bugün
- bir kadının yemek ısmarlaması10
- bik bik'in balona binmesi18
- icardi190517
- icardi1905 silik olsun kampanyası23
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- futbolcu ismiyle nick almak9
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü20
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı16
- kanınıza rengini verir misiniz16
- abır nerede sorunsalı8
- arkadaşlar biri var14
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır32
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması12
- uzağı göremeyen insan18
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- alınan en güzel iltifat8
- vatandaşlık farkı alan otel10
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak12
- evlilik9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi12
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı14
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- aristoteles'in orta yolu10
entry'ler (2520)
vicdanım. nerde kullanıp nerde kullanmam gerektiğini birkaç denemede öğrendim. no worries.
eski sevgiliye sövmek.
çünkü sövmek çok terbiyeli bir şey değildir. yoksa eski sevgili hak etmiştir. onda sıkıntı yoktur.
çünkü sövmek çok terbiyeli bir şey değildir. yoksa eski sevgili hak etmiştir. onda sıkıntı yoktur.
bundan iğrendiğini söyleyenlerin kadına kadına hard sex pornosu manyağı olması sorunsalını akıllara getirir.
engelli olunduğu için görülemeyendir.
basit bir troll. "ona buna salça olayım gerzek gerzek şeyler yazayım ilgi çekeyim" diyen, beyni ergenlikten çıkamamış bir canlıdır.
doğru dozda, doğru zamanda kullanılırsa hayat kurtaran ilaçlardır.
karşısındaki üzülecek mi diye düşünendir sanırım. kırmamak için çabalayandır gibime geliyor.
en önemlisi de kaybetmekten korkandır. çünkü sizi kaybetmemek için çabalar. sizi üzecek kıracak şeylerden kaçınır.
not: sanki ben çok iyi sevgiliymişim gibi yazmıyorum yanlış anlaşılmasın...
en önemlisi de kaybetmekten korkandır. çünkü sizi kaybetmemek için çabalar. sizi üzecek kıracak şeylerden kaçınır.
not: sanki ben çok iyi sevgiliymişim gibi yazmıyorum yanlış anlaşılmasın...
sonunda kendinin değiştiğine inanmaya evrilecek inanış.
avustralya'da yaşamaya hep özerinirim. evet.
bir çocuğuna babalık yapmayıp diğer çocuğu doğunca "baba oldum" diyen sığır.
yarısının aklının fikrinin bacakarasında olmasından kaynaklanır. solframe bakmak bile yeterince mide bulandırıyor.
duygusal dayaktan mı fiziksek dayaktan mı bahsediyoruz bunda bi netleşelim önce. zira biliyoruz ki fiziksel dayakların etkisi duygusal dayakların etkisine göre çok daha az.
times'ın 2017'nin en iyi 10 yapımı arasına koyduğu belgesel. irtanbul sokaklarında yaşayan kedilere odaklanan yapım sadece kedi belgeseli değil aynı zamanda şehir belgeseli gibi bir şey de olmuş. önerilir...
her sezon finaliyle izleyicinin azına sıçan dizi. yok böyle bi senaryo. vallahi yok. çok iyi diycem ama tanımlamaya yetmiycek siz bu "çok iyi"yi 100le falan çarpın. avustralya'nın şimdiye kadar yaptığı en iyi şey wentworth olabilir. ha bi de opera house'ları var işte.
insan psikolojisine dair çok şey söyleyen, manipülasyonun ne olduğunu her harfine kadar öğreten, suç ve dramı muhteşem harmanlayan, ve insanın asıl kişiliğinin ne olduğunu asla bilmediğimizi gösteren nadide bir dizi. insan olmak ve hayatta kalmak gibi bazen varoluşsal bazen de pragmatik yaklaşımları, empati kurabilen izleyicileri fazla etkileyecektir.
