bugün

ezel adlı dizinin son bölümünde yaşanan olaydır. bir an heyecanlanmadım dersem yalan olur. daha önce yiğitlik, mertlik vs. müzikler eşliğinde görmüştük.

deli yürekte hayda rinna vardı mesela, kurtlar vadisinde cendere, sonra kurt kapanında er meydanı derler buna gibi gaz şarkılarla tanıdık silahların mermilerle aşkını. oysa ezelde bir farklılık vardı, klasik müzik çalıyordu kurşunlar havada uçuşurken. farklı bir boyut kazandırdılar adeta.
bizde klasik müzik dinlerken çatışmaya mı girmemiz lazım lan acaba modunda dolaşabiliriz artık. ve önemli bir gelişme olarak gençlerimizi köşe başlarında telefonundan kurtlar vadisi müzikleri yerine klasik müzik dinleyecekler bunlar hoş şeyler.

ha söylemeden de edemeyeceğim o sahnede ezel yani kenan imirzalıoğlu nda bir tony montana havası sezdim bakışlar, böyle yamulmalar falan çok hoştu. yalnız dayıziyan ettiler üzüldük. yarın çikolata falan dağıtacam dayının arkasından. seviyoruz seni dayı. r.i.p *
leon'da bi çatışmada mozart çalıyordu sanırım.
türk ulusunun gelişmekte olduğunu göstermektedir. hem gelenekseldi toplum yapısı mevcuttur hem de avrupai bir modernleşme hakimdir ( ! )
kişiye adeta bir ''hitman'' havası katacak olaydır. malum oyunun müziklerini senfoni orkestrası hazırlamıştı. ancak ve ancak tek hakkınız olduğu da unutulmamalıdır. bir öldün mü mortingen...