bugün

Yüzyıllardır Kur-an'ı Kerim'in orjinalliğini korumasının sebepleridir.

1) Peygamberimiz döneminde uygulamaya konulan ve yüzyıllardır engellenilemeyen ve başka hiç bir dinde olmayan "hafızlık" sistemi. *

2) Kuran'da işlenen konuların, surelere yerleştiriliş şekilleriyle ve tekrarlarla mükemmel ve aşılamayan bir güvenlik sistemi oluşturulması.

3) Allah'ın; Hicr Suresi 9. Ayette ve Kıyame Suresi 17. Ayette, Kur'anı koruyacağını bildirmesi.

Çok önemli not: Kur-an'ı Kerim'in değiştirildiğini iddia eden leblebi, bunu isbat etmek zorunda!
islam dünyasında salt çoğunluğun bir türlü sağlanamamasıdır.
ne lan bu anayasa mı sandınız? haşa huzurdan allahın kelamı değiştirilir mi a mübarekler?
salt okunur olması. değiştirmeye çalışınca hata mesajı veriyor çotanak diye.
değiştirilmemiş haliyle bir ayetin milyon tane farklı yorumu olmasından hareketle değiştirilmesine gerek bulunmaması.
değiştirilmemiştir çünkü değiştirildiği zaman yerine koyacak bir şey bulunamamıştır. ilginç...
şu haliyle tam olarak çevirilememesinden kaynaklanır. neyi anladık ki değiştireceksin di mi azizim. bir de binbir çeşit yorum mümkünken ne gerek var.
telif hakları saklıdır.
izinsiz değişirilemez.
Yanılanlara dağruyu bildiren sebeplerdir.

Şöyle ki:

(#5481697) Bu entrye el cevap:

son peygamber, son kitap ve insanlara tanınan son fırsat kardeşim.

Ha dersen ki, tanınan bu son fırsatı dünya insanları nasıl heber alacak?

Günaydın derim sana!

Zira daha islam'ın ilk yıllarında o dönemin tüm merkezlerine tebliğciler gönderildi. Örneğin:

Dihyetü'l-Kelbi'yi, Rum Kayseri Heraklius'a;

Amr b Ümeyye ed-Demri'yi, Habeş Necaşi Ashame'ye;

Abdullah b Huzafe'yi, iran Kisra'sı Hüsrev Perviz'e;

Hatıb b Ebi Beltaa'yı, Mısır Firavun'u Mukavkıs'a;

Salit b Amr'ı, Yemame valisi Hevze b Ali'ye;

Şuca' b Vehb'i, Gassan Meliki Münzir b Haris b Ebi Şimr'e gönderdi.

Peygamberimiz zamanından sonra da; Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Osmanlılar ve Şu an... Gümbür gümbür devam etti ve ediyor ve edecek!

Hacım, mantıklı ol! Araştır! Eminim anlayacaksın.
(#512880)
kur-an basımlarının hesinin birbiri ile aynı olması. buna rağmen incil ve tevratın birçok farklı türünün bulunması. hatta incilin bazı versiyonlarını okumak yasaktır.
aslında değiştirilmemiş midir? değiştirilmiştir. zamanın da deyuz ingilizler değiştirerek nüshalar basıp dağıtmış ama okuyan hafızlar değişiklikleri düzeltip yoluna devam etmiştir, bu da deyuzlara kapak olmuştur.

birde bazıları demiş ki, "hristiyanlar da incil değişmedi diyor". o yüzden iznik'te toplanıp incili baştan yazdılar değil mi, hani matta markus luka yuhanna falan filan.

bu da ona kapak olsun. ingilizlere bi kapak, diğerlerine bi kapak gider böyle.
Müslümanların körü körüne inanmamasını sağlayan, inançlı insanları şuurlandıran ve bilinçlendiren sebeplerdir.

şöyle ki:

(#5482021) bostorgay kardeşimiz:

1) "inandıktan sonra değiştirilip değiştirilmemesinin çok fazla önem arzetmediği sebeplerdir." gibi bir tanım yapmış. Bu tanım çok güzel bir tanım gibi görünse de aslında içeriğinde ciddi bir karanlık barındırıyor!

Şöyle ki: Geçmişten geleceğe, islam'a düşman olan insanların, müslümanları suçladıkları başlıca konulardan biri de: "inandıklarına körü körüne inanmak" meselesidir. Oysaki bilinçli ve şuurlu müslüman inandığı değerleri araştırır, sorgular ve aklına yatıyorsa iman eder! Bizler şuurlu müslümanlar olarak "Kur-an'ı Kerim değiştirilmiştir" suçlamasını araştırır ve "değiştirilmediğini" ilk entryde olduğu gibi ispatlarız ve öyle "körü körüne" inanmayız! O sebeple de "inandıktan sonra önemli değil" saçmalığına kapılmayız!

