bugün

Kafamın içinde Cingil bels melodisiyle ya Allah bismillah allahu Ekber sözleri dolaşıyor.
(bkz: ups boobss) a kaymak istiyorum ciddi ciddi. acayip takıntı yaptım.
inanır mısınız, bilmiyorum ama 31 aralık günü yazmayı düşündüğüm bir yazının deadline'ı idi. ve neredeyse her gece olduğu gibi bu geceyi de bir şeyler yetiştirmeye çalışarak geçirdim. ne var ki, yetiştiremedim. insanın bir şeylere geç kaldığını dışarıdan gelen havai fişek seslerinden öğrenmesi de bir tuhaf oluyormuş. tam da yazının sonuna gelmiştim amk. neyse. hayır, zaten yılbaşına öyle büyük anlamlar yükleyen biri değilim. herhangi bir gün benim için. yine de bir tuhaf oldu sanki. neyse.

edit: senenin ilk itirafıymış ya la. evet.
itiraf ediyorum bana göre olmasa da yapıma ters olsa da galiba birine aşiğım.
hiçbir zaman normal bi insan olamicam.
bugün eski çalıştığım yerden tanıdığım bi müşterimi ziyarete gideyim dedim, giderken de pasta aldım. pastanede bir sürü pasta içinden ben kirpi şeklinde, böyle antenli mantenli olan pastayı seçtim. çünkü çok tatlı görünüyordu ve onu orada bırakmak istemedim. allah belamı vermesin ya, tutamıyorum kendimi* ziyaret ettiğim adama da "kendime aldığımla karıştırmışım işyerinde aaa" diye kolpa yaptım. umarım yutmuştur. heyecan arıyorum galiba, başka izahı yok"
Şuan zamanın çok hızlı olduğunu fark ettim
2020 galiba su gibi geçecek.
Olum demin sayıyorduk 26 dakika geçmiş nasil beddua ettiniz 2020 ye.
Zeki müren de bizi görecek hiç şüphesiz..

Halıya kitlenerek bir saat boyunca kafamda yazılar yazdım bu köşeye. Hepsi çok subjektifti, üstelik bu konuda uyarılar da alıyoruz sözlükten. Kafamda konuşup/yazdıklarım aktarılamayacak kadar uzun ve karmaşık zaten. Yarın iş var. Uyuyabilmek için huzursuzca yatakta dönüp durmaya başlamak gerek şimdiden.
Uğraşacağım götümü toplayabilmek için. Çünkü çok isteksizim her şeye karşı. Bu en çok bana zarar veriyor. Bu beni yıkıp geçiyor.. ah yıllar hıphızlı geçiyor. Anılar aklımdan hızlıca geçiyor. Hayatım gözlerimin önünden geçiyor. Ölüyor muyum? Sanmam. Ölmüyoruz, belki yaşadığımızı bile hissederiz bir gün.

Düşündüğüm tek bir şey var: zeki müren de bizi görüyor..
ben, dışı çok kesin, sözleri can yakan, ağır bir adam olsam da.
kırdığım her kalbin acısını bir yerlerde çekiyorum.

dost meclisinde güleç olsam da,
yalnızken sadece tavanı seyrediyorum.
sigarayla iyi gidiyor tabiii.
es geçemem.
Su clup taki kızlar içimi burkuyor amk sen o güzellik le burda ne arıyorsun be anasının amcigi.
Ulkenin ekonomik durumumdan nefret ediyorum, bastakindende ve bu ulkede olmaktanda ailemin cahil ve bencil olmasindanda hatta ulke insanin cahil ve bencil olmasindanda nefret ediyorum ben hayatimi dogru yasamadim pismanlikla dolu ve yarin intihar edebilirim.
Şimdiki aklımla yaşayacagım beş hayatım daha olsun istiyorum.
Bugün 10 ocak olsaydı keşke. 10 ocak tarihine kadar inanılmaz sıkıntılı günler geçecek benim için. yarra yedik.
Saçmalıyorum biliyorum, ama sacmalamakta benim irademdir.
Küçükken bana anneannem benim anneannem olarak dünyaya gelmiş gibi gelirdi. Benmerkezcilikte son nokta.
Umutsuzca, manasizca beklemek çok kötü.
Ben ne yaptım öyle, pişmanım.
intihara meyilliyim ama yemiyor.
Kimseye anlatamadıklarımı, kimseye söyleyemediklerimi buraya yazmak istedim. Yaşıma göre yorumlanacak bir konu olduğu için yaşımı söyleyeyim. 25 yaşındayım.

2 sene önceydi.ilişkim biteli 6 7 ay kadar olmuştu. Eski ilişkim bitince pek bir şey hissedememiştim. iyi arkadaştık ama sevgililiği beceremedik. Birbirimize saygımızı hiç yitirmedik. Arada sırada hal hatır sorarız.

Sonra karşıma biri çıktı. Aklımda hiçbir şey yokken birden sevgili olduk. Öyle güçlü bir çekim vardı ki aramızda. ilk buluşmadan sonra 2. Buluşmada tamamen sevgili olmuştuk. Aramızda hiçbir sınır kalmamıştı. Çok hızlıydı her şey. Çoğu ilişkide olduğu gibi ilk başlarda her şey çok güzeldi. Bir süre geçtikten sonra "bu ya işte bu evleneceğim kız" diyordum kendi kendime. Ben şu ana kadar bu kadar sevmemiştim kimseyi. Her kusurunu ayrı seviyordum. O da aynı şekildeydi. Yanyanayken kavga etsek bile 15 dakikadan fazla uzamiyordu hicbir şey. ikimizden biri alıyordu kırılan gönlü. Aynı güzellikte devam ediyoduk.

istanbulu karış karış ilmek ilmek gezdik dolaştık. Her yerde anılar biriktirdik. il dışına gittik gezdik dolaştık. Ona her sarıldığımda içim titriyordu. ilk gün nasılsa ilişkinin son zamanlarına kadar bu hep aynıydı. Hiç değişmedi.

