bugün

çarşıdaki buluşma mekanı olarak; (bkz: iş bankası)

bir diğeri; (bkz: kule site)
(bkz: güngör bayrak)
oturak alemleri ile ünlüdür denilir.
bilmeyenlerin ne hikmetse irana bağlı zannettiği bilenlerinse aslında her yaşam tarzına uygun bulduğu ve hatta bir süre sonra orada yaşamaya başladıkları şehir. şöyleki pek çok üniversite öğrencisi 4 yılı bitirmek ve buradan bir an önce kurtulmak ister sonra bir bakmışsınız ki Konya'lı olmuş çıkmış.
önemli bir yere giderken daima arızalanan, insanların koşarak geçebildiği tramvaylar.
-kibrit
-zeki piknik
-discovery
-clube *
-torunoğlu
(bkz: hic bizimkini yediniz mi)
babam.
konya dan büyük adam çıkmayacağını iddaa ederken şöyle demişti:
-ulan konya nın en akıllı adamı döne döne ölmüş. gerisinden ne hayır gelir ki.
kişi başına düşen toprak ortalamasının en fazla ildir.
alkolik memleket olarak nam salmış türkiye'nin en çok alkol tüketilen şehridir.
dolu geçen meram yeniyol otobüsü.
ömrümün en güzel dört yılı.
haritalarda genelde sarı renkle gösterilmesi.
Kıraç topraklar. Çöl demek daha doğru olur. *
bosnayı devasa bir kerhane sanan sanayiciler. mınızı sikim.
en çok içki içilen şehrimiz olduğu.
(bkz: nadide sultan)
(bkz: konyalım yürü)
cihanbeyli ve kulu ilcelerinden avrupaya göc etmis bölücüler.
afra mıdır tafra mıdır bır alısverıs merkezı.
#5101834 den yola cıkılarak. en cok içki içilen sehrimiz değil en cok alkol tüketilen sehrimizdir. bunun sebebi konya bir cok sanayi kolunda türkiyenin lider sehri oldugu gibi kolonya üretiminde de türkiyenin lideridir.

edit: bunu o entrynin sahibine söyledim ama kendisi "konyalılar etil alkol falan mı içiyo yani nedir" gibisinden dumur bir cevapla karsıluk verince yazma gereği duydum. öperim.
(bkz: git gel konya altı saat)
orman yok, deniz yok, sadece düzlük ova. insan neden burda yaşamak ister diye akla geliyor..
"en çok alkol tüketilen il" geyiği.

yahu biraz mantıklı düşünelim, rica ediyorum.
konya'nın nüfusu toplasan toplasan 2 milyondan az eder.
şimdi bu 2 milyonluk nüfus, 16 milyonluk istanbul'u geçebilecek kadar mı alkol tüketiyor, bu kadar mı alkolik bu insanlar?
kundaktaki bebekler bile sabah akşam alkol tüketip, hiç ayık gezmeseler dahi istanbul'u geçemezler. biraz mantık yahu!

bir kere konya'da gece hayatı diye bir şey yok. istanbul'un, alkolün su gibi tüketildiği gece hayatını da mı geçmiş bu konyalılar o zaman? layla, reina, bilmem ne. bunlarda mı konya'da? yok artık daha neler.
istanbul, izmir, ankara gibi büyük şehirler ve rakısıyla ünlü trakya dururken, konya ne kadar alkol tüketebilir ki en fazla?

o değil de; alkol tüketmek bok atma unsuru değildir zaten. ama bu kabak gibi belli yalanın da önüne geçmek lazımdır.

(bkz: bir deli kuyuya taş atmış on akıllı çıkaramamış)
(bkz: aşk)

çünkü, konya demek mevlana demek, mevlana demek aşk demek, hem ilahi hem insani.
"Anneannemin, hemşirelik için bulunduğu il, faytonla iş yerine giderken hemşire elbisesi kısa kollu diye, taşlanmışlardır."

bu geldi aklıma.
hacı veyis camii.burayı bulamadan başka yere gidemiyorum ne yapayım.