bugün

istanbul göztepe' de sunay akın' ın kurduğu içinde 2 500 oyuncak barındıran müze. kesinlikle görülmesi tavsiye edilir, müzedeki en eski oyuncak iki yüz yıllıktır.
bu müzenin olduğu ev sunay akın'a babasından kalmıştır ve göztepe'de bulunmaktadır.oyuncaklar neyle ilgiliyse odalar da öyle dizayn edilmiştir.müzeye müjdat gezen gibi ünlüler de oyuncaklarını bahşetmişlerdir.hepimizin kendimizden bişeyler bulabileceği bir yer oyuncak müzesi.müze çıkışında bir ziyaretçi defteri de bulunmaktadır.
düşler alemine yolculuk için iyi bir fırsat. sevgili sunay akın'ın düşlediklerinden dahasını gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Mutlaka gidin görün. anlatmakla olacak gibi değil. müze pazartesi günleri hariç her gün açık. ayrıntı için: http://www.istanbuloyuncakmuzesi.com
şair sunay akın'ın hayalindeki projenin, kadıköy göztepe'de bir köşkte yaşama geçirilmiş halidir;

internet sitesinde müze şöyle tanımlanıyor:

istanbul oyuncak müzesi 23 nisan 2005 yılında sunay akın'ın ailesinden kalma göztepe'deki köşkünde kurulmuştur. yazar, müze kurma fikrinin temellerini daha çocukluk yıllarında atmıştır. sunay akın 6 yaşında ailesi ile birlikte istanbul'a yapmış olduğu bir seyahatte arkeoloji müzesini ziyaret eder. bu geziden o kadar etkilenir ki müzeciliği oyunlarına katar ve en çok sevdiği oyun haline gelir. ancak diğer çocuklar pek ilgi göstermediklerinden oyunu hep kısa sürer.

oyuncak müzesi fikrinin temelleri ise şairin, 15 yıl önce almanya'nın nürnberg kentine yapmış olduğu seyahatine uzanıyor. ilk kez o zaman böyle bir müzeyle karşılaşan sunay akın, kendini oyuncaklardan saatlerce alamadığını itiraf ediyor. akın daha sonra gittiği tüm ülkelerde oyuncak müzesi aramaya başlar ve bu gezilerin sonunda gelişmiş her ülkenin mutlaka oyuncak müzesi olduğunu ve teknolojik açıdan kendini geliştiren ülkelerin oyuncak sanayisinde lider olmayı başardıklarını fark eder. şair o müzeleri gezerken şunları düşünür "hayal etmenin ve düş kurmanın tarihi var. bu tarih o müzelerde yaşatılıyor. türkiye'de de böyle bir müze olmalı ve hayaller korunmalıydı."

yazar bu müzeyi kurma amacını ise şu sözlerle ifade etmekte "oyuncak müzelerini gezerken içimde hep anlaşılmaz, garip bir duygu taşıdım. neden benim ülkemde oyuncak müzesi yok diye. bu beni rahatsız etti. hani istiridyenin içine bir kum taneciği girer, istiridye bundan rahatsızlık duyar ve o kum taneciğini izole etmek için etrafında bir salgıya çevirir ya; hani böylelikle inci oluşur ya, işte oyuncak müzesi de böyle bir inci. içime bir kum taneciği girdi ve bu beni rahatsız etmeye başladı. çünkü bütün uygar ülkelerin oyuncak müzeleri var, o zaman bir salgı ortaya çıkardım ve bu müzeyi kurdum."

