bugün

aleksey maksimoviç peşkov.
28 mart 1868 - 14 haziran 1936
rus doğalcı öykü, oyun ve roman yazarı.
önceleri toplumdışı insanları anlatırken, daha sonraki dönemlerinde rus toplumunun sosyalist düzene geçiş sürecini yansıtan yapıtlar vermiştir.

eserleri:

(Roman)
*Foma
*Ana
*Halk Düşmanı (Türkçe'ye "Yararsız Bir Adam" adıyla (1979) )
*Matveya Kojemyakin
*Klim Samgin'in Hayatı
*Artamonovlar
*Küçük Burjuvalar
*ARKADAŞ
*fırtınanın habercisi
*ÇOCUKLUĞUM

(Öykü)
*Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız
*italya Hikayeleri

(Oyun)
*Ayaktakımı Arasında
*Sonuncular

(Anı - Otobiyografi)
*Benim Üniversitelerim
*Çocukluğum
*Ekmeğimi Kazanırken
*Tolstoy'dan Anılar
*Güncemden Yapraklar
*Lenin (Türkçe'ye "Gorki Lenin'i Anlatıyor" adıyla (1980) )
makar çudra
stepte
thomas gordeyev
edebiyat üzerine
fırtınanın habercisi
kitaplarının yazarı
sovyet rusya'nın sözcüsü. eserleri pek objektif değildir, lenin ve onun devrimi etrafında döner durur. bir bosiyaklar vardı ezilmiş halkı anlattığı. onun dışındaki eserleri aşırı ideolojiktir.
sosyalizm'in ekolü olmuş rus yazar.
gorki;Toplumcu gerçekçi romanın kurucusu sayılır. Eserlerinde çocukluk ve gençlik yıllarında yaşadığı acılı hayatı, Rusya'daki yoksulluk yıllarını anlattı. Zaman zaman uzun felsefi tartışmalara girerek eserlerinin sanatsal düzeyini düşürdü. Betimlemelerdeki ustalığıyla keskin bir gözlemci olduğunu gösterdi. Başlangıçta bizzat katılarak destek verdiği Sovyet devriminden daha sonra soğudu. Dönem dönem verdiği gönülsüz desteklerin dışında Rusya'dan uzak kalmaya çalıştı. Son dönem yapıtlarının hemen hepsinde devrim öncesi dönemi ele aldı. Tiyatro oyunları ve anılarını kaleme aldığı eserleriyle de Rus ve dünya edebiyatına katkıda bulundu..Sovyet Yazarlar Birliği Başkanı oldu. 1936'da tedavisi sırasında aniden öldü. Ölümü kuşkulu bulundu. Arkadaşları suikast iddasını artaya attı..
ana adlı romanı okunasıdır, fenadır öyle böyle değildir, tavsiye edilir.
"gorki ananı al da git! ehaheahehae!"** esprisine mahal veren rus yazar.
sosyalist yazar.
1868-1936 seneleri arasında yaşamış büyük rus romancısı. asıl adı aleksey maksimoviç peşkov' dur. eserlerinde, rusça 'acı' anlamını taşıyan gorki adını kullanmıştır.
gorki, öğrenim görmeyen ve kendi kendini yetiştirmiş bir yazardır. çeşitli işlerde çalışan gorki, kazandığı tüm parayı kitaplara yatırırdı. edebiyata büyük merakı vardı. gürcistan' ın tiflis kentinde, demiryolu işçisi olarak çalışırken, bir yandan da hikaye yazardı. birgün yazdığı hikayelerden biri gazetede yayınlandı ve böylece gürcistan' da tanınmaya başladı. arka arkaya hikayeler yazarken, gazeteciliğe geçiş yaptı. hikayelerinde serserilerin hayatını konu aldı. 1899' dan sonra giriştiği romancılıkta, ünü gürcistan sınırlarını aştı. rusya' ya geçiş yapan gorki büyük ilgi gördü. yazın hayatına hikayeler yazarak başlamasına karşın, romanlarıyla haklı bir üne kavuştu. romanlarında rus halkı' nın yaşamından kesitler sundu. başlıca yapıtları; ana, ekmeğimi kazanırken, benim üniversitelerim ve küçük burjuvalar' dır.
Öykü ve romanlarında katı ve itici olmayan bir gerçekçilik, olağanüstü bir doğallık ve insanı yormayan tasvir ve tahliller vardır. eserleri; bir yanıyla dinç bir umut, insanı sarıp sarmalayan bir sıcaklık içerirken diğer yanıyla da içten içe tuhaf bir hüznü taşır. kahramanları genellikle sıradan insanlardır. toplumun en alt tabakalarına mensupturlar. ezilmişliğin ve horlanmışlığın verdiği kısık gözlerle bakarlar dünyaya. ama neşelidirler; bir yandan rutubetli bodrumlarda, en ağır şartlar altında, kentsoylular için ekmek pişirir bir yandan da türkü söyler ve sevgililerinin hayalini kurarlar.

