bugün

Üstad dünyanın en nadide şiirlerini yazmış bir nazım tanrısıdır, bir sanat güneşidir. Aziz ise vasatlığını siyasal alana da taşımış bir vasatlık abidesidir.
ikiside şairliğiyle yazarlığıyla istediğini alamamış ve siyasilere dilenmiştir.
necip fazılın kaybedeceği karşılaştırma.
keşke hiç yaşamasalardı denebilecek iki kişi. biri türk milletine söver diğeri ödeneklere göz diker karı kızdan vakit bulunca arap milliyetçiliği yapar.
türk edebiyatı için iki ayrı pencereden sızan güneş ışığıdırlar. fikirleri, yaşamları farklı olsa da türk edebiyatını beslemiş, bir adım öteye götürmüşlerdir.
Üstadın yanında aziz nesin'in adı bile geçemez.
iki ayrı kutuptaki, efsane yazarlar. gereksiz olmuş bir karşılaştırma. ne necip fazılın eşsiz dizeleri eleştirilebilir, ne de aziz nesin in kitaplarında topluma tuttuğu ayna.
necip fazıl para için iktidarı yalamıştır. aziz nesin ise bildiğini okumuş her daim muhalif ve dik bir tavır sergilemiştir. ürettikleriyle kazanmıştır, yazdığı kitaplarla nesin vakfını kurarak yoksul çocukların eğitimine katkıda bulunmuştur hatta oğlu ali nesin de babasının yolunda olduğundan matematik köyünü kurmuştur. ali nesin

biri halka hizmet etmiştir diğeri hükümete.

şimdi dağılabilirsiniz.
aziz nesin , necip fazıl 'ı siker atar .
birisi halk dostudur diğeri din (sonradan imana gelmiş yada getirttirilmiştir). biri halkını sever diğeri arapları. biri zenginleri sever diğeri ezilen halkını. necip fazıl aziz nesin in yanından bile geçemez.
üstad halkına önem verir aziz ise halkına salak der . Dangalaklığa lüzum yok!
aziz nesin halk avcılığı yapmaz, millet tarafından sevilip önemsensin diye Allah (cc) nin adını yok yere eserlerinde anmaz, inanmıyorum der çıkar işin içinden, ateisttir, lank diye söyler, yukarıdaki girdiyi yazan dangalaklığa lüzum yok diyenler aziz nesinin kurduğu öksüz çocuklara yönelik bir vakfı görmez, eserlerinin bütün haklarını teliflerini senelerce vakfa yatıran aziz nesine kendi gibi dangalaklara salak dediği için kendisi gibi puşt gözüyle bakar. kişi kendinden bilir işi.
necip fazıl ise felsefe konusunda, eğitim konusunda ve modernleşme konularında aykırı ve eleştirel bakışı ile ünlüdür. 1947 yılında Yazdığı Sabır Taşı adlı oyun Demokrat Partinin (nası bir ironidir bu yarabbim) hışmına uğrar CHP tarafından ödüllendirilir. necip fazıl aynı zamanda sosyalist içerikli olduğu için DP tarafından kapatılan Borazan adlı mizahi derginin kurucusu ve sahibidir.
aziz nesin ateistliğini açıkça dile getirmekten kaçınmadığı için kuklaların kuklası olmamıştır. necip fazıl ise ne ılımlı bir islamcı, ne de popülist bir takiyeddin efendidir, tam tersine modernleşme hareketinin eksik yönlerini gelenekleri ön plana çıkartarak eleştirmiştir. yani necip fazılın kitabında iktidardan 3.16 BMW kapacam diye gereksiz popülist söylem yapıp psikolojik mastürbasyon yapan ayfonlu sakal bıyık 2023 türkiyesi gençliği yoktur. necip fazılın bir tane kitabını bile baştan sona okumayan takiyeddin pinokyo ve türevleri tarafından sanki yobazmış gibi savunulması acıdır.
(Yahu yeri gelmişken erenköyden komşumuz olmaları münasebeti ile şu anekdotu da anlatayım, malum Necip Fazıl Kısa Kürek Fransa da Paris de Hasan Ali Yücel le birlikte eğitim görmüşlerdir. Bunu kopi peyst kaynağınızdan bulabilirsiniz. Necip Fazıl'ın gelenekçi ve modernleşme eleştirileri Fransızca'ya hasan ali yücelin oğlu tarafından çevrilir... şimdi pinokyo takiyeddin efendilerin dil altı haplarını almaları gerekmektedir, fücceten gitmemek için... hasan ali yücelin oğlu malum-u fevriniz can yüceldir. )
biri yeşil diğeri kızıl komünist.
Biri devletin paralarını kumarda hüpletmiştir, diğeri kitaplarından gelen iki kuruş parayla, ara sıra da hayırsever vatandaşların parasıyla dönen, yetim ve kimsesiz çocuklar için bir barınma/ yetiştirme evi kurmuştur.

