bugün

duygu ve düşüncelerimizin sözel olarak kimi sebeblerden dolayı ifade edilememesi sonucu icimizde patlaması durumudur.
"but please don't tell me perhaps perhaps perhaps"
karşı taraftakini rencide etmemek adına dilin ucuna gelip de söylenmeyenlerdir. saygı bağının kopmaması için şarttır.
bazen dilinizin ucuna kadar gelir, çıkmak ister agzınızdan bir çırpıda bir çok şey ama zordur onları dillendirmek, susmayı yegler, yutkunur, yok edersiniz onları.
'yani' kelimesinin çok defa kullanılmasına sebebiyet veren durumdur.
muscle museum u aklıma getiren ki zaten parçanın anafikriyle ilgisi olduğunu düşündüğüm sonradan kendi kendinize defalarca söylenemenize neden olabilecek durum.
yada güncel söylemler de çıkarlarınız yada karşı tarafın alınacağını düşündüğünüz için susma yada kıvırmayı tercih etme durumu da olabilir.
seni seviyorum...
biraz önce de söylemek istedim ama fırsat vermedin...
bitirdin öylece...
seni seviyorum...
söylemek istiyorum ama, bir daha arama beni dedin...
kapattın öylece...
seni seviyorum...
söylemek isteyeceğim, belki binlerce kez ama duymak istemedin...
gittin öylece...
seni seviyorum...
sevgili versiyonu şu şekilde olabilecek sözler:
senden nefret ediyorum, seni hiç sevmiyorum, sen benim hayatımı zorlaştırıyorsun...
seni görmeye bile tahammül edemiyorum.
(bkz: bir daha gereksiz anket yapanın amına koyim)
kimi zaman doğruyu görmektir. ancak bu ki$isel olarak tanımlanmı$ gerçeklikleri doğrudan söyleyip, bir sürü eksi alıp, yanlı$ anla$ılmalara kurban gitmemek için, dü$man toplamamak için söylenememi$tir bu sözler. sadece sizi kırmamak için. zira tanrı yok dediğimizde bile ne kadar çok inciniyor kimi sözlükçüler, kim bilir diğer dü$üncelerimizi de açıklasak, dü$ünce özgürlüğünü savunan ruhlar kaç kere çarmıha gerecek bizi bu sanal sözlükte bile.

(bkz: özgürlüğümü istiyorum hakim bey)
(bkz: dü$üncem kar$ısında tepki görmeme özgürlüğümü)
(bkz: dü$üncem nedeniyle $iddet görmeme özgürlüğümü)
genelde bu duruma düşen hep erkekler olur. sevdiği karşısında boğazı düğümlenir, kızarır, bozarır, salakça hareketler yapar. kızlar yapıları itibariyle paylaşımcı ve konuşkan olduklarından onlar için böyle bir sorun yoktur.
(bkz: haykırmak istemek)
söylemek istenmeyen ama söylenmiş sözlerin neden olduğu acıdan farklı olarak bazen söylemek istenip söylenemeyenler bir türlü söyleyemediğiniz en güzel sözlerdir sizin kendinize sakladıklarınız içinde...
sana merhamet etmek bile gelmiyor içimden, * içimi acıtmıyorsun. *
(bkz: defol git hayatımdan)
onca yaradan sonra sendin sadece yerine koyabilirim dediğim. sağlık olsun.
genelde her insanın yaptığıdır. karşındaki kişi kim olursa olsun baban, amcan, sevgilin, annen, kızın, oğlun, arkadaşın, amcan, halan, teyzen her neyse işte. bunların genelini düşündüğümüzde her ne olursa olsun akla ilk gelen söylenmez. önce kafada söylenecekler ölçüp tartılır ondan sonra söylenir. birisini ele alalım mesela.

yolda gidiyorsun arkadaşına rastladın acelen var.

+aaa merhaba naber yaa iyimisin. (ulan şerefsiz ne zamandır aramıyosun insan bi arayıp sormazmı beee)
-iyiyim yaa senden naber. (offf nerden çıktı bu geveze şimdi acelemde var.)

bu kaçınılmaz herkeste olan bir şeydir. atıyorum çok palavracı bi dayın vardır. sana bir şey söyler ona hiç bir zaman langırt diye "offf dayı amma palavracısın sanki tanımıyorum seni" diyemezsin. belki patavatsız bir kişilik olarak tanınıyorsan yapabilirsin. ama onun dışında "anladım dayı. hayırlısı bakalım iyi yapmışsın" falan gibi geçiştirmeler olur. hadi herkesi geçtim abi insan sevgilisinede mi aklına geleni hemen söyleyemez. bu hatun yada erkek her neyse işte senin özelin, her şeyini biliyor senin. ne diye kaçınırsın. eğer söylenirse tartışma kopar çünkü. düşünsenize, siz hiç sevgili bir şeyden bahsederken böyle küt diye lafı yapıştıranını gördünüzmü. aslında kibarlık denen şey bunu gerektirir. ama insanların empati kurmasını geliştirir belki böyle olması. hadi sevgiliyede bi örnek verelim o zaman.

+yaa of çok yoruldum bugün. çok yoğundu işim. (bana bugün buluşalım demez umarım.)
-hadi yaa aşkım benim kıyamam sana. (allah belanı versin lan bende bugün buluşalım dicektim.)

bana bunları yaşamıyorum demeyin hayatta inanmam. inananı varsa kendini aldatıyor zaten. bilmiyorum teorimde yanılıyormuyum ama bunu herkesin yaşadığını düşünüyorum. hemde her zaman.
ukte kalırlar.
seni görünce kalbim nasıl çarpıyor anlatamam.
+kaptaaaan! arka kapı!
beni bırakın, bensiz devam edin.
öndeki arabayı takip edelim.
bazen çok pis sövesim geliyor aq! Gerçi zaten sövüyorum.. Vay aq.. Bu kafayı hiç sevmiyorum! işte bunu isteyipte söyleyemiyorum.
içimizde patlayanlardır.
"söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil"
(bkz: fuzuli)