bugün

çükümün biri azıcık boydan kısa.
hani gün oluyor da arkadaşınız sizden öğrendiği orjinal bi' şeyi böyle başkaları üzerinde etki yaratma amaçlı kullanıyor, siz de buna şahit oluyorsunuz da arkadaşınızın "abi ortamda biraz sevilmem lazım, senin de adını geçirmedim; ama affet artık." şeklinde bi' saniye bile sürmeyen bi' bakış atıyor ya size. atmıyor mu lan? bal gibi de atıyor. ben hiç sevmiyorum işte o bakışı. ben bu arkadaşımı da sevmiyorum muhtemelen. benden öğrendiği bi' şey olunca ve onun konusu bi' yerde açılınca "ya sen geçen gün bi' şey anlattındı." diyen arkadaşımı daha çok seviyorum ben. böyle can gibi bi' şey o. sözü ona bırakıp arkama yaslanıp izliyorum onu. onu seviyorum, açık ve net.
sonbahardı onu gördüğümde. ilk görüşte aşk derler ya öyle bir şeydi işte. yüreğim pır pır etti. o ne güzellik dedim kendi kendime. aşık olmuştum evet aşık olmuştum. yanımdan gelip geçerken yüreğimdeki heyecanı anlatmaya kelimeler yetmiyordu. yüzü, gözleri, elleri kısacası her şeyine vurulmuştum. içim içime sığmıyordu. ama çok büyük bir engel vardı önümde. yüreğimdekileri ona anlatamıyordum. bu kahrediyordu beni. yanımdan geçerken ona seni seviyorum diyememek çok kötüydü. önce arkadaşı olmaya çabaladım, başardım da. bu sayede ara sıra masumca laf atabiliyordum. bir gün msn de karşılaştım onunla. konuşmaya başladık. öyle derinleşti ki sohbet, itirafım geldi sonunda. ben birine aşık oldum dedim. inatla sordu kim diye ve sonunda dayanamadım, sana dedim güzel kız, sana. öyle mutluydum ki o an. öğrendim ki o da benden hoşlanıyormuş. allah ım bu ne güzel bir şey dedim kendi kendime. ilk kez söylüyorum burada o gece sabaha kadar uyumadım. sabaha kadar bilgisayar başında msn deki fotoğrafına baktım. sonra daha da yakınlaştık. gözleri gözlerime değdiğinde kendimden geçiyordum. çok mutluydum, o da mutluydu. ama ben mahvettim her şeyi. bir salak gibi. kaybettim onu. ellerimin arasından kayıp gitti. 3 ay oldu. dile kolay üç ay. inan bana sözlük, o günden beri hayatım eksik. her gece ağlıyorum. salya sümük ağlıyorum. yaptığım hiçbir şeyden zevk almıyorum, almayacağım da. mutlu değilim artık. bundan sonra da mutlu olmayacağım. hiçbir zaman. sadece günü birlik samimiyetsiz mutluluklar yaşıyorum o kadar. gözlerine bakamıyorum artık. kendimi tutamamaktan korkuyorum. sıkıca sarılıp seni seviyorum ben hala demekten korkuyorum. hakkım yok bunu ona yapmaya. ben hayatının 2 yılını çaldım onun. artık daha fazlasını çalmaya hakkım yok. ben onu arkadaşlarından uzaklaştırdım, sevdiği, değer verdiği insanlara benim yüzümden tavır aldı, yapabileceklerini engelledim. artık engelleyemeceğim. artık onun hayatına çelme takmayacağım. ama sözlük şuna inan, yürekten söylüyorum. ve bu hiç değişmedi. onu ilk gördüğüm günden beri çok seviyorum. her gün daha çok seviyorum. ölene dek seveceğim. kalbimde iki kişi var. yarısı onun, diğer yarısının kimin olduğunu o çok iyi biliyor. bu asla değişmeyecek. asla ondan nefret etmedim, etmeyeceğim. eğer benden nefret ediyorsa canı sağoğlsun, umarım bana hakkını helal eder. benim yok belki ama helal olsun. onunla aynı havayı solumak dünyanın en harika duygusu. umarım çok mutlu olur sözlük. bunu her şeyden fazla hakediyor. onu çok seviyorum, hala aşığım, sonsuza dek tek bir kadına aşık olacam, ona. ve tek bir kadını seveceğim, onu.
efendi bir adam olduğunu iddia etmekle gerçekten efendi bir adam olunamadığının farkında olmayan erkek müsveddelerine itirazım var.
kısa zamanda öyle çok alıştım ki, o olmazsa nefes alamayacakmışım gibi geliyor ve kendisi bunu bilmiyor!... sana karşı göründüğüm kadar güçlü değilim aslında demek geliyor içimden, dilimin ucunda kalıyor... korkuyorum belki de, yani işte korkarmışım ben de...
uyku düzenimin acayipliği yüzünden yapmam gereken hiçbir işi yapamıyorum nerdeyse. bir sürü şey birikti. n'olcak böyle ha n'olcak?
kimsesi olmayan yazarlar kınamasın, ben kimsesiz olmak istiyorum. çevremdekilerin bana faydadan çok zararı var. diyorum ki şöyle kan bağı olan kimsem olmasın, düşünmek, gerilmek, ağlamak, üzülmek olmasın. benim için çözüm kimsesiz olmak.
yolda yürürken ne zaman arkamdan koşarak birisi yaklaşsa çantama daha sıkı sarılıyorum, kapkaççı sanıyorum napim? *
itiraf etmeliyim ki sözlük bugün itiraf edecektim vazgetim. korktum.
kuşuma zor kullanarak türkçe öğrettim. anlıyor ama konuşamıyor.
dışarda sakince yağan yağmurun sesi ve evde olmak. var mı bundan büyük huzur.
Sözlük yazarı oldunuz mesajını ciddiye almadım, o kadar çaylaklığa alışmışım ki.
Şu an beni okuyo musunuz gençler? ses verin bakıyım.
bugün kendimi bok gibi hissediyorum. sebebini bilmiyorum. ama bugünlerde bana kim bişey dese küfür ediyormuş gibi anlıyorum. anlama özürlü müyüm neyim. ya da bulunduğum ortamdan çok mu sıkıldım?
itiraf edeceğim bişey yok,sadece deliyim,raporumu yedim *
Merhaba sözlük yine ben. Uzun oldu görüşemedik. Armağan beyi öldürmedim henüz ama neden öldürmeyeyim ki! Neyse bu sefer itiraf etmek istediğim başka şeyler var.

