bugün

entry'ler (3062)

ekşi sözlük

2 yıldır uludağ'a sözlüğe yazmıyorum, hatta ekşi yazarlığım onaylandığından beri belki de girmiyorum bile. ama net söylemeliyim ki çok ikiyüzlü bir ortam. bugün söyledikleri şey ile yarın aynı olaya verdikleri tepkiler çok faklı olabilir.

ekşi sözlük

inanılmaz derecede fenerbahçe karşıtı sözlük.

https://eksisozluk.com/go...tlik-videosu--4563808?p=1

başlığa bak amına koyayım. ayağına kramo girmiş gibi yapıp futbolcudan ne farkı var? bu yüzdendir ki ekşi'nin o koca götünü sikem amk.

yazarların iğrendiği hayvanlar

(bkz: apo)

yaran fıkralar

85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir ba...kındıktan sonra yaşlı adama sorar:
Doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
Adam- "Evet,eşim.”
Doktor- "Ama bayan 25 yaşlarında..."
Adam- "Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
Doktor- "Yoo,...... aklıma benim dedem geldi de."
Adam- "Nesi varmış dedenizin?"
Doktor- "Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
Adam- "Olur mu, başkası vurmuştur onu."
Doktor- "Ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur

kızların en çok söylediği yalanlar

-anne ben dilaralarda kalıcam haberin olsun.

gelmiş geçmiş en kötü dizi karakteri

(bkz: joffrey baratheon)

fatih terim in selçuk yula nın ölümüne yorumu

bildiğin yorumdur amına koyim. adamı yaptığı en iyi işle, futboluyla övmüş. fenerliyim ama birşey göremedim..

dexter

8x06

Bundan sonra dizi daha da hareketlenecek.

--spoiler--

• Oğlum Dexter, şu masana koyup kaldırdığın kişiler başına bela oluyorlar hala anlamadın mı? Hadi Hannah neyse kaldırdığın an seviştiniz tek eli mevziye getirdiniz de, bırak yetiştirecem muhabbetini. Başın yine belaya girecek..
• Son iki bölümde senaryo bakımından mindfuck yaşayabiliriz.
• Hannah geri döndü. imparatorlukların içinden gelme bir kadın adeta. Zehir denince akla gelen ilk isim. Senin selam anlayışına kutsal roma tanrıları işesin Hannah McKay. Ama iyi ki varsın hayatım.
• Dexter bundan sonra ikilemler yaşayacak.
• Ayrıca Dexter sana bir not daha: Şu Cassie'yi kullanmayacaksan ver, birşey deneyeceğim.

--spoiler--

bassizdick

(#20750826) hayatında ilk defa rencide etmiş yazar. o kadar da olsun amk.

gareth bale

abartılan bir futbolcu. çok iyi bir futbolcudur ve kendisini beğenirim de. abartılan şey, fiyatıdır. 100 milyon dolar etmez. ama tabii ki barca messi'nin yanına neymar'ı koyduktan sonra sende ronaldo'nun yanına bale'i koyacaksın mentalitesi hakim. koyun amına koyim, para var. ondan sonra rekabetten bahsediliyor. büzük uefa önce bu olaya el atmalı.

adamların sol açığının fiyatı bizim süper lig açıklarını toplasan bu sikik açığı kapatamazsın dostum!

fenerbahçe

cardozo-sow-emenike gibi forvet hattına sahip olursa ersun yanal'ın;

sikin

sokun

çıkartın

taktiğiyle oynaması bekleniyor.

#direnmuslera

dexter

8x05

Bu dizi Hannah McKay geldikten sonra, yani 6. bölümle birlikte tavan yapacak.

