bugün

entry'ler (627)

sahibinden com

iğneden ipliğe hemen her şeyin bir alıcısının bulunduğu site.

bu da benden olsun:

http://www.sahibinden.com...k-dukkan-233312946/detay/

sahibinden antalya'da satılık dükkan.

uludağ sözlük

3 yıl öncesine göre çok değişmiş bilgi platformu.

kendimi yurtdışına çıkmış ama hiçbir yabancı dil bilmeyen birisi gibi hissediyorum.

26 kasım 2015 istanbul yağmuru

an itibariyle göktürk mevkiinde dinmeye yüz tutmuştur.

ttnet

taşeron sistemi ile personel alımı yapan şirket.*
türk telekom ile beraber bu mantıkla devam ettiği sürece binlerce abone kaybetmeye devam edecektir.

aidiyet yoksa memnuniyet de yoktur. bu mantığı bilememektedir.

ve -aracı firma çalışanı- olarak bile ttnet'in çağrı merkezinden utandığım dünkü tecrübem:

çağrı merkezi aranır. tarayıcıda otomatik çıkan hata sebebiyle yardım istenir. çağrı merkezi çalışanın en basit kontrol olan modeme kayıtlı kullanıcı adı ve parolasını dahi sormadan standart sözleri söyleyip çağrı kaydı açması beni benden almıştır. çözümün bu kadar basit olmasına rağmen çağrı merkezi çalışanının bunu atlaması da şirketin kalitesini ortaya koymaktadır.

böylesine özensiz, çalışanlarına değer vermeyen bir şirkette çalıştığım için önce kendimden sonra da bu sistemden nefret ediyorum.

üniversite bitince

#6581772

sonrası...

yaşamaktayım. şöyle ki: "taşeron" kelimesinin ne demek olduğunu iliklerine kadar anlarsın. zamanını harcadığın gereksiz bölüme* her gün küfür edersin.

iyi işler bulmuş etrafındakileri gördükçe dipteki moraline bir balta daha vurursun.

mutsuz ve yalnız nefes alıp vermeye devam edersin.

sözlük yazarlarının itirafları

çok yalnızım...

hemen her gün heyecanlı bir şekilde bu siteyi açıyor ve yazılarıma istinaden özel mesaj atan var mı diye bakıyorum...

insanlar çok çıkarcı. yaptığım işten biliyorum. o kadar artistlik yapan atıp tutan insanlar kendi çıkarları olunca söylediklerini unutuveriyorlar.

insanlar çok şerefsiz. yaşantımdan biliyorum. herkesin derdi "karı-kız" ve bu "karı-kız"ı "yatağa atmak"tan ibaret.

çok yalnız olduğumu söylemiş miydim?

inancını yitirmek

hayallerinin yerini hayalkırıklıkları almaya başlar önce... yavaş yavaş yiter içindeki heyecan, istek... hayatın hep olumsuz cevapları iyiden iyiye dibe çeker seni...

tüm bu olumsuzlukları hak edip etmediğinizi sorgulamaya başlarsınız... "hani iyiler elbet bir gün kazanırdı?" dersiniz... o "bir gün"ün bu dünyada yaşanmayacağına inanmaya başlarsınız... ve işte inanç kaybı da burada başlar... "bu dünyada mutlu olamıyorsam diğer dünya kimin umurunda" düşüncesi yer etmeye başlar kafanızda...

o güne kadar korumaya çalıştığın değerlerini tekrar sorgulamaya başlarsın... o güne kadar yaptıklarını ve yapmadıklarını gözden geçirirsin... kendince sen de hayata kazık atmak istersin. "bu güne kadar mutlu olamadım bundan sonra da olamayacağım" karamsarlığı ile yavaş yavaş farklı düşüncelere, yollara girmeye başlarsın...

bir yandan da içindeki inancını sorgularsın sessizce. "acaba" dersin; "acaba inancım zayıf olduğu için mi bu tür ikilemlere düşüyorum" diye sorarsın kendine. ama sonra yine kendi kendine cevabı bulursun "bu güne kadar neden hiç yüzüm gülmedi öyleyse?"

elinden geldiğince dinini hayatında tutan, iyi insan olmaya çalışan ancak bir türlü mutluluğu yakalayamayan (mutluluktan kasıt: sadece orta seviyede bir iş sahibi olabilmek) bir varlığın iç dünyasında başlayan çelişkilerden bir kesit okudunuz...

