bugün

içim bir türlü soğumuyor sözlük...
itiraf ediyorum sinemde yorulmuş,bezmiş bi kalbim var.görünürde birşeyleri yoluna koymaya çalışan genc gibiyim ama yaşlandım.saçıma aklar düştü.tüm hayallerimden vazgeçtim.çok feci fena felakat yoruldum.
itiraf ediyorum sözlük; kız arkadaşımdan ayrılmak bana beklediğim kadar koymadı. ilk gece bile lan. yattım uyudum erkenden oooh mışıl mışıl.
muallaktaki tavırlar düşündürücü. insan bozuluyor sözlük.
geleceğim hakkında hiç ama hiç bir fikrim yok tek bildiğim bir gün kpssye gireceğim...
eskisi gibi sevemiyorum yalnız ve karanlık geceleri.erkenden zıbarıyorum.geceleri sessiz harflerden çok korkuyorum.bu gece niye ayaktasın diye sorma sözlük,inan bende bilmiyorum.ama çok ürktüm.hatta hemen gidip yatacam.gömecem kafamı yastıgıma.duymuyacagım özledigim o vefasızın,yalancının sesini.
tadım tuzum kalmadı. dört yanım duvar önümde beni bağlayan işler ve onların arasında bir de finaller. nefes istiyorum kaçasım var, uzaklarda bir yer olmasına gerek yok, sadece yeni yüzler yeni heyecanlar istiyorum.

kaçmaya çalışıyorum bazen, önce kendimden başlıyorum tam yolun yarısına gelmişken birde bakıyorum ki ben giderken arkamda kalan herşey beni adım adım izliyor, sıkıldım ve bunaldım sözlük. sevgiliyi istiyorum yanımda, olmasa şu aile baskısı onla gitmek istiyorum o bahsettiğim uzak tadındaki yakınlara, duramıyorum sözlük yalnızlıkta boğuluyorum.
O'nun "benim" olmasını istiyorum be sözlük. mutlu etmek istiyorum o'nu. hayatının insanı, sevgilisi, erkeği olmak istiyorum. her an o'nunla olayım, o'nu güldüreyim, mutlu, huzurlu ve sağlıklı edeyim istiyorum.
yıllar geçti lakin hala unutamıyorum onu sözlük.
bu sefer gerçekten gitti, yakınında bile tutmadı öncekiler gibi gitti. avuçlarım tutuştu sanki ellerimden kayıp giderken.kal demedim gurur yaptım artık yok. gururum sever mi şimdi beni onu sevdiğim gibi. acıyor hemde çok, bu acıya sahip çıkmalıyım zira ondan bana kalan son his bu olacak.
(bkz: #8282947) numaralı entryde belirttiğim gibi an itibariyle köpek maması yedim.
- bazılarını, şimdilerde ufuklarda boğulan bazılarını öyle çok özledim ki...
- pazar sabahı herkesin uykulu olduğu bir günde ben sabahın 6.30'unda kalkıp gülbeyaz'ı izledim. çocukluğumun dizisiydi, o diziyi bile tıpkı çocukluğum gibi çok özlediğimi farkettim...
- bazen kendimden nefret ediyorum hak etmeyen insanlara hiç layık olamayacakları bir değeri veriyorum diye...
2 yıl önce, öss'ye hazırlık sürecinde dersanemdeki matematik öğretmenime aşıktım. aşk değildi de belki hoşlanıyordum çok fena. 14 şubat'ta minik bi not yazıp vermiştim, ilkokul bebeleri gibi. dayanamadım n'apim... dil bölümü olmama rağmen, sırf onun hatrı için deli gibi matematik çalıştım; sonuç ise bir dilciden beklenmeyecek matematik neti oldu öss'de... puanımı yükseltmeme vesile oldu. ziyaretine falan da gidiyordum, ta ki dersanemizdeki stajyer ingilizce hocalarından biriyle sevgili olduklarını öğrenene kadar! tam bir senedir görmedim yüzünü. bu sabah bir saat daha kestirmek için saati kurup tekrar yattığımda rüyama girdi bu şahıs. sevgilisi aldığı çikolatayı beğenmemiş bunun da morali bozukmuş geçerken bana uğramış. sarıldık kaldık öyle... tatlı falan ikram ettim... tatlı tatlı da sohbet ediyorduk ki pis alarm görevini yaptı, uyandım..

