bugün

davetlerde, özel günlerde şarap, şampanya içip; bakan ziyaretlerinde, bakanların yanında çay, kahve, ayran içen belediye başkanı.
antalya'nın en kritik kavşağı çallı'yı raylı sisteme tünel yapmak için aralık ayında kapatıp mayıs ayında açılacağını söyleyen ancak temmuz olmasına rağmen çallı'ya yapılacak tünel için kavşağın olduğu bölüme kazma vurmayan -kavşağın hem sigorta tarafı hem de dokuma tarafı kazılmıştır sadece- antalya büyükşehir belediye başkanı.

inşaat sürelerini yerel seçime yakın gelsin diye uzatarak inşaat olan bölgelerin esnafının bitmesini sağlamıştır. minibüsçülere attığı kazık ise asrın kazığıdır.
belediye meclisi'nden durmadan bürtçe dışı borçlanma yetkisi alan antalya büyükşehir belediyesi başkanı.

aldığı borçların geri ödemesinin çoğu 10-15 yıl sonra başlayacaktır, faizleri de kallavidir. antalya'nın en az 30 senesini ipotek ettirmiştir kendileri.

kendisinin eylemleri 15 yıl sonra iddia ediyorum çok da iyi sözlerle anılmayacaktır.
kendi çapında demokrasicilik oynayan belediye başkanı.

antalya'ya tramvay hattı döşenmektedir, güzergah üzwerinde bulunan bazı caddelerin bu abimiz yaya trafiğine veya araç trafiğine kapatılacağını söylemekte ve örneğin ali çetinkaya caddesi'nin yaya trafiğine kapatılması konusunda "cadde üzerindeki esnafa ve konut sakinlerine anket yaptırdım %60 kapatılsın kararı çıktı" açıklaması yapabilmekte.

tabi esnaf hemen tepki koydu, "bizim bu anketten haberimiz yok!" diye, tabi mumu yatsıya kadar yanan bu abimiz hemen karşı açıklama yaptı "ehehehe ben caddenin tamamına değil, sadece vakıf hastanesi'nden, meydan kavşağı'na kadar olan bölüme yaptırdım" caddenin yarısına hiç ses etmemiş, bir de demokrasicilik oynuyor neyse efendim, esnaf hemen tepkiyi koydu ve karşıt imza toplamaya başladı, bu antalyamızın demokrasi yıldızı bu defa ne mi dedi? "yeni anket yaptırtacağım, %90 oranda kapatılmasın çıkarsa kapatmayacağım, eğer %60'ın üzerine çıkarsa da kapatıp, kapamamayı bir kez daha düşüneceğim" breh breh breh. sen ne demokrat şeysin öyle güzelim? "anket yaptırdım, %60 kapatılsın dendi, bu yüzden kapatıyorz" diye salla sonra da "eğer %90 oranında çıkarsa kapatmayacağım" de.

hayır belediye olarak bir karar almışsındır tamam derim ki, o bölgedeki halk gereken şeyi seçimde söyler ama ne bu aldığın kararda neden demokratçılık oynuyorsun? millet mal, senin oyununu bozamaz değil mi menderes? bir sen akıllısın, seni gidi akıllı bıdık.
seçildiğinde oy veren vermeyen herkesin desteğini arkasına alan, ilk başlarda görünürde yaptıklarıyla "ulan antalya için çalışıyor adam" dedirten ancak son 2 yıldır tabir-i caizse caferden bez istemek zorunda bırakan antalya büyükşehir belediye başkanı.

