bugün

ingiliz edebiyatının babası sayılan geoffrey chaucer tarafından kaleme alınmış süper eser. o dönemde yazılan eserlerin içerisinde en zevkli okunanıdır.
general prologue kısmını hala bitiremediğim eser
120 hikayeden oluşması planlanmıştır fakat Chaucer* sadece 22 tanesini tamamlayabilmiştir
geoffrey coucher tarafından yazılan eserdir. aziz thomas beckett' in mezarı' nı ziyaret etmek üzere canterbury' ye giden hacıların, veba salgınından korunmak için sığındıkları southwork' ta birbirlerine anlattıkları hikayelerden oluşmaktadır.
bir grup ingiliz hacı adayının uzun yolculukları esnasında birbirlerine anlattıkları hikayeleri barındıran eserdir. bu hikayeleri öenmli kılan da yolculukta birbirinden farklı bir sürü insan olması ve anlattıkları hikayelerin de kendi kişilikleri ve ait oldukları toplumsal sınıf hakkında dinleyenlere ve okuyanlara bilgi veriyor olmasıdır. her hikaye ayrı ayrı incelenerek ortaçağ insanı hakkında fikir edinilebilir.
(bkz: euphism)
(bkz: geoffrey chaucer)
yazildigi donemde edebiyatin sadece saray sakinlerine mahsus olmadigini gosteren ve de donemin resmi dili fransizca ve latince degil de ingilizce olarak yazilmasiyla bunu kanitlayan, ortacag ingiliz halkini anlatan kisa hikayelerdir.
tiplemelerden kurulu bir ekibin hacı yolculuğunu konu edinmiş, ilk hikayelerden. içerdiği eleştirilerle modernizme oldukça yakındır. oxford öğrencisi tiplemesini överken, ferre elemanını yermektedir. bu açıdan iyi-kötü ayrımını oldukça açık yapmıştır chaucer. genellikle ima yoluyla eleştiri yapmasına rağmen, zaman zaman coşup alenen eleştiri olduğu da görülmüştür. alegoriden, normal insanlara geçiş eseri de denebilir.
geoffrey chaucer'ın seyahat eden kimselerin birbirlerine anlattıkları masalları derlemesiyle oluşturduğu kitabıdır.ingiliz dili ve edebiyatı okuyan öğrencilerin 4 yıl boyunca sıklıkça karşılaşıp,cebelleşmek zorunda kalacakları eserdir.
geoffrey chaucer' in okuması, incelemesi pek keyifli olan hikayesidir. thomas becket' ın canterbury' deki mezarını ziyaret ederek hacı olacak 29 kişinin hikayelerini anlatır. "frame story" tekniği kullanılmıştır. hikaye içinde hikaye diyebiliriz. esas hikaye hacıların canterbury' e gitmeleri iken her bir hacının gidiş ve dönüş yolunda anlatacağı hikaye de esas hikayenin içindeki hikayeleri oluşturur.

geoffrey chaucer the canterbury tales da giovanni boccaccio' nun decameron eserinden etkilenmiştir. chaucer hikayede kullandğı karakterleri toplumun her yerinden seçmiştir. şöyle ki din adamı da vardır, dilenci de... şövalye de vardır, tüccar da... boccaccio' dan da bu noktada ayrılır. decameron' da aynı sosyal statüye -soylular- sahip karakterler bir araya getirilmiştir.

chaucer 124 hikaye yazmayı planlamış; ancak eseri bitiremeden öldüğünden yalnızca 22 tanesini yazabilmiştir. bu 22 hikayenin 2si nesir, kalan 20si nazım şeklindedir.
--spoiler--
14. yy'da Geoffrey Chaucer tarafından yazılan eserdir. ingilizce' nin yazılı ilk eserlerinden biri olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Londra dolaylarından Canterbury' deki katedralde bulunan Saint Thomas Becket Mabedi'ne doğru hac yolculuğuna çıkanların, yol boyunca vakit geçirmek için birbirlerine anlattıkları hikâyelerden oluşur.

Yazarın bu hikâyeleri yazarken daha evvel italya'ya yaptığı bir seyahatte okuduğunu söylediği Decameron Hikâyeleri' nden büyük ölçüde etkilendiği ve kitabındaki hikâyelerin yapısı ile Decameron'dakilerin benzeştiği düşünülmektedir.

Chaucer aslında 120 hikâye yazmayı planlanmış; ancak bunların sadece 24 tanesini tamamlayabilmiştir. Manzum bir şekilde yazılan hikâyelerin sadece iki tanesi mensurdur. Kitap Middle English[1] ile yazılmıştır.
--spoiler--
Orjinali
"Whan that Aprille, with hise shoures soote,
The droghte of March hath perced to the roote
And bathed every veyne in swich licour,
Of which vertu engendred is the flour;
Whan Zephirus eek with his swete breeth
Inspired hath in every holt and heeth
The tendre croppes, and the yonge sonne
Hath in the Ram his halfe cours yronne,"... şeklindeyken, modern ingilizcesi

"When April with his showers sweet with fruit
The drought of March has pierced unto the root
And bathed each vein with liquor that has power
To generate therein and sire the flower;
When Zephyr also has, with his sweet breath,
Quickened again, in every holt and heath,
The tender shoots and buds, and the young sun
Into the Ram one half his course has run,".... şeklinde giden manzume. Anlamı çözüldüğünde son derece de keyifli öykülerdir. Ama Decameron kadar cüretkar değil.
geoffrey chaucer'ın yüzyıllar öncesinden "bu din adamlarına da tüccarlara da, amirlere de, memurlara da güvenmeyin, bu pezevenklerin dini imanı para. karı milletine de dikkat edin ha" deme biçimidir.

(bkz: canterbury tales benim isyanımdı)
english language and literature dersinin vazgeçilmez konularından biridir. karakter analizleri, karakterlerin sosyal durumlarını çözmek konuya yeni başlayanları bir hayli zorlar.
pasolini'ni hayat üçlemesinde bu öyküleri filme almıştır. diğer ikisi için
(bkz: il decameron)
(bkz: Il Fiore Delle Mille e Una Notte)