bugün

zamanında ortalığı kasıp kavurmuş, çoluğu çocuğu yemek içmekten kesip, simitçi ayrancının rızkını atari salonu işletmecisinin cebine koymuş, anne babayı "bizimki atariye sardı" diye kaygılandıran; "abisi ver bu raund'u geçeyim", "yanıma girme son adama geliyorum", "aga, tam ben ölürken jetonu at", "oheynk vega'nın çatalını kırdım" gibi enstantanelere alt yapı hazırlamış; perfect koymak, oryu çekmek, üçlü oryuken, aduket, kırmızı pörfek *, hut quick, buda fire, taktak, dapdapduken, alekspu terimlerini hayatımıza kazandırmış; chun lee ile çocuksu şehvet duygularına büründüren, honda'nın testislerinin kırmızı olduğunu dilden dile gezdiren, zangief'in rusya'sında arkada dövüşü izleyen elemanlardan birinin masrubasyon yaptığını iddia ettiren, m bison'ı "mistır bizon" diye telafuz ettirtmiş efsane capcom oyunu.
televizyonlarda oynanmış,herkesin sırf kolları bacakları uzuyo diye dhalsimi seçtiği,küçükken chun-li ye aşık olmama yol açmış oyun. yüzünü hatırlamıyorum ama attığı çığlıklardan olsa gerek.
hayatımıza aduket ve aparkat laflarını katmış oyun. hala çok sinirlendiğimde sana bir aduuket çekerim diyom ben.
çocukluğumun mortal kombatla beraber hasta oyunlarındandır.
capcom un harika oyunu.ken le ryu ayni hareketleri yapmasalar daha guzel olacakmis.
çocukluğun en büyük kolpalarını içeren capcom oyunu. yok efendim m. bison bilmemkimin babasıymış, ken le ryu kardeşmişte annesi bunu sepetle cami avlusuna bırakmış yok blanka canavar olmadan önce fenerliymiş tarzı bir sürü ipe sapa gelmez, işin garibi bilinmesinin hiç bir işe yaramayacağı garip hikayeler vardı bu oyunla ilgili. ayrıca guile ordudan emekli olup jilet işine girmiş honda ise dönerci ve yedek parçacı açmış.
ryu ile ken in karşılaştığı it dalaşında, ryu ile "are you ken" çekildiği zaman ken 'den "yes I 'm ken" cevabını beklediğim fakat ken 'in de bir türlü doğru cevabı veremediği oyun..*
ergenliğini bu oyunla geçirenlerin "asyalı fantazisi"ne ayrı bi düşkün oldukları tecrübeyle sabittir.

(bkz: chun-li)
hazırlıktayken, okulundan elemanlarla oynadığım oyundu. milletin uydurduğu efsaneler falan çok süperdir. örneğin karşılıklı dövüşen iki kişi de ken'i seçerse, ken'lerden biri mavi biri kırmızı oluyordu, "mavi ken daha iiymiş la" şeklinde söylemlerde bulunanlar ve buna atlayan sazanlar hiç eksik olmamıştır. bunun yanında hazırlıktayken yeni ingilizce öğrendiğimizden kelli, orada karaterlerin dediği şeyler de direk uydurmasyon algılanırdı.
Misal, guile " sonic boom " dediğinde bu tarafımızdan " aleks puuu" olarak adlandırılır "la aleks puu atsana" türü söylemlerde bulunmamıza neden olurdu.
çocukluk yıllarımın büyük çoğunluğunu işgal etmiş oyundur...ilk zamanlar tüm paramı bu oyuna veriyordum ama sonradan işler değişti ve ben hayatımın ilk parasını bu oyundan kazandım...nasıl mı?şöyle efendim... atari salonu sahibi için çalışmaya başlamıştım, eğer çok iyi oynayan bir tip gelirse kimse onun karşısına rakip olamıyor ve dolayısıyla kimse yeni jeton harcamıyordu...ve o çok iyi oynayan tip oyunu sıfırlatana kadar oynamaya devam ediyordu...işte böyle durumlarda atarici amca bana üç beş jeton hediye ediyordu ve ben de adamın karşısına girip onu yeniyor ve daha sonra karşıma ilk çıkan bilgisayar karakterine yenilip jetonlarını harcamak için can atan arkadaki elemanlara oyunu bırakıyordum.....öğle yemeği ve beleşten gelen extra jetonlar da cebimde tabi kiii..yaaa
-insert coin diyo la bu makina memo.
+ amına coim o makinanın aga.
(bkz: baldrok secmek yasaktir)
atari salonunda nam salmış bir üstadın karşısına, bir tıfıl olarak jeton atmak, m. bison'un kendi etrafında dönme hareketini defalarca, seri ve başarılı şekilde yapmak ve rakibi alt etmek. rakibin iyice hırsa bağlaması ve atarinin etrafındakilere kimse jeton atmasın diye restini çekip, jetonu kapıp geldikten sonra ken'i seçip, shoryuken'lerle m. bison'un ağzını burnunu kırması, az önceki galibiyetten sonra kalkan götünüzün yeniden yere inmesi, yenilmeye doyamamak ve street fighter'ın başka bir versiyonuyla, başka bir karakterle mücadeleye devam etmektir.
atarinin en iyi oyunlarından. şu sıralar deli gibi sardı herkesi. ayrıca zangief'e uyuz oluyorum.
itiraf gibi olacak ama bi s.kim anlamadığım oyundur.
çocukken atari salonlarında milleti izlediğim dönemlerde hayran hayran bir gün öğrenip oyun bitireceğimi zannetmiştim.

lakin ryu sundan keninden yemediğim aduket aparkat kalmadı , allahsızın japonu e honda hamamda feci kese attı yıllarca.blanka elektrik faturasını takmadan üstüme üstüme saldı montajı, artist guile , osuruklu kız chun li, ayı rus zangief, tarrak kafa hindu dhalsim, poksör balrog, vega, sagat ve m bison hepsi yıllarca ümüğümü sıkıp durdu.
ben öğrenemedim gitti oyunu .kimi seçersem seçeyim hüsranla sonuçlandı oyunlar.
en büyük başarım kırmızı pörfekt almak olmuştu.o oyunda da zaten balrog çaktı yumruğu, uzandım yere.

allahsız firma, çok mu zordu şu oyuna bir difficulty level koymak. ömrümü yediniz.