Olum sözlük bokun çıktı yemin ediyorum. Anket kaynıyosun. inciden dudalalar gelmiş konuşuyorlar. "anket ne arar la sözlükte" deme var. Neyse son olarak bişey daha itiraf edicem. Sıcak yaz günlerinde server odasında iş yapıyormuş bahenesiyle uyuyorum. Serin serin çok iyi geliyor. Yazın sıcakların başlangıcında ilk uyumamda hafif nezle oluyorum daha sonra iyileşiyorum. Bende böyleyim

Saygılar, Görüşmek üzere.
itiraf ediyorum; göründüğüm gibi mutlu değilim. biraz garip olacak ama, göründüğüm gibi yaşayamıyorum, düşünemiyorum aslında. çok mu güzel oyun oynuyorum ne?
'sevilmektense, sevmeyi tercih ederim. çünkü asla sevildiğinden emin olamazsın.' fuzuli
benim için hepi topu iki itiraftan oluşan bir haykırış olacaktır yazdıklarım.

uludağ sözlük yazarı hayatım boyunca ilk defa bugün sözlük yazarlarının itirafları başlığına entry giriyorum.

dişi yazarları tespit edip nick altlarına -halbuki hiç takip etmediğim halde- entryleri mükemmel, çok iyi tespitlerde bulunmuş, hoş gelmiş beş gitmiş şeklinde tanımlamalar yapıyor ve bu tanımlamalar sonucunda ise otuzbir çekip o dişi yazarın nick altını terk ediyorum. bu bana tek gecelik bir aşk yaşamışım gibi bir hissiyat katıyor. kirletiyorum o yazarları sözlük.*

hepi topu iki itirafım var dedim ama daha çok var. hep böyle kendimle çelişiyor ve entry esnasında da bira içiyorum sözlük.

'kız arkadaşın var mı?' diyenlere, yüzsüzce 'var' diyip yalan söylüyorum. aslında gay olduğumu ve cinsel tercihimin farklı olduğunu kimseye söyleyemiyorum. ailem bile bilmiyor sözlük.*

mahallemizin bakkalının götü çok sıkı. sürekli ekmek almaya çıkınca o bakkala uğrayıp, ekmek istiyorum hasan abiden. arkasını dönüncede o götü hafızaya kazıyor ve evde değerlendiriyorum sözlük.

bayramlarda misafirliğe gitmeden önce soğan, sarımsak gibi kokulu yiyecekler yiyip ev sahibinin sabrını sınıyorum. bu bana; beni gerçekten seven dostlar kazandırıyor sözlük.