--spoiler--

• Cassie'yi ertelemelerinin sebebi de Hannah'ın gelmesiyle bu olayı açığa çıkaracak olmaları. Dexter, Debra & Vogel ile uğraşırken bir yandan Hannah, Cassie, Quinn ve en önemlisi Matthews ile uğraşacak. Zaten bu onun sonu olacak.
• Vogel Dexter'a, Hamilton'a kurallar koymasını söylüyor. Çünkü Dexter gittikçe insanlığa doğru kayıyor. ilk sezon ile koyun son sezonu önünüze görürsünüz. Bu yüzden Dexter'ın ipini çekip olayı yeni bir çırağa yani Hamilton'a devretmek istiyorlar. Polis departmanı Dexter'ın katil kimliğini biliyor, Vogel o pdf dosyalarının hepsini Matthews ile paylaşmış olabilir. ingiltere'den sıkça tanışıyorlardı. Ne oldu da bu sezon pat diye Vogel geldi? Çünkü Dexter'ın şu hali işlerine gelmiyor. Polis departmanı Dexter'ın katil kimliğinden yararlanıp herkesi peşi sıra temizletiyor olabilir. Bakın bu ihtimaller çok yüksek ihtimaller. Quinn'de bu arada alt kademe polis memuru olarak kimsenin haberi olmadan sağlam delil yakalarsa ortalık arap saçına döner. Çünkü Matthews damarına bastı. Yoksa LaGuerta öldükten sonra bu işi ona an ve an anlattığı Matthews neden sessiz kalsın ki?
• Herşeyi geçtim Dexter Jamie, Hannah, Cassie, Debra ile toplu seks yapmadan bu sezon bitmez, bitirmezler.

--spoiler--

twitter

madem hesabı askıya alacaksın, önce bir haber ver orospu çocuğu cik cik.

ergenlerin izlediği diziler

teen wolf, pis yedili.

det sjunde inseglet

inanç sistemi üzerine yapılmış en iyi filmlerden bir tanesi. inancın tam şeklini yani tanrının yolunu ya da tanrının var olmadığını değil onu arayan bir yol sergilenmiş. Yani böyle birşey var mı, varsa biz neden böyle bir veba içindeyiz sorusunu soruyor film.. Felsefik alt temalı olduğu zaten gözler önünde. Belki de tanrıyı sorgulamanın ilk yolu aslında yalnız kalmaktan geçiyordur. Çünkü şövalye yalnız kalmanın ve vebanın verdiği acıyla o yolu arıyor. Tutunacak birşeyi olmayan bir kişi ise inanç yolunu aramaya başlıyor. Ölüm ile olan epik sahnelerde çok iyi düzeyde açıkçası. Çünkü satranç oynamaları zaman kazanmaktan ziyade herşeyin (hayatın, inancın), bir hamle oyunu olduğunu gözler önüne seriyor. Bu yolu seçen şövalye yavaş yavaş dost edinmeye başlıyor, birşeylerin daha farkına varıyor. Özellikle son sahneleri enfestir, ölümle dansın ne demek olduğunu gösterir.

Hiçliğin olduğu yerde tanrı vardır lafının aynasıdır aynı zamanda yapım.. Bir düşünsenize hiçliğe düşeceğinizi bile bile ölmenin amacı ne? Neden her canlı ölümü tadıyor, ölümün amacı nedir ki üzerimizde? inançlısınız ya da değilsiniz hiç fark etmez ancak herşeyi 'sorgulayan' ve 'sorgulatan' bir film yapmış Ingmar Bergman. Zaten dünyanın kurtuluş reçetesini de utanç olarak gören bir insan. Yönetmenlik, yazarlık bakış açısını bu yüzden severim öznel olarak kendi içimde..

Mutlaka izleyin, sorgulama yolunda size çok şey katacaktır..

muhteşem üçlüler

am, göt, meme.

teen wolf

ciddi anlamda ergen dizisi. diziye bok atmak için demiyorum da at yarağı gibi büyütülecek bir tv series değil. oz, breaking bad, dexter, the wire, friends, the sopranos gibi dizilerin yanında bir de tt yapılmış bu dizi. utanıyorum sözlük.

''teen wolf kadar güzel bir dizi var mı abi ya'' diyen vardı.

yazık lan.

dexter

8x03

Yine iyiydi vesselam.

--spoiler--

• Joey ilk kez bir halta yarıyor, çünkü saçını kesti. O düşünüp tutasınız diye size öyle öğüt veriyor.
• Hannah'nın rolü çok kilit. Annesinin ölü olduğunu biliyoruz, fakat içimden bir ses annesi Vogel çıkacak diyor ya hayırlısı.
• Koskoca Dexter'ın yemeğin içinde parmak görmesiyle tiksinmesi arasında ki bağıntıyı çözemedim. Öklid teoremi gibiydi.
• Önümüzde ki bölümlerde görüşmek üzere, bu efsane bittiğinde yazacağım ve anlatacağım çok şeyler olacak. Mevzide bekleyiniz.

