bugün
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi10
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- anın görüntüsü14
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız16
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- hamas bir terör örgütüdür11
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- şehirler arası aşk yaşamak8
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın10
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
1949 tarihli bir film-noir klasiği.carol reed'in yönettiği filmde joseph cotten, orson welles ve alida valli döktürürler.hintli müzisyen anton karas'ın müzikleri de şahanedir.
ışık-gölge oyunları, alan derinliği, çarpık açılar ve filmin tamamına sinmiş bir melankoli.mutlaka izlenmeli...
ışık-gölge oyunları, alan derinliği, çarpık açılar ve filmin tamamına sinmiş bir melankoli.mutlaka izlenmeli...
(bkz: üçüncü adam)
kullanılan müziğin ilginç bir hikayeye sahip olduğu film. film ekibi bir akşam gittikleri barda hintli müzisyen anton karas'ın sitarıyla çaldığı şarkıdan çok etkilenirler ve onunla hemen orada bir anlaşma yaparlar. o efsane müzik de bu şekilde filme katılmış olur.
ne yazık ki filmin sürprizini bildiğimden başından sonuna kadar yaylanarak izledim. benim için sadece son dönemde ilgi duyduğum bir türün* bir örneği gibi geldi. hatta, bazı klasik ögelerin** bulunmayışı beklentilerimi yıkmıştı. sonra bu yılgınlıkla görüntülere odaklanayım dedim ve hayatımda gördüğüm en güzel görüntü yönetmenliğine şahit oldum. (sonradan öğrendim ki oscar almış zaten görüntü yönetmeni)
derken filmin sonuna geldik. dilerseniz bir spoiler vereyim.
--spoiler--
filmin sonunda "esas oğlan" ve "eski dost esas kötü adam"* karşılaşır. komiserin sesini duyarız "onu gördüğün yerde hakla martins!". orson abimiz tam mazgallara tutunmuş dışarı çıkmaya çabalamaktadır.
sonra bir el silah sesi duyarız ve görüntü kararır.
şimdi tahmin yürütmeye başlarız, klişeleşmiş mutlu sona o kadar alışmışızdır ki benim aklımdan ilk geçen son: "eski arkadaşı olduğu için kötü adamı öldüremez, silahı boşa sıkar. ve kötü adamın eski manitasına sarılarak mutlu yarınlara koşar" oldu. sonra mezarlık sahnesi belirince "allah allah kendini mi vurdu lan bu adam" dedim. farkındaysanız en olası olanı düşünmek dahi istemiyorum. çünkü yıllardır izlediğim tüm filmlerde filmin sonunda bi egzantiriklik olur bi şekilde kimsenin kalbi kırılmadan adam kıza kavuşur diye bellemişim. oysa film en olası olanı yaptı.
--spoiler--
derken filmin sonuna geldik. dilerseniz bir spoiler vereyim.
--spoiler--
filmin sonunda "esas oğlan" ve "eski dost esas kötü adam"* karşılaşır. komiserin sesini duyarız "onu gördüğün yerde hakla martins!". orson abimiz tam mazgallara tutunmuş dışarı çıkmaya çabalamaktadır.
sonra bir el silah sesi duyarız ve görüntü kararır.
şimdi tahmin yürütmeye başlarız, klişeleşmiş mutlu sona o kadar alışmışızdır ki benim aklımdan ilk geçen son: "eski arkadaşı olduğu için kötü adamı öldüremez, silahı boşa sıkar. ve kötü adamın eski manitasına sarılarak mutlu yarınlara koşar" oldu. sonra mezarlık sahnesi belirince "allah allah kendini mi vurdu lan bu adam" dedim. farkındaysanız en olası olanı düşünmek dahi istemiyorum. çünkü yıllardır izlediğim tüm filmlerde filmin sonunda bi egzantiriklik olur bi şekilde kimsenin kalbi kırılmadan adam kıza kavuşur diye bellemişim. oysa film en olası olanı yaptı.
--spoiler--
graham greene ' in bir kitabı. Kitabın kahramanı Holly adında western romanları yazarak hayatını kazanan alkolik bir adam . Bu adama eski bir arkadaşı olan Harry bir iş teklifi ile geliyor fakat geldiği gün öldürülüyor . Bunu haber alan Holly araştırmaları neticesinde tehlikeli bir dünyanın kapısını aralıyor ve olaylar başlıyor...
(bkz: atilla ilhan)
(bkz: üçüncü şahsın şiiri)
gözlerin gözlerime değince, felaketim olurdu, ağlardım...
(bkz: üçüncü şahsın şiiri)
gözlerin gözlerime değince, felaketim olurdu, ağlardım...
(bkz: third wheel)
ikinci adamdan sonra gelen adamdır.
yamulmuyorsam bülent ecevit'i anlatan bu isimde bir kitap vardı.
gün itibarıyla imdb top 250' de 62. sıradadır. imdb puanı 8.4/10.
Tadında bir film noir. Ancak senaryosu o kadar etkili kullanılamamış. Çok fazla açıklar var, hemen yakalayabiliyorsunuz. Sürükleyici birşey ortaya çıkmamış. Bir sonra ki sahneyi seyirci çok rahat kafasında oynatabilir. Hal böyle olunca bu durum benim canımı biraz da olsa sıktı. Biraz zorlayıcı ve ufkumun genişleyebileceği bir senaryo bekliyordum. Bunların aksine filmin avantajları çok fazla. En büyük avantajı ışık ve kamera kullanımı. Adeta şehirle iç içe geçiyorsunuz. Bu da büyük bir avantaj teşkil ediyor tabii.
Özellikle dönme dolap sahnesi çok yaratıcı. Orada geçen diyaloglarla içinde bulundukları ortamla alakalı. Filmin sonuna doğru olan sahnelerde tam bir doğa harikasıydı bana göre. Kapalı bir mekan ancak bu şekilde harika kullanılabilirdi.
Son birşey daha var. Karakterler nedense bana çok silik geldi. Hiçbirinden almak istediğimi tam olarak olamadım. Filmi izlemelisiniz.. Cezbedici bir film noir örneğidir.
Özellikle dönme dolap sahnesi çok yaratıcı. Orada geçen diyaloglarla içinde bulundukları ortamla alakalı. Filmin sonuna doğru olan sahnelerde tam bir doğa harikasıydı bana göre. Kapalı bir mekan ancak bu şekilde harika kullanılabilirdi.
Son birşey daha var. Karakterler nedense bana çok silik geldi. Hiçbirinden almak istediğimi tam olarak olamadım. Filmi izlemelisiniz.. Cezbedici bir film noir örneğidir.
bu filmin başrol oyuncusu Joseph Cottendir. lakin Orson Welles çok az görünmesine rağmen daha ön plana çıkar. işte öyle bir adamdır .
güncel Önemli Başlıklar