çalıştığım işyerinde sürekli iş arkadaşlarımın dolma kalemini çalıp sonra 'hırsız hemen bulunmalı' diye ilk ben çıkış yapıyorum. kimse benden şüphelenmiyor sözlük.

otobüste 'arkaya doğru ilerleyelim arkadaşlar. binemeyenler var' demeyi çok seviyorum. bu bana bir halk kahramanıymışcasına bir özgüven veriyor sözlük.

otobüste yaşlılara yer veriyorum. ayağa kalkıp götü sıkı bir erkeğin arkasına geçme fırsatı buluyorum böylece. sonra dayıyorum tabi!!*

cuma namazına 'belki nike veya adidas bir ayakkabı çalarım' diye gidiyorum. dua ederken ''inşallah nike vardır'' diye dua ediyorum. dualarım kabul olmuyor sözlük.

annem yemeye çağırıyor sözlük. şimdilik bu kadarla yetiniyorum. arada bir deliriyorum. anne tamam geliyorum.*
güzel şey doğrusu , düşlerini, hayallerini, ümitlerini, duygularını, hissettiklerini, ve SENi burda böyle bağırarak avaz avaz yazmak.
bir yığın insanın okuduğu ancak bir tek insanın okuması istenen itiraf güzel şey doğrusu.kelimelerim bitmedi bitmeyecek bebeğim.
dün gece hiç uyuyamadım ne desem boş ne yapsam olmuyor nereye dönsem yanıyorum hani deseler beyin bedava değiştireceğim hemen beynimin susması için.. seni çıkartmadan, tek bir karaseni atlamadan öncekileri sileceğim sadece. geçecek elbet buda geçecek hemde derin izler bırakarak belki hafifleyecek bir parçada olsa . anlatıyorum anlamıyorlar bebeğim aşkın öteki hali diyorum , kimsenin kimseye söyleyemediği, kimsenin yaşamaya cesaret edemediği diyorum anlamıyorlar bebeğim yalansız, riyasız, hesapsız, çıkarsız beni seven tek insan diyorum inanmıyorlar bebeğim varsın olsun inanmasınlar ben inanıyorum o bana yeter.

başım çatlıyor , insan bu kadar mı aç kalır, bu kadar mı yitik bebeğim. güneşin masmavi suratını yırtıp siyaha boyamak istiyorum. sen yüreğimin bir köşesinde asılı, tutuklu kaldın öylece anla işte bu kadar içimdesin işte yaşanmamışlıklarla yaşanmak istenilenle o ince çizgide.

dayanamadım bir şarkı yolladım sana elim hep bir şeyler yazmak için gidiyor engel oluyorum.*
hiç bir harfini değiştirmeden tıpkı öyle , aynen öyle senin dediğin benim bildiğim gibi bebeğim.

ama ben seni sevdim behh.
ben bir matematik öğretmenine aşık oldum sanırım sözlük.
sanırıyoum diyorum, emin olduğum halde
korkuyorum gitmesinden sözlük...
cebir öğreniyorum, geometride ihtisas yapıcam, dur bak ne teoremler çıkacak elimden...
geçen yaz yaklaşık 2 ay süresince kabızlık problemi yaşadım sözlük. Bu süre sonrasında bir gün gıçımda bir şey farkettim, gugılladım ve basur olduğunu anladım. Neyse doktora falan gittik, muayene * cart curt derken sıra geldi tedavi kısmına. iki ilacın dışında bir de sabah akşam 15 dakika ılık suya oturacaksın didi doktor.

Önce bu fikre sıcak bakmadım. Neydi o lan, suya oturmaca falan. Sonraları aklım yattı ve iri bir cüssem olduğu için kendime en büyük plastik leğenlerden bir tane aldım. * Suyu doldurup boş boş 15 dk. oturmaktansa; hem oturup hem House izlemeye başladım. itiraf ediyorum sözlük bu 'gıçım ılık suda dizi izleme' modu cidden beni çok rahatlattı.

Şimdi ödevim var ve malum üşeniyorum. Bi ılık su iyi gelir mi acaba?

(bkz: Nerde benim leğenim)*
bu başlığı gün sonunda yani mesai bitimine yakın yada insanlar evlerine gittikten sonra ve gece uyku saatinden hemen önce okumaya bayılıyorum. günün yitik nidaları gecenin hüznü pıtır pıtır dökülüveriyor maşallah.
Dışarıdan hiç fesat görünmesemde aslında cok fesatım. Benden daha çalışkan olan insanlarla muhattap olup onların ders çalışmalarını engellemeye calısıyorum, morallerını bozuyorum ki benden kötu olsunlar biliyorum yaptıgım hıcte dogru degıl ama anca böyle iyi hissedıyorum kendımı.

Arkadaşıma hoşlandığı kişinin hala beni sevdiğini arkadasıma söylüyememin huzursuzluğuyla yaşıyorum.

Evdekı kayıp olan yazık annemın hala aradığı esyaların basınıda ben yedim.. (:
içimde garip bir his var. sıkıldım sanırım yine herşeyden. birazda eskimi özledim galiba. yalnız kalmayı,kafamı dinlemeyi özledim...bide sanırım aşık olucam yada oldum bilmiyorum.lanet olsun ki buda imkansız.
'ya ben bi oturuşta bi ekmek yerim aslında' diyen , hala 34 beden olan , o minicik ufacık tefecik kız bozunları ! sizi öldürmek istiyorum ! böyle şişin şişin duba gibi olun selülitleriniz olsun , göbeğiniz çatlasın , popolarınız sarksın ! yiyip yiyip kilo almayan kız öl artık !