bugün

yönetmenliğini barış pirhasan'ın yaptığı başrolünde uğur polat'ın oynadığı türk filmi
2001 yılında filmacasstarafından yapılmış basrollerini Lale mansur, uğur polat, tuncel kurtiz ve serra yılmaz ın oynadığı filmdir.
heryerde bir engel olan alevi-sunni farklılıklarına da değinen film.çocuk alevidir,kız sunni ama anlatılan öykü,mücadele hoştur.
film; konusu itibariyle pek değil de, daha çok görüntü, müzik ve de içtenlik bazında etkileyicidir. nitekim bir köy aşığı olarak, bana bir sürü ilkyaz esintili beyazlar, maviler, yeşiller, eprimiş fesleğen kokuları, al yazmaya düşen akları, dut ağacına konan siyahları, ve daha neleri neleri çağrıştırmıştır. sabahın 5'inde şöyle bir bakmak suretiyle izlemeye kaptırmamdan kelli, sonuna kadar sızmadan izleyebilmişimdir. köy filmleri kategorizasyonuna sokmak gerekirse, beş vakit, mayıs sıkıntısı tadı vardır hafiften, ama öz itibariyle kıyaslama yapmayı gereksiz kılacak kadar farklıdırlar. filmde bir sürü kim olduğu belli olmayan hala, teyze, amca ve yaşlı kadınlar komitesi baş gösterir, bu anlamda karmaşıktır ama, senaristi; film, esma'nın gözünden ve onun hatırlayabildiği kadarıyla anlatıldığı için böyle bir karmaşanın vuku bulduğunu söyler. alevi-sünni mezhep farklılığı ve aşk işlenmiştir, ama esas tema hayal kırıklığı ve ihanettir bence, umut ve sükuttur. içinde cem ayini ve semah sahnesi barındıran nadir türk filmlerindendir. küçük enstantaneler gülümsetir; bir ay doğarın bağlama ile toplu halde söylenmesi ve de esma'nın çok alakasız bir yerde sorduğu "senin kemanın niye çatıda?" soruları gibi. esma'nın içinde kıvranıp duran, çengellerine takıldığı bütün soruların toplamı gibidir çünkü bu.

sonuç olarak "kişiye göre değişir"lerden, ben sevdim, ama misal maskeli beşler ırak izleyenler pek tat almazlar zannımca... *
2001 yilinin ekim sonu-kasim basi gibi bir tarihte gosterime girmistir yamulmuyorsam. Malatya'nin arguvan ilcesinde cekimleri yapilmisir. Tekrar izlemek icin cok aradim ama vcd ya da baska bir sekilde piyasaya surulmedigini ogrendim. keske tekrar izleyebilseydik.
o da beni seviyor anlam itibarıyla müthiştir. ne kadar filmi izleyemesem de bir ay doğar türküsünün klibi olarak bir bölümü de olsa yayınlanmıştır.
türk sinemasının birçok iyi filmine * * ve en özel/ enteresan çalışmalarından aaahh belinda 'nın senaryosuna imzasını atmış barış pirhasan isminin ağırlığına ve sağlam oyuncu kadrosuna rağmen çokta aman aman olmayan film. yalnız doğal sahnelerle bezeli olduğu için sıkmayan da bir film. lale mansur , saliha rolünde çok başarılı bir oyunculuk çıkarmış her zamanki gibi.
genç oyunculardan meraklı mı meraklı halet-i ruhiyeye bürünmüş esme madra son derece başarılı bir iş çıkarmış. *
fakat film tam manasıyla ehhh işte butonuna bastırıyor! yönetmenin yıllar sonra çektiği adem'in trenleri de ehh işteydi biraz.
senaristlik ve yönetmenlik koltuğu ayrı tavır barındırıyor kuşkusuz.
gene de izleyenin beklentisini kısmen karşılıyor o da beni seviyor! naifliği ve doğallıyıyla...
10 üzerinden 7!
malatya'da çekimlerine denk geldiğim güzel film. güzel film diyorum çünkü anlatılmak istenen hikaye güzeldir. anlamlıdır. ama ne yazık ki oyuncular için aynı şeyi söylemek zor. ayla algan ve uğur polat hariç tabii. onlar tam olması gerektiği gibiler. özellikle ayla algan tam arguvanlı olmuş.
iyi ki izledim dediğiniz filmlerden.
(bkz: bir öpücük yanagima hanimiş şu dudagima)

diye devam eden tatlis bi sarki.
kimler kimler oynamıştır filmde sayınca adeta dudak uçuklatıyor; taner birsel, serra yılmaz, uğur polat, ayla algan, tomris uyar, tuncel kurtiz, burak sergen, cezmi baskın, lale mansur, ayşenil şamlıoğlu, kemal inci, şerif sezer, haluk piyes. muhteşem , olağanüstü, göz kamaştıran bir kadro. ama film öyle değil pek, mesela kim kimin nesi belli değil. her şeyden biraz var ama hiç bir şeyden tam yok.

--spoiler--
filmin en can alıcı sahnesi esma'nın kolyeyi teyzesine fırlatması. hüseyin neden teyzesinin fotoğrafını istedi derken pat aklınıza geliveriyor işte. tapu işlemleri için.
--spoiler--
(bkz: kendini kandıran insan)
O da bana karşı bir şeyler hissediyor arkadaşlar cok mutluyum ben ya boyle duygular tabii karşılıklı olanı nasil mutluuum bilemezsiniz.
Nerden anladim bugün kac kez bizim reyona geldi bir de neden gelmedigini yanimdaki çocuğa acikliyor su içiyor bana baktigini hissediyorum ben pek bakamiyorum sonra bir daha geldi ben ders notlarimi okuyorum arada bana bakti gozelerime gulumsedi kasaya gttim deniz ablama iyi akşamlar demek icin yagmur da yağıyordu biraz durayim dedim konusuyoduk hemen geldi durdu yanima bana bakıyor ben bakamiyorum deniz abla bir seyler soyledi ben utandim zaten onun yaninda hic konusamiyorum o yüzden gitti ama bizim orda yanii allahim o guzel bakışın gülüşün öldürüyor beni.