çaresizlik

gururunuzu hiçe saymaktır.

sadece bir arkadaşınızın olduğu bir şehirde haftanın her günü yüzsüz bir şekilde o insanı arayıp "buluşalım mı?" dedirtir... her seferinde de nazikçe red edilmenize rağmen...

bu kadar şerefsizdir işte çaresizlik... istenmeyen adam olduğunuzu düşünmeye başlarsınız...

yalnızlık

hayattan soğuma nedeni...

gerçekten anladım ki yalnızlık Allah a mahsus imiş...

hiçbir şeyden zevk alamıyorsunuz hatta hiçbir şey yapamıyorsunuz. çünkü yalnızsınız. ve artık öğrenilmiş çaresizlik oluşmuştur bünyenizde. bilirsiniz artık kimse olmayacak hayatınızda...

zor.

lay the favorite

http://m.imdb.com/title/tt1132449/

türkiye'de "bahse var mısın" ismiyle gösterime girmiş bir filmdir.

sinemada izlenmemeli. onca para vermenize gerek yok. hatta korsan bile almasanız da olur. *

ağlamak

çoğu zaman iyi gelir bünyeye...

yalnız ağlamak gereklidir. ağlarken sesli serzenişlerde bulunmak önemlidir zira.

küfürü tasvip etmesem de edilebilir bu tür durumlarda. rahatlamak maksat sonuçta.

akan gözyaşları kutsaldır ne uğruna olursa olsun...
*

türk telekom

türk telekom ofislerinde müşteri hizmetlerinin çalışma saatleri 08:30 - 17:30 olarak değişmiştir.

bilgilerinize...

daha önce çalışma saatleri 08:00 - 18:00 idi.

devletin twitter ve facebook a müdahale etmesi

esas başlık: (#16780156)

yalnızlık

"yalnızlık ömür boyu" sözü sanırım doğru ve yine sanırım her geçen gün yaşayarak ispat ediyorum...

kötü bir şey öncelikle. hayatın tadını almanıza engel. mutlu olmanıza engel. zaman ilerliyor. akranlar bir bir evleniyor. kaliteli bir hayat sürmeye başlıyorlar. yalnız insan ne yapıyor? aynı boktan hayata devam ediyor. en azından iyi bir işi olsa yalnızın işine aşık olur. işiyle evlenir. ama o da yoksa... vay haline o insanın. yalnızlık işte böylesine bir illet. dünyanın en kalabalık şehirlerinden birinde yaşasan da yine yalnızsın. acı. acımasız. sıkıcı. adaletsiz. bu tanımların hepsi yalnızlık.

allah belanı versin yalnızlık.
*

fatih terim in asgari ücretle çalışması

türkiye'deki sistemin çarpıklığını göstermektedir.

şirketlerin vergiden kaçırmak için izlediği yol.

ilgili link:

http://www.ntvmsnbc.com/id/25379084

devletin twitter ve facebook a müdahale etmesi

twitter ve facebook erişimlerinin devlet tarafından anlık ya da saatlik durdurulması haberidir.

ilgili link:

http://www.ntvmsnbc.com/id/25379065

ttnet

internet bağlantınızda sorun yaşıyorsanız öncelikle çağrı merkezini arayarak (444 0 375) çağrı kaydı oluşturunuz. bununla yetinmeyip aynı gün ya da ertesi gün bağlı olduğunuz türk telekom ofisine gidip durumu bildiriniz. bu durumu ofisteki bireysel işlemler yapana değil direkt teknik destek bölümüne bildiriniz. oraya yönlendirme isteyiniz. sizi görüştürmek zorundalar. oradayken bağlantınız, çağrı kaydınız hakkında bilgileri alınız. ve o gün içerisinde işlemin bitmesi için ısrarcı olunuz. gerekirse hiç çekinmeden daha üst yöneticilere şikayette bulununuz.

ttnet aslında iyi niyetli bir şirket. ama maalesef elindeki değeri(müşterileri, altyapıyı) daha kötü kullanamazdı. taşeron mantığı sonucu hizmet bu kadar düşük.*

146 dan internete girmiş efsane nesil

145 arızalı olduğunda ya da bir başka (e-kolay) internet servis sağlayıcısından girerken kontör bittiğinde (o zamanlar e-kolay vardı. kontörlüydü) hiç çekinmeden 146'dan bağlanıp dota'ya wow'a devam ettiğim zamanlar...

faturalar gelince de tabii aile ile kavganın kaçınılmaz olduğu zamanlar...

özlenilesi anlar...

sabır

"Her kulun imtihanı inancı ölçüsünde zordur. Kul ne kadar inanırsa imtihanı o kadar çetin olur. Sabır ise bütün sıkıntıların anahtarıdır. Sabır sadece ilk toslamada değil, musibetler ardı ardına geldikçe gösterildiği zaman sabırdır. ilk ısırıldığında zehirli bir bitki kadar acı ama sonucu yeryüzündeki bütün meyvelerden tatlıdır."

ne var ki bazen insan nefsine, bulunduğu şartlara yenik düşer... hep isyan durumundadır, hep mutsuzdur, hem deyim yerindeyse ağlar... ama aslında kul da haklıdır bir bakıma... bilir ki binlerce insan mutluyken o da hak ediyordur bu mutluluğu... çok şey istemiyordur ki zaten... sağlam bir iş ve iyi bir eş... hepsi budur. ama işte olmayınca olmuyordur.

bazı insanlar dünyaya kaybetmeye ve yalnız kalmaya gelmiştir. bu artık tecrübe ile sabitti.
*

çok yalnızım

insanın kendisini koca dünyada tek başına hissetmesini ifade edişidir. çoğu zaman sesli söylenmez.

samimiyetsiz bir "günaydın"dan sonra en sık kullandığım cümledir...

bi' defolup gitmez misin lanet olası durum...