2) "değişmediğini kanıtlamaya çalışmak, öncelikle kanıtlamaya çalışanın bu sebeplere pek inanmadığının göstergesidir" diyor dostumuz. Emin olun böyle uçuk ve saçma bir yargıya ulaşabilmek nasıl bir zihnin ürünüdür merak ettim doğrusu. Bu çarpık düşünceye göre: "Bir insanın namusuna iftira atıldığı vakit, o kişinin kendisini temizlemeye çalışması, aslında namussuz olduğunun göstergesi oluyor" böyle çarpık, böyle akılsızca bir varsayım nasıl bir hezeyandır anlamış değilim!

Kur'an-ın Değiştirildiğini iddia edenler varsa -ki var- değiştirilmediğinin ispatlarını ortaya koymak her müslümanın görevidir! Müslümanlar, iddiacıları tatmin etsin diye cevaplamazlar! Müslümanlar, araştırmaya vakti ya da merakı olmayan diğer müslüman kardeşlerinin, bu iddialar karşısında kafası karışmasın diye cevaplar ayrıca ,iddia sahiplerine de kapak yaparlar! Müslüman ezik ve zavallı değildir! Müslüman Fetih Suresi 29. Ayette Rabbimizin bildirdiği üzere: " Muhammed Allah2ın elçisidir ve O'nun safında olanlar hakkı inkâr edenlere karşı kararlı ve ödünsüz; birbirlerine karşı ise çok merhametlidirler..."

3) Kardeşimizin bir başka boş iddiası: "gariptir ki bir hristiyan veya musevi'nin böyle bir takıntısı ve telaşı yoktur." Kardeşimize acilen Hristiyanlığın tarihini defalarca kurulan konsülleri okuyup araştırmasın ve cahil kalmamasını tavsiye ederim. Ayrıca Yahudiliği ve mezheplerin ayrışma noktalarını, Tevrat'ın aslında kaç kitaptan oluştuğunu ve Tora bölümü dışında neden çok ciddi eleştrilere maruz kaldığını araştırmasını tavsiye ederim.

4) Bir başka iddiası ise: "müslümanların bu sebeplerde hassasiyet gösterip hezeyana kapılmaları ister istemez kur'an-ı kerim'in değişip değişmediği konusunda şüpheye yol açar." Bu iddia da "müslümanlar körü körüne inansınlar yeter" demekten öte birşey değildir! Aslında iddia edildiğinin tam tersi bir durum söz konusudur! Zira Müslümanlar'ın kendilerine atılan iftiralardan kaçmalarına herhangi bir sebep yoktur! Zira korkacak, şüpheye düşecek bir durum yoktur ortada! Örneğin, benim evimde kaşıkcı elmasından daha değerli bir elmas var olsa, sen desen ki: "_sende öyle değerli bir taş yok" Burada: 1. Ben elimdekinin farkındaysam şüpheye düşmem! 2. Beni sevenlerin de şüphelenmemesi için o elması çıkarır senin gözüne sokarım, ki hem sevenlerim doğru sözlü olduğumu anlasın, hem de o elmas sana kapak olsun!

5) Son olarak diyor ki: "demem o ki değişse de değişmese de milyarlarca inanırı vardır ve önemli olan da budur." Diyoruz ki: "Hayır efendim! Önemli olan islam'ın üzerine örtülmeye çalışılan karanlık örtüye engel olunarak, bilinçli ve şuurlu müslümanların yetişmesini sağlamaktır!" Peygamber efendimize 1 ve 2 akabe biatları için gelen müslümanlara Hz. Ömer ve Hz. Ebubekir efendilerimizn dediği gibi diyoruz: "Ey iman edenler, neye iman ettiğinizi iyi biliniz! Bu yolda dert var, sıkıntı var, çile var! Lakin sonunda cennet var, resulullah'a komşuluk var, cemalullah'ı görmek var!"

