bugün
- larisalisa24
- şampiyonluk için yanak okşatmak37
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır12
- sözlükten gitse üzüleceğiniz yazarlar8
- sevdiğiniz sözlük yazarları11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası9
- aç karnına poğaça yemek11
- anın görüntüsü17
- karşı cinse giyim önerileri14
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- nişanlı kalmanın saçma olması8
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım13
- en dindar özelliğiniz37
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz14
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım9
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
yaklaşık 3 yıldır, annem ve babamın yaptığı eylemdir. babam şehirde büyümüş, bugüne kadar hiç köyde yaşamamış birisi olarak bu işi ciddiye aldı ve kendisine bahçe yaptı. ilk başlarda domates, biber yetiştiririz yeter derken, şimdilerde fasulye, barbunya, kabak, bezelye, soğan, sarımsak, patlıcan yetiştirerek işi büyüttü. baktığınızda iyi bir efor gerekiyor burası kesin. bahçeye bakım yapmadan ürün almak neredeyse imkansız.
çıkan ürünlerden domates suları, dondurulmuş ürünler çıkartarak, mümkün oldukça kışın tüketmeye gayret gösteren bir zincir oluşturuyorlar.
işin komik kısmı; köyün yerlileri bu ürünleri hazır alıyor ve üretime dahil olmuyorlar. genel olarak gözlemim, tarlalarını ekip mahsul almak, sonrasında da ya kahveye gitmek yada farklı işler yaparak geçimlerini sağlamak şeklinde oluyor. aslında bir çoğunun bahçesi bu işler için uygun, ama sorduğunuzda kim uğraşacak bunlarla diyorlar. çiftçilerimizin biraz daha bilinçlendirilmeye ihtiyaçları var gibi duruyor. kendilerine ait, altın değerinde topraklara sahipler, mümkün olduğunda iyileştirilmiş tarım yapıp biraz daha doğal beslenebilirler. ancak onlarda kolaya kaçmayı tercih ediyorlar.
bu biraz "Entelköy Efeköy'e Karşı" filmini anımsatıyor. öz varlıklarımızı koruyup güçlendirmek elimizde, umarım farkındalığımızı yeni nesil ile birlikte daha da fazla arttırırız.
Unutmayınız ki. “Köylü milletin efendisidir!” Mustafa Kemal Atatürk
peşin edit: yazımda çiftçileri kötülemek gibi bir niyetim asla yoktur. lütfen bu gözle değerlendirmeyiniz. çocukluğumun uzun bir dönemi, yaz tatillerinde köyde geçmiştir.
çıkan ürünlerden domates suları, dondurulmuş ürünler çıkartarak, mümkün oldukça kışın tüketmeye gayret gösteren bir zincir oluşturuyorlar.
işin komik kısmı; köyün yerlileri bu ürünleri hazır alıyor ve üretime dahil olmuyorlar. genel olarak gözlemim, tarlalarını ekip mahsul almak, sonrasında da ya kahveye gitmek yada farklı işler yaparak geçimlerini sağlamak şeklinde oluyor. aslında bir çoğunun bahçesi bu işler için uygun, ama sorduğunuzda kim uğraşacak bunlarla diyorlar. çiftçilerimizin biraz daha bilinçlendirilmeye ihtiyaçları var gibi duruyor. kendilerine ait, altın değerinde topraklara sahipler, mümkün olduğunda iyileştirilmiş tarım yapıp biraz daha doğal beslenebilirler. ancak onlarda kolaya kaçmayı tercih ediyorlar.
bu biraz "Entelköy Efeköy'e Karşı" filmini anımsatıyor. öz varlıklarımızı koruyup güçlendirmek elimizde, umarım farkındalığımızı yeni nesil ile birlikte daha da fazla arttırırız.
