bugün

okuduğum kitabı ya da izlediğim herhangi filmi üzerinden 1 gün geçtikten sonra hatırlamıyorum. hafızam siliniyor sanki lan resmen. biri soru sorarsa apışıp kalmayayım diye okuduğum kitap için okumadım, izlediğim film için izlemedim diyorum. öyle de mal bir insanım.
Yarın gidecek. Son kez buluştuk bugün. Çok güzeldi hersey. Sanki ayrılmamışız gibiydi. Ama sonumuz olabilir bu ayrılık bilmiyorum. Gene ağzıma sıçtı gitti.. iyiyim ben iyiyim valla.
itiraf ediyorum daha önce kendisiyle aldatıldığım kadının şuan benimle aldatılmasına sebep oldum...
hiçbir şeyden zevk alamaz hale geldim, adeta yaşama sevincimi yitirdim. her şey üzerime geliyo, etrafımdaki herkes benim inadıma yapıyo o saçma hareketleri. günde minimum 2 kere oje rengini değiştiriyorum. milyonlarca dersten büte kaldım -gariptir- hiç mi hiç umrumda değil. kendimi yemeğe verdim, oysaki bi ayda 4 kilo vermiştim, üzerine koyup alacam bu gidişle. değişiklik yapmak istiyorum ama neyi değiştireceğimi bile düşünmeye eriniyorum. kredi kartı borcum aldı başını gidiyo ve hala gidiyorum deli gibi alışveriş yapıyorum. işin en kötü yanı annemlerin bu karttan bihaber olmaları. şimdi babama kitap parası lazım diye bi yalan söylesem, yazın ortasında ne kitabıymış der, ki haklı. böyle saçmasapan insan oldum şu sıra kısacası.
her entry girişimden beş dakika sonra ben yazan butona tıklayıp oylanmış mı oylanmamış mı bakıyorum.
ne yapayım daha yeniyim sözlük.
nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi geliyor bana...
tam 2 sene önce, beni önce aldatıp sonra terkettiğinde kaybettiğim özgüvenimi, huzurumu, onurumu, duruşumu, kariyerime sarılılarak geri kazanıyorum sanki. böyle yorgunluktan ölene kadar çalışıp kendimi evime, odama zar zor attığımda huzur doluyor içim. sadece çalışırken huzurluyum sanki. ne kadar acı.
itiraf ediyorum sözlük. facebook hesabımda paylaştığım tüm şarkılar, durumlarıma yazdığım insanların '' ahh ahhh '' diye iç geçirdiği yazılar ve daha niceleri.. hepsi tek bir kişiye.
O'na..2 yıldır resmen beni s.klemeyen, sallamayan zor ama umutsuz olmayan sevgiliye..
Seni hala seviyorum be! biliyorsun bunu, beni sevmen için daha ne yapayım be adam, divane oldum yolunda..
kendimi meyve komasına sokana kadar meyve yiyorum. bütün gün şeftali, kiraz ve karpuz türlerinden evde ne kadar ne varsa yemeye çalıştım. sonuç hemen hemen pozitif.
ben birini seviyorum. oda beni sevdiğine inanıyorum. lie to me bütün sezonlarını 2 şer defa izlemiş biri olarak yüzünden ve ellerinden bunu anlıyorum. ama başka biriyle çıkıyor... ne onun nede benim cesaretim var.

