sokakta fütursuzca öpüşen sevgililer

evet efendim...

içi boş sevgi sözcükleri ile kendilerini sevgili zanneden, ahlaki normlara uygun olmadan beraberlik yaşayan sevgililerden bahsetmek istiyorum bugün.
yaşadığım bir olayı anlatarak; ne denli yozlaştığımızı, ne denli ahlaksızlaştığımızı size idrak ettirmeye çalışacağım. kısaca bu olayın ardındaki sis bulutunu dağıtacağım...

geçen günlerde, bazı temaslarda bulunmak adına avrupa yakasına geçmiştim. işlerimi bitirmiştim. bir sigara yakayım, hem de dinlenirim birazcık dedim. bim varmış hemen sağda. önüne geçerek oturdum. içerden kasiyer türbanlı hanım kızımız çıkarak, - beyefendi yasak ama orda oturmak dedi. suratımı dönünce herhalde benim dini bütün tam bir müslüman olduğumu, ak partiye oy verdiğimi anlayacak ki, sustu ve bir şey demedi. kolay gelsin dedim. yüzünü gülümseme aldı.

hülasa tam o esnada karşımdan, tövbeler tövbesi el ele tutuşmuş ve bununla kalmayıp öpüşerek gelen bir çift gördüm. ellerim titredi, sinirlerim boşaldı. kızın hali içler acısıydı. üstünde uzun yeşil bir mont, montun üstünde cı cuviyera diye bir rozet asılıydı. gözlerimi kapayıp geçmelerini bekledim. içime yine isyan ateşi düştü. kalbim çarpıyor, otokontrol merkezim bozuluyordu. taşikardi olmuş gibi titriyordum.

kıza baktım ve şöyle düşündüm; yok muydu bir annesi, babası, abisi? yahut hiç bir müslüman bu ahlaksız ve keşmekeş duruma neden dur demiyor? diye...

içimi dehşet duygular kaplamıştı. sokakta bu şekilde arz-ı endam eden ahlaksız çifte birisi dur demeliydi. hamdolsun ki, içimdeki toplum duyarlılığı nedeniyle, bu işe el atmaya karar verdim.
benden başka da hiç bir müslüman evladı, durun bu şekilde toplumun ahlak seviyesini düşüremezsiniz demedi onlara..

hemen yerimden kalkarak; yanlarına gittim ve gençler durun dedim. bu yaptığınız ahlaka aykırı, dinimize aykırı dedim. kızın sevgilisi - sen kimsin lan amcık ağaaazlı diye bağırdı ve yumruk attı. sizi iyiye, doğruya ve güzele yönlendireceğim. siz yanlış yapıyorsunuz dedim. burnumdan akan kanlar dur durak bilmezken...

dediklerimi dinlettim. uhreviyeti anlatıp onları bilgilendirdim. ellerini ayırarak, - abi imam nikahı sonra da resmi nikah kıyacağız biz öyleyse. bunca sene boşa yaşamışız dedi. kız teşekkür edecekken; elimi dudağına götürerek sus dedim..

hadi bu olayda ben bir ahlaksızlığı önlemiştim. ya diğerleri? ya diğerlerinin ardındaki dram ne olacaktı?

(bkz: oha aile var lan burda)ayrıca (bkz: eviniz yok mu çocuğum sizin)

çoğu sinema senaristleri, yaşamın gerçeğinde yalnızca sevişme ve öpüşme gerçeği varmış gibi kurguladıkları eserlerini,önümüze dayattıkları sürece bu böyle olacaktır.aile içersinde diz boyu ahlaksızlığın sergilendiği diziler, seyreden gençliği olumsuz yönde etkiliyerek yaşamlarına haliyle yansımaktadır. ''savaşma seviş'' gerçeğini abartan toplumların ne hale düştüklerini görüyoruz.iki sevgili elele tutuşup yürüyecek ve tabii ki öpüşecek ama uluorta değil.o masum aşklardan hiç kimseye bir zarar gelmez.yeterki gençler ölçülerini bilebilsinler.