Unutmayınız ki. “Köylü milletin efendisidir!” Mustafa Kemal Atatürk
peşin edit: yazımda çiftçileri kötülemek gibi bir niyetim asla yoktur. lütfen bu gözle değerlendirmeyiniz. çocukluğumun uzun bir dönemi, yaz tatillerinde köyde geçmiştir.
uzaktan hos gelen davul sesinden farkli degildir. ozellikle de sehir hayatinin gundelik hayatiniza yansimis ve artik ozumsediginiz icin farkinda bile olmadiginiz kolayliklarindan bir anda mahrum kaldiginizda, mesela gazete almak icin yarim saat yurudugunuzde, ekmek yapmak icin saatleriniz verdiginizde, tavuklarin yumurtlamasi icin uygun isiyi ayarlamak zorunda oldugunuzda, sogukta yumurtlamadiklarinda, hayvanlarinizdan birine gelecek olan herhangi bir salgin hastaligin hayvanlarinizin tumunu telef edebilecegine ve bunun sonucunda buyuk maddi ve manevi kaybiniza, tarlada topragi capalarken ellerinizde olusacak nasirlara, gunes yaniklariniza, bir anda karsiniza cikan yilanlara, uzumler sergi alanindayken bir anda yagan yagmurla yerle bir olan butun bir yillik emeginize, zeytin agacini silkelerken kanayan ellerinize, gok gurlediginde kesilen elektrige, kisin donan ve patlayan su borularina, kapanan yollara bakinca davulun tokmagi beyninizde halay ceker.. koy hayati oyle pek cogunuzun televizyonda gordugu dizilerden cok farklidir. gunes dogmadan uyanmak zorundasindir. cunku hayati kolaylastiran seylerin pek cogundan uzak yasarsin, hayvanlara bakarsin, atlari kosarsin, tarlaya bakarsin, yaparsin da yaparsin.. aksam eve dondugunde yorgunluktan bayilmak uzere olursun. ama sonra kendi yaptigin saraptan bi bardak icer, o tadin yorgunluga degdigini bi kez daha fark edersin. fakat srhir yasantisina aliskinsan ve hatta sehirde dogmussa bunlara katlanamaz bi sure sonra kirilan tirnaklarina, catlayan parmaklarina, nasirli ellerine bakar ve sehre geri donersin. ya da tum levelleri basariyla gecip hayatin keyfini cikarirsin.
3 ay dayanabildim ben ve üstelik köyü seven biriyim.
Balkonda otururken, domates neyim çapalarken güneş gözlüğü takıyorum diye benimle dalga geçmeye başladıklarında kırılıp döndüm.
Balkonda otururken, domates neyim çapalarken güneş gözlüğü takıyorum diye benimle dalga geçmeye başladıklarında kırılıp döndüm.
hayatta kalmayı, doğayı anlamayı, üretkenliği, samimiyeti, insanlığı öğretir.
Çocukluğumun geçtiği doğayla ve hayvanlarla iç içe olduğum hayat.
Havasıyla suyuyla insanı dinç tutar.
Edit: köy hayatıyla ilişki kesmeyen biri olarak gerçeken çok zordur.
Öyle dizilerde filmlerde görülen gibi değildir maalesef.
işin biri biter biri başlar döngü halinde. Bi bakmışsınız ömrünüz geçmiş.
Havasıyla suyuyla insanı dinç tutar.
Edit: köy hayatıyla ilişki kesmeyen biri olarak gerçeken çok zordur.
Öyle dizilerde filmlerde görülen gibi değildir maalesef.
işin biri biter biri başlar döngü halinde. Bi bakmışsınız ömrünüz geçmiş.
yaşamam gereken hayat. buralarda yapamıyorum ben ya yok mu şöyle güzel bir köy gideyim ben.
sürekli olamıyor maalesef. herkes alıştığı yerde yaşayabiliyor ama arada gittiğimde şahane bir hayat.
mesela bu sene 2 ay kaldım ki benim rekorum.
işlerin hiç bitmediği görüşüne katılıyorum.
ufacık bi iş için bahçeye giriyorsun bi bakmışın 2 saat geçmiş.
sonra bir sır vereyim size, bunu pek kimse bilmez.
öğlen sessizliği evet köyde öğlen sessizliği bi gizli hazinedir. farkına varırsanız. o kadar hafif, dertsiz tasasız olursunuz ki uykuya dalarsınız.
tavuklar, kuşlar, insanlar hiç ses çıkarmaz. susarlar ve o sessizlik huzur verir. huzurlu insan uyur ve en mutlu edecek iş budur, insanı. ben dünyayı gezmeye bile değişmem o anı.
mesela bu sene 2 ay kaldım ki benim rekorum.
işlerin hiç bitmediği görüşüne katılıyorum.
ufacık bi iş için bahçeye giriyorsun bi bakmışın 2 saat geçmiş.
sonra bir sır vereyim size, bunu pek kimse bilmez.