seçildiğinde akp'nin içindeki en modern adam olarak dikkat çekti, piyano falan çalar, karısı deseniz ona keza, davetlerde şampanya şarap içip, bakanların yanında ayran içmesi dikkat çekti, ilk büyük projesi köprülü kavşakların inşaatlarının müteahhitlerinin tamamının rizeli olması dikkat çekti, chp'li belediyelerin elinden cadde ve bulvarları alarak onların billboard gelirlerini almak gibi eylemlerle dikat çekti, clear channel ile anlaşarak antalya'daki tüm açık hava reklamlarını bu şirkete vermekle dikkat çekti, clear channel'da eşinin ortak(!) olmasıyla dikkat çekti, eşinin antalya büyükşehir belediyesi iştiraki an-tepe'de yönetime girmesiyle dikkat çekti, antalya büyükşehir belediyesi'nde sözleşmeli çalışan personelin belediye iştiraki olan bu şirket üzerinden alınması ve bu şirket vasıtası ile belediyeye işe gireceklerin akp il başkanlığı binasından geçmesi ile dikkat çekti, dolmuşların değiştirilme projesi ile dikkat çekti hele ki, batmak üzere olan iflas bayrağını çekmek üzere olan antalya büyükşehir belediye meclisi'nin "akp'li" üyesi esat göyük'ten alınma zorunluluğu getirilmesi ve araçların tamamının isuzu olması, üstelik bu midibüslerin fiyatı 60.000 lira iken 80.000 lira bedelle minibüsçülere itelenmesi dikkat çekti, üstelik bunun hiçbir ihale sürecinden geçirilmemesi, antkart şeklinde çağdaş bir sisteme geçilmesinin yanısıra, bu sistem tüm türkiye'de belediye iştiraki şirketlerce yapılırken antalya'da şahısların sahip olduğu şirketce yapılması dikkat çekti, ulaşımdan kazanılan paranın %11'i antkart'a aktarılırken, %2'lik gibi bir payın belediyenin olması geri kalan %87'nin minibüs sahibinin olması ayrıca dikkat çekti. ihalesiz birilerine bir şey veriyorsunuz ve o kişilerin payı %11 müthiş rant ebru türel'in bu şirketin ortağı olduğu iddiası ise antaya'yı sarsıyor! ayrıca büyükşehir belediyesi antkart ile alakalı sözleşme hükümlerini "ticari" sebepleri öne sürerek gizli tutuyor. düşünün belediye şirketi değil, ihaleyle verilmiş bir şirket değil, ancak her 100 liranın 11 lirası bu şirkete giderken, sadece 2 lirası belediye'ye gidiyor, sizce normal mi? ey akp fanatikleri böyle bir durumu gerçekten normal görebiliyor musunuz, hadi belediye şirketi değil ama bir ihale bile söz konusu değil, antalya'da dikkat çekiyor bu durum sizin dikkatinizi çekiyor mu? "m" olan plakaların yasadan doğan zorunlulukla "ab" olması fakat bununla beraber hat mülkiyetinin minibüsçü esnafının elinden alınarak belediyeye verilmesi ve oldu-bittiyle bu esnafa kelle başı en az 200.000 lira kazık atmasıyla dikkat çekti. -istanbul'da kadir topbaş minibüs hat mülkiyetini belediyeye alsın ne oluyor görelim- "raylı sistem getiriyorum" diyerekten metro gibi bir sistem yerine mevcut en işlek caddelerin tam ortasından geçen ve işlek caddeleri gidiş ve geliş olmak üzere tek şeride düşüren tramvay projesini yapmasıyla dikkat çekti, bu tramvay hattının üzerindeki esnafı bitirerek dikkat çekti, bu hattın üzerindeki dükkan fiyatlarının, ev fiyatlarının düşmesiyle dikkat çekti, dükkanların boşalmasıyla dikkat çekti. araçların bırakınız 30 dakika duraklamasını, 30 saniye duraklayıp marketten bir paket sigara alamayacak duruma sokulması dikkat çekti, milyar euro'luk kredilerle milyar euroluk borçlanma yetkileri dikkat çekti! antalya'nın birçok gelirinin 20-30-40-50 yıl boyunca bu borçlara aktarılması dikkat çekti. en son kepez belediye başkanı erdal öner'in antalya büyükşehir belediye başkan adaylığı konusunda yoklamaya girmek istemesini nedense ciddi tehdit olarak algıladı sanıyoruz, tayyipciğimle kafa kafaya verip adamı kepez'den bile aday göstermeyerek büyük bir demokrasi dersi vermeleri ile de dikkat çekti! erdal öner'e de şahsen gıyabında dedim ki, "yaaa erdal sen sahibi olduğun makro marketlerden poşet poşet erzak dağıtarak birilerinin gözüne mi girdiğini sanarsın, sana da ders olsun!" ki, erdal öner kepez için gerçekten çalışmış, kepez'i varoşluk statüsünden çıkarmıştır neredeyse. daha çok yazılacaklar var da gerek yok mayk!

diyor büyük başkan "büyük yatırımlar yaptık!" yatırımların görüntü olduğu, yatırımların nerelere yapıldığı çok belli başkan, 5 ay kayboldum bu diyarlardan döndüğümde içim acıdı! o sahil kasabası rahatlığı kaybolmuş, şehri "büyükşehir" isminin ağırlığından mı ne tam bir keşmekeşin içine sokmuşsun. iddia ediyorum bir yeni otogar, bir yeni hal yapsın bu adam eşek gibi anırırım, o 2 büyük projenin onda birini yapamaz!

antalya büyükşehir'e aday olanlar bu adamın açıklanamayan, normal olmayan işlerini halka göstersinler ki, halk zaten inanılmaz derecede çalkalanıyor. 1999'da bekir kumbul'a, 2004'te ise bu adama hiç şans tanımayanlar, bu seçimi akp'nin kazanacağına %100 inanmasınlar seçim sonucu çok farklı çıkabilir! esnaf vermeyecek, tramvay hattının geçtiği güzergah vermeyecek, dolmuşcu vermeyecek, muratpaşa vermeyecek, konyaaltı vermeyecek, kepez ile karısının aslen diyarbakırlı olması ve kayınbabasının kürt kökenli vatandaşlarımız arasında efsane olması da bu defa yetmeyecek sanıyoruz...
oraya buraya "yoktu, yaptık" gibisinden afişler astıran başkan.

