bugün

16. ve 17. yy'da yasamıs burjuva filozoftur. tümevarımcı yöntemi benimsemis ada felsefesine katkılar yapmıstır. anasının babasının ingiliz kraliyetindekinde yetkilerinden mütevellit bacon abimizde kendini olayın icinde bulmustur. hukuk okumus, bırakmıs, gezmis, tozmus akabinde ingiliz büyükelcilik bursuyla fransa ya gitmistir.

daha sonra devletin yüksek kademelerine kadar yükselmis vikont ünvanı almıs fakat bu konumunu koruyamamamıstır. sonra pis islere bulasmıs, yüksek görevler icin olmadık haltlar yemis, rüsvet almıs, kraliceden de ayarı almıstır.

fakat maalesef kitaplarında her zaman o malum görev ve söhret hırsı göze carpar. denemelerinde etik değerler hakkındaki yazılarından bir anda yüksek görevler üzerine yazdığı yazılara gecince sok olursunuz, ama gecer. ayrıca kendisi ölmüstür.
tarihin en ünlü eşcinselleri listesinde kendine kolayca yer bulmuş kişi.
sir unvanlı ingiliz devlet adamı, filozof. Bacon'ın felsefesinin merkezinde bilim vardır. Bilimin insanları aydınlatma ve geliştirme işlevini öne çıkarmıştır...
bilgi güçtür tespitiin sahibi.
william shakespeare'in aslında bu abimiz olduğuna dair iddialar vardır.Ayrıca nova atlantis adında ütopik bir eser de yazmıştır.
Güzel anıları paylaşmanın en iyi yolu onları yenileriyle tazelemektir.
(Francis BACON)
bilgi güçtür tespitini eksik yapan filozoftur.
(bkz: işlenen bilgi güçtür) *
ünlü ingiliz siyasetçi, bilim adamı ve filozof. içine buz doldurduğu bir tavuğun, kar yağışı altında, ne kadar zamanda donacağını görmek için deney yaparken, donarak öldüğü rivayet edilendir.
yeni atlantis adlı ütopik yapıtı, tommaso campanella' nın güneş ülkesi adlı ütopik yapıtı ile aynı paralelde yer almaktadır. tek farkı, bacon' un ütopyasında, kaza geçiren denizcilerin, çıktıkları ıssız adada yerli halkla kaynaşma çabasına girmesidir.
bacon, bir süre avam kamarasında görev almıştır.
okunuşu: frensıs beykın
28 ekim 1909 da dublin de dogan, 28 nisan 1992 de madrid de ölen irlandalı ressam.
''Bilmek egemen olmaktır''sozunun sahibi.
rüşvet suçundan hapishane ye atılıp kısa süre sonra salıverildikten sonra eskiden olduğu gibi politika da veya parlemento da yer bulamamış, boş kalıncada kendini felsefe yapmaya vermiş kişidir. birde zatürre den öldügü bilinir bu şahsın.
tümdengelim yöntemini reddederek, tümevarım sistemini ortaya koymuştur. ortaçağ rasyonalizmin yıkılmasına öncülük etmiştir.
"insan doğar ve ölür. ikisinin arasında birşeyler olursa ne ala." diyen ressam.
"the new atlantis" adlı ütopik eseri yazan, rüşvetçi, üçkağıtçı bir ingiliz soylusu imiş vakti zamanında; ütopya severlerin yine de okuması gereken bir isim..
sağlam olmayan bir kaynağa göre* masonluk derecesi 13 numara olan royal arch şövalyesi'dir.
"hem sevmek hem de akıllı olmak imkansızdır." sözlerinin sahibi.
Aynı zamanda irlandalı ressam. Dublin'de bir at yetiştiricisinin oğlu olarak 28.10.1909 tarihinde dünyaya geldi. Babasının görevi nedeniyle çocuk yaşta Londra'ya taşındılar. Astım hastalığı yüzünden okula düzenli olarak devam edemedi. Dublin ve Londra'da büyüdü. 16 yaşında evi terkedip bulduğu geçici işlerle Londra'da yaşamaya başladı. Bir süre sonra dekoratör olarak iş bulup Paris'e yerleşti.
Bir süre sonra yeniden Londra'ya dönüp desinatörlük yapmaya başladı. Kendi kendini yetiştirmiş olan Bacon,1931'den sonra kendini resim yapmaya adadı. 1933 yılında daha sonraları yapıtlarında bir çok defalar kullanacağı isa' nın çarmıha gerilmesi konusunu ilk kez ele aldı. ikinci dünya savaşı sırasında ,o tarihe kadar yaptığı tabloların hemen hepsini tahrip etti. Askere gitmesi sağlığı açısından imkansız olduğu için 3 yıl boyunca sivil hava koruma birliğinde görev aldı. 1944 yılında yeniden resim çalışmalarına başladı. Aynı yıl birdenbire ünlenmesini sağlayan "Drei Studien für Figuren am Fuss einer Kreuzigung - Çarmıha gerilen isa'nın Ayağı dibindeki figürler için üç çalışma " adlı triptikonu tamamladı. Üç parçadan oluşan bu yapıtında insan, hayvan ve amorf organizmalardan oluşan 3 tane gerçeküstü yaratık görünmektedir. Korkunun ve dehşetin simgesi olan bu figürler, başı önünde kederli kadın, dişlerini gösteren bir figür ve acının şiddetiyle bağıran bir ağızdan oluşmaktadır.
Bir yıl sonra tamamladığı elinde makineli tüfeğiyle , parkta bir bankın üzerinde yatan ölü bir adamı gösteren tablosu "Figur in einer Landschaft - Manzara ortasında bir figür " çok daha gerçekçi bir görüntü sunmaktadır. Gemaelde'de (1946) yapıtlarında sık sık kullanılan kadavra motifini ilk kez kullandı. Burada bir şemsiyenin altında oturan bir insan azmanının arkasındai karnı yarılmış bir hayvan bulunmaktadır.