1. sezon finali; hassiktir yaa bak buna pek ihtimal vermedim
2. sezon finali; oha yok artık, ciddi misiniz? oha, vay bee
3. sezon finali; fuck fuck fuck ne oldu orda öyle
4. sezon finali; anasını avradını böyle final mi olur amk kim yazıyo bunu bulun geberticem onu ağzınıza sıçim sizin bunu niye yapıyonuz lan seyircinize
5. sezon finali; evet evet evet evet evet hassiktir nerden aklınıza geldi amk oha
mükemmel karakterlere sahip mükemmel kurgusu olan dizi. o oyunculuklar yok mu o oyunculuklar, hepsine ayrı ayrı oscar verelim, emmy verelim, golden globe verelim.
franky doyle; dizide ilk gözağrım. bicth falan ama kendinizi tutamıyosunuz baya seviyosunuz karakteri, komik falan oluyo arada. mükemmel oyunculukla sergileniyor karakter nicole da silva'ya aşık olabilirsiniz bu rölüyle.
bea smith; asıl göz ağrım. yok böyle bi değişim, yok böyle bi oyunculuk. insanın asıl kişiliğinin nerede ve nasıl çıkacağını çok iyi gösteriyor. danielle cormack oscarlık iş çıkarmış.
joan ferguson; ben hayatımda böyle sayko karakter görmedim. nasıl nefret ediyorum anlatamam. hani elime verin paramparça edicem ya o derece sinir. dizide tüm karakterlerin kişilikleri bi şekilde değişiyo bi tek bu değişmiyo. sadece saykoluk seviyesini daha derinden görüyoruz. ama pamela rabe onu canlandırırken çok iyi bi iş çıkarmış. bakın bunu bi filmde falan yapsa yere göğe sığdıramazlar oyunculuğunu.
will jackson; dizinin anti kahramanı. arada ibnelikleri de yok değil ama dizideki parmakla sayılır "iyilerin tarafında" diyebileceğimiz az kişiden birisi. zaman zaman şaşırtır ama çoğunlukla tahmin edilebilir karakter. yine de dizide yeri çoooook ayrıdır.
daha çok karakter var tabii dizide. çoğu başarılı kurgulanmış, altı doldurulmuş, boş beleş karakter değil yani. maxien'in yeri çok ayrıdır mesela. güç savaşı içinde kazanan tarafı belirleyebilecek kadar da etkilidir. sonra kaz var... böyle baştan gıcık oluyosun ama sonra bakıyosun o da kendince bi şeyler yapmaya çalışıyo falan. ah, bi de allie var, ağlaşıyoruz onunla da... öhm neyse spoiler vermeden susim ben.
haa bir de orange is the new black'le karşılaştırılıyor ya, yapmayın. hakaret sayarım valla yapmayın. oitnb çok sevdiğim bi dizi, ayıla bayıla izliyorum hala, yeni sezonunu iple çekiyorum ama wentwortle "kadın hapishane dizisi" olmaları dışında o kadar az ortak noktaları var ki. wentworth'un ciddiyetinin yarısı oitnb'de olsa dizi şimdi çook başka yerdeydi. wentworth gerçekçiliğiyle, dramıyla, hikayesiyle, karakterleriyle, atmosferiyle oitnb'i donunda sallar gençler, sorry not sorry.
son olarak dizi 1979 - 1986 yılları arasında 669 bölümlük olarak yayınlanan prisoners cell block h dizisinin günümüzdeki uyarlamasıymış. yaratıcılarından birisi prisoners: cell block h'de de yazarlık yapmış. ama bazı sitelerde okuduğuma göre hikaye farklılık göstermiş bi noktadan sonra.
insan psikolojisine dair çok şey söyleyen, manipülasyonun ne olduğunu her harfine kadar öğreten, suç ve dramı muhteşem harmanlayan, ve insanın asıl kişiliğinin ne olduğunu asla bilmediğimizi gösteren nadide bir dizi. insan olmak ve hayatta kalmak gibi bazen varoluşsal bazen de pragmatik yaklaşımları, empati kurabilen izleyicileri fazla etkileyecektir.
1. sezon finali; hassiktir yaa bak buna pek ihtimal vermedim
2. sezon finali; oha yok artık, ciddi misiniz? oha, vay bee
3. sezon finali; fuck fuck fuck ne oldu orda öyle
4. sezon finali; anasını avradını böyle final mi olur amk kim yazıyo bunu bulun geberticem onu ağzınıza sıçim sizin bunu niye yapıyonuz lan seyircinize
5. sezon finali; evet evet evet evet evet hassiktir nerden aklınıza geldi amk oha
mükemmel karakterlere sahip mükemmel kurgusu olan dizi. o oyunculuklar yok mu o oyunculuklar, hepsine ayrı ayrı oscar verelim, emmy verelim, golden globe verelim.
