bugün

öyle bi mesaj göndermek istiyorum ki ona kahrolsun.. üzmek istiyorum onu. boşveremiyorum, takmamazlık yapamıyorum...

(#16983734).
tırnaklarıma french yaparken zorlanırken odamı duvar kağıdıyla kaplamakta hiçbir zorluk çekmiyorum. kadınlar araba kullanamıyorken * ben 40 yıllık dolmuşçu gibi rahat olup her yere girip çıkabiliyorum. bende bir terslik var ama çözemedim.
hayata dair hiçbir amacım yok, biliyorum iyi değil ama içim bomboş.
tahammül edemediğim tek bir şey var ki son zamanlarda keşfettim, bir insan için sıradan ve önemsiz olmak.

vazgeçilebilir olmak.
arkamı döndüğümde üşüyor gibiydim... her zaman olan o an olmamıştı. durdum gözlerimi kapadım. o sıcaklığı hissetmeyeli uzun zaman olmuştu.. belime sıkı sıkı sarılan o bakımlı eller ensemde hissettiğim nefes... aldığım huzur birden yüzümü gülümsetti. tekrarı olur muydu bunların yoksa sadece birer anı mıydı artık bunlar bilmiyordum. elime aldığım pike ile belime dayadığım yastığı sabitledim sanki belime sarılınmış gibi hissetmeyi umdum. ensemde o sıcaklığı hissedemedim. uyumayı umdum.

adlı film senaryom hiç çekilmedi.
yani çevremde öyle tip insanlar varmış ki bi dönem, şimdi herhangi bir yerde yazdıkları bazı şeyleri falan görüyorum 'hehehehe siktir git' diyorum sadece. ergen itirafım da burda son buluyor ama bunu bi yerde söylemem lazımdı yani sözlük. çok affedersin.
ilk milli oluşumda kadın bana dönüp sıcak mı dedi tabi 16-17 yaşındaydım anlamadım bişey ve oda çok soğuk dedim kadın tip tip baktı hiç birşeyde anlayamadım o anki yaptıklarımızdan.
yardımcı erkek(kadın) oyuncu ödülünün 2. Derece bir ödül olduğunu düşünürdüm. Asıl ödül verildi şimdi bir alt ödül olan tırt ödül goes to hede höde.
bu gece yıldız tilbe gecesi.
yeryüzünde ondan telefon bekleyen milyonlarca insan var ve eminim ki o telefonu edecek cesareti olan insan sayısı bunun yanında çok komik bir rakam. bende bekleyen o cesaretsiz gruptaki adamlardan biriyim.
herkesten çok sevilmek istiyorum, bununla başa çıkamayıp kırılıyorum.
yarının güzel bir gün olmasını istiyorum. hatta güzel günlerin bir başlangıcı. çok yoruldum, ama savaşmak için hala gücüm var.
ne sarkilarin bi anlami var ne de artik icince kimseyi dusunebiliyorum. cekebilecegim bi ask acisi bile yok. benimkisi duygularini kaybetmek mi yoksa duygusuz dogmak mi bilemiyorum.
bugün arkadaşlarıma peygamber vitesi ve hovarda vitesi terimleriyle hava attım.

siz düşünün halimi.
Ve sonra, gece yatmadan önce hayal edebileceğin kimsenin olmadığını farkedersin..
Cooook felaket yazasim var.

Bu gece zamaninda asik olup evlendigim adam az daha beni boguyordu. Elini isirmasaydim su anda gebermistim, ya da daha once. Yastigi agzima burnuma bastirdi, tekmeleyip kurtuldum, sonra yorgani aldi, ondan da kurtuldum, cok tepindim. Karnimda da bebegim tepiniyor, aldiramam da, dorduncu aya girdik.

Artik hicbir umudum kalmadi.. Zaten yoktu, oldurmaya baslamistim. Mallikmis. Yapmaya calistigim hicbir bok olmuyor. Evlenmeseydim keske, nasil mutluydum o gun. Ellerimi tutup iskembeden sallarken nasil mutluydum.. O iskembedekiler zamanla bagirsaga erisip bok oluyormus iste, agzima sicildi.

Ne yapacagim beeeeeeen.. Agla agla agla.
28 yaşındayım. babamı özledim sözlük.

