bugün

tam olarak yazılışı The Atrocity Exhibition...Exhibit A olan yeni exodus albümü.
şöyle bir playlist :
http://www.resimupload.com/ds371773444_exodus.html

ve şöyle bir kapağı vardır :
http://mediaportal.ru/upl...-10/1192474478_exodus.jpg
Nefis bir kapağa sahip exodus albümü. Albümü henüz dinleyemediğimiz için fikir beyan edemeyeceğiz. Sadece albüm çıkmadan evvel children of a worthless god ve riot act isimli şarkıları dinlemiştim gayet iyi ve harbi exodus şarkılarıydı. Diğer parçalarda bunlar gibi ise mükkemel bir albümdür.
işte thrash böyle yapılır dedirten bir albümdür. Exodus yine yapacağını yapmıştır.

http://www.myspace.com/exodus
taş gibi bir exodus albümü. 2007'nin en iyilerinden biri denilebilir. Funeral Hymn, riot act ve The Atrocity Exhibition ilk olarak dikkat çekenler. b'sini beklemekteyiz ...

1 a call to arms
2 riot act
3 funeral hymn
4 children of a worthless god
5 as it was, as it soon shall be
6 the atrocity exhibition
7 iconoclasm
8 the garden of bleeding
9 bedlam 123
exodus un zirveye olan tırmanışını hızlandıran albüm, rob dukes ise gördüğümüz kadarıyla shovel headed kill machine e göre çok daha iyi iş çıkarmış ve gruba iyice ısınmış, dünyada bu kadar yılın ardından içinde bu kadar yaratıcılık kalan kaç grup vardır acaba?

b sini beklemekten başka çare yok sanırım.
JG Ballard'ın 1970 tarihli The Atrocity Exhibition adlı deneysel romanı, modern insanın karanlık ve karmaşık iç dünyasını ele almaktaydı ve Joy Division'ın 1980 tarihli "Closer" albümünde bir besteye esin kaynağı olmuştu. Roman, Exodus'un bu yeni albümünün de kaynak noktalarından biridir diye düşünmekteyim. Ballard keşfedilecek en karanlık ülkenin insan ruhu olduğunu dile getirmekten yılmayan bir usta.
Riot act! parçasına aşağıdaki klip çekilmiş olan albümdür.

http://www.youtube.com/watch?v=34KHBqzRS8Q
shovel headed kill machine dan çok daha verimli olduğu ve hız yapma amacından çok riffler üzerinde düşünülmüş bir albüm olduğu kesin.
albümü dinlemeye başladığımda ilk olarak dikkatimi çeken nokta gitar tonları oldu her zamanki gibi.. yahu ben mi çok muhafazakarım yoksa bu işte anlayamadığım başka bir nokta mı var bilemiyorum ama bu tonları sevemedim bir türlü. albüm ne kadar thrash olursa olsun; melodileri net olarak algılamamızı engelleyen ve daha çok riffler ve sert - düz ritmlerde vuruculuk kazandıran metalcore etkileşimli tonlar eski thrash grupları tarafından kullanıldığında gerçekten sinirleniyorum.
hayır, gerçekten sert, modern ama tüm riffleri en ince ayrıntısına kadar kadar duymamızı sağlayan binlerce ton var..

albümde ikinci dikkat çeken nokta, şarkıların uzunluğu.
keşke chorus ve bridge riffleri bu kadar tekrarlanmasaydı dedirtiyor bazen.

bir diğer nokta; yeni vokalist hakkını vermiş gerçekten ama steve souza gibi karakteristik bir vokalisti aradı kulaklarım yine..

tüm bunlara rağmen yeni dönem exodus unun tempo of the damned den sonra en başarılı albümü olmuş diyebilirim.

ek : sözlere bakıldığında ise yoğun bir din karşıtı tema göze çarpmakta.
"Man creates the god
and the god destroys the man"

ayrıca islami teröre de ciddi anlamda saldırırken; amerika'nın ırak politikasını da yermiş babalar...