bugün

*
geoid şeklindeki dünyamızın, tepesi diyebiliriz. diyeceksiniz ki orası neden tepe, çünkü haritalarda bize öğretildiği üzere üst taraf kuzey, alt taraf güney. hal böyle olunca da kuzey kutbu sanki dünyanın tepesiymiş gibi oluyor. halbuki dünyanın merkezine ekvatordan daha yakındır.
soğuk mekandır. pek gidilesi bir yer değildir.
haziran itibariyle gündüzleri yaşayan kutup bölgesi. altı ay da böyle devam edecektir.
küresel ısınmayla bilmem kaç bin yıl sonra bikini ile gezilecek yer.
dünyadaki buz daglarinin gümbür gümbür yikildigi bölgedir...
cok yakinda herkezin tatil amacli gitmek istedigi yerlerden biri olacakdir, simdiden 5 yildizli oteller icin parsellenmeye baslanilirsa ileride sikinti yasanilmayacaktir... *
tam o noktada kara parçası bulunmayan yerdir. hayır bazıları der hani "kuzey kutbuna tatile gidiyom" diye, yemeyin sakın. ya da "balık mı tutacan" dersiniz. "yok kayak yapacam" derse "git bi çay koy" dersiniz. yok yani, kara yok orda.
6 ay gündüz 6 ay gece yasanmasından hareketle sıkıcı bir yer olduguna kanaat getirdigimiz kutup.
(bkz: güney kutbu)
(bkz: kutbu kuzey)
(bkz: kutb-ul simal)
(bkz: kuzey yarımküre)
hangi yöne dönerseniz dönün, döndüğünüz yönün güney olduğu yer. ağırlık eklenmemiş pusula iğnesinin yeri göstereceği mekandır aynı zamanda.
dünyadaki keşfedilmemiş petrol rezervlerinin yüzde 25'ine sahip olduğu varsayılan, grönland'da yapılan toplantı neticesinde abd, rusya, kanada, norveç ve danimarka arasında paylaşılan coğrafi bölge.

http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=229&sz=23881
gezegenimizin bu bölgesini kaybediyoruz muhtemelen. kuzey kutbu, bildiğimiz haliyle görüp görebileceğimiz son zamanlarını yaşıyor gelişmelere bakılırsa. küresel ısınma sonucu eriyen buzulların yok olmasıyla ortaya çıkan coğrafi değişiklik, kutupların kuzey olanını kurtlar sofrasının yeni ve gözde yemeği haline getirmiş durumda. iklim değişikliği kuzey kutbu'nu gittikçe daha ulaşılabilir hale getirdi ve getirmekte.
rusya kuzey kutup denizinin tabanına bayrak dikmesiyle ilk yoklamasını yaptı bile. akabinde danimarka keşif adı altında bölgeye ekiplerini gönderdi. kanada bir askeri birliği konuşlandırdığı karakolunu açtı. grönland(danimarka özerk bölgesi) kuzey kutup dairesinin fiziki durum gereği kendi sınırları içinde olduğu iddiasında. abd'li bilim adamları yoğun bir şekilde bölgenin yeraltı zenginliklerinin haritalanması faaliyetini sürdürmekte. norveç ortaya çıkan bazı deniz geçitlerinin başını tutmuş şimdiden. onlarca petrol şirketi açığa çıkan bakir bölgelerde arama yapmak için bu ülkelerle anlaşma yapıyor. birleşmiş milletler 2009 yılına kadar ilgili ülkelerden nihai hak iddialarını sunmasını istedi. anlaşılan kimse burayı kurtarma derdinde değil. hatta kaybedilmiş ve gözden çıkarılmış olmalı ki yağma öncesi taraflar masada pozisyonunu alıyor. kuzey kutbu bağıra bağıra gidiyor. kulağı çınlayan yok.
piri reis' in hatirasında güney kutbu ile beraber karsız buzsuz kara parçası olarak gösterilen-çizilen yerdir.
penguen hayvanının yaşamadığı bölge.
(bkz: arktika)
http://www.striphaber.com/rad01
Ayısıyla meşhur noktacık. Türkler orada yaşasaydı hep sanki böyle bi tesis açarlar, ayıları kişibaşı 10liradan göstermek için tur düzenlerlerdi gibime gelir. umarım bir gün gerçek olmaz.
ezeli rakibi için;

