bugün

arkasından ağlanılandır.
yanında iken mutlu olma sebebi, yanında değil iken özlem sebebidir.
yokluğunda kalabalıklar arasında yalnız hissettiren kişi.
(bkz: avuçlarımda hala sıcaklığın var)
http://sinestezi.wordpres...02/14/sevgilim-sen-misin/
bir sabah uyanıyorsunuz, kordon'a yürüyorsunuz; vapurlar satılmış.. denizi çalmış biri.. saat kulesi etrafındaki güvercinler kaçıvermiş.. eve dönüyorsunuz, eliniz gidiyor radyoya. ses yok, müziği de alıp gitmiş biri. konuşmak istiyorsunuz, sesiniz çıkmıyor, sesinizi de alıp gitmiş alçak.. halinize ağlamak istiyorsunuz, "bu kadar mı acizim" diye dövünmek istiyorsunuz.. ağlayışlarınızı, hüzünlerinizi de çalmış biri.. nefes almaya çalışıyorsunuz, nefesleriniz de çalınmış.. gülüşleriniz de.. öpücükleriniz de.. bütün güzelliklerinizin hakkını devralmış, "istediğim zaman veririm" diyor biri.

"peki" diyorsunuz. büyük çocukların evciliğini oynayacaksınız ya, mızıkçılık yapmak yok.

çok seviyorsunuz.. bunalıyor.
seviyorsunuz, az geliyor..
tekrar çok sevmeyi deniyorsunuz, sıkılıp soğuyor..
doymuyor, mutlu olmuyor..

"istersem ruhunu da alırım, şık bir intihar girişimine ikna ederim seni.. kalbin de benim.."

diyor..

kim?!

"biri" işte canım.. evcilik arkadaşınız. beraber oynadığınız filmin aktörü/aktristi. o olmazsa bitecek ya film, katlanıyorsunuz..

atıyor sonra en şuh kahkahasını..

"korkma" diyor, "bu kadar da kötü değilim.. istersem mutlu ederim. ama dedim ya istersem.."

inadına gerçeklik karşıtı muhtıralar veriyor.. inadına kopartıyor bu dünyadan.. hep mızıkçılığı o yapmayacak ya, bu sefer siz sıkılıyorsunuz.. "pes!" diyorsunuz.. asıyor suratını, "ama aşığız ya hani biz? katlanamıyorsan "şu kadarcık" bir acıya, yeterince aşık değilsin demek ki?!" diyor.

zeytinyağı var ya, aynı onun gibi üste çıkıyor.. nasıl oluyorsa başarıyor da adi..

artistliğe de gelemiyor öyle.. seveceksin, hep seveceksin.. durmadan seveceksin.. bir nefeslik mola ver. bitti mi? evet, tekrar, yeniden, tükenmeden seveceksin.. seveceksin, ilk kez atlı karınca görüyormuş gibi.. arada da böyle saçmalayacaksın..

fedakarlıklara girişeceksin,

ben kalktım, ayakta durup yorulma; sen otur yerime.
verme ceketini, titriyorsam üşüdüğümden değil.
elimi de tutma, çok soğuk elim.. üşütmesin seni.

"seni seviyorum" diyeceksin..

inanmayacak, dudakların patlayana kadar tekrarlayacaksın..

inanmadıysa, banane..
seven ve sevilendir. kıymetlidir.
yanan ellerime özlemin
içimin soğukluğuna varlığın değdi.
sevgilim usulca yatır beni
ve en sevdiğin şarkıyı benim için söyle
sarıp sarmalasın sesin beni.
yastığına koy başımı
ve sevgini ört üstüme..
usulca,
sevdiğin saçlarıma dokun.
üşüyen ayaklarımı dola ayaklarına,
göğsüne yatır ve nefesinle salla, uyut beni.
*
aşkı doyasıya yaşatan, zaman geçtikçe çoğalan bi sevgiyle bağlanılan, bünyenin bağımlılık simgesi haline gelen, onsuz hayatınızla ilgili hiç bir plan yapmadığınız yapamayacağınız tek kişidir, yardir, candır. iyi ya da kötü ne yaşanırsa yaşansın etrafınızda ki herkesten çok sizi düşünendir. sevdiği için canından vazgeçendir. her konuda yanınızda bulduğunuz destekçinizdir. çoğu zaman aynı dili konuştuğunuz can yarısıdır. sevdiceğinin omzunda bir ömür kalmayı isteyendir. tek gerçektir. hayat manasıdır. her zaman en kıymetli olan odur.
bazen delirten, bazen gulduren, sımsıkı sarıldıgım, huzur veren, umudumun tukendigi an da bir yerde oturup bakarken hayata, gelisinle hayatıma gokkusagını getiren,hem sahip oldugum hem de ait,gercek hayattaki en gercek oyun arkadasım.
EY SEVGiLi

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin.
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği,
Bütün törenlerin şölenlerin, ayinlerin, yortularin disinda
Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim.
Af dilemeye geldim affa layik olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim.

