri sağlar ve mehmet elkatmış gibi susurluk komisyoncularına bile kendini tıpkı oğluna nasihat eden baba gibi dinletmiş ve onları da tıpkı açıklamalarından dolayı gözaltına alınan şahısları bitirdiği gibi bitirmiştir. konuşurken en merak ettiğim şey bu adamın söylediği o kadar şeyi kısacık ömrüne nasıl sığdırdığıdır.

türkiye'den 2001 yılında kaçtığı ve kanada'da yaşadığı bilinmesine rağmen ki buda meçhuldur ve devletin televizyonuna kadar konuk olmasına rağmen, ne kadar aciz bir devletmişiz ki kulağından tutup getirip, bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde tedavi edememişizdir.

devletin televizyonunu kendine alet edip, susurluk komisyoncularını teşbihte hata olmaz diye söylüyorum bir koyun gibi seyrettirip, söylediklerinin ekranda alt yazıyla güney şunu dedi güney bunu dedi diye yazılması ve üstelik devletin televizyonunun tuncay güney vasıtasıyla henüz dava aşamasında olan bir davaya müdahil profili çizmesi iyiden iyiye tırsıttı beni.
bu geceki 32. gün programda " söylediğim her şey baskı ve işkence altında söylenmiştir " deyip ergenekon iddanamesinin *mına koymuştur .
asıl sorun acaba bu adamın ruh hali , piskolojisi , hangi teşkilatta çalıştığı ya da akli melakilerinin kalibresi mi yoksa bu adamın lafını dinleyip , bu adama inanıp sayfalarca iddaname hazırlayanda mı ?...

an itibariyle mehmet ali birand " kardeşim söylediğiniz her şey yalansa ne biliyorsanız bize gerçeğin anlatın " diyerek taşak geçmektedir kendisiyle .

ekleme : an itibariyle rıdvan akar kendisine siz " olağan şüphelileri " izlemiş miydiniz diye sorup beni sandalyeden uçurmuştur .
ergenekon olayının perde arkasını piyasaya sunmuş abd destekli ajandır.

(bkz: tuncay güney ipek)
kendisini ünlü yapan 2001'deki ifadelerinin sorgulanmadığı kişi.

hadi diyelim ki ergenekon akp muhaliflerine karşı yapılıyor. adam akp ortada yokken söyleyeceğini söylemiş ama... bu nasıl iş?

kim lan bu lavuk diyenler 2001'de neden demedi aynı lafı? adamın saatlerce video kayıtlı ifadesi var, o zaman da söylemiş bugğn dediklerine benzer şeyleri. 2001'de derin devleti sadece susurluktan ibaret sananlar bugün bu haham kişisine karşı çıkmakta. susurluk kaka, ergenekon iyi. halbu ki hepsi de aynı bokun lacivert tonları değil mi?

birileri ibne der adama, birileri fetocu, birileri yabancı ajan, birileri de lavuk... 2001 de neredeydiniz ey ağalar?
kendisi bir trolldür, ancak sözlüklerdeki meslektaşları gibi yüz ile bin arası insanı değil, bütün türkiye'yi kilitlemektedir.