franky doyle; dizide ilk gözağrım. bicth falan ama kendinizi tutamıyosunuz baya seviyosunuz karakteri, komik falan oluyo arada. mükemmel oyunculukla sergileniyor karakter nicole da silva'ya aşık olabilirsiniz bu rölüyle.
bea smith; asıl göz ağrım. yok böyle bi değişim, yok böyle bi oyunculuk. insanın asıl kişiliğinin nerede ve nasıl çıkacağını çok iyi gösteriyor. danielle cormack oscarlık iş çıkarmış.
joan ferguson; ben hayatımda böyle sayko karakter görmedim. nasıl nefret ediyorum anlatamam. hani elime verin paramparça edicem ya o derece sinir. dizide tüm karakterlerin kişilikleri bi şekilde değişiyo bi tek bu değişmiyo. sadece saykoluk seviyesini daha derinden görüyoruz. ama pamela rabe onu canlandırırken çok iyi bi iş çıkarmış. bakın bunu bi filmde falan yapsa yere göğe sığdıramazlar oyunculuğunu.
will jackson; dizinin anti kahramanı. arada ibnelikleri de yok değil ama dizideki parmakla sayılır "iyilerin tarafında" diyebileceğimiz az kişiden birisi. zaman zaman şaşırtır ama çoğunlukla tahmin edilebilir karakter. yine de dizide yeri çoooook ayrıdır.
daha çok karakter var tabii dizide. çoğu başarılı kurgulanmış, altı doldurulmuş, boş beleş karakter değil yani. maxien'in yeri çok ayrıdır mesela. güç savaşı içinde kazanan tarafı belirleyebilecek kadar da etkilidir. sonra kaz var... böyle baştan gıcık oluyosun ama sonra bakıyosun o da kendince bi şeyler yapmaya çalışıyo falan. ah, bi de allie var, ağlaşıyoruz onunla da... öhm neyse spoiler vermeden susim ben.
haa bir de orange is the new black'le karşılaştırılıyor ya, yapmayın. hakaret sayarım valla yapmayın. oitnb çok sevdiğim bi dizi, ayıla bayıla izliyorum hala, yeni sezonunu iple çekiyorum ama wentwortle "kadın hapishane dizisi" olmaları dışında o kadar az ortak noktaları var ki. wentworth'un ciddiyetinin yarısı oitnb'de olsa dizi şimdi çook başka yerdeydi. wentworth gerçekçiliğiyle, dramıyla, hikayesiyle, karakterleriyle, atmosferiyle oitnb'i donunda sallar gençler, sorry not sorry.
son olarak dizi 1979 - 1986 yılları arasında 669 bölümlük olarak yayınlanan prisoners cell block h dizisinin günümüzdeki uyarlamasıymış. yaratıcılarından birisi prisoners: cell block h'de de yazarlık yapmış. ama bazı sitelerde okuduğuma göre hikaye farklılık göstermiş bi noktadan sonra.
empati kurandır. evet.
tartışmalı mevzu.
kafalarındaki at gözlüklerini biraz çıkarsalar bi şeyler olur aslında ama... yani kıvrak zekalarını kabul ediyorum da, önce o at gözlüğü çıkacak o at gözlüğü. maço erkeğim havaları falana... ne bilim adam hanzo kıvrak zekası olsa ne yazar olmasa ne yazar.
kafalarındaki at gözlüklerini biraz çıkarsalar bi şeyler olur aslında ama... yani kıvrak zekalarını kabul ediyorum da, önce o at gözlüğü çıkacak o at gözlüğü. maço erkeğim havaları falana... ne bilim adam hanzo kıvrak zekası olsa ne yazar olmasa ne yazar.
hayaldir o, yanlış anlamışsınız siz.
genellikle sözlük erkekleri kendilerini bi bok sanmalarından kaynaklanır efendim. zekasına ve tipine bakmadan üç oda bir salonluk egoya sahip olanlar az değil çünkü.
öte yandan tam bir gerizekalı gibi davranan hemcinslerim de çok. hani kimisi de hakediyor şimdi. yapmayın kızlar, seviyenizi koruyun litfin.
öte yandan tam bir gerizekalı gibi davranan hemcinslerim de çok. hani kimisi de hakediyor şimdi. yapmayın kızlar, seviyenizi koruyun litfin.
5 tane ardarda içince beklenen durum.