bugün

çalışmak istemiyorum bir iki haftadır, kıpırdamak bile istemiyorum. öyle oturmak boş boş ne güzel olurdu.
11 yıllık arkadaşımla küstük hem de öyle boktan bir neden yüzünden ki. şimdi geriye dönüp baktığımda yaşanılanların, yaptıklarımın boş olduğunu görmek canımı sıkıyor. yavaş yavaş kaybediyorum çevremdekileri. Pek alışkın değilim böyle olmasına. nasıl davranmam gerektiğini bile bilemiyorum.
bana yine hastane yollari gorundu.
biktim hastaneden herseyden. Nolur hayatim yoluna girsin. Ustelik bu yaz nisanlanma ihtimalimde var. Nolur bir cikis yolu olsun. Kurtulayim kotu herseyden.
hic kimse ama hic kimse yardim elini uzatmiyordu bu kucuk kiza.
Küçük evlerimiz vardı ama küçük insanlar değildik, hiç kavga olmamıştı semtimizde, ne büyükler ne küçükler arasında, birinin cenazesi olunca herkes ailedenmiş gibi koşardı. Komşusu açken kimse tok yatmazdı, mahalledekilerin adını hatırlamam şimdi hepsi ya teyze ya amcadır benim için, bunlar semtimin ve çocukluğumun ilk12 yılı idi sonra herşey bozuldu mahalle yoğun bi göç aldı heryer pislik doldu sonra kavgalar başladı, huzursuzluklar, araçlar çalınmasın çizilmesin diye garajlara konuldu, genç kızlar sokağa daha az çıkar oldu, namus belasına. En sonunda da taşındık. Neden mi anlatıyorum, ben iki şeye inanıyorum bir. Kemalizm. iki: Environmentalizm, yani çevrecilik başka deyişle sizin kötü kararlarınızın altında kötü arkadaşlar kötü aile kötü komşular vardır. işte buna dayanarak çocukluğumu birbiri ardına iyi ve kötü olarak geçirdim, yanlış kararlar aldım yanlış okul seçtim, Meslek lisesinden gelme uluslararsı ilişkilerciyim, bölüm ingilizce, ve biraz zayıfım o konuda, haliyle lise yüzünden. Yanlış karaklar aldım ama hep doğruya çevirmek istedim, elimde olmyan şeyler vardı, örneğin ben gitar kursuna gidemedim ya da başka bi çalgı. şimdi onu da düzeltiyorum gerçi ama yine de geç kalmışlıkta hata kadar kötü bir tecrübedir. itiraf ediyorum ben yaptığım kötülükler ya da aldıım kötü kararlar karşısında çevremi suçluyorum...
iki üç tane iyi sayılabilecek başlık açtım entry girilmedi baktım olmuyor yapıştırdım başlığı. * *
(bkz: pırt yaptım diyen kız vs zortlayarak osuran adam)
nisandayiz ve kar yagiyor. Saka gibi.
itiraf ediyorum sözlük. bizim bölüm hocası askerliğinde, helikopterden helikoptere atlarken şarjör değiştiriyormuş. **
Ilk kez arkadas seçme konusunda yanıldım.
çok dikkat çeken bir yapım var sözlük. nereye gitsem hangi toplumda bulunsam insanların bakışları üzerimde toplanıyor.. neden abi ? benim diğer insanlardan farkım ne ? neden bir yerden geçerken parktan caddeden herkesin bakışları üzerime dikliyor ? aşırı derece de ilgi çekecek biri olduğumu düşünmüyorum oysa.. parka giderim yaşlı teyzelerden tut gençlere kadar herkes tarafından bakışlara muhatab olurum. ibadethaneye giderim orda da millet çaktırmadan bana bakar.. ne oluyoruz lan ? aynı şey otobüste okulda her yerde.. sakın bana herkes böyle hisseder diye açıklama da bulunmayın.. benimkisi farklı gerçekten farklı.. ama bir daha söyliyeyim bu bakılmalardan rahatsız olmuyorum.. en azından genel anlamda olmuyorum.. bakın lan bakın mk..
bembeyaz oldum. Cok soguk.
haftaya vizeler başlıyor. yarın eve gideceğim, otobüs biletimi bile aldım. ani bir karar bu. anneme bile yeni söyledim. mesaj attım. ama içimde garip bir sıkıntı var. sanki yanlış bişey yapıyormuşum gibi. eve gitmek ile alakalı değil sanırım bu. evime istediğim zaman giderim.

ama annemin onayını da alınca içim ancak rahat edecek sanırım.
en büyük eğlencelerimden biri tam sevişmeden önce napıyosun diye mesaj atan arkadaşa birazdan sevişicem ona hazırlanıyorum diye cevap vermek.
Kalbe; sigaradan daha çok ZARAR veren bağımlılık’lar var…
ince düşünmek..
Nezaket..

Haddinden fazla değer..

Kırmamak için Kırılmak..

Ve tum bunları
Değmeyecek şahsiyetler için Feda ettiğini, hep sonradan anlıyor olmak gibi... *
biri şiir, şarkı önerse ne güzel olurdu.
sözlükte birisinden acayip tiksindim.
biraz önce alzheimer olan babanemin izmirde kaybolduğunu öğrendim.4 saattir yaklaşık 10 kişi arıyormuş haber yok. 90 yaşında da olsa insanın aklına kötü şeyler geliyor. ayrıca polis, kayıp olarak algılanması için belli bir süre geçmesi gerektiğini söylemiş; tamam da o süre sağlıklı insanlar için olmasın. çocuk, bebek ya da bu şekilde akli dengesi yerinde olmayan insanlar için belli bir süre mi geçmeli. çok sinirliyim.
ruh sağlığı bozuk insanlar ilgimi çekiyor. belkide kendimin de öyle olduğunu düşünmemdendir.
eski sevgilimin fotoğraflarına baktım daha yeni.
ya sözlük bi arkdaşım var ve cidden on numara delikanlı çocuk çoğu yönüyle ama bi olay var ki beni çileden çıkartıyor. 4 senedir görüşürüz sık sık ve cebinde hep 5 veya 10 lira olduğundan yakınır tersoyum der vsvsvsvs. ama şölede bi gerçek var 50 binliralık arabaya biniyor, 450 binliralık evde oturuyor, akçay 3 katlık yazlığı var, lacostedan başka ayakabbı tommy veya diesel'den başka kot giymez, bize gelince kayalıklarda bira içelim bende para yok der ama karı kız oldumu yanında yeşilköyden floryadan çıkmaz. ulan göt demezlermi adama sen nası bi yavşaksın diye. alem göt olmuş be sözlük harbiden.
Şimdiye kadar hiç eksi oy vermedim. Sevdiğim yazıları artılıyorum sevmediğim hatta kızdığım yazılara oy vermek gibi bir lutufta bulunmuyorum. Heyt ne itirafmış be.
yaklaşık bir saattir dinlediğim şarkı: http://www.youtube.com/watch?v=XcTwlMIPk4c
cumartesi bi arkadaşım gelicek istanbula. kız arkadaşıda ankaradan gelicek ev arkdaşıyla beraber. inşallah o kız bana aşık olur dua ediyorum sözlük. yalnızlk zor be.
bang bang, my baby shot me down... thats all.