hayırlara vesile olsun, amanın!

aylar sonra gelen edit: geçen hafta nişanlanmışlar. pis facebook! *

yıllar sonra gelen edit: artık evliler! hırrrr! *

daha da yıllaar sonra gelen edit: bir de çocukları olmuş...
öğrencilik hayatım boyunca kullandığım ev sahibinden kalan yatağı eski ev arkadasıma para karşılığı sattım. ona da ben vakti zamanında buna çok vermiştim dedim. veresiye oldu ama napalım.

(bkz: mal benim malım)
entrylerim eksilensin ama "eh işte" verilmesin istiyorum.

büdüt: seri halde eh işte veren ibnetorlarım var artık.
yds ye girmek için uludağ üniversitesine gitmiştim, bahçede arkadaşları gördüm ve muhabbete daldım, sonra "sınav başlıyor gençler" ikazıyla sınava gireceğim sınıfa girdim. görevli kişi kitapçıkları dağıtmış, açıklama ve son uyarıları yapıyordu. kitapçığı açtım bi baktım almanca. birden nedense ayağa kalktım " yaa benim kitapçığım almanca yaaa" diye bağırdım. adam sakince " ingilizce kısmı sayfa bilmemkaçtan başlıyor dedi ve sınıf yarıldı. o psikoloji ile sınava girdim sözlük. çok utanmıştım...
bana karşılıksız aşk yaşatan insan (ya da varlık mı demeliydim), beni egolarını tatmin etmek için kullandığını açık açık belirttiği halde halâ ona karşı bir şeyler hissediyorum. kendimden iğreniyorum sözlük.
bazen esnerken ağzımı hayvan gibi açıyorum sözlük. yalnızken tabi. *

sonra da hiç öyle esnememiş gibi geliyor böyle samimi bir itirafta bulunan yazarı eksiliyorum. bundan da çok haz duyuyorum. *
sesimin güzel olması için her şeyimi verebilirim.* şarkı söylemeye bayılıyorum. tamam çok kötü değil ama çokta güzel değil sesim. çiğ yumurta mı içsem napsam? *
evet.. hayatımın en büyük sorunsalı; bu başlığı görüp dayanamıyor olmam oldu.

efendim hani olur ya şu filmlerde dinle ilgili dalga geçilen kısımlar.. o kısımlarda içimde bir şey uyanıyor sanki. onlar dalga geçtikçe o şey gülüyor, güldükçe beni ateizme yaklaştırıyor. ne hikmetse o süre sonrasında bana bir ağlama geliyor, gözlerim doluyor falan.
farkettiğim şey sürekli insanların beni dine bağlaması yahu. tuhaf bir şeyler var içimde. adını da lucifer260 koydum. o gülüyor ben ağlıyorum. çok acımasızlaştı bu aralarda ya hadi bakalım.. * *
sıkıldım sözlük yok mudur bunun bi çaresi.
anne burdan sana seslenmek istiyorum :

deepfreeze'in kapağını açık unuttum. mutfağı su bastı. bütün etler çözüldü. 10 kilo eti kavurma yaptım millete dağıttım. anne beni affet!
son bir umut verse biri. ve güzel olacak bigün herşey dese. ben inanırım belki de bu yalana. ben de alışırım gözlerimi kapamaya.
itiraf ediyorum;
4 yıldan beri ilk defa bu gün entry giriyorum.
yalnızım.
güncel Önemli Başlıklar