öykü ve romanlarının sonu hep o tuhaf hüzünle biter. insanın içini acıtan ama duyguları sömürmeyen, soylu bir hüzünle... hiçbir yazar onun kadar belirgin bir üsluba sahip değildir belki de. hiçbir romancı sokağı bu kadar içten, bu kadar samimi anlatamaz. hiçbir yazar bu kadar sahici serseriler yaratamaz. o, tüm zaaflarına karşın büyük bir romancıdır.
dünya çapında en çok bilinen ve okunan romanı ana'yı lenin'in direktifiyle, edebi değeri düşünmeden tamamen propaganda amacıyla ve birkaç ay içinde yazmış debiyatçı.
hiçbir eğitim almamış, sokaklardan gelmiş vasıfsız bir işçi olan gorki, kendini eğitmede büyük çaba sarfetmiş ve devrimci faaliyet içinde önemli görevler üstlenmiş birisidir.

devrim sonrası, partideki hakim klikle ters düşüp sovyetler birliği'ni terketse de, bir süre sonra tekrar ülkeye dönüp stalin yönetimi ile barışmıştır. adı sovyetler birliği'nde bir şehre verilmiş zamanında *.
orda burda, arkadaş arasında haddim olmayarak ismimin kısaltması babında adını lakap olarak kullandığım propagandist ama bir o kadar da edebi lezzet veren kitapların yazarı.
koyu bir leninist olan "gorki"nin de birçok leninist gibi stalin rejimi tarafından öldürüldüğü iddia edilmiştir.
kanıtlanamamıştır ama zehirlenmiş olabileceği söylenir.
çarlık rusya'sında çekilen çilenin sözcüsü olmuş, artık klasik olmuş kitaplarıyla proleteryanın dertlerini, acılarını, mutluluklarını anlatan ve kafasında yarattığı kahramanların kişilikleriyle insan hayatına yön veren, şimdiki yazarlara baktığımızda 'nerde o eski yazarlar' deyip aradığımız yazarların başında gelen öncü kişiliktir.
yazar olana kadarki hayatını çocukluğum, ekmeğimi kazanırken ve benim üniversitelerim kitaplarında anlatmıştır.
siyasi görüşü ve yaratıcısı hem celladı olmuş bir yazardır. cellatı; çünkü siyasi görüşü edebiyatını öldürmüş, hep aynı şeylerden aşırı romantik biçimde bahsetmiştir. yaratıcısı olmuştur; çünkü, elindeki tek budur.
SSCB nin "sosyalist gerçekcilik" diye ortaya cıkarttığı anlayış yüzünden hakettiği kadar yükselemeyen yazar.
ekmek iscileri adini verdigi kitabinda yalin fakat akici dilini konusturan okurken sikmayan rus yazar.
asıl adı aleksey maksimoviç peşkov'dur. küçük yaştan itibaren çalışmaya başlamış, zor bir çocukluk geçirmiş aynı zamanda rus işçilerinin hayatına ve acılarına da tanıklık ettiği için kendine gorki(acı) takma adını seçmiştir. okuyucularına hayatından kesitler sunduğu çeşitli kitapları vardır. en okunulası kitaplarından biri de benim üniversitelerim'dir.
"yaşam, insanların bastıramadıkları daha iyiye ulaşma istekleri yüzünden hep yeterince kötü olacaktır." *
"ana" isimli romanın yazarıdır.o kitaptır ki çocukluğum boyunca tarafımca "gorki ana" olarak anılmıştır. yıllar geçtikten sonra sebebini şöyle buldum kendimce. basımevi gorki ve ana kelimelerini arada çok az bir boşluk bırakacak kadar aynı puntoyla aynı renkle ve kalınlıkla kısacası tıpkı tıpkısına aynı biçimde basmıştır. galiba ne "ana" ya kıyabilmişlerdir ince ve daha gösterişsiz yazmak için, ne de gorki'ye. eser yazarıyla kıran kırana çarpışmıştır. bugün gorki "ana" adlı eseriyle birlikte anılır bu yüzden.
sosyalist olması hasebiyle fazla abartılmış rus yazar.
Yeryüzündeki bütün gerici kuvvetlerin, barış ve milli bağımsızlık düşmanlarının, faşistlerin ve her çeşit yalancı, düzmece demokratların en korktukları yazıcılardan biri de Gorki'dir. Neden? Çünkü Maksim Gorki yalnız kendi halkına değil, bütün halklara yurtlarını, hürriyeti, barışı ve birbirlerini sevmeyi öğretir. Çünkü o, insanın, insanlığın geleceğinden, güzel günler göreceğinden emindir. Çünkü o, emekçi insanı, koluyla, kafasıyla çalışan insanı, yeryüzünün gerçek, biricik efendisi sayar.

Gorki insanlar yaşadıkça yaşayacaktır. Çünkü yeryüzünün en büyük şairidir.
*
ROMAN:
Foma (1899, 1983)
Ana (1906, 1979)
Halk Düşmanı (1907, Türkçe'ye "Yararsız Bir Adam" adıyla (1979)
Matveya Kojemyakin (1910, 1984)
Klim Samgin'in Hayatı (1936, 1975)
Artamonovlar (1977)
Küçük Burjuvalar (1901, 1967)

ÖYKÜ:
Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız (1939)
italya Hikayeleri (1911, 1970)

OYUN:
Ayaktakımı Arasında (1941, 1967)

ANI-OTOBiYOGRAFi:
Benim Üniversitelerim (1941, 1986)
Çocukluğum (1947, 1976)
Ekmeğimi Kazanırken (1949, 1986)
Tolstoy'dan Anılar (1919, 1967)
Güncemden Yapraklar (1924, 1984)
Lenin (1924-1936) "Türkçe'ye Gorki Lenin'i Anlatıyor" adıyla (1980)
okuduğum 3 kitabının birini sevdiğim yazar. benim üniversitelerim adlı kitabında ısrarla universitelerinden bahsetmesini beklemiş hatta ütopik fantazileri olduğunu düşünmüş kitap bittikten sonra da bu ne la deyip koşup yatağa atlayıp saatlerce hüngür hüngür ağlamama SEbep olan ruski yazar.
''biz hayatın arka avlusundan gelmiş olan fakirler,en ön sıraya geçebilmek için öğrenmek...durmadan öğrenmek zorundayız!''

Gorki'nin Foma adlı yapıtından bir bölüm,sanırım bu sözle hayatını anlatmış yazar.