evet bende o babasına karşı gelen, babasını üzen, lafını dinlemeyen piçlerdendim. her lafını tersleyecek bir bahane bulurdum daima. ben haklıydım, o eski kafalıydı hep. ama ben bir ağladığımda o bin ağlardı. götüm sıkıştığında baba diye dizinin dibine koşardım her seferinde. babamdı o benim be sözlük. çok ağlattım onu çok üzdüm ama baba işte. gık demedi elini zerre kalırmadı. özledim onu. "bu yaşıma geldim hala çocuk gibi davranıyorsun bana" dediğimde "sen hala çocuksun" derdi. ben 7 aydır çocuk değilim artık sözlük. neyimi dökeyim sana kaç bin kelime hakkım var bilmiyorum bu kadar yeter mi sözlük? "babamı" özledim. bu kaç bin cümleye bedel biliyor musun sen?
bütün gün, bütün gece kendi entrylerimi okuyorum. o yüzden de bir adım bile ilerleyemiyorum. tek rakibim kendimim. <3<3<3
çok fena nazarım değiyor bunu bugün bir kez daha anladım. *
sabah işe gidicem ama ben hala buralarda sürtüyorum sözlükçüğüm, deli mi sikti acaba beni?
(#16928355) hani ben "aşık oluyorum" demiştim ya, o dediğim güne lanet olsun, bir daha o tarz bir itiraf girdiğim zaman tüm sözlük olarak meydan dayağı atın bana.
var birşeyler yine bende, yenı bır hayata başlayalı 9 ay oldu ve yavaş yavaş kendime gelmeye başlıyorum sozluk. itiraf değil bu belki ama yaşanmışlıkların, yorgunlukların dışa vurumu bu.

7 senemi vermiştim ona sözlük. daha ortaokula giderken başlamıştık bu ilişkiye. daha ilk günler demiştim ona biz seninle evlenicez diye o da inanmıştı buna bende. üniversiteyi kazanmama kadar herşey iyi de gidiyodu sadece 2 yaz ayrı kalmıştık. herşey benim istediğim gibiydi deli gibi seviliyordum. sonra üniversiteyi kazandım ve olaylar o andan sonra değişmeye başladı. daha yeni büyüyordum, gözüm başka kızlar görmeye başlayınca ve o da elimde olduğu için ona değer vermemeye başladım. canım istediğinde arar konuşurdum sadece. tamam belki ciddi manada başka biriyle takılmadım o yanımda yokken ama başka kızlarla barlarda eğlenirken o evde hüngür hüngür ağlıyordu. yanlış yapıyordum ama vazgeçemiyordum da. hayat farklı gelmişti üniversite de.

ilk 2 sene bu şekilde sürdü. yaz tatılıne geldiğimde memlekete yine beraber oluyor okula döndüğümde iplemiyordum onu. allah birgün belamı vercekti biliyodum ama değişemiyordum. elimde olduğunu bilmem beni rahatlatıyordu.

3. sene üniversite sınavına girdi ve tercihlerini birlikte yaptık. o yanıma gelmek istiyor ben ise istemiyordum. okula teslim ederken tercihleri değiştirip benim okulumu yazmış. sınav sonucunu bana accıkladıgında şok olmuştum. tebrık etmem gerekn yerde suratına telefonu kapamıştım.çok gerizekalıydım cok.

üni. de ilk yılımızda ben yine onu fazla sallamıyordum. aynı evde kalıyor fakat bn cogu zaman kafama gore hareket ediyordum. o ilk senenın somestrınde memlekete döndüğümüzde belkı de herseyın değişimine sebep olacak o cumleyı kullandım. "sana hesap vermek zorunda değilim" ömrüm boyunca unutmayacağım o cümle. nerden bilebilirdim ki bu cümlenin hayatımı s.keceğini. okula dönüş zamanı yaklaştıkça arıyordum fakat telefnu açmıyordu. aileler de bildiği için çok rahattım fakat teerslık vardı. okullar acılmadan 1 hafta once gitmiş ve benim haberım yoktu. kafayı yemeye başlamıştım bile. herşey tersine dönmiüş ben köpek o sahip olmuştu artık. bir cümle herşeyi tersine çevirmişti. okula gittiğimde yüzüme bakmıyor konuşmuyordu. ben kovaladıkça o kaçıyordu. yediremiyordum bunu kendime.

sonunda bigün araryıp konuşmak iistediğni söyledi o kadar mutlu olmuştum ki yenıden onunla olacagıma adeta havalara uçuyordum. buluştuk ve ilk cumlesı artık senı eeskısı gıbı sevmıyorum oldu. dünya başıma yıkıldı lan sozluk. hiç birşey demeden kalktım evıme gıttım. telefnumu kırdım. 10 gun bakkala gidip alkol almaktan başka bişey yapmadım. arkdaşlarm bile beni ikna edemiyorlardı. yalnız da bırakamıyorlardı.

birgun zıl caldı kalkıp bakmadım bile bizim çocuklardır dedım. ısrarla zil çalıyor ben de alkolun verdiği uyuşuklukla umursamıyordum. bi an kapı açıldı ve karşımdaydı. yüzüme baktı bir de odama baktı. heryer tuborg gold ve efes şişeydi. güneşlik çekili. sezen aksu , yıldız tilbe, ahmet kaya, ibo winampta ortalığı dağıtıyorlardı.hiç birşey demedi yanıma oturdu. bir bira açtı aynı odada 2 yabancı gibiydik. o bana bakıyo ben bakamıyordm utanıyordum. başım önde sadece yere bakıyordum.

