bugün

yurdumun en komik insanı
yaptığı alıklıklarla karadeniz insanına mal olmuş,fıkraların vazgeçilmez aktörü
esas, ana.
inşaat yapılırken binanın ana ögesini oluşturan yapı elemanı.*
Bir muz kabuğu gördüğü zaman "eyvah yine mi düşeceğim?" diyerek halkın büyük takdirini toplayan yüce şahıs.
-karadeniz (daha çok trabzon) fıkralarının usta ve değişmez aktörü
-en saf hemşerim
rizeli birinin arkalı önlü fotokopi yerine arkalı önlü fotoğraf çektirmesi örneğine bakılırsa karadenizlilerin fıkralara baş aktör olması normaldir(fotoğrafı çeken çakalı da unutmamak lazım)
(bkz: radye temel)
karakoldakı yüzleştırmede , tecavüz ettiği kızı
teşhıs edıp kendını ele veren karadenızlı.
yanında her daim bir ingiliz bir fransız ve bir alman bulunduran fıkra aleminin baş aktörüdür.
her türlü fıkranın konusu olabilecek potansiyele sahip yurdum insanı.
bi ingiliz bi alman bi fransızla ayrılmaz bir 4 lü oluşturan efsane fıkra kahramanı.
Gerçekleri defalarca görülmüş sahış bir taneside bunu yazan.
cem yılmaz'dan sonraki en komik türk.ayakta alkışlıyoruz.bunun yaşıyan bir örneğine yakın bir kişiyi tanımaktan da gurur ve şeref duyuyorum.(sanki gururla şeref çok farklı şey aq)
ayyakkabıcının, alacağı ayakkabı için "ilk bir hafta sıkabilir" demesi üzerine, ayakkabıyı ilk bir hafta giymeyecek potansiyele sahip insan canlısı.*
Bir gün Temel yine bir ingiliz,fransız ve italyanla karşılaşmış. Birde klasik uçak varmış tabii. Temel durumu anlamış ve "yine biz be" demek suretiyle fıkradan ayrılmıştır.
Temel tıp fakültesini bitirip, beyin cerrahisi ihtisasına başlamış.
ilk yurtdışı kongresinde, heyecanla farklı ülkelerden bir araya gelen
doktorların arasına karışmış. Bir köşede, kalabalık bir grubun
aralarında tartışmakta olduğunu görüp konuşmalarına kulak kabartmış.
Aksanından ingiliz olduğu anlaşılan doktor şöyle diyormuş:
-Beyin cerrahisi bizde öyle ilerledi ki, beyin nakline başladık. Biz
bir adamın beynini alırız, başkasına naklederiz ve onu altı haftada iş
arayacak hale getiririz.
Bunu duyan bir Alman cerrah, küstahça atılmış:
-Bu hiçbir şey değil; biz bir adamın
beynini çıkarıp, başkasına naklederiz ve onu dört haftada orduya katılıp,
savaşacak hale getiririz.
O ana kadar sessiz, sakin tartışmayı dinleyen Temel, yüksek sesle söylenmiş:
Beyin nakli mi, ne kadar gereksiz!
Bir anda bütün gözler kendisine dönerken eklemiş:
-Biz Kasımpaşa'dan bir beyinsizi aldık ve başbakan yaptık.

Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor, yarısı da savaşa
hazırlanıyor.
(arat: yaran fıkralar/temel)
karadeniz insanını temsil eden hayali fıkra kahramanı. yaşadığı olaylar karşısındaki hal ve hareketleri ilginçtir. acaba çok zeki olduğu için mi böyle yoksa zekasında sorun olduğu için mi böyle, tartışılır
kendisine persembe gúnleri fikra anlatmak yasaklanmistir,
genellikle gec anlar, az anlar, kaz anlar.
hoca tekbir getirirken kahkahayi basar.
(bkz: temel içgüdü)
temele sormuşlar laz olmasaydın ne olurdun diye, mahçup olurdum demiş.*
görsel
iddialara göre kendisine verilen "3 çay biri açık olsun" emrine karşılık olarak , "hangisi?" diye cevap vermiştir.

kaynak: gıçım.
hiçbir zaman güldürürken düşündürmeyen genelde sadece güldürmeyi hedeflediği halde niyeyse ısrarla düşündürdüğü de iddia edilen karakter.