--spoiler--

lincoln

iyi bir biyografi örneği. 13. Anayasa Değişikliğini konu edinerek Abraham Lincoln'ın hayat hikayesinin bir kısmı anlatılmış. Zaten ya köleliği kaldırma üzerine ya da kendisine gerçekleştirilen suikast üzerine bir film yapılabilirdi. Steven Spielberg kölelik konusunu edinmiş kendisine. Bu filmde de hiçbir milliyetçilik unsuru katmadan hikayesini objektif bir şekilde devam ettirdiğini görüyoruz. Schindler's List ve Munich bunlara en büyük iki örnek nazarımda. Propagandaya doğru seyrelmemesi kendisinin en büyük avantajlarından birisidir.

Senaryosu ve işlenişi bakımından film bazı kesime sıkıcı gelebilir. Bu, politik ağırlıkta olması, bazı sahnelerin yoğun ve ağır ilerlemesinden kaynaklıdır. Fakat Abraham Lincoln'ın ağzından dinlediğimiz 2-3 esprili hikaye (özellikle Washington hikayesi) izleyicilerin merakını uyandırmaya birebir. Bir bakımdan da bir başkanın sadece ülkesi ve politikliği ile değil aile yaşantısıyla da bizlere sunulduğunu görüyoruz. Oğullarıyla, eşiyle olan ilişkisi kendisiyle olan fikirlerimize rehberlik eder nitelikte. Hikayenin en can alıcı kısımları meclisin stresinin ve heyecanının tavan yaptığı sahnelerdi. En basit kısmı da tiyatro sahnesinde kendisine suikast girişiminde bulunulduğunun söylenmesi. Evet, bu bir tiyatro oyunu sırasında oluyor fakat o kısmın bu kadar cılız kalmasına gönlüm el vermedi pek. Filmin en can alıcı kısımlarından biriydi halbuki.

Daniel Day-Lewis ise adından sıkça söz ettirir bu oyunculuğuyla, daha doğrusu bu filmde ki oyunculuğuyla. Ben en son Der Untergang filminde Bruno Ganz'ın böyle bir performansına denk gelmiştim. Bir tık daha yukardaydı tabii. Day-Lewis, Abraham Lincoln hakkında derin bir araştırma yapıyor filmin öncesinde. Zaten bu da mesleğini ne kadar ciddiye aldığını gösterir. Harikulade bir oyunculuktu.

Steven Spielberg güzel bir film daha çıkarmış. Daha etkileyici anlatılabilseydi eğer gerçekten bir şaheser olabilirdi. 500 sayfalık bir senaryodan böyle bir zamana da sığdırmak, belki de onun usta yönetmenliğini gösteriyor.

heat

Kesinlikle kurgu ve oyuncu filmi. iki büyük babayı bir filmde görmek bile doyuruyor insanı. Sıradan bir suçlu, dedektif filmi değil. Çünkü klişelere ya da aksiyona ayrılmamış. inceden de olsa Hanna ve McCauley'nin hayatları da mercek altına alınmış. Bu kısımlarıyla zaten bana daha reel gözüktü. Kurgusu da çok iyi. Sahneler ne çok uzun ne de kısa tutulmuş. 2 saat 50 dakika olmasına rağmen nasıl geçtiğini anlamazsınız.

--spoiler--

Hanna işkolik, psikopat, sinirli bir dedektif ve kendi hayatında ölü rolünü oynuyor. Eşinden de sürekli uzaklaşıyor, kendi fark etmese bile. McCauley ise yalnız, biraz aşkı arayan, öfkesini dışa vuran bir karakter. Ancak Hanna'nın hayatı bana daha etkileyici geldi. Çünkü cebelleştiği çok şey var kendi adına. McCauley ile kahve içmeye gittikleri sırada da aslında ondan etkileniyor, nedendir bilinmez. Hele ki son sahnede McCauley ölürken elini tutmuyor mu son zamanlarda izlediğim best scenelerden biriydi.

Erkekler çok baskınken kadın karakterler pek öyle değil. Hatta hiçbir şey yapmamasına rağmen en etkin rol Lauren'ın.. Hanna'nın eşi de kendi içinde kaybolmuş biri. Filmin başında bir seks sahnesiyle önümüze gelirlerken giderek grafik düşüyor. Hastane dramında bile umut yok. McCauley'nin tanıştığı kızda öyleydi. Onun suçlu olduğunu bilmesine rağmen ağzına açamadı ya la. Şaştım kaldım bu işe.

Filmin aksiyonuna gelirsek ban soygunundan sonra enfes bir çatışma var. Aksiyon için izleyecekseniz zaten baştan tavsiye edebileceğim bir film değil. Kurgu/oyunculuk filmi. De Niro'yu bir tık daha üstte buldum.

--spoiler--