efendim bizim 100. yıl spor kompleksi denilen spor sahalarının olduğu bir yer vardı, buraya yeni stad yapılacağı için, bu tesisler başka bir yere alındı. yeni yerindeki adı da kızıltoprak 100. yıl spor tesisleri. ulan mevcut bir şeyi yıkıp, yenisini başka bir yere yapmışsın. sanki üzerine taş koymuş da bir şey yapmış gibi anlatmaz mı.

o zaman ben de diyeyeim 100. yıl tesisleri için, "vardı, yok etti!"

raylı sistem faciası, antkart faciası derken ortada dönen söylentiye göre alt kademe belediye başkanlarını arayıp, "aynı programa çıkmayalım" diyormuş kendisi. menderes türel, meydan okuyorum sana, 15 tane vatandaşın olduğu bi programa çık, bakalım sordukları sorulara cevap verebilecek misin?
antalya'yı dubai yapma iddiasında bulunup, her yağmurdan sonra venedik yapmış olan belediye başkanı.

orada burada afişleri asılı. "bilmem kaç kilometre yağmursuyu drenaj kanalı yaptık, antalya'da artık yağmur suyu yok!"

yavrucum menderes son 3 senedir antalya'ya doğru dürüst yağmur mu yağdı? hayır afişlerinde kullandığın "önce" başlıklı o sel halindeki mevlana kavşağı zaten "sonra" olan şu anda tünel kavşak o pozisyonda olmaması gayet normal. ama her sağanak yağmurdan sonra her yer sel. arabadan inemiyoruz yavrucuğum.

millete gidip "bakın ben geldiğimden beri, yağmurdan kaynaklanan sel yok" diyor, sen geldiğinden beri adam gibi yağmur yağdı da biz mi görmedik menderes? sen git antalya'nın içine rahmet okumakta kullandığın cadde tramvayı içerisinden el salla.bir de menderesciğim sen tramvay içinden el sallarken, tramvayın dışında zabıtalar koşuyordu tramvayla aynı hizada, eden? tramvay jkalırsa falan yolda itmek için mi?
yeni dönemde iktidar olursa antalya'ya 27 adet proje sunup bunları gerçekleştireceğini iddia eden antalya büyükşehir belediye başkanı.

bu 27 projeden bir tanesi de tenis merkezi projesi. 12.000 kapasiteli merkez kortun da içinde olacağı bir kompleks olacağını iddia eden bu abimiz, antalya'nın wimbledon'a rakip olacağını iddia etmekte.

şimdi gelelim işin diğer kısmına. "yapacağım" dediği merkez için seçtiği yer havalimanı'nın orası. şimdi "ne var bunda?" diyenler de çıkacaktır. tenis, oyuncular için yüksek konsantrasyon isteyen bir spordur. hani başkanımız türel demiş ya "antalya, wimbledon'a rakip olacak" diye, e be menderes, piyano çalıyorsun, sosyal adamsın hiç mi wimbledon'daki maçları televizyondan izlemedin? hiç mi, maç hakeminin seyircilerin yoğun tezahürat ve alkışlarını susturup oyuncunun konsantre olmasını sağladığını görmedin? o uçak gürültüsünde nasıl uluslararası turnuva yapılacak menderes? hele o evleri sallayan rus uçakları geçerken ne olacak?

bir de diyorsun ki diğer adaylara taş atmak için, "bu projeler 3 aylık proje değil, 5 yıldır çalışıyoruz" 5 yıldır çalışarak yaptığın buysa, çalışmasan ne olacaktı allah bilir. bir de 3 aylık süreçte üretilen projeleri küçümsüyorsun, 2004 seçimlerinde sen tombaladan aday olmadın mı? ismin son anda ön plana çıkmadı mı? sen kaç yıllık projelerle geldik ki, şimdi diğerlerine laf sokma ihtiyacı hissediyorsun?

menderescim, bu tenis merkezini falan basında söylüyorsun, sakın dışarda falan "havaalanının oraya yapacağım" diye konuşma, adamı tefe koyarlar yavrucum. oraya tenis merkezi yapılacak umuduyla oradaki arsaları ucuza kapatıp rant sağlamak isteyen varsa da inşallah o rant uygun yerlerine kaçar.
spora siyaset karıştıran kişi.