Son söz: Kur-an'ı adam gibi okuyan kişi görür ki, Allah neredeyse 3-5 ayette bir insanın aklını kullanmasını, şuurlu ve sorumluluğunun bilincinde hareket etmesini, düşmanlarının silahıyla silahlanmasını, her an teyakkuzda ve hazır bulunmasını, inandığı değerlerin tebliğcisi ve irşadcısı olmasını emreder! Biz müslümanlar da bu emirleri yerine getirmeye gayret ederiz! Vesselam!
başlıktaki -e bilmek yeterlilik fiilinden hareketle diyorum ki, kimsenin bu yeterliliğe sahip olmamasından kaynaklanan durumdur.
Hacc Suresi 52. Ayetin yanlış tercümesinden yola çıkarak yanılanlara doğru yolu gösteren sebeplerdir.

Şöyle ki:

tralliani kardeşimiz (#5481789) entry'sinde çok ciddi bir yanılgıya düşmüştür. Hacc Suresi 52. ayetin yanlış tercümesini kullanarak "Kur-an'ın değiştirilebileceğini" iddia etmiştir.

Hacc Suresi 52. Ayete bakıldığında durum hiç de öyle değildir.

Hacc Suresi 52. Ayet'in okunuşu şöyledir:

Hacc/52: Vemâ erselnâ min kablike min rasûlin velâ nebiyyin illâ izâ temennâ elkâ-şşeytânu fî umniyyetihi feyensehullâhu mâ yulkî-şşeytânu sümme yuhkimullâhu âyâtihi vallâhu alîmun hakîm.

Hacc/52: Hem senden önce kimi resul ve nebî olarak göndermişsek, sonuç almayı umdukları her seferinde, şeytan mutlaka onun idealindeki amaca ilişkin beklentisine gölge düşürmeye çabalamıştır. Fakat Allah şeytanın çabasını boşa çıkarır; dahası Allah, ayetlerini kendi içinde açık ve birbirlerini açıklayıcı kılar: zira yalnızca Allah'tır herşeyi bilen, her hükmünde tam isabet kaydeden.

_____

Görüldüğü üzere ayet-i kerimede şeytanın müdehale çabası ve Allah'ın buna engel olması anlatılmakta ayrıca Allah'ın ayetlerinin açık ve anlaşılır olduğu ayrıca ayetlerin kendi içlerinde birbirlerini açıklayıcı konumları anlatılmaktadır.

iddia edildiği gibi Kur'an-ın değiştirilebileceğiyle yakından uzaktan alakası bulunmamaktadır! Bunun tam tersine Hicr Suresi 9. Ayette ve Kıyame Suresi 17. Ayette Kur'an-ı Kerim'in değiştirilemeyeceğine dair Allah azze ve celle'nin kesin hükümleri açık ve anlaşılırdır.
(bkz: korku)

insanların üzerinde "günah" kavramı öyle korkuyla işlendi ki; artık anneler çocukları ne yapsa "günah, yapma." diyorlar. insanların üzerinde resmen basınç yaptırdılar islam'ı. artık insanlar "hö." dese günah diyecek bazıları. bu yüzdendir bence değiştirilememesinin sebeplerinden birisi.
(bkz: al sana mucize)
değiştirileceği kadar değiştirilmiş zaten zaman içinde, ekstra değişime gerek yoktur, ki zaten her insan kendine müslüman** olduğu için, buna gerek te yoktur.
allah ın Hicr Suresi 9. Ayette zikri koruyacağını söylemesi en büyük delildir. ayrıca değiştirilmemesi için başka hiçbir dinde olmayan hafızlık olayı vardır. kuran-ı kerimi kağıda değil akıllara kazıyan insanlar ve onların sonraki nesillere hem kutsal kitabı hemde hafızlığı öğretmesinden dolayı herhangi bir harf ve kelimesinde değişiklik ve bozulma gerçekleşmemiştir.
zira muhammed notere tescilletmiştir ayrıca tüm telif hakları ona aittir. iş bu yüzden yayınevleri yeniden basım yaparken orijinalini göz önünde bulundurmak zorundadır.

izinsiz tamamen yada kısmen kopyalanamaz, çoğaltılamaz.
600lü yılların düşüncelerinin ve kültürel yapısının, insan ilişkilerinin değiştiğini görememek.
manyağın birinin üzerinde oynama yapıp, bir ayet daha yazıp sonuna da "emeğe saygı duyalım beyler, repleri unutmayalım" diyecek olması, altına da 3 ellerine sağlık dostum yazmak ve +1 rep yapmak zorunda kalabileceğimiz de sebeplerden birisidir...

(bkz: forum mu lan bu)
merak edilen sorunsal, tevrat incil ve zebur değiştirilirken kuran nasıl oldu da değiştirilemedi?
vadam haimleri zorgulamayin bis gafirler cehemmende yanıcagsiniz vadan haimleri hülooğ.