ayağa kalktı ve sen kendi ellerinle sevgimi tükettin, sana hiç üüzlmüyorum biliyormusun dedi. yine sustum. odayı topladı elimden bira şişesini aldı ve hadi yat dedi. sabah kalktığında herşey çok farklı olucak dedi. zaten o kafayla kafayı vurduğum gibi uyumuşum. sabah gözümü açtığımda yanımada gözlerimin içine bakarken buldum onu. seni seviyorum dedim, biliyorum dedi. hadi kalk dedi kahvaltı hazır ve sanki yeniden dünyaya gelmiş gibiydim. düzeliyordu herşey. havalar ısınmaya başlamıştı. izmire kuşadasına gidiyor eğleniyorduk.

okullar kapanmsına yakın work and travel ile yurtdışına gitmeyi kafama koymuştum. o şiddetle karşı çıkıyor ama ikimizin geleceği için diyi diye ikna ediyordum onu. gideceğim gün gözyaşlrını asla unutamam. ben buruk bi mutlulukla gitmiştim. oyle alışmıştım ki ona ve o kadar çok seviyordum ki onu deli gibi özlüyordum. hergün telefonla konusuyorduk. telefon kartlarına verdığım parayı hayal bıle edemezsınız. 2 hafta geçti tek sıkıntı birbirinizi özlemekti. telefnla konustuktan bır saat sonra bana mail atmış ve ben bu maili 2 gün sonra okuyabildim o da telefonu acmadıgı ıcın bi terslık oldgnu anlamıştım.

mailde yapamadığını, hayatında başka biri olduğunu söylemişti. inanamıyorudm. çünkü maili atmadan 10 dakıka once benı cok özlediğini söyleyip ağlamıştı. annemi arayıp olanları sorduğumda 2 gun once yanında başka bi çocuk gördüğünü söyledi üzülmemem için söylemedik dedi. dünyam bir daha yıkılmıştı. ben bile ona bu kahpeliği yapmamıştım. arıyorum mail atıyorum cevap vermıyordu zaten bıkac gune de mailde telefnda değişmişti. artık hiç ulaşamıyordum ona. bir şekilde 4 ay o olmadan, onun yaptığı şerefsizliği düşünerek hayatımın en eğlenceli yazını geçirdim.

türkiyeye döndüğümde annesi yine bizi barıştırdı ama o da uzun sürmedi artık iyice yıprnmıştı zaten. ünide 2 yabancı gibiydik son senemizde.

o okulunu bitirdi, ben ise 1 sene uzattım. bitirip geldikten sonra yine barıştık ben askere gitmeden 1 hafta önce kendi aramızda söz yaptık , gitmeme 2 gün kalmış ve istnbula alışverişe gezmeye gitmiştik. yine herşey süperdi fakat eve döndüğümizde yine birşeyler ters gitmeye başladı. hiçbirşey demeden eve gittiği gibi birlikte olamayacağımızı söyledi. 2 gun sonra askere gidiyodum ve yıne yuzustu bırakmıştı bni. askerde yıne başka biriyle oldugunu ögrendım. zor gcen 156 gun daha oldu.

askerden geldığımde herşeyi bitirmiş bi şekilde hayatıma devam ediyordum.ıyı gıden bi ilişkim vardı. ne zaman kı facete ilişkisi var yaptım o an yıne hersey değişti. once arkadaşlık yolladı, bir ilişkim olduğunu ve artık herşyin bittiğini söyledim. o inat yapmış ve kızarkadaşıma bir dünya şey söylemiş ve ayırmıştı bizi.

yeniden başlamıştık ve bu sefer ben intikam için yeminliydim. yaptıklarını yanına bırakamazdım. gün geçtikçe işler cidiye başlamıştı. aileler zatenbildikleri için bir an once cıddıyete bağlamamızı soyluyoladı. barıştıktan 20 gun sonra tam da onun dogumgunun de soz yaptık aıle arası. artık aileler işin içinde oldugundan benım ıntıkam işi yatmıştı ve ben yine gerizekalı gibi aşık olmuştum. son gaz herşey devam ediyordu. ev eşyalar herşey hazır gibiydi artık ve bir gün yanlışlıkla onun facesınde gördüğüm 2 isim yüzünden , yaptıgı 2 hareket yuzunden onu terkettım ve bundan hiç pişman değilim.

yine dönerse mi? benden uzak allaha yakın olsun. papaz hep pilav yemez.

kafa şişirdiğim için k. bakmayın. oh beeeee !!!
birisine bir şeyi zorla yaptırmaya çalışırken 3 e kadar sayıyorum, buçuk ve çeyrekleri ile.
gözümü kapadığımda yeşillikler içinde, özgürce dans ediyorum tek başıma, ama gözümü açtığımda ateş çarpıyor yüzüme. yine gözlerim kapalı dans ediyorum ama açılacaklar birazdan ve mordor'un ateşi vuracak beni.
ölüme ilk defa bu kadar çok yaklaştım. hayatım gözlerimin önünden geçti. *
bu hayatta 1 sn sonrasının bile garantisi yok ve ölümün nereden geleceği hiç belli olmuyor.
ama bu olay bana ders oldu. gereksiz olayları kafama takmam bundan sonra. sağlıktan önemli hiçbir şey yok.
hayati tehlikem hala devam ediyor. bana birşey olursa, hakkınızı helal edin.