şehir takımlarının belediyelerden destek aldığı bilinir ancak iş bu kadar aleni boyutta ancak akp'li belediyelerde oluyor.

bu kişi stad içinde kendi seçim broşürlerini dağıttırır. hayır kardeşim, dağıttır stadın dışında? başka partinin adayı stad içinde dağıttırabilir mi? dağıttıramaz! ama bu abimiz dağıttırır, ağzını açsa "belediye faaliyetlerini tanıtıyoruz" diye savunma yapar. 5 yıldır hangi maçta hangi faaliyetin broşürü dağıtıldı menderes?

antalyaspor taraftarını satın almıştır. evet evet satın almıştır. spor yasasına göre bilet dağıtmak yasaktır ancak bu adam bilet verir. ne karşılığında mı? kendi projesinin reklam edildiği bir afiş asılmasının da içinde bulunduğu bir takım işler için.

kale arkası tribününde 07 gençlik imzalı büyük bir afiş gördüm bugün, "bu stadı istemeyen, antalya'yı terk etsin" stad olarak resmedilen ise menderes türel'in 100. yıl spor tesisleri'nin bulunduğu noktaya yapmak istediği stad. ben büyük ve işlevsel bir stada karşı değilim, hiçbir antalyalı da resimdeki stada karşı değil ancak, bu projeye muhalif olanlar, stada değil stadın yerine muhaliftir. şehrin göbeğine 35.000 kişilik bir stad yapmak akıl işi değildir. maç günleri üstelik antalya'nın şehir içindeki en önemli ana arterini kilitleyecek olan bir proje ne menem bir iştir?

şehrin göbeğine stad yapmak ister, havalimanının oraya konsantrasyon isteyen, turnuvalarında seyircinin öksürmesinin bile hoş karşılanmadığı bir spor olan tenis için merkez yapacağını iddia eden adam. bir de "wimbledon'a rakip" olacağımızı iddia ediyor. o uçak gürültüsünde hangi uluslararası turnuvaya ev sahibi olacaksak, millet artık bize ağzı ile mi gülecek yoksa başka bir yeriyle mi bilemiyoruz tabi.

27 tane proje sunup, bunların 3 boyutlu proje resimlerini de sunmuştur ve iddia etmektedir; "5 yıldır bu projelerin üstünde çalışıyoruz" lan daha stad projesi hariç 3 ay öncesine kadar diğerlerinden ses seda yoktu, madem var böyle projeler en azında söylenti olarak bile kokusu çıkardı. çizdirmiş 1-2 mimara kafasına göre 3 boyutlu projeler, gram etüd, gram ön çalışma yok. atıyor "5 yıldır çalışıyoruz" diye.

son olarak 07 gençlik'e sesleniyorum, bilet parası vermemek için onun bunun siyasi oyuncağı oluyorsunuz, sonra da "antalya'yı terk etsin" resti çekiyorsunuz. önce 3-5 kuruş da olsa para verip bilet alın da takıma madden faydanız olsun! 5 kuruşun hesabını yaparsınız sonra sizden büyük antalyalı olmaz anasını satayım.
çallı kavşağı'ndaki atatürk heykeli'nin tramvay yolu inşaatı sebebiyle söküldükten sonra inşaat bitiminde dün yerine tekrar monte edip açılışını da antalya'daki akp'li belediye başkan adaylarıyla yapan ilginç insan.

antalya'nın sembopllerinden biri olan bu heykelin açılışında mevcut belediye başkanlarıyla bir açılış yapsan antalyamız için güzel bir barış ortamı olsa iyi olmaz mıydı? hadi anlıyorum chp'li belediye başkanlarını çağırmazsın aklınca siyaset yaparsın, mevcut akp'li kepez belediye başkanı erdal öner nasıl olmaz o açılışta? mevxcut belediye başkanı yok, aday olan kazanıp kazanamayacağı belli olmayan orada.

kendilerini bir şey zannedip kazanamayacağı aşikar olan muratpaşa adayı orhan tolunay, konyaaltı adayı abdurrahman yılmaz ve bunlara nazaran bir nebze şansı olan hakan tütüncü kazanamadığı zaman nazik bölgelerini anıp güleceğim. hele bir de davranışları ile çakma rte olan kendisi kazanamazsa ilginç bir tablo çıkacak ortaya.
oraya buraya astığı afişlerle komik duruma düşen antalya'nın mevcut büyükşehir belediye başkanı.

billboardlara astığı afişlerde çeşitli fotoğraflar var, küçük bir çocuk resmi yanında cümle "babam artık kahvede oturmayacak, iş sahibi olacak" bir teyze resmi var "iki oğlum da iş sahibi olacak eve ekmek getirecek" ve birkaç tane daha.

güya tekrar seçilirse işsizliğe çözüm bulacakmış, halk sormaz mı arkadaş; "menderes sen 5 yıldır başkansın bırak işsizliğe çözüm bulmayı, yaptığın plansız tramvay yatırımının inşaatı sebebiyle yüzlerce iş yeri kapandı, binlerce kişi işsiz kaldı" diye? halk sormaz mı "şu anda üzerinden geçinmeye çalıştığın adam senin partin zamanında işsiz kalmadı mı" diye? halk sormaz mı "neden şimdiye bir faaliyet yapamadın" diye?

güya vaad ettiği projeler iş kapısı olacakmış, bugüne kadar bitirdiğin hangi projeden insanlar iş sahibi oldu? aksine işsiz kaldılar! ha rant sahibi olanlar oldu bak ona bir şey diyemeyiz.

komik adamsın gerçekten.
ntv'nin sorularına müthiş yanıt vermiş olan belediye başkanı.