Aşkın bu en onulmazından koparıp,
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüregime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakabilarimdan değil
Ayaklarimdan belli.

Lambalar eğri,
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpilmiş atin son hayali
Ev miras degil mirasin hayaleti.

Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
Insanliga anit gibi yükselttiği.

Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünüm benim

Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Suna dedimse sen, Leyla dedimse sensin,
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandim Salome'nin Belkis'in
Bosunaydi saklamaya çalismam öylesine aşikarsin bellisin
Kuslar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devsirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alir sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumusagi en derini,

Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim.

Yillar geçti sapan ölümsüz iz birakti toprakta
Yildizlara uzanip hep seni sordum gece yarilarinda
Çati katlarinda bodrum katlarinda
Gölgendi gecemi aydinlatan eşsiz lamba
Hep Kanlica'da Emirgan'da
Kandilli'nin kurşuni safaklarinda,
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharinda yazinda
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharinda
Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layik olmasam da,

Ey çağdas Kudüs (Meryem),
Ey sirrini gönlünde tasiyan Misir (Züleyha),
Ey ipeklere yumusaklik bagislayan merhametin kalbi,

Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Daglarin yikilisini gördüm bir Venüs bardaginda
Köle gibi satildim pazarlar pazarinda
Günesin sarardigini gördüm Konstantin duvarinda
Senin hayallerinle yandim düslerin civarinda
Gölgendi yansiyip duran bengisu pinarinda
Ölüm düsüncesinin beni sardigi su anda
Verilmemis hesaplarin korkusuyla
Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layik olmasam da.

Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünüm benim

Ülkendeki kuslardan ne haber vardir
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardir
Ask celladindan ne çikar madem ki yar vardir
Yoktanda vardan da ötede bir var vardir
Hep suç bende degil beni yakip yikan bir nazar vardir
O sarkiya özenip söylenecek misralar vardir
Sakin kader deme kaderin üstünde bir kader vardir
Ne yapsalar bos göklerden gelen bir karar vardir
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardir
Yanmissam külümden yapilan bir hisar vardir
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardir
Sirlarin sirrina ermek için sende anahtar vardir
Gögsünde sürgününü geri çagiran bir damar vardir
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adli bir çinar vardir

Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
*
sevilenin en özel en güzel halidir.
umut edilendir, özlenendir, beklenendir...

biliyorum ki; bir yerlerde nefes alıyorsun,yaşıyorsun. sen de benim gibi sabah kalkıyor, dişlerini fırçalıyor, üstüne bişeyler giyiyor işine koştur koştur yetişmeye çalışıyorsun. biliyorum ki, sen de seviyorsun işini, iyi de yapıyorsun, beceriklisin çünkü... biliyorum, çay bardağın bir boşalıyor bir doluyor, arada sigaranı da yakıyorsun şöyle keyifle. evet sen de ; yorgun argın da olsan, iş çıkısı denizi koklamaya gidiyorsun kıyısına ve içine çekiyorsun yosun kokularını... eminim ki; o denize karşı bir dürüm muhakkak yiyiyorsun.
seviyorsun sevmesine ya yalnızlığı, işte sen de benim gibi eve geldiğinde şöyle uzanıp koltuğa bir iç geçiriyorsun, ah diyorsun sevgili nerdesin, neden hala yoksun... ya da benim yaptığım gibi ; beni anlatıyorsun bi yerlerde, tanımlıyorsun...
şeklimi şemalimi tahmine çalışıyorsun çoğu kez... öylece kapatıyorsun gözlerini, hayal etmeye uğrasıyorsun, ama koyamıyorsun ki bi resme beni... tanımıyorsun çünkü, aynı benim koyamadığım gibi...

sonra bir kadeh rakını, 2 dilim beyaz peynirini çıkarıyorsun dolaptan ve bir müzeyyen senar -benzemez kimse sana patlatıyorsun müzik çalardan... biliyorum ki; benim gibi bu da senin en büyük keyifin.
sen de yatağa girdiğinde, komidinde duran kitabını alıyorsun eline ve yarım saat okuyorsun. biliyorum ki ; sende seversin elif şafak'ı, kemal tahir'i,erol toy'u, yaşar kemal'i... biliyorum nazım'ın, ahmet arif'in, can yücel'in şiirlerini bir solukta defalarca okuyabilecek kadar anlarsın güzelden...

bilirim ki, adilsin sevgili sen, yalansızsın,dolansızsın... bundan sevdim ya seni hiç bilmesem de nesin kimsin...
ve bilirim; çok güzel seversin sevgili sen...
her nerdeysen,kimleysen,nerde yaşıyorsan biliyorum bir gün çıkacaksın karşıma. güven vericisin çünkü sevgili sen.