Savaştan sonraki yıllarda alkolik olan Bacon, konularına derinlemesine inebilmek için çoğu zaman resim dizileri üzerinde çalışıyordu. Sergei Ayzenştayn'ın "potemkin Zırhlısı" filmindeki görüntülerinden birini kullandı. Papa X. Innocentius'un portresi üzerinde bir dizi resim geliştirdiği Kopf IV,1949 tablosunu yaptı. Bunların arasında en çok ünleneni Haykıran Papa adlı eseridir. Haykırmak üzere açılan ağız Bacon'un sonraki yapıtlarında da ezilmiş yaratığı anlatmak için kullandığı bir ifade biçimidir.

renkleri toz, kum ya da çamurla karıştıran baconi, bu karışımı çelik bir tel ya da fırçalarla tuvallerin üzerine sürüyordu. Bu yüzden bir çok resminde figürleri deforme oluyor ya da çözülüyormuşçasına bir duygu uyandırmaktadır. Figürleri kafese benzer çizgilerden oluşan bir çatı içerisindedir. Bacon 50'li yılların sonunda daha çok kendi hayatından konular seçmeye başladı. Sık sık fotoğraflara bakarak arkadaşlarının portrelerini yapıyordu. Tabloları zaman içinde saldırganlıklarını yitirmekle birlikte , yine de bir oda içerisinde yapayalnız olan insan figürlerini yansıtmaktadır. 60'lı yıllardan sonra Bacon'un yapıtları için karakteristik olan monokrom renk yüzeyleri üzerinde belirginleşen fügürlerle tarafsız,teşhis edilemeyen sahnelere rastlanmaktadır. Bu zamana kadar bulanık olan yüzlerin yerini elips biçiminde,birbirine karışmış renk yüzeyleri almaktadır. 1062 ve 1965 yılları arasında yaptığı ve katilleri üzerine kan fışkırmış kurbanlarıyla beraber gösterdiği iki tane çarmıha germe triptikonuyla ressam izleyicileri şoke etti. 1960 yıllarda portresini çizdiği figürlerin bir kaç görüntüsünü birleştirmeye başladı.

1971'de hayat arkadaşı George Dyer öldükten sonra Bacon bir kaç tablosunda onun ölümünü canlandırdı.Kara Triptikon denilen resimlerde Dyer karanlık bir kapı aralığında görülmektedir. Yapıttan yapıta ölüm konusunu irdeliyişi daha da belirgin,direkt bir biçim aldı. 70'li yıllara ait bazı tablolarında Bacon,insan bedeninin kırılganlığını belgeledi. Bazı noktaları, röntgencilikte adet olduğu üzere, daire içine alıyordu.

70'li yılların sona ermesiyle Bacon'un önceki portrelerinde görülen deformasonlar kaybolup, yerlerini yüz hatlarını daha yumuşak gösteren diyagonal taramalara bıraktılar. Sanatçı 1992 yılında Madrid'de 82 yaşında öldü.(YeniBinyıl)
iki francis bacon vardır. biri 1561-1626 yılları arasında yaşamış ingiliz filozoftur. diğeri 28 Ekim 1909' da doğan ve 1992 yılında ölen irlandalı ressamdır. figüratif ekspresyonizm 'in önemli temsilcilerindendir.
Empirizmin önemli isimlerinden bacon'a göre, insan aklı saf değildir ve bazı idollerden kaynaklanan yanılsamalardan etkilenir, dolayısıyla bu yanılsamalardan kurtularak gerçek hakkında bilgi edinmenin yolu ise empirizmden geçer.
1561-1626 yılları arasında yaşamış ingiliz düşünür, yazar, bilim ve devletadamı.