* sayın türel, bugün yaptığımız röportajlarda tramvay hattının geçtiği yerlerdeki esnaf çok şikayetçi.
- efendim bir şeyi yapmadığı için değil, yaptığı için muhalefet tarafından eleştirilen ender belediye başkanlarındanım. dünyanın modern ulaşım sistemi hafif raylı sistem getirdik. vesaire vesaire.

menderes bak adam diyor ki, esnaf şikayetçi yani halk. sen ulaşım master planı olmadan hani "ben yaptım oldu" zihniyetiyle hoppadanak plansız projesiz yaptığın bir "hizmet" sebebiyle eleştirileceksin tabi. ama tayyip hocan gibi aynı lafı başka taraflara çek. adam diyor esnaf şikayetçi, bu diyor muhalefet eleştiriyor. ayrıca modern ulaşım metro sistemidir menderes bir yanlışın var yanlış öğretmişler sana.

antkart konusunda "dünyanın kullandığı modern ulaşım ödeme sistemi olan kartlı sistemi getiriyoruz itiraz ediyorlar" diyor. antkart sistemi eleştirilmiyor menderes senin bu işi belediye iştiraki şirkete değil, bir şahıs şirketine dolayısı ile ulaşım rantını bir şahıs şirketine devretmen eleştiriliyor, bu sayede türkiye'nin en pahalı şehiriçi ulaşımını sağlamandan şikayet ediliyor. yoksa kartlı sisteme insanlar sahip çıkıyor merak etme. ama ortada bir rant aktarımı varsa onu da hiç merak etme halk uyumuyor.

soru başka, kendince verdiği cevap başka. trafik sorunu var diyoruz, başka bir yerden giriyor işte efendim toplu ulaşımı özendirmeye çalışıyoruz falan. sen şu samanyolu kavşağı saçmalığını göremiyor musun? alternatif yolun olmadığı halde tek şeride indirdiğin şarampol caddesinin halini göremiyor musun?

plansız iş yap ondan sonra "efendim muhalefet bizi haksız eleştiviyov" senin r'leri söyleyemeyen dillerini yerim menderes.
seçimi kaybedeceğini iyiden iyiye hisseden, sorulan sorulara cevap vermek yerine başka taraflardan konuyu saptırmaya çalışıp kendisine sorulan sorular konusunda tipik akp'li yaklaşımı olan "bunlar çamur at izi kalsın kampanyalarıdır" diyen belediye başkanı.

bu gece akdeniz tv'de canlı yayın konuğu olan chp antalya büyükşehir belediye başkanı mustafa akaydın ve chp antalya il başkanı ömer melli kendisi hakkındaki iddiaları ortaya koydular.

ömer melli, lara beach içinde mevcut plana aykırı şekilde 2006 yılında bir eğlence merkezi inşaatı başladığını bu inşaatın bitmesine yakın tutanak tutulmadan inşaatın büyükşehir belediyesi tarafından durdurulduğunu daha sonra sessiz sedasız inşaata devam edildiğini, kaçak olan bu eğlence merkezinin açılış reklamlarını menderes türel'in %50 ortak olduğu form ajans'a yaptırıldığını, daha sonra milli emlak'a kaçak binanın özelliklerine göre plan tadili istendiğini gösterdi. üstelik, ilgili şirkete menderes türel'in ortağı olduğu şirketin kapalı fatura şeklinde kesilen faturaların olduğunu, fatura fotokopilerini gösterdi, üstelik form ajans'ın ilgili firmayı ödenmeyen bir senetten ötürü mahkemeye erdiğini dosya numarası belirterek söyledi. şahsen ağzım açık kaldı, menderes türel yayına bağlandı ne mi söyledi?

"bunlar çamur at izi kalsın kampanyasıdır, seçime iki gün kala bunların söylenmesi manidardır, olay olalı 3 yıl olmuş neden o zamanlar mahkemeye gitmemişler? ayrıca biz o yapıyı daha sonra yıktık vesair vesair" şeklinde konuştu, ömer melli ile diyaloğa girmedi, ve " 29 mart'ta halk zaten size gereken cevabı verecek, size iyi yalanlar" diyerek telefonu kapattı.