başkalarının yaptığı ahlaksızlıkları yargılamamak yapılan ahlaksızlığa ortak olmaktır.
ahlaki değerler söz konusu ise yorumlardan ve yargılardan kaçma hakkımız yoktur.
(bkz: yargıla ve yargılanmaya hazır ol)

(bkz: tse onaylı füturlu öpüşme tekniği)

(bkz: ahlak polisinin gerekliliği)

şimdi efendim öpüşmek var öpüşmek var.
sen sokakta sevgilinle önsevişme aşamasına getiriyorsan bunu hoş değil tabiki.
çoluk var çocuk var ayıba kaçar mı kaçar. çek kenara yap demiyorum yapmada demiyorum
hayat senin manita senin. ama küçük bir öpüşmenin zararı olmayacağını düşünüyorum.
(bkz: zekeriya beyazdan çarpıcı açıklamalar)

tv deki rtük olayının gerçek hayata girmesi gerekliliğini hissettiren bi olay.

illa ki bi gün eskitoprakla karşılaşacaklar.

önce "e sen niye dikizliyosun milleti" sonra "sokakta füturluca nasıl öpüşülür acaba" sorularını akla getiren cümleciktir.

(bkz: herkese sapir supur bize yarabbi sukur)

belki alakasız olabilir ama aklıma can yücel'in kitabından bir parça geldi. parçada can baba bir ailenin portresini çizmiş. bu resim hepimizin hayatında bir yer almıştır. can baba anlatır. ' akşamları ailecek oturulur ve televizyon izlenir. çaylar, börekler, çerezler... televizyonda bir film oynamaktadır. bir sahnede filmdeki güzel bayan ve yakışıklı adam sevişirler. salonda soğuk rüzgarlar, fırtınalar kopmakta. baba hemen otoritesini ortaya koyar ve hemen kanalı değiştirir. öbür kanalda kanlı bir boks maçı. kanlar ve terler. ailede artık herkesin içi rahatlamıştır çünkü sevişme sahnesi izlemektense kanlı bir boks maçı izlemek daha ahlaki gelir aileye.
ayrıca kendimi düşündüğümde bazı uç durumlarda sokağa işemek zorunda kalmışlığım vardır. * sokağa utanarak işemektense, sokakta fütursuzca öpüşmek bana daha güzel geldi. *

dünyanın döndüğünün bile unutmuş kişilerdir. Nitekim yükselmiş hormonları sebebiyle o an onlara kendilerinden çok egoları ve bedenleri hükmediyordur. Tavırlarının farkında olmalarında ve hayata dönmeleri oldukça faydalıdır. Dışarıdan görüldükleri zaman ne kadar kötü durduklarından haberleri yoktur. Karşı değilim ama evcimen olmalarında fayda vardır. Hem olan var olmayan var. Başkalarının libidosunu ne diye yükseltiyorsunuz.

(bkz: kosun sozluge yobazlar doldu)

çok yadırganan ama aynı şiddet ve merakla izlenen bir eylem gerçekleştirirler.

aynı zamanda bankamatik önünde para çektikten sonra da öpüşen versiyonları bulunan sevgililerdir. *

adı üstünde 'sevgilidir'.sadece onların gözünde dünyada ikisi vardır.kimse yoktur başka.sokak yerine sinemayı tercih etseler hem göze gelemzler hem de kıskanılmazlar kanımca.

''suratımı dönünce herhalde benim dini bütün tam bir müslüman olduğumu, ak partiye oy verdiğimi anlayacak ki, sustu ve bir şey demedi.''
fadime şahin'i öpme hayalleri ile yaşamış adamın iç geçirmesidir

ses çıkmadıktan sonra rahatsız edici bir şey değil.

eğer örümcek kafalı insanların dolu olduğu ne bok olduğu bilinmeyen bir sokaksa büyük ihtimalle fütur*'ları da olmayan sevgililerdir.

küçük çocukların alay konusudur. (bkz: bizde geçtik o yollardan)

öpüşün öpüşün hatta sevişin denilebilecek sevgililerdir. cemcirlerin murat.

densizlik zannedilse de bütün mesele yersizliktir...

(bkz: gençtik o zamanlar)

Sokak fantazisi yapmaya çalışan yurdum genci. (bkz: Hadi ekşın yapalım)