bugün

fıldır fıldır internette bölümleri aranan kahramanın dizisi,kitabı. kitabını okuduktan sonra gelse de iki sohbet etsek denir.
--spoiler--
- marpuçcu baba hazretlerinden ne diledin kız?
- park yeri...
- hazretleri'nin huzurunda çimdirmiyim şimdi! ulu kimselerin türbesinde huzura çıkınca makara yapılmaz... hele anneyle dalga geçmek hiç olmaz, çarpılırsın alimallah... böyle yamulup helezonik kalırsın...
- niye? dalga filan geçtiğim yok, ben hazretleri'ne dua okuyup, park yeri istedim... seneye de araba istiycem kısmetse...
- o dilin şişer de kalır ağzının içinde, dalga geçme diyorum sana! park yeri istemişmiş... direkman araba istesene madem... niye işi uzatıyorsun? marpuçcu baba hazretleri park kâhyası mı sana park yeri bulacak?
- bizi batıran bu zihniyet işte... önce alt yapı sorununu halletmeye çalışıyoruz heralde.. park yerin, sürücek yolun olmadıktan sonra rolsroys'un olsa ne yazar... bütün hıyar tüketiciler gibi üç kuruşu denkleştirip araba almakla olmuyo bu iş...
- hıyar deme hazretleri'nin huzurunda... hem senin araba istemen bile manasız... gelinlik kızsın, hayırlı bi kısmet istesene... en azından kısmetinle ilgili altyapı hizmetleri iste, kocana iyi bi iş, bedelli askerlik filan...
- bana ne, onları erkek tarafı istesin*...
- manyak! önce akıl fikir istemek lazım sana...
- hakkaten fikir isteseydim keşke... acaba marpuçcu baba hazretleri'nin 2000 yılının eşiğinde bir megapol olarak istanbul'un sorunlarıyla ilgili çözümsel fikirleri var mıdır? kız anne hakkaten bi düşünsene... bööle bi fikri hazret lütfedip bana verse, ben bu yerel seçimlerde aday olsam...
- töbe de kız çabuk... bi dilek dile dedik, koca istanbul'u istedi salak... sana kaldıydı... elin değmişken eflak ve boğdan'ı da isteseydin... hem sayın tansu çiller istanbul'u senden önce istedi bi kere...
- hazret'in huzurunda kapışmayalım şimdi anne... ben öölesine söyledim zaten. fikir iste diyen de sensin... hem hazret bilse de kimseciklere söölemez ki... arazi mafyası bi öğrenirse kabrinde rahat bırakmaz adamı... gelip türbesinin üstüne gecekondu plazası yaparlar...
- .........................
- hadisene kız...
- içimizden diliyoruz heralde...
- niye? annenden gizlin saklı bişeyin mi var? damat bu boru diil, kızımın kısmetini bilmek en tabii hakkım.
- manyaklaşma anne, damadın henüz tasarı safhasında... şööle ela gözleri, siyah saçları olsun diyorum, iki yanağında gamzesi mutlaka bulunsun, fazla uzun boylu istemez... bebek gibi yüzü olsun...
- çok yakışıklı olmasın, gözü dışarıda olur... şimdiki gençlerin hepsi manyak, televizyondan felan kışkırıyorlar... sen kendine göre bişey iste... siyah gözlü filan olsun, kara kıvır saçlı, bıyıklı, hafif kel ve göbekli de olabilir... evine bağlı olur o tipler... bira içip maç seyreder, iki de çocuk doğurup atarsın önüne, sen sağ ben selamet...
- hazret de şaşıracak şimdi bu işe... kısmeti kim istiyor karıştıracak... adı geçen kısmet benimdir efendim, annem kafayı yedi, mümkünse onu kaale almayın, amin...
- sen yedin esas kafayı... o çocuk itin teki.
- hangi? kim?
- ela gözlü olan. gamzesi var hani... serseri o...
- kız yok ki ööle birisi anne, nerden biliyoruz serseri olcaanı...
- ana sözü dinlenicek, o kadar... düdükler o çocuk seni, yüzünden belli, sahtekâr o, koca olmaz ondan...
- lütfen siz annemi dinlemeyin, amin...
- yürü kız, yok sana kısmet felan, kaltak! töbeler...
- evelallahın izniyle; bi yanlış anlaşılma olmasın hazret... anneminki diil benim dileğim yani... ela gözlü, iyi yürekli olcak... amin... tamam anne çekiştirme... amin... ela göz... tom kuruyz...
--spoiler--
çocukluğumun dizisi ah ah..
--spoiler--
sıdıka,samim'in yarışmaya girmesiyle alay ederken,samim sinirlenir:
- cesedini parçalara bölerim.her organın bir kanalda yayınlanır.kafanla reha muhtar röportaj yapar,dilini ali kırca sunar.ee artık samanyolu televizyonu da ruhuna bir fatiha okur herhalde...
--spoiler--
gülmekten öldüğüm dizidir. bazı replikler insanı yarar. izlerken birşey yenilmemesi tavsiye edilir.
sürekli yarışmalara katırlardı ve sürekli ütü kazanırlardı. tekrar yayınlansa denilesidir.
entel sıdıka (:

kenar mahallenin cam kenarında
dünyayı taktım ben deli aklıma...
gir içeri kır dizini,dön önüne
kız sıdıka...
annen görür baban duyar,dayak yersin
kız sıdıka...
izlediğim en komik absürd komedilerden. samim karakteri ile babasının muhabbetleri çok güldürüyordu vesselam. diğer müthiş absürd komediler için (bkz: kaygısızlar) (bkz: geniş aile) (bkz: yedi numara) (bkz: leyla ile mecnun)
alaturka kültür ile alafranga kültürü profesyonelce harmanlamış karakter,kendimden çok şeyler bulmuşluğum da vardır...
samim saka

--spoiler--
bak Sıdıka, bir aşk cinayetinin arefesindeyim.
sevgilimi onun sevgilisini ve kendimi, yalnizca sevgilimi, yalnizca kendimi, yahut sadece sevgilimin sevgilisini, sevgilimle onun sevgilisini, kendimle sevgilimi veya kendimle sevgilimin sevgilisini öldürmek uzerine alti ayri cinayet tasarim var.. simdi gereksiz yere kizkardeş alternatifini de sokmayalim araya.. kafam karişacak!
--spoiler--
özlenen dizidir.
bayan yanı dergisinde devam eden atilla atalay karakteridir.
cumartesi ve pazar günleri akşamüstü meltem ve mesaj tv de aynı anda izleyebildiğim, tüm zamanlara taş çıkarıcak muhteşem dizi.
dizisini sevmiştik yau. sol frame'de arada bir görünmekte. tekrar mı çekiliyor dizi yoksa?
(bkz: senin adına üzüldüm denilesi isimler)
kivircik sacli,camda koca bekleyen kiz
küçükken 'ne olacaksın' diye sorduklarında 'sıdıka olucam' dermişim. düşünün artık.
gelmiş geçmiş en komedi, en orjinal, en anlamlı dizilerden biridir kendisi.
----spoiler----

eve gelen devlet memuru, sosyal anket ayağına sorular sormaktadır;

memur: en son ne zaman sosyal bir aktiviteye katıldınız ?
samim saka: valla en son televole'de okocha'nın düğününü izledik abi.

----spoiler----
Çocukken annemin kahkahalarla izlediğine tanık olduğum dizidir. Avrupa Yakası'nda ki Makbule bu dizidedir.
şu zamanlarda ne kadar da üzerinden manitacılık yapılan dizi olsa da. bir döneme fazla gelen bir diziydi. karakterlerin entelektüelliği ve (ne kadar sığ karakterler olsa da) kendine özgü kurgusuyla bir ilkti. mükemmel olandı.
başucu kitabımdır. sıkıldıkça açar bir bölüm okurum, gülerim. okurken o dizideki sıdıka gözümde canlanır. olsa da izlesek. bir bölümde: annesiyle gittiği türbede, annesinin tüm ısrarlarına rağmen koca, para, araba değil de; istanbul için otopark dilemişti. tabi bush'a gönderdiği aşureyi de unutmamak lazım.
özlenenlerin arasındadır. sıdıka dizisi 96 senesini bize çok güzel yansıtır, çocukluğumuzu anımsatır.
abisi samim in kılığına girer, annesini tehdit eder, annesi o olduğunu anlayınca:
-dua et anne, babamın kılığına girip seni dövmedim.
sevilen karakterdir, iyi insandır, avrupa yakası'ndaki rolüne altyapı hazırlamıştır, zaten makbile ile benzerdir.
tatlı bir diziydi, show tw tekrar yayınlasa şu diziyi. televizyon kanalları doksanların sonuna doğru yaşanmış ne varsa hepsini yaşanmamış gibi gösteriyor, çok anlamsız bir hareket kanımca.
şu harikulade diyaloga ev sahipliği yapmış özlenen dizidir.

+ kız anne dışarı çıkıp kardan adam yapsak?

- koca gelinlik kızsın, komşunun gözü önünde yapılmaz öyle! “içi adam çekiyor.” derler.
en çok özlenen, kalitenin daniskasını içeren dizidir.