ömer melli kendisine söz vermeyen menderes türel telefonu kapattıktan sonra iddialarını yineledi faturaları falan abimiz tekrar bağlandı, "ilgili şirketten, bir lira bile form ajans kasasına girmemiştir, iddialarını ispatlayamazlarsa istifa etsinler, eğer ispatlarlarsa seçime 2 gün kala ben adaylıktan çekileceğim" diyerek göz dağı verdi güya, "rest ulan!" dedi aklınca, ömer melli "sayın türel bu faturalar ne?" deyince, diyor ki, hazret "fatura bir şeyden para alındığı anlamına gelmez, tahsilat makbuzu gösterin" gibisinden bir laf söyleyerek kapattı yine telefonu.

menderescim hadi kendin bilmiyorsun, mali müşaviri, muhasebeciyi de geçtim, herhangi bir esnafa sorsaydın ya kapalı fatura ne anlama geliyor? peşin ödemelerde alt taraf imza edilir ve fatura kapatılır bunun için ekstradan bir tahsilat makbuzuna gerek yoktur. vadeli işlemlerde kesilen fatura açık şekilde düzenlenir ve üst taraf imza edilir daha sonra ödeme yapıldığında tahsilat makbuzu veya boş bir kağıda ödeme yapıldığı bilgisi yazılır kaşe vurulup, imza atılır. bu konudaki birçok davada da yargı, kapalı fatura şeklinde düzenlenen faturalarda ödemenin gerçekleştiği kanaatine varıp, o şekilde karar vermiştir. yani, kapalı fatura kesen bir tacir, karşı tarafa "paramı ödemedi" şeklinde dava açtığında yargı "hayır kardeşim, sen ödenmediği konusunda maddi bir belge sunamıyorsun, faturanı kapalı şekilde kesmişsin" diyerek fatura kesenin aleyhinde karar vermiştir.

diyelim ki, para da almadın falan fıstık, senin yıkman gereken kaçak bir yapı için ilgili şirketten üstelik o yapı için reklam alman ne çeşit bir etik anlayışıdır?

tayyip hocan gibi, her şeyi çarpıtmaya çalış, doğru dürüst cevap verme hiçbir şeye, farklı yerlere çekmeye çalış, demagoji yap, retorik yap.

ancak çırpın orada, "bunlar yalan bik bik" diye.

menderes form ajans'ın ilgili şirkete kestiği kapalı faturalar ve 2008'de ilgili şirkete ödenmeyen bir senetten ötürü açtığın -sanırım kazanmışlar tam emin değilim bu konuda- davanın belgeleri ortadayken, bugün istifa etmen gerekiyor verdiğin söz üzerine ama etmeyeceğini ikimiz de biliyoruz, acemi poker oyuncusu gibi blöf yapıp "yerlerse oyun benim" şeklindeki basit anlayışın peşine düşüyorsun.

aferin...
kaybetme korkusunu derinden hisseden ancak ağzını açtığında mangalda kül bırakmayan belediye başkanı.

bu başlıkta birkaç kere yazdım, yaptığı tramvay çok kötü bir yatırım bu yüzden birçok insan mağdur oldu ve olacak, tramvay kendi başını yiyecek diye.

kendisi tramvaya binip seçim kampanyası yapıyordu seçim yasaklarının başlangıcına kadar, el sallıyordu halka tabi yanında diğer akp adaylarıyla, bir noktada abimiz kaybetme korkusunu şöyle ağzından kaçırıveriyor;

menderes türel: şunun -tramvayı kast ediyor hazret- yüzünden bi seçim kaybedersek 2 defa kaybetmiş, gitmiş oluruz.

bunun üzerine yancısı akp gençlik kolları eski genel başkanı şimdiki akp kepez belediye başkan adayı hakan tütüncü'den muhteşem(!) bir yorum geliyor;

hakan tütüncü: ya başkanım hafıza-i beşer nisyan ile malülmüş!

anlamadınız değil mi? şimdi hocaefendimizin müridi oldukları için kendileri biz bu dile aşina değiliz menderes de anlamamıştır zaten, yani diyor ki ünlü islam alimi hakan tütüncü; "insan hafızasının unutma özelliği vardır!"

vay vay vay. menderes seçimi kaybedince belediye başkanlığı gidiyor bir kere kaybediyorsun, ikinci kaybediş ne? rant aktarımlarından gelecek paylar falan mı var? ikinci kaybediş ne arkadaş? hakan tütüncü de türk halkının unutkanlığından dem vuruyor, yani diyor ki, çektiği çileyi unutuverir. tabi tabi, antalyalı özellikle tramvayın geçtiği güzergahta iflas eden esnaf, işsiz kalan insan çok kolay unutur haklısınız.