öğlen sessizliği evet köyde öğlen sessizliği bi gizli hazinedir. farkına varırsanız. o kadar hafif, dertsiz tasasız olursunuz ki uykuya dalarsınız.
tavuklar, kuşlar, insanlar hiç ses çıkarmaz. susarlar ve o sessizlik huzur verir. huzurlu insan uyur ve en mutlu edecek iş budur, insanı. ben dünyayı gezmeye bile değişmem o anı.
Uzaktan güzel bir hayal. Orda geniş aile olmak lazım çünkü iş bitmez. Doğayı sevmek lazım.
sanallıktan,yapmacıklıktan öte herşeyin samimi olduğu,ilişkilerin el değmediği insanların birbirini tanıdığı,arkadan vurma güdüsünün olmadığı en süper yaşam.sıkıntı yoktur,çile yoktur,küçük bir eviniz vardır yanında hayvanlarınızın yaşadığı kulübe,ha bir de bahçeniz vardır üzerinde sebzelerin yetiştiği meyve ağaçlarının yazın sizin için gölgesini sunduğu.komşularınız vardır,cahillerdir okumamışlardır belki,ama hayatda dair,insan ilişkilerine dair her konu hakkında hepsi birer uzmandır birer profesördür belki de.paylaşmak nedir bilen insanlardır komşularınız,yarım ekmeği bölen insanlardır her biri,darda kaldığınız vakit belki kollarındaki bilezikleri bozduracak kadar,kenardaki kefen parasını feda edecek kadar cömert insanları vardır köy hayatının.tamamen huzurdur,rahatlıktır.hayatın bence olması gerektiği gibidir köy hayatı.içinde hiç bulunmadığım fakat her daim hayalini kurduğum yaşam oldu kimi zaman,bazen bir çoban olup koyunlara,ineklere kaval çalmayı istedim,bazen yaşlı bir dede olup köy kahvesinde çay yudumlamayı istedim.ya da küçü bir çocuk olup kırlarda şuursuzca koşmayı istedim.isteklerim kolay gibi görünse de hepsi zor aslında,burdan kopup oraya ayak uydurabilmek,bağımlısı olduğumuz internet denilen zehirden kurtulmak,yapmayı çok isterdim,fakat yarım saat bile internetsiz olamadığım,tembellikten yürümek bile istemediğim aklıma gelirse bu da sadece pek çok şey gibi hayallerle sınırlı kalıyor.hayal bitiyor,ben gene bilgisayar başına geçiyorum bu monoton yaşamıma devam ediyorum..
Zordur bilek gücü istediğinden,
Güzeldir yapaylıktan uzaklığından,
Samimiyettir hâlâ güzel kalpliler barındırdığından..
Güzeldir yapaylıktan uzaklığından,
Samimiyettir hâlâ güzel kalpliler barındırdığından..
gidip yaşamadan çok romantik görünür.
(img:#1917473)
Bugün de yorucu geçen hayat.
Kış hazırlıklarına yardım ettim.
Emekleri üzerimde çok.
Bugün de yorucu geçen hayat.
Kış hazırlıklarına yardım ettim.
Emekleri üzerimde çok.
bu sıralar iznimi dağ başında yaylada geçirmek ile deniz kıyısında geçirmek arasında kararsız kaldığım hayat biçimidir. Yeterince iş hayatında insanlarla uğraştığın yetmiyormuş gibi birde deniz kıyısında insanlarla uğraşmaya izine gidiyorsun. Oysaki insanlardan uzak dağ veya yayla havasında 5 gün geçirmek insanı daha dinç yapıyor. Sizce yazar deniz kıyısınımı yoksa köy havasınımı tercih edecek? Ters köşe yapıyorum. Denizi tercih edecektir. Çünkü ailede çoğunluğun sözü geçiyor.
Bazen dönmek istenen hayattır. Ekip biçmek ne güzel. Evet.
şehirdeki hemen hemen herkesin dönmek istediği hayat.
güncel Önemli Başlıklar