bugün

sözlük yahuu..hem yalnızım hem de evde kola yok..çok acı bi durumm..sen de olmasan sözlük..kimle paylaşcaktım bütün bunları..
eski sevgilimle benle cıkması için 50 tane kırmızı gül alıp onun portresini hediye ettim.*
itiraf saati gelmiş yine sözlük. haberin yok ölüyorum sözlük, salladığın yok bakıyorum yine sözlük.
itiraf ediyorum sözlük makarna suyu kaynadığında bi damla yağ döküp tuzuda içine katarsan makarna daha lezzetli olur sözlük. ayrıca süzdükten sora bir bardak soğuk su dökecenki makarna kendine gelsin.
daha ilkokula başlamadan önce ( yaşı ufaltayım ki aptallığım belli olmasın ) gazetelerde verilen kartonlardan ev yapma olaylarına bayılırdım . elime makası ve 404 marka uhumu alıp saatlerce bıkmadan onlarla oyalanırdım .
günlerden bir gün kartondan evimin en zor kısmını yapmaya hazırlanırken uhumun bittiğini farkettim .
404 uhularının tüpte olması dolayısıyla evdeki bütün tüp içinde bulunan şeyleri yapıştırır mı acaba diye tek tek denedim . arko kremlerden kas gevşeticilerine kadar binimum bütün tüplü şeyleri hepsini tek tek denedim ...
neticesinde yapmayı çalıştığım ev abuk subuk şeyleri sürdüğümden ötürü olmadı ; evdeki boş tüpleri gören annemse o akşam bana onları yedirmeye kalktıysa da bir çita hızıyla olay mahalinden uzaklaştım...

(bkz: tadından yenmeyen ahmaklıklar)
arjen robben - pulp fiction ikilisine ciddi anlamda ayar oluyorum. beni kıskanıp, çekemiyorlar ve üzerime *bizans oyunları oynuyorlar. bunun farkındayım, ikisini de halt edeceğime inanıyorum sözlük. * *
televizyonda paris hiltonun şarkısına raslayıp dinledim, evet. *evet, aklıma takıldı melodisi bi kaç saat. evet. * * *
günlük yazıyorum. hatta ona her yazışımda ilk cümlem,sevgili günlük...
bazı şeylerin ne olduğunu gördüğüm için artık kolay kolay güvenmiyorum.sırf aksilik olsun diye karşı çıkmıyorum.gidiyorum hakikaten ne düşünüyorsam onu yazıyorum.kimseyi pohpohlamaya çalışmıyorum.
öldürmek istediğim biri var, ama ben onu öldürüp hapislerde sürüneceğime başka şeyler yapmayı planlıyorum. bana zarar vermeyecek onu ise süründürecek şeyler, tabii bunların hepsinin sonunda eceliyle ölürse çok daha makbule geçer.*
kücükken,ufacıkken sevdigim sarkıcı artis vb insanların beni gördügünü sanar,televizyonda onlar cıkınca gider saclarımı tarardım ****.
KÜÇÜKKEN BÜYÜYÜNCE ADAM OLACAĞIMI SANIRDIM... HALA BiLE Bi UMUDUM VAR...
küçükken annemlerin yatak odasına gider, gizli gizli "tohumlar fidana, fidanlar ağaca" şarkısını söyler söyler ağlardım. müziği çok acıklı gelirdi.
(bkz: psikopatlastiran ilkokul sarkilari)
başlıkların nasıl yönlendirildiğini bilmeyen biri pekala bu başlıkta itiraf edebilir bunu. *
itiraf ediyorum: balıktan korkuyorum. * * *
çocukken her annenin bir çocuğu olur sanırdım sözlük, ablam öz, ben üveyim diye düşünürdüm. bir gün öz annem gelip beni alacak diye bir kaç yıl korkuyla bekledim, ama çok küçüktüm sözlük. aradan yıllar geçti gelen giden yok sözlük
an itibari ile sol framede zindandan mehmede mektup başlığını görünce " bu ne lan? zidane kime mektup yazmış, mehmet de kim a.k" seklinde düşüncelere kapılmış olup, entryleri okuyunca salaklığıma doymamam gerektiğini anlamış bulunmaktayım. (bkz: kendinden utanmak)
çocukken-80'ler oluyor efenim- bilgisayar denen şeyin ne biliyorsa sana hepsini söylediğini, ekrana nasılsın yazınca "iyiyim abi sağol, sen nasılsın?" şeklinde cevap verip karşılıklı sohbet edildiğini, matematik işlemi yapmak için ekrana "iki kere beş kaç eder, söyle bakalım?" yazılması gerektiğini sanıyordum sözlük. o zaman filmlerdeki bilgisayarlar böyle konuşurdu çünkü, hep bayan olurdu ve isimleri kate, julia falan olurdu. gülme sözlük, farkındayım salakça ama gerçek sözlük. ben buyum işte, beni tanı ve böyle kabul et sözlük. çocukken az buçuk ebleklik vardı, evet, ama pek de fazla değişmedim sözlük, görsen hemen tanırsın beni.
sözlük itiraf ediyorum. bir kulunu çok sevdim, o beni hiç sevmiyor. kalbimi ona verdim, artık geri vermiyor...
sözlük biraz önce hicviye "başlığı altına bir kimseyi övmek için yazılan şiire denir." diye yazdım. açtığım başlık birkaç dakika boyunca sol framede mahsun mahsun durduktan sonra benim kafa basmaya başladı ve alelacele entrymi sildim. ama itiraf etmeye değer olan, uyku sersemliğiyle yapmış olduğum salakça hata değil de online olan 19 uuserdan hiçbirinin yazdığım tanımın methiyeye ait olduğunu farkedememesi oldu sözlük.
itiraf ediyorum....hayatımda bir daha unutamayacağım derecede sert bir reddedilme olaylarına adım karıştı.

"ooo, çok sert!"
itiraz ediyorum kardeşim ya bu kadarda itiraf biraz fazla sanki..bende itiraf ediyorum nickimi bi gece yarısı sarhoşken yazdım aklım başımda değildi.bir daha yazar olsam bu nick 'i kullanmam.zaten hem soylemesi zor hemde manası beni kasvetli bi havaya sokuyo..sözlükten birine aşığım bu arada unutmadan ama solemem *
kendi şahsıma ait en beğenilen entrylerinde ilk üç sırada olan entrylerimin ilk üç sırada olması hoşuma gitmiyor çünkü üçü de copy paste.* acaba silsem mi diye düşünmedim değil.hala da düşünüyorum.bu sayede benim diğer entrylerim onların yerine geçecek. ayrıca o entrylere eksi oy verilince gülümsüyorum. bu garip değil mi sözlük?*
edit: baya bir itiraf yapmış ,rekora koşan yazar.
dün çok içtim, offf başım çatlıyordu sabah ama iyi şimdi, kahvaltı filan yaptım iyi geldi.
itiraf ediyorum
7 senedir aynı kişiyle çıkıyorum ve hala bi söz bile yapamadık!!
hala birlikte olmaktan sıkılmadınız mı diye soran arkadaşlaar,evet bazen çok sıkılyorum.
yazar olduğuma hala şaşıyorum.
1 senedir gitar odamda duruyor ama hala çalamıyorum.