şimdi akp'li olan bazı ibibikler pat diye eksiyi basarlar, alın yavrularım kanıtı, görüntülü haa. ses kaydı falan da değil bak. siz seversiniz böyle videoları.

http://www.youtube.com/watch?v=yZwEYF8Of20

adam kaybetme korkusunu iliklerine kadar hissediyor, yediği haltı da biliyor ama bak takdir ettim. menderescim, televizyona çıkıp "hiç kaybetme endişemiz yok" diye bas bas bağırıyorsun, yavrucum, tramvaya binince mi zihnin açılıyor?
müstakbel antalya büyükşehir belediye eski başkanı.

açıklanan sonuçlara göre mustafa akaydın'ı %20 gibi bir oy farkıyla geriden takip etmektedir.

ben sana kaç defa dedim menderes, "antray başını yiyecek senin" dedim, gerçi kendin de dedin;

http://www.youtube.com/watch?v=yZwEYF8Of20

ama bile bile lades dedin be yavrum.

senin başlığını çok sık rahatsız ettim, borçlanma menderes dedim, rant aktarımı yapıyorsun menderes dedim, plansız "ben yaptım oldu" zihniyetiyle iş yapıyorsun dedim ama beni dinlemedin menderes. daha düne kadar "%55 oy alacağım" diyordun bense sana "kaybedeceksin menderes" diyordum ve senin açından acıdır ki, haklı çıkıyorum ben menderes, hayatta başarılar dileriz.

k.i.b öptm. bye.
"sizlerle başardık" temalı tanıtım filminde "menderes türel'i çok beğeniyorum, destekliyorum, çok başarılı, yine kazanacak" gibisinden cümlelerle; yılmaz erdoğan, erman toroğlu, ibrahim kutluay, nükhet duru, nazlı ılıcak, kenan ışık, şansal büyüka, hakan şükür, rüştü reçber'in de destek verdiği antalya büyükşehir belediye eski başkanı.

http://www.youtube.com/watch?v=heEnBLolMjU

bu da başka bir videosu. *

http://www.youtube.com/watch?v=yZwEYF8Of20
kimilerine göre, alacaklı olanmış!

önce bir borçlarını ödesin de varsın alacağı olsun, veririz alacağını.

antalya büyükşehir belediyesi olarak yapılan bir kamulaştırma sonucunda 24 ay boyunca iki ayda bir 1 milyon liralık taksitlerle toplam 12 milyon liralık bedelin ilk 2 taksidini gecikmeli yatıran geri kalan 20 ayda ise antalya vakıflar bölge müdürlüğü'ne kuruş yatırmayan, bunun sonucunda da bu hafta içinde antalya büyükşehir belediyesi'ne 12 milyon liralık haciz işleminin başlamasına neden olan akp'lilerin taptığı antalya büyükşehir belediye eski başkanı.

botaş'ın ankara büyükşehir belediyesi'ne karşı haciz işlemi başlatmasının akabinde melih gökçek'i kurtarmak için yasa çıkaran akp'nin, chp'li antalya büyükşehir belediyesi'ni en azından kendi başkanlarının yediği naneden ötürü haciz gelmesini engelleyecek çalışmalarını beklemekteyiz.

yavrum benim, tramvay hattı için son ödeme tarihi 17 mart 2009 olan 450.000 liralık parayı yatırma tedaş'a tramvay'ın elektriği kesilsin -tabi seçim gününe kadar da çalıştı ha- 24 ayda ödemen gereken parayı ödeme seçimden sonra haciz gelsin. 1 milyar -eski parayla katrilyon- liralık borç yükü bırakın sonra çık "antalya sonucunu çok ama çok anormal buluyorum, demek ki, hizmete önem verilmiyor" yürü be kim tutar seni?

ayrıca ey tedaş, tramvayın elektriğini seçimden önce neden kesemediniz yemedi mi? hani seçim öncesi kesilirse akp'nin foyası ortaya çıkacak diye mi korktunuz? ey vakıflar bölge müdürülüğü 24 ay geçmiş be? "biz ihtar çekmiştirk sayın türel'e" diye de bir şey söylemişler, arkadaş seçimden önce neredeydiniz? ilk 2 taksit gecikmeli ödenmiş, geri kalan 10 taksitten eser yok 1 ödenmemiş, 2 ödenmemiş, 3 ödenmemiş çek ihtarını gönder haciz emrini?

aferin, aferin... tayyip efendi'nin devlet imkalarını parti mitingler için kullanması yetmezmiş gibi, devletin kurumları da alacakları konusunda bu parti avrken hiçbir şey yapmamışlar. koçlarım benim, başarılarınızın devamını dilerim.
antalya'da imza attığı başarılı borçlanma -1 milyar lira *- ve harika rant aktarımları sayesinde ismi bakanlık için düşünülen kişiymiş.

bildiğiniz üzere, bakanlık için milletvekili olmak şart değil.

