bugün

Bitirme tezi hazırlaması gereken cruzygerous un 2 fincan sade nescafenin de yardımı ile yaptığı eylem. Birde şimdi hazırlanıp işe gitmek var. (bkz: dertliyim sözlük)
Sersem Sik Gibi Gün Boyunca Ortada Gezmek.
sabahın ilk ışıklarını görmektir.
(bkz: güneşin doğuşunu izlemek).
güne başlayamamaktır.
Hayatın slow motion akmasına sebebiyet veren eylemdir. Sesler uzaktan gelir. Gereksiz bir sinirlilik hali vuku bulur. Nefis bir deneyimdir. "Muayyen günümdeyim" diyen kız arkadaşla geçirilmelidir bu gün ki anlasınlar lan delikanlının muayyen günü nasıl oluyormuş diye.
gün boyunca olayları bir cam fanus içinden takip ediyormuş hissine neden olan bir deneyimdir.
Tam manası ile uzakdoğulu bir turist gibi ortalıkta dolanma durumudur. Gözler çekik ve sanki yabancı bir ülkede dolaşıyormuş gibi insanları anlamaya çalışma.
hayatın yükünü çeken, mesaiden mesaiye koşan yurdum insanları için gayet normal bir yaşam şeklidir.
Gözlerde ve başta bir ağrı, asık surat, lan ben gece niye uyumadım kafada bir düşünce. Hoşgeldin sabah.
öğlene doğru uyku bastırmasıyla günün kalan kısmını yatakta geçirmekle sonlanacak eylemdir. (bkz: şuan yaptığım)
Günün ilerleyen saatlerinde uykusuzluğun verdiği sinir ve strese yenilecek,
canı yiyecek veya içecek istemeyecek insandır.
iki gündür yaptığım eylem birde bu sabaha ekstra biralarla başladık haydi hayırlısı bakalım ...
Macera dolu bir gune baslanacaginin adrenalin yuklu isaretidir.
tüm bedeni kaplayan yorgunluk hissi, seste meydana gelen çatallaşma, donuk yüz ifadesi, odaklanamayan zihin ve tüm bunların neticesinde ziyan olmuş bir gün anlamına gelebilir.
insanların uyanıp güne başladığını hatırlayınca moral bozan bir eylemdir.

(bkz: hangimiz anormal)
konuşulan kişilerin kafasını sikertecek başlangıç.
erken kalkmanın gerektiği durumlarda zihinde afallamayı engellemek adına başvurulabilecek bir eylemdir.

candır.
sabahı doya doya yaşayamamaktır. ne var ki sabah saat 6 sularında uyansanız, çay demleseniz, güne merhaba deseniz, sabah haberlerini izleyip gazetelere göz atsanız. ne güzel olurdu bence.
çok boktan bir gün geçeceğinin habercisidir. ancak bir gün uyumadıktan sonra ertesi gün akşam üstü yatağa girmek paha biçilemez.
ne kadar uykusuz kalırsak o kadar güzel uyuruz dedirten başlık.
üç gün üst üste yaptığım eylem. frp fena oyun arkadaş.

(bkz: frp)
Gece saat 3.

Ben uyanığım, Bursa uyuyor. Seviyorum Bursa’nın bu öksüz çocuk gibi iç geçire geçire uyumalarını. Kimseye ilişmeden, kimseyi üzmeden...

Bursa uyuyor.

Ben uyuyamıyorum.

Pencerem açık, odamın perdesi uçuşuyor rüzgarda. Belli belirsiz karartılar duvarımda dans ediyor. Korkmuyorum, korkmam çünkü böyle şeylerden.

Güçlüyüm ben. Öyle büyütüldüm. Kimseye muhtaç olmadan. Her şeyi öğrettiler, ayaklarımın üzerinde durmayı, para kazanmayı, insanlarla iletişim kurmayı, küçücüktüm, ama kocamandım...

Zamanla büyüdüm. ama hiç çocuk olmadım.

Hiç kimseye nazlanamadım mesela. Hasta oldum, kalkıp çorbamı kendim yaptım, ateşimi kendim ölçtüm. Kendi kendimi iyi ettim.

Hiç kapris yapamadım mesela. Üzgün olsam da hep yüzüm güldü. Kimseden çıkartamadım acısını yaşadıklarımın. Kimsenin neyin var sorusunu sormasına fırsat vermedim. Kendi kendimi iyi ettim.

Her şeyi öğretmişlerdi. Keşke öğretmeselerdi. Çocuk olsaydım herkes gibi, naz yapsaydım hastalandığımda mesela, üzgün olunca kapris yapsaydım, çocukça davransaydım bazen, bazen kırıp dökseydim, bazen üzseydim ben de beni üzenleri, mesela hemen geçmeseydi kırgınlıklarım, hemen barışmasaydım mesela, gönlümü almak için uğraşsalardı, ben de bağırıp çağırsaydım içimde fırtınalar koparken, susmasaydım.

Büyüdüm, ama aslında küçücüktüm ben.

Güçlüydüm, ama yalnızdım. Kimseye yaslayamadım sırtımı. Kimsenin yanında kapayamadım gözlerