entry'ler (340)

ali ile ramazan

okurken böyle bazı yerlerinde insanın içini ısıtan ama bazı yerlerinde de ağzına sıçan periha mağden kitabı. oldukça çarpıcı olduğu söylenebilir. gerçek bi hikayeyi anlattığından, bilmek istemediğimiz gerçekleri, görmezden geldiklerimizi önümüze koyduğundan epey de oturur insanın içine. bitince istanbulda bu kadar çok erkeğin erkekle cinsel ilişkiye girmek için para ödemesine inanamazsın mesela.

eğitim sistemine karşı başkaldırmak

kişinin neye başkaldıracağından tam da emin olamayacağı durumdur. sistem o kadar hızlı değişiyor ki, tam bir şeye itiraz edeyim diyorsun daha beterini getiriveriyorlar.

lisede ilk gün

eğer çok katı bir ilkokuldan nmpal gibi bir yere geçiş yaptıysanız hem büyük bir afallamadır.
benim geldiğim ilkokulda sabah törenden sonra 8. sınıf öğrencisinin tırnak kontrolünü yaparlardı. gömleğin kollarını kıvırmak bile mümkün değildi. saçlar tepeden toplanmış, ayakta beyaz diz altı çoraplar... bir de gömleği eteğin içine soktururlardı ki tam rezalet! okul bitti liseye gidicem artık, o yaz hazırlanmışım hırkadır, lakosttur, gömlek, kravat... ilk gün cici cici giymişim yine beyaz lakostumu, ayağımda beyaz çoraplar. * etrafındaki insanlardan farklı görünmenin yarattığı nahoş bir duygu vardır ya, işte o sabah o duygu bende tavan yaptı. okul eteğini giymek dışında yapmakla yükümlü olduğun hiçbir şey yok. kızların saçları açık, erkeklerinki uzun. gömlek giyen tek tük. ben de köyden indim şehire modundayım.
ama tabi gel zaman git zaman nazi disipliniyle eğitilmiş bu bünye bile koşullara ayak uydurdu. o beyaz çoraplara bi daha el sürülmedi, kravat zaten hiç takılmadı, hırka da en fazla 5-6 kez giyildi.

kara gomlekli

nickiyle entryleri pek bir uyum içerisinde olan şahıs. sanırım sol ve sola dair her şeyi aşağılamayı yaşam amacı edinmiş kendisine. ama katılmasa bile saygı duymasını öneririm. insanların uğruna ölüme gittiği değerlere hakaret etmek, deniz gezmiş e popstar demek kendisinin haddine değildir.

sosyalistlerin şiirsel konuşma merakı

(bkz: beni kategorize etme)

atıf emir benderlioğlu

(bkz: emir benderlioğlu)

atıf emir benderlioğlu

ademin trenlerinde oynadıydı.

düğünlerden nefret etmek

bayramdan bayrama ancak görülen tanıdıklarla vakit geçirme zorunluluğu yaratan bir ortamdır. bu açıdan zaten yeterince sıkıcıdır. bir de bir ton makyajla, muhakkak parıldamak koşuluyla alınmış elbiselerle, vücutlarının dört bir yanına sim döktürmüş kadınlar hopidik şıpidik oynayıp dururlar gece boyunca. kolundan tutup götürürler piste, oynasan olmaz, oynamasan hiç olmaz. takı töreni bir başlar bitmek bilmez. gönül şarkıcı "caney caney caney" dediği anda salona girip halayın bitişiyle birlikte terk etmek ister.

bahreyn nargile

sanki mentollü gibi ferah, güzel bir havası vardır.

yazarların kömür karşılığı artı oy vermesi

(bkz: beyaz eşya yoksa arti oy vermem)

başbakana kafayı takmak

başbakanın kırdığı cevizlerin bini aşması durumda çok da beklenmeyen bir durum değildir. rte oturduğu koltuğu doldurabilecek adam olsaydı bu kadar çok eleştirinin konusu olmazdı.
(bkz: ampulsün sen tayyip)*

have you met me

"have yo met hübülü?" diyebilicek sağlam bir ekürisi (misal barney stinson) olmayan insanın sarfetmek zorunda kalması muhtemel cümle.
(bkz: how i met your mother)

ayın elemanı

(bkz: employee of the month)

sansür adı altında sitelerin kapatılması

sanırım lastfm de kervandaki yerini almıştır. tayyip ona da girebiliyor mu ki acaba?

çocukluk dönemi sanrıları

okumayı yeni yeni söktüğüm dönemler... gördüğüm her yazıyı büyük bir şevkle okuyorum. evden caddeye inilen yolun üstünde de, duvarında "buraya çöp atan f...dir." yazan bir ev var. her gün okula gidip gelirken görüyorum, ama o nokta noktayı bir türlü dolduramıyorum. tamam kötü bir şey de, ne gelicek buraya. günlerce düşündüm ve sonunda "aa tamam!" dedim "bu olsa olsa fare olur başka nolacak?". artık etrafımdakilerin küfür dağarcığı çok mu darmış yoksa ben çevreden gelecek her türlü olumsuz etkiye karşı kendimi kapamış mıyım bilemedim. belki de ben hatırlamasam da çok zor bir çocukluk geçirdim, çok yalnızdım da küfür bile duyamadım.

anneanneden duyulan atasözleri

olmucak olan hacıyı deve dorasında yılan sokarmış. *

haluk bilginer

güneşin oğlunda okuduğu şiirle kalplerde bir kez daha taht kurmuştur.
(bkz: konuşma)

pkk nın sol bir örgüt olduğu gerçeği

pkk, açılımının anlamı kürdistan "işçi" partisi olan bir örgüt olsa da, isme değil cisme bakmak lazım. bu adamlar işçilerin sendikal hakları, antikapitalist ekonomi, ezilen halk vs. için mi dağda; yoksa kürtlerin yaşadığı bölgenin bağımsızlığı amaçlı bir mücadeleleri mi var?

nazım hikmet in mezarı

malesef vasiyet şiirinde istediğini söylediği gibi anadolu da bir köy mezarlığında değildir.

şeriat gelsin diyen vakit yazarı

aksini dillendirdiği halde vakitte barınamayacak olan yazardır.