1. Yılın sonlarına doğru bir süre aynı şehirde değildik. Tavırları anlamsızca değişmeye başladı. Seven insan bu kadar uzaklasamaz dedikce, ilk günkü gibi heyecan olmaz ki sıradanlaşır gibi cümleler kurdu. içimden bir şeyler kopmaya başladı. Sürekli arayan sürekli mesaj atan sürekli konuşmak isteyen biri de değilim. Ama hissedersiniz ya o soğukluğu. Canınızdan çok sevdiğiniz insan size böyle mesafe koyar ya, göğsün ortasına bi yumru oturur. Hık diye kalırsın. Konuşamazsın, içinde patlar.

Sonra tekrar yüzyüze görüştüğümüzde oturup çözdük çoğu şeyi. Bana sevgisinin değişmediğini gördüm. Bunu bi daha tekrarlama diyip açıkladım hislerimi. kalbimle hissettim o an sevgisini. Kalbime inandım. Ve sünger çektim kötü günlere. O da sunger cektigini söyledi.

2. Yıl daha sancılı geçti. Arada sırada olan tartışmalar artsa da eskisi gibi hallediyorduk. Hayattan beklentilerimiz, mesleklerimiz, hayat tarzımız, kafa yapımız birebirdi. Ya da ben öyle sandım. Bilmiyorum. Gezdik dolaştık. Yapmaması gereken bi hata yaptı. Beynim affetme diyordu kalbim affet diyordu. (aldatma değil) kalbimi dinledim. Toparladık iyi fena gitmiyor derken yine bir süre ayrı kalmamız gerekti. Ayrıyken her şey tekrar boka sardı. Yine şiddetle karşı çıktığım bir şeyi yapınca bende ipler koptu. Ayrılmak istediğimi söyledim. Bitirdim. Bunu söylediğimde bu kadar kolay mıydı diyip ayak diretti. Sonra hiçbir şey demeyip susacağını söyledi. Sonsuza dek seni duymayacagim artik onemi yok dedim. Ve bitti. ilk defa severken ayrıldım. Sevdiğim halde bırakmak zorunda kaldım.

Diyeceksiniz ki o senin istemedigin şeyleri yaparak aslında ilişkinizi çoktan bitirmiş. Evet haklısınız. O çoktan belki de Vazgeçmiş bizden.

2 senelik bir ilişki yaşayıp çok sevince hiçbir şey kolay bitmiyor. Kokusu, saçı, nefesi ve diğer her şeyi zihninizde kazılı oluyor. Hediye aldığı şeyler, elbise dolabında hiçbir şey olmamış gibi duruyor.

Ayrıldıktan sonra iş değiştirdim. Artık onun bulunduğu yere çok yakınım konum olarak. Arkadan ona benzettigim bi kızın gidip yuzune baktim. O değildi rahatladım. Sanki bi anda oralarda karşılacağız gibi hissediyorum. istemsizce etrafıma bakıyorum. Bu kadar boktan ve çaresizce bi hal ki. Kendine engel olamıyorsun kendini kandıramıyorsun. O sızı kalıyor içinde. Başka bir kızla oturup bir şeyler yiyip içtiğimde sanki karşımda oturuyor ya da bana uzaktan bakıyor gibi hissediyorum bazen. Halbuki yanlışı yapan oydu, çok ikaz ettim. Olmadı. Telefonumda amoled yanığı oldu. Ekrana dikkatli bakinca sol üstte ismi yazıyor. Bu kadar boktan tesadüfler işte.

Bundan sonrası için tek korkum bi daha kimseyi böyle sevemeyecek gibi hissetmem. Umarım bunu yaşamam. Karşınızdakini iyice tanımadan kalbinizi tamamen açmayın. Sonra toplanamıyor insan. Öyle bir çamura saplandım ki. 6 7 ay oldu. Sanki hiç mesafe katedemedim. Bu süreçte ilgi gösteren, belli edenler oldu. Hepsine aynısını dedim. Kimseyi yarabandi olarak kullanamam.

Bu entry okunur, okunmaz bilemiyorum. Yıllar sonra dönüp okumak istiyorum sadece. Eğer birini gerçekten severseniz birbirinize yanlış yapmayın.

Sevgi bu hayattaki her şeydir. Gözünüze hitap edebilecek insan çoktur ama kalbinize dokunabilecek insan azdır. Bu kadar sözlük. Yazmak isteyip yazamadığım daha neler var bi bilsen.
ağzım küçülmüş.

eskiden tek seferde ham yapabildiğim keki şimdi tek seferde ham yapamıyorum.
Bazen insanlar beni de korkutuyor. Sırf bu yüzden sigaraya daha fazla ihtiyaç duyuyorum.
Pek umudum yok karanlik bir kuyudayim yukari ciksam kafami vururlar kuyuda kalsam ölürüm
Icimde bir gram yasama hazzi yok ama son bi kez ayaga kalkmak icin ugrasicam umarim sans yanimda olur.
Bu aralar çok korkuyorum
Yine korkuyorum, uyuyamıyorum asla.
Ben bugün bir kadın ve bir adamın ne kadar vicdansız ve kötü olabilir'lerinin bir kısmına şahit oldum. insanların kötülüklerin sonu asla yok. Ve eğer inanıyorsanız da imtihanın boyutunun bir sınırı yok. Allah her daim yanımızda olsun.
Beynimin içinde filler tepişiyor, ne yapacağıma karar verme süreçlerinden nefret ediyorum.
WC ye gitmeye üşenmesem işeyip yatacağım.