bugün

şöyle bir cümle hatırlıyorum.''vücuduna yapışan elbiseleri işinde ne kadar başarılı olduğunun göstergesi gibiydi.'' ulan yuh be..! ne alaka.
(bkz: uyduruk kitaplar)

pardon editi: ne çok seveni varmış çok özür dilerim ama bu kitap beş para etmez.
Okudugum ilk ve en guzel kitap. Kitabin icerisinde bulunan bazi cumleler atasozu olarak kullanilabilecek nitelikte ve Le Cagot ve Nicholai Hel'in konusmalari insana kendini aptal hissettiriyor.
dünün papillası, bugünün shibumisi. *
müthiş karizmatik ve 7 dil bilen Nicholai Hel adında baş karakteri olan roman.
bursa'da bulunan ve sahibi tarafından mundar edilen bar.* *
icinde bir suru isim/kurum/olay gectiginden mutevellit bir yerden sonra kafa karisikligina sebep olan kitap.
spoiler içerebilir

abartıldığı kadar da olmayan, aslında hicholai hel adındaki üstün insanın japonya'da geçen çocukluk ve gençlik dönemini anlatan ama roman içindeki olay örgüsü kısır olan bir kitap. sadece hel in hayatını anlatsaymış gerçekten güzel olabilirmiş ama ana şirketin üç elemanını öldürerek hayatına devam etmesi falan sonunda karizmasını yerle yeksan etmektedir. yine de muhteşem bir hayatı ve felsefesi vardır.

(bkz: hana)
kitap okuma sefasında tavan yaptıran, roman mı okuyorum film mi çekiyorum diye, yatmadan önce insanin aklına bi parmak bal bile çalabilen kitap.
Trevanian in diğer kitaplarıda en az bu kadar balparmaktır.
Bazı kısımlarda-mağara tasvirlerinin uzun uzun anlatıldığı kısım gibi-ritmi düşen, okuyucuyu sıkan ama alt metninde sağlam felsefi vuruşlar yapan hatta dünya siyasetine dair sıkı tespitlerde bulunan okunası bir kitap.

bence kitabın en güzel karakteri basklı bir şair ve özgürlük savaşçısı olan Le Cagot'dur.
ağzından çıkan her cümle hem eğlenceli hem de kaba olmasına rağmen bilgecedir.
insanı psikopata çeviren, katilliği inanılmaz bir edebi dille anlatan, tuhaf bir o kadar da sürükleyici ve güzel, insan üstü sezgilere ve duyulara ait bi adam olan hel'in hayatını anlatan bir roman.
trevenian adıyla anılan ve gerçek kimliği bilimeyen yazarın hoş bir kitabı.

münih filmi bu kitaptan epeyce arak yapmış.
mistik yolculuklar, ekstaz, yakınlık duygusu, meditasyon gibi noktalar üzerinde bayağı düşündürten bir kitap.
asiri agir bir yaz gribi sebebiyle hastaneye gitmek zorunda oldugumda bile elimden dusuremedigim kitap.

trevanian'in zirvesi.
kurgusunun go oyununa gore belirlendigi harika roman. olay sırası go nun asamları olan
fuseki
sabaki
seki
uttegae
shicho
tsuru no sugomori'a gore belirlenmistir.
okurlarının nerdeyse tumune * * go oyunu sevdiren,en azından merak ettiren incelettiren bir romandır go hakkında genis bilgiler verir.
--spoiler--
"zahar hitzag, zuhur hitzag"
--spoiler--

"eski sözler, doğru sözlerdir"