Aziz nesin'e sallayanlar her zamanki gibi insanlıktan, insani duygulardan pek nasip almamış, bu dünyada cukka cukka para biriktirip iki dua edip uç eğilip kalkmakla öbür dünyayı da kurtarma derdindeki bencillerden başkası değildir. Aslında onların da sokaklarda sürünmesi lazım, gani gani "duaları"nın kendilerini kurtarıp kurtarmadığını test etmeleri için...çok ilginç olurdu aziz nesin'in yurduna düşüp hayata tutunmaları.

Müslümanım ben deyip ortalığı hortumlayan bir başkası da metro turizm'in sahibi galip bey, bir başka sapık çocukları okşayan hüseyin üzmez'dir. Ne ilginç değil mi?
ikisinin de edebi yönüne saygı duyarız ancak, iş kişiliğe gelince...

aziz nesin'in hayatı zorluklar, baskılar, işkenceler ve mücadeleyle geçmiştir. çünkü o boyun eğmemiş doğru bildiğini savunmuştur.

necip fazıl iktidara yakın olmuş hatta hükumete/başbakana para gönderinde sizin aleyhinizde yazabileyim diyecek kadar düşmüştür.

aziz nesin her dönemde iktidar, halk kim varsa eleştirmiş, necip fazıl dönemine göre davranmıştır. necip fazıl'a halkçı, aziz nesin'e halkı aşağı gören biri demek tam anlamıyla komedidir. zira aziz nesin hiç bir zaman bir üst zümreye bağlı olmamış veya yardakçılığını yapmamıştır.

aziz nesin yıllar sonra zar zor kazandığı paraları da kimsesiz çocukların eğitimine harcamıştır. necip fazıl ise hayatını yaşamış kokaine, içkiye, kumara yönelmiştir. bunlar kimseyi ilgilendirmez ama necip fazıl tüm bunları yaptıktan sonra islam üzerinden şekilcilik yapmayı bilmiştir.

yani bir kısma göre

nfk; iyi bir müslüman, vatanperver *, iyilik timsali...

nesin; vatan haini, millete hakaret eden, allah düşmanı...

o kadar kolay değil böyle yaftalamak.
Üstad gerçek bir müslümandır aziz ise koyu bir provokatör alevi.
ikisinin de eserlerinin yarısından fazlasını okudum bildirgesini yazıp, sonra da dahi anlamındaki de yi ayıramayan insanın ne kadar kitap okumuş olduğunu tartışmaya açtırır.
necıp kumarbaz, azız halkın gerceklerını korkmadan cesurca yuzune yuzne vurmus adamdır.
Üstad insanları birbirine kışkırtan bir bölücü terörist değildir aziz gibi.
birisi topluma tepeden bakan, kendi halkını küçümseyecek kadar düşük biri,
diğeri arapçılık oynayan kumarbaz, uyuşturucu müptelasının biridir.