11 yılda internet üzerinden ve gezdiği ülkelerden satın aldığı oyuncaklarla bu müzeyi kuran sanatçı insanlara masalsı bir dünya kurmak istemiş. sunay akın oyuncak müzesi hayalini gerçeğe taşırken sahne tasarımcısı ayhan doğan ile çalışmıştır. yazar, ayhan doğan ile çalışmasının sebebini ise şöyle açıklamakta; "bu müzede hayallerimizdeki kahramanları sergileyeceğimize göre, her odanın bir sahne görünümünde olması gerekliydi. bu işi de en iyi başarabilecek olan isim ayhan doğan'dı."

müze sözcük olarak ilham perisi anlamını taşıyor. müze, mitolojideki zeus'un 9 güzel kızı musalardan gelir. akın hiçbir müzenin kar amaçlı kurulmayacağını ilham perilerinin ona kazandırdığı ne varsa onlarla müze kurduğunu, sevenlerinin kendisi için harcadığı parayı onlara hizmet olarak sunmaya çalıştığını ifade ediyor. yazarın kuruluş aşamasında kendisine katkıda bulunan oyun arkadaşları ise faber castell, siemens, novartis, honda, isuzu, aviva...

müzedeki oyuncakların sayısı ve çeşidi konusunda sınır bulunmamaktadır. oyuncak müzesinden içeri adımınızı attığınız anda sizi masalsı bir dünya beklemektedir. evcilik oynadığınız bebeğiniz, kurşun askerleriniz, metal arabalarınız, çocukluğunuz, anılarınız sizleri bekliyor. sunay akın, yurt içinden ve yurt dışından yaklaşık dört bin adet oyuncak topladı. en eski oyuncak 1817 yılına ait, fransa'da yapılan bir oyuncak keman... 1820 yılında amerika'da yapılan bir bebek, yine aynı ülkeden 1860 yılına ait misketler, almanya'da yapılan yüz yaşında teneke oyuncaklar ve porselen bebekler müzenin en eski eserleri arasında.

müze 5 kattan oluşmaktadır. konferans salonunun bulunduğu en alt katta kendinizi bir denizaltının içinde bulacak, çayınızı kahvenizi yudumlayacağınız cafede ise bir oyuncağın dişlilerinin içinde hissedeceksiniz. girdiğiniz her odada farklı bir macera yaşayacak ve çocukluk dostlarınızla karşılaşacaksınız.

not : müzemiz pazartesi günleri kapalıdır.

http://www.istanbuloyuncakmuzesi.com
antika değerinde bile olsa oyuncak bağışı kabul etmeyen müzedir. bağışı kabul edilen oyuncakların kime ait olduğu belirtilmemektedir.
sayısı 2000'in üzerinde, dünyanın neredeyse her ülkesinden toplanılan oyuncaklar, binbir özenle düzenlenmiş oyuncak müzesinde karşılar sizi. binanın bahçesindeki masalsı cafede hikayeler anlatılır... "bir ülkenin gidişatını belirleyen önemli bi unsurdur çocukken oynanılan oyuncaklar" öyle der sunay akın. bir bakarsınız gizemli bi uzay istasyonu kurulmuştur sanki odanın birine, diğer odada savaş vardır yüzlerce askerin savaştığı, kiminin mektup yazdığı, kiminin derin derin düşündüğü... bir başkasında evler vardır kimi yıkık dökük, kiminin içinde insanlar piyano çalar başında hocasıyla... insanı geçmişine gönderen muhteşem bi mekan. göztepe'de, özel araçla gidilmediğinde epeyce yürümeyi gerektiren bi yerde. gidip görmeyenlere şiddetle tavsiye edilir...
23 Nisan 2005'te açılan ve bu sene 3. yılını kutlayan müzedir. bu gün ceyhun yılmaz, sevinç erbulak, müjdat gezen, metin uca gibi ünlü isimleri ağırlayan en güzel 23 nisan armağanıdır. gidilesi, görülesidir.
tanıdık oyuncaklar göze çarptığında çocukluğunuza uzanan kapıların aralanmasına, çok hoş vakit geçirmenize vesile olan en masum müze. o kadar güzel oyuncaklarla dolu bir mekan ki insan uzaktan bakmak istemiyor... gidip gezmeye değer bir mekan gerçekten, çok güzel bir gün geçirmem de katkısı büyük olan ve tekrar gitmeyi düşündüğüm süper müze...