(bkz: ezel)
dünyanın benim etrafımda döndüğünü düşünüyorum. herkesin benimle ilgilendiğini, sözlükte beni tanımayan olmadığını düşünüyorum. tabi reel bambaşka. bilmeme rağmen öyle.
şiiri sevmiyorum nedense, sevmek gibi bir çabam da olmadı hiç. Bugüne kadar ezberlediğim -ve her ne hikmetse unutmadığım- tek şiir ümit yaşar oğuzcan'ın milyon kere ayten'i.
çok fazla müzik dinlediğim halde hayko cepkin'i dinlememekte de ısrar etmiştim ama sahne performansını izleyince bu inadımın ne kadar yersiz olduğuna karar verdim.
artık cem yılmaz'ın da iktidar yanlısı olması tuhafıma gidiyor. bir müjdat gezen, bir levent kırca kadar da mı olamadı? *
başlarda çok sevdiğim sonra facebook sayesinde hala ergenlikten çıkamadığını düşünmeye başladığım hocalarım var, onların gönderilerinin altına anan zaaa xDé yazsam göze batmaz yani o derece. hatta yazsam mı lan? *
sabahtan beri zeytinyağlı yaprak sarması ile besleniyorum. evet ilk kez ben emek vererek sardım, pişirdim, hepsini yeme hakkınıda kendimde gördüğümü bu saatte kucağımda tabakla entry girerken anlamış bulunmaktayım.****
bugün en güzel şeyin insanın kendine gülmesi olduğunu düşündüm, düşünmekle de kalmadım hayata geçirdim * yargılamasız, yadırgamadan özgürce. oh ne güzel rahatladım valla **
nice yıllar bana. ne saçma iş lan..
* mayın tarlası oynarken daha ilk tıkta mayını bulabiliyorum.

* bugün resul balay'ın öldüğünü öğrendim. allah rahmet eylesin. az gülmedim albüm kapaklarına. http://ulu.so/u9md6v

* dünyalılardan tiksiniyorum.

* bir şeyi 40 defa söylersen olur düşüncesini 9-10 yaşlarımdayken yerle bir ettim.

* kardeşim 5 yaşındayken eve gelen misafirin çantasını kurcaladı diye kendisini kulaklarından tutup havaya kaldırmışlığım ve halı silkeler gibi silkelemişliğim var. üzüldüm tabi sonra.

* kedim var ve bana bakmasından rahatsızlık duyuyorum. 5-10 saniyeden fazla yüzüme o bilindik şekilde bakarsa kovalıyorum terlikle.

* yalnızlıktan yakınanları anlamıyorum. değerlendirmesini bildikten sonra büyük bir nimet bence.

* küçükken mahallemizin siyah köpeğini yan taraftaki inşaattan arakladığım beyaz yağlı boyayla boyamıştım. hayır, ku klux klan'la bir ilgim yok. ama zebraya benzemişti hayvan.

* burada çok fazla itirafım bulunduğundan bazen yeni bir itiraf yaparken acaba bunu yazmış mıyım diye daha önce yazdıklarımın hepsini okuyorum.

* küçükken petek dinçöz'ün foolish casanova şarkısının klibini izleyip tahrik olurdum. bacak kadardım o zamanlar ama.

* şizofreninin hastalık olarak kabul görmüş olması bana tuhaf geliyor. bence büyük bir artıdır bu insan için.

* hayatımın geri kalanını günde 3 öğün acı biber salçası soslu yoğurtlu fiyonk makarna yiyerek geçirebilirim.

* klavyeye bakmadan yazmaya çalıştıkça bilgisayarın yeni yeni özelliklerini keşfediyorum. mesela az önce alttaki görev çubuğunu falan kaybettim şimdi düzeltemiyorum.

* korku filmi izlerken 25-30 odalı bir evde * bir takım saldırılara uğrayan kişileri görünce oh olsun diyorum. zaten ya tek başlarına oluyorular ya da sevgilisiyle falan. hadi en fazla 5 kişi diyelim. ne işiniz var 45 odalı bir malikanede? ben de evsiz olsam işsiz güçsüz parasız pulsuz olsam girerim ben de girerim.

* fakirim.

* açlıktan diş macunu yediğim günler oldu.

* 1 haftadan fazla banyo yapmadığım günler oldu.

* günde 3-4 defa banyo yaptığım oldu.