ama ; gel artık olmaz mı... biliyorum ; sen aşkların en güzel olanısın... gel ne olur...
ağzına edip edip durduktan sonra suçu sana atan bir de bunun üstüne hastayım deyip anlayış bekleyendir.
ruhunun en incinen yerlerinde gezinen ve seni incitmeyendir.
hayallerde şekillendirilen haliyle; yani saf haliyle kalması gerekendir. asla gerçekle kıyaslanmamalı, tüm büyüsü bozulacaktır.
Hani çaya şeker atarsanız şekerli olur
Ne bileyim kahvenin içine bir kaşık krema koyarsanız kremalı olur ya
Öyle işte...
içinize sevgi koymayı başarabilirseniz sevgili olursunuz
içinde sevgi barındırmayı becerebilen herkes sevgilidir bu durumda
Kimi kimsesiz çocuklara gösterecek sevgisini
Kimi ailesine
Ama ortak paydada birleşecek hepsi
Çünkü kim ne yaparsa yapsın, kim neye gösterirse göstersin sevgisini
Farkındaysanız hepsi 'sevgili'...
gerçek sevilense mükemmel sahteyse sıkıcı kişi.
sevilendir.

kimi zaman insanı çileden çıkarır, kimi zaman dokunmasıyla bütün dertleriniz alan yaratıktır.*
şu sıralar saklanıyor benden, ortaya çıkmaz oldun be güzelim. vakti keraat geldi, bir çıkta göreyim güzel yüzünü.

onu nerde ve nasıl bulacağınızı asla bilemezsiniz... o hep var ama bunu iyi bilirsiniz.
kimi zaman deniz kenarında, kimi zaman herhangi bir durakta beklenir bu yaratık. ama hep bekleniyor bu yaratık, neden?

neden ayrılıklar? neden sevgiler biter?
Zaman nasıl akıp gidiyor
insanlar maskelerini ne çok seviyor
Yıllarca bir yalanla bir ömür geçiyor
Hiç kimse yok bir tek günü
sonuna kadar yaşamaya
Mecbursun yalnızlığa

Oysa sevgili, bir tek sevgili
Nasıl değiştirir dünyanın gerçeğini
içimdeki fırtına ele geçirdi beni
Bir gün baktım hiç korkmadan aynaya
Orda yeniden gördüm kendimi
sevginin toplandığı varlık. bir ( eski) arkadaşının yaptığını utanıp anlatamazsın; oysaki bukowski okuyup, realiteden falan bahseden radikal bir tipsindir. "seni seviyorum" dersin, ama o sevgiyi nicelik bindiremezsin ( bir kamyon gibi sevmek, tır kadar tapmak falan filan ). en beğendiğin yerlerine akrostiş şiirler yazamazsın ki hala realiteden falan bahseden radikal bir tipsindir. sarhoşken yaptıklarını hatırlayıp "lan on katını yapıcam ayıkken bi buluşalım amına koyuyum" deyip yapamazsın hala ve hala, realiteden falan bahseden radikal bir tipsindir. yani göbeğini kaşıyan o tiplerden farkım yok benim aslında. dişimizin bir minesine dünyalarla iltifat bağlamında sözler ederiz ve "tanrı süper lan, bir mine bilmem kaç mikron ama sağladığı fayda 1 metre belki" deriz ama gerçek bir mine'ye karşısında değer yüklemeyiz; veya yüklediğimiz değeri söyleyemeyiz, çünkü hala ve hala ve hala lanet olsun ki, realiteden falan bahseden radikal bir tipsindir.( dip falan değil direk not ) o da benim bu halimi sevdi beee.
sosyal yaşantın, kuvvetli aile bağların, geniş arkadaş çevren, uğraşıların varsa gerek duyulmayan yada eksikliği hissedilmeyendir.maksat sevgi göstermekse, anları paylaşmaksa daha kıymet bilir baş ağrıtmayacak kimseler vardır yanıbaşınızda ve terk edip gitmeyeceklerini, gün gelip yaşadığın anlara lanet ettirmeyeceklerini bilirsin.
önüne eski sıfatı eklenene kadar ruh eşin sandığın hede.*
acacak baslik kalmadiginda imdata yetisen harf obegi.

(bkz: sevgilinin elleri)
(bkz: sevgilinin gozleri)
(bkz: sevgilinin ayaklari)
(bkz: sevgilinin olmesi)
(bkz: sevgilinin aldatmasi)
(bkz: sevgilinin baska biriyle evlenmesi)
(bkz: sevgilinin annesi)
(bkz: sevgilinin babasi)
(bkz: sevgilinin danasi)
herkesten farklı olan kalbini çarptıran nabzını yükselten sesini titreten yegane varlık.
hayatın en ortasına koyulan varlık. nedensizce sevilen. sadece sevilen. akıldan çıkmayan. gizlice merak edilen, delicesine kıskanılan. Bakışı, kokusu, tadı, dokunuşu özlenen, özledikçe gözleri yakan, acıtan...