(bkz: güney kutbu)
üzerinde ve çevresinde örtülü buz tabakasının güneş ışınlarını geri yansıtması ile dünyayı aşırı ısınmadan koruyan, gün geçtikçe eriyen yok olan bölge.
06 nisan 1909 tarihinde amerikalı robert peary tarafından keşfedilmiştir.
kutup ayılarının en güçlü yırtıcı olduğu bölge. soğuktur ayrıca.
geceliğine satın aldığınız escort kızı götürmeniz gereken yerdir nasıl olsa 1 gece 6 ay sürüyor.
Bu kısırdöngü devam ederken, iklim değişikliği dünya ticaretini de farklı açılardan etkiliyor. Mesela, geçen ay, küresel ısınma nedeniyle Kuzey Kutbu bölgesindeki buzullarda görülen erimenin, bölgedeki ticari gemi trafiğinin rekor oranda yükselmesine neden olduğu açıklanmıştı. Kuzey Kutbu Denizi, buzlarla kaplı olması nedeniyle gemilerin geçişi için uygun bir rota değildi, fakat artık küresel ısınmanın da etkisiyle eriyen buzullar, bu bölgenin popülaritesini epey arttırmış durumda. Financial Times'ta yayımlanan bir makalede, 2030’da Asya ve Avrupa arasındaki ticaretin dörtte birinin bu hat üzerinden yapılacağının tahmin edildiği belirtilmişti.

Özellikle, Çin'in bu denizlerde seyahat edebilecek gemiler inşa ederek, normalde Süveyş Kanalı'nı kullanarak ulaştığı Avrupa'ya artık Kuzey’den gitmeyi planladığı kaydediliyor. Nitekim yol daha kısa ! Çin devletine ait COSCO Group'un (China Ocean Shipping Company) 8 Ağustos’ta Çin’in kuzeydoğusundaki Dalian'dan ayrılan gemisinin Bering Boğazı'ndan geçerek 11 Eylül'de Hollanda'nın Rotterdam şehrine varması planlanıyor. Süveyş Kanalı ve Akdeniz üzerinden 48 günde tamamlanan yolculuk böylece 35 günde tamamlanmış olacak.

Yine bu yolu canlı bir ticaret güzergâhı hâline getirmek isteyenlerden biri de Rusya. Rusya'nın kontrolündeki NSR (The North Sea Region) yönetimi, bu yaz 393 gemiye Sibirya'nın kuzeyini kullanarak geçme izni verildiğini açıkladı. Geçen yıl bu suları kullanan gemi sayısı 46 iken 2010'da bu sayı sadece dörtmüş. Bu rota genelde temmuzda açılıp kasımın sonunda suların buzullaşması ile kapanıyor.

Yine WSJ’da yayımlanan bir makalede, nakliyat sektörüyle ilgili verileri derleyen Lloyd's List şirketinin, 2021'de Kuzey Kutbu aracılığı ile 15 milyon ton yük taşınacağı tahmininde bulunduğu yazılmıştı. Yine de bu rakamın şu an 17 bin geminin 900 milyon ton yük taşıdığı Süveyş Kanalı'ndaki hacmin yanında çok ufak kaldığı ifade ediliyor.

Bu gelişme iklim değişikliğinin " faydalı bir yanı " olarak değerlendirilse de, bu bakış açısı dünyanın içinde bulunduğu tehdidin doğru algılanamadığını göstermesi açısından önemli. Hâl böyle olunca, dünyayı en fazla kirletenlerin bırakın küresel ısınmadan şikâyet etmesini ya da önlem almasını memnuniyetlerini gizlemeyecek kadar fütursuz olduğuna şahitlik ediyoruz. Buzulların erimesinden yeni bir ticari avantaj elde etme niyetindeki ülkelerin dünyayı en çok kirletenler olması da şaşırtıcı değil. Dünyaya en fazla seragazı salan ülkelerin başında Çin geliyor, Rusya ise dördüncü.

Bu gelişmeler artık " küresel ısınmanın önüne nasıl geçeriz " sorusunun anlamını yitirmiş olabileceğine işaret ediyor. Zira, küresel ısınmanın memnun ettiği ülkeler ve firmalar varken, en fakirlerin ve küresel ısınmadan en az sorumlu olanların en fazla etkilenecekler sınıfında olması işleri güçleştiriyor. Bundan sonra belki de sormamız gereken soruyu, " küresel ısınmadan fayda sağlayacak kesimlerle nasıl mücadele ederiz " şeklinde güncellememiz daha gerçekçi olacak. Ancak, bu melanetten kimseye hayır gelmez.

http://www.taraf.com.tr/p...-kimileri-sicak-sever.htm