* minibüse binerken kafamı kapının üstüne çarpmadığım çok nadir görülmüştür.
Yarın lys fen sınavı var daha dogrusu bugun ve ben lise son fizik konularına şimdi baktım daha. Hayırlısı bakalım nolacak..
düğüne uğradım da biraz bugün orda iyice farkına vardım insan şöyle beraber yaşayacağı birini arıyor sanki yavaştan hatta gece bi film vardı onu da izlemedim beynini yıkıyorlar bildiğin insanın onara özenip yaşasak şimdiye...* *
-çocukluğumla ilgili çok şey hatırlamıyorum. ablam 3. yaşında yaptığı şeyleri hatırlıyor, bense daha 2 sene öncesini zor hatırlıyorum.
-kendine has insanlardan olamadım ben.
-insanlardan beni ayıran özellikleri saysam sadece fiziki görünüşümle olur.
-ayrıca birşeye taktım mı bokunu çıkarana kadar o şeyle ilgileniyorum. sonunda boku çıkıyor.
-insanlarla, arkadaşlarımla çok uyumlu bir insanımdır. ama bazen beni çok zorluyorlar. hayatımdan çıkarmak zorunda kalıyorum onları.
-araba kullanırken bana korna çalan insanlara uyuz oluyorum. yavaş gidiyorum diye çaldılarsa iyice yavaşlıyorum. beni geçmeye çalıştıklarında eğer yol genişse hızlanıyorum. yol darsa önlerine geçiyorum. birgün arabası sağlam biri çok fena göt edicek beni hadi hayırlısı.
-itiraf yapan yazarların itiraflarında peşin peşin eksi alacağım, artı oy verin, eh işte oyu atmayın, tarzı laflarına direk eksi oy basıyorum. evet yapıyorum.
-itirafların içinde herhangi hoşuma gitmeyen bir konu varsa sonuna gelemeden eksi oy atıyorum.
-birazda olsa hoşuma giden entrylere bile direk artı oy atıyorum.
-mesaj kutuma mesaj gelince bildiğin heyecanlanıyorum.
-mesaj atanlarla konuşmak çok hoşuma gidiyor.
-çok uzun bir zaman kinght online (bkz: kınayt) oynadım. pişman değilim.
-üniversiteye hazırlanırken akşam 10 a kadar süren dersaneme 3 hafta boyunca kafam güzel gitmişliğim var.
-son 4 senedir yılbaşına nerde girdiğimi hatırlamıyorum.
-itiraf edecek hiç birşeyim yok derken bu kadar itiraf edecek şey bulmama hayret ediyorum.

*rahatladım.
insanları üzmeye çalışıp,
arkadan iş çevirmeye yeltenen,
küçük hesaplar peşinde koşup,
kişiyi, kendini eksikmiş gibi hissetirmeye çalışan insanlara...
inadına kızmıyor, inadına üzülmüyorum artık.

yalan söylemelerini, söylerken maymuna dönmelerini,
kendilerince ufak dünyalarında, küçük tilkiliklerini planlarken, kafalarından geçenleri bilipte sallamamayı,
hatta o hallerini görüp, mahal vermezken, bundan zevk almayı,
kısacası boş insanların, boş işlerine aldırmamayı geç olsa da öğrendim sanırım...
lys edebiyat-coğrafya sınavında orsloa diye bir yerin çektiği sıkıntılar anlatılmış. ama bu bölge öyle sıkıntılar çekmiş ki, sınav esnasında bildiğin oturdum ağlayacaktım lan.

tabiiki bu süreç fazla uzun sürmedi, paragrafın yanına koskocam harflerle 'orsloa nın suçu ne' yazmamla mevzu kapandı.
nikahları kıyılacakmış bugün.

ulan 5 sene önce benimle çıkmaya başladığın günü mü buldun nikah masasına oturacak?
içerik bulunamadı.
gene insanlara "evet, önemli değil..." demeye başladım. hiç hayra alamet değil bu sözlük, hem de hiç. tekrar esip gürlememe, birilerini incitmeme az kaldı sanki...