"Sayın Başbakanımızın takdiridir ama benim şahsen bu konuda bir beklentim söz konusu değil" dedikten sonra tipik akp'li popülizminin dibine vurup; "Biz kendimizi memleket hizmetine adamışız. Bu memleket hizmeti için illa bir makam mevki sahibi olmaya gerek yok. Biz gazetecilik yaptığımız dönemde de yazdığımız yazılarla milletimize hizmet ediyorduk, daha sonra Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak, şehrin en önemli kanaat önderi olarak milletimize hizmet etmek için gayret ettik. Biz memleket hizmetinde olabilecek her türlü göreve makam mevkiye gerek olmadan da hazırız. Bunun için de çalışırız. Bizim bütün gayretimiz milletimize hizmet etmektir" sözlerini etmiştir.

adamımsın menderes, 1 milyarlık borcu bırakırken de hizmet ediyordun değil mi? 17 mart 2009 tarihinde ödemen gereken 450.000 lirayı tedaş'a ödemeyerek tramvay hattının elektriğinin seçim sonu kesilmesine sebep olurken de hizmet ediyordun, esat göyük batmasın diye dolmuşları değiştirirken de hizmet ediyordun, 1 milyon liraya ihale edilen düden çayındaki büfe ve otopark işletmelerini kendi sorumluluğuna alıp yıllık 12.000 liraya verirken de hizmet ediyordun. hep hizmet için varsın sen, belediyeyle işi olanların sahibi olduğun form ajans ile ticari ilişkiler kurması falan hep hizmet aşkından...

popülizme gerek yok menderes, antalyalı ne mal olduğunu artık çok iyi biliyor.
seçimi kaybettikten sonra, 15 sene önce halıcıyken, şimdi oteller zinciri sahibi olan, tayyip amcamın antalya'da her daim tatilini geçirdiği 7 yıldızlı otelin sahibi olan, akp ile birlikte büyük sıçrama yapanlardan olan fettah tamince'nin şirketinde yönetim kurulu başkan yardımcısı olmuştur.

lara kent park ihalesini fettah'a vermek için attığın 40 takla boşuna değilmiş ha menderes?
yine popülizmin dibine vurmuş.

"beklemiyordum, kesin götürürüz diyordum" falan demiş.

ilahi menderes "bu seçimi kaybedebiliriz" dediğin görüntünün videosunu bu başlığın altına ben koydum seçimden 2 gün önce! hiç beklemiyormuş.

"tek üzüntüm antalya'nın kaybetmesi" demiş. vay yavrum benim. şarampol'de oluşan trafik kimin eseri menderes? raylı sistem ile kim kazandı?

ha bir de mardan palace oteli için imar değişikliği yapıp, sahilden antalya'dan alanya'ya kadar gidecek olan yolun önünü kapatmadın mı? kundu-kadriye arasını 50 dakikadan 13 dakikaya düşürecek projeyi çöpe atmadın mı? antalya kaybetmişmiş. mardan oteli müthiş bir yatırım ancak sen antalya'nın faydasına olan, halkın yararına olan yatırımı çöpe atıp, sadece makyaj için, reklam için iyi bir yatırım olan otelin projesine izin verirsen antalya mı kazanmış olur?

hoca'nın bazı eylemlerinden memnun değiliz, eleştiriyoruz ama %50'den bahsederken biraz ufak at be adamım? seçimden önce de canlı yayınlarda %55-%60 gibi oranlardan bahsediyordun.

sabah muhabiri de çanak sorularla, çanak cümlelerle güzel konuşmuş. şirin sever ablacım, antalya'nın içini birazcık dolaşıp, gözlem yapıp sorularını ondan sonra sorsaydın ya? menderes benimle yapsın röportajı bakalım aynı popülizmi yapabilecek mi?
etrafta hala "hizmet ettiğim için eleştiriliyorum" safsatalarıyla dolanan başkan.

geçenlerde alışverişe gittim bir mağazaya, mustafa akaydın'nın vizyonsuzluğundan falan bahsediyor. siyaseti artık takım elbise alırken yapmaya başlamış koçum benim. halka inmek bu demek herhalde.

ayrıca antalya, 2010 dünya basketbol şampiyonası'ndaki yerini kendisinin bayraktarlığında kayseri'ye kaptırmıştır.

mehmet özhaseki, karınca gibi salon yaparken, stad yaparken sen cırcır böceği gibi rant aktarımı peşindeydin menderes.

aferin.

otur sıfır!
12-13 yıl evvel esamesi okunmayan, akp iktidarı ile birlikte milyar dolarlık servete kavuşan ve büyük(!) projelere imza atan fettah tamince'ye lara kent park'ın rantını yedirmeye gayret etmiş fakat bunu başaramamış olmakla beraber, seçimi kaybedince de fettah tamince'nin şirketler grubunda yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevine layık bulunmuş, ayrıca yçne fettah tamince'nin ortak olduğu kanal 24'ün de başına geçirilmiştir.

hayat sana güzel menderes.