şüphesiz ki dünya tarihinin en önemli karakterlerinden biridir.
deney ve gözlemi bilimin temeline oturtmuş, aristo'nun eksik tümevarım yöntemini geliştirerek modern bilimsel yaklaşımı baconian method adıyla anılacak yöntemlerle temellendirmiştir. babası kraliçe elizabeth'in adalet bakanı nicholas bacon'dur ve amcası da yine önemli bir devlet adamıdır. aileden gelen saraya yakınlığını zekası ve bilgeliğiyle harmanlayıp önce ingiliz krallığını kaostan çekip çıkaran kraliçe elizabeth'i daha sonra da birinci james'i etkilemiştir.
özellikle birinci james'in tahta çıkmasıyla sırasıyla önce şövalye daha sonra baron ve kontluk ünvanlarına layık görülmüş, ve nihayetinde kraliyet ailesi dışındaki en yüksek ünvan olan lord chancellor (günümüzün başbakanlığı denilebilir) olarak saraya hizmet vermeye başlamıştır. ancak babasının ölümünden itibaren hayatının geri kalan neredeyse 40 yılı boyunca ekonomik sorunlarla ve borçlarla cedelleşmiştir. parlak zekasına ve tüm dallardaki inanılmaz yeteğine zıt düşerek rüşvet almakla suçlanması ve suçlu bulunması sonucu politika ile olan tüm bağını koparmış hayatının geri kalan kısa dönemini tamamen yazmaya ve bilime ayırmıştır. essex kontu ile dostluğu, mesleği olan avukatlık ve kraliyet ailesine yakınlığı olası maddi manevi zararlarını hep bir şekilde azaltmıştır.

skolastizme karşı geliştirdiği düşünceler, bilime rasyonel ve tümevarımcı yaklaşımı, aristo'nun mantığını yetersiz bulması bilim ve felsefe hayatını şekillendirmiştir. özellikle tümevarım yöntemi ile john stuart mill'i, psikoloji ve insan doğasının karanlık yönleri üzerine görüşleri ile jung'u etkilemiştir.
çok verimli ve üretken bir düşünür olan bacon'ın en önemli iki eseri kuşkusuz denemeler ve the advancement of learning'dir. denemelerinden çıkarılmış onlarca aforizma günümüzde halen kullanılmaktadır.

"bene visit qui bene latuit"; yani "hayat en iyi şekilde, gizliden yaşanır" diyerek kendisinin gizli örgütlere sempatisi olduğu ve ingiliz masonluğunu inşa ettiği dedikodularını güçlendirmiştir. kendisi modern bilim yanında simya ve astroloji ile ilgilendiğinden okült alışkanlıkları reddetmez.
bir de her ne kadar bazı araştırmacılar william shakespeare'in oyunlarını kendisine mal etse de ciddiye alınacak bir iddia olduğunu düşünmemekteyim, kaldı ki shakespeare'in oyunlarına talip gösterilen ilk ya da son kişi değildir. ama halen dünyada üzerine tezler döktürülen dedikodulardandır.

kanımca bacon'ın en az üretken olduğu ve üretken olmaya gerek görmediği alan politikadır. bir politik teorisi yoktur daha ziyade devlet ve insan doğasını kesiştirerek bir öneri getirmeye çalışmıştır. erdemli bir kralın yönetimindeki otokrasiyi en iyi yönetim şekli olarak belirler, insanların politikayla uğraşarak kaybedecekleri zaman ve devletin düzensiz bir ortamda kaybedeceği kaynaklarla bilim, kültür ve sanat alanında ilerlenebileceğini savunur. bacon için despotun yolu, tanrının yollarına benzemelidir. tanrı dünyayı yarattıktan sonra onu doğa kanunlarına göre yönetir ve çok nadiren mucizeler(müdaheleler) gösterir. işte despot da ülkeyi yasalara göre yönetmeli ve bu yasalar yadırgatıcı olmamalı, tüm toplumun iyiliği tarafında yer almalıdır. ateist değildir, sığ bilginin ateizme, derinleşmiş filozofinin dine yönelteceğine inanmaktadır. lakin bilimsel yaklaşım sahibidir, ülke idaresinde gücün krala tanrı tarafından verildiğine inanmaz, yöneticinin ayrıcalığını "yönetme bilgisi" belirler diye düşünür. bu özden gelen yönetme becerisi biraz biraz filozof-kral hadisesini andırmaktadır. insani olarak insan doğasının mükemmel olmadığını bilse ve inansa da, politik teoride herkesin herkesin iyiliği için uğraşacağı ütopik bir devlet tarzını kurgulamıştır.

son olarak, adeta ironik bir şekilde tüm hayatını şekillendiren tümevarım yöntemi ile ilintili bir ölümü vardır. kar ve buzun eti çürümekten koruyabileceği olasılığını denerken soğuk almış ve zatürreden ölmüştür.
derler ki william shakespeare francis bacon'un nick name idi. nasıl sokrates platon'un yarattığı bir kahramasa william shakespeare de öyle bir şeymiş işte!
hakkında kraliçe birinci elizabeth ve leicester kontu robert dudley nin çocuğu olduğuna dair iddialar olan filozof. şifreleme konusunda über seviyede bilgisi vardır. shakespeare in tüm eserlerini bacon ın yazdığı ve içerisinde şifreli bilgiler verdiği iddia edilmektedir.
"Akıllı adam, bulduğundan daha fazla fırsat yaratan adamdır" sözünün sahibi.
"Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir" sözünün sahibi.