ne kadar okunursa okunsun, lezzeti hiçbir zaman azalmayan, eşsiz bir başyapıttır..
bir kitap okudum hayatım değişti kitabı kalibresinde baş yapıt.mal değneği gibi iki günde bitirilmemesi gereken kitapmış bunu okuduktan sonra anladım. benim tavsiyem 2-3 aya yayılarak sindire sindire ve beraberinde oldboy soundtrack i dinlenerek okumalı.
bir solukta okunup, hayran kalınması muhtemel olan kitap. senler önce okunmuş olmasına rağmen hala hafızamda yer etmektedir.
efsane baş karakteri bünyesinde barındıran, okurken büyük keyif aldığım, öyle ki 7 defa okuduğum, şu an neredeyse ezbere bildiğim süper kitap.
kategorizasyona zor yapılabilecek bir roman. birçoklar macera diye kalıplıyor ama kesinlikle felsefik bir kitap. go oyunu öğrenesin geliyor. ama en çok yakını algılama yeteneğini niye kaybettik be dostum repliği dile geliyor.
go oyununa merak sardıracak türden bir travenian romanı.
en son 2 yil önce entry girmis suser.
(bkz: kınıyoruz)
en az 6 sene önce okuduğum kitaptır. yanlış hatırlamıyorsam şibumi kitap başlığı. yazarı trevanian dır. kitapta çıplak elle öldürme sanatı, jilet masajı vb. şeyler ayrıntılarla anlatılmamıştır. sebebi yazarın italya da bir müze soygunuyla ilgili yazdığı kitapta detaylı bilgi vermesinin ardından müzenin kitaptaki yöntemle soyulmasıdır. bu arada trevanian ın gerçek kimliğini sadece kitaplarını yayımlayan editör bilmektedir.
edit: ayrıntılı anlatılmamasının sebebi sadece anlattığı yöntemlerin başarılı olması değil aynı zamanda tehlikeli olmasıdır.
(#8309413) çaaaaat.
gerçek hayatı roman gibi yaşamayan yazar. şayet onu başabilseydi mx jck tadında yazarlar gibi gözlerine pembe bir örtü iner, hayata o şekilde bakardı. keşke her şey marmelat tadında ve o denli pespembe olsaydı. evet, feministliğin; "erkek düşmanlığı, çirkin kadın sendromu, femnist kadınlar bulaşık çamaşır yıkamaz, oturduğu yerden fasülye ayıklarken ancak yemekteyiz programını izler, kesin aldatılmıştır" olduğunu sanan, hayatlarında feministliğe dair bilgisi şu dört sığ cümleden ibaret olan erkeklerle uğraşır. hadi gel şu sesini bağırmadan tartışarak yükselt diyince " ayh seninle hiçbir tartışmaya girmem" diyecek kadar samimiyetsiz, çünkü buna götü yemeycek kadar tırsık, gücünü penisinden alan; virginia woolf, simone de beauvoir, naomi wolf uçan süpürge, pazartesi dergisi, anarka, radikal,liberal, marksist, postmodern feminizmi * * hayatında hiç duymamış, ama daima feminizim eksperi edasına haiz ,daima büyük harfli cümlelerin sahibi, toleranstan ve empatiden uzak, bir an bile savunulan ideolojiyi anlamaya çalışmayan, on küsurlu yaşlarda edilen ergen cümlelerle, hepiniz çirkin * frijitlersiniz, toplumsal rolünüz belli ve size bir takım laflar hazırladım tavrındaki erkeklerle... bu zat-ı muhteremlerin hayatından teğet geçerek onlarla tanışması ne ilktir, ne de son bulacaktır. hülasa, esas meselesi; cinsel istismar, pornografi, egitim ve siyasette eşitlik, emansipasyon ile mücadele etmektir. fasülye tercihlerini de sezon sonu finalinde açıklayacaktır.

şunu da eklemeden geçemeyeceğim;
acaba bazı güruhlar farkında mı; 21'nci yüz yılda hala sığınma evleri açılıyor, minicik çocuklar zorla evlendiriliyor, abileri, babaları tarafından tek kurşunla namusu temizlenen kızlar var, okuyup gözü açılmasın diye okula gönderilmeyen elleri kınalı kızlar. neden? sonra bana kalkmış kızların toplumsal meselelere erkekler kadar duyarlı olmaması gibi bir başlıkta aşık atmaya çalışıyorsun! birisi duyarlılıktan mı bahsetti? böyle duyarlılığa ilenç olsun, böyle duyarlılığın üstü kalsın, ben almayalım arkadaş!

ha bi de yeni başlayanlar için; this is what a feminist looks like: http://www.youtube.com/watch?v=3YA13GNT8Mc
Film olarak çekildiğinde çok güzel olacağını düşündüğüm kitap.

Belli yerlerinde bir takım uyarılarla, eski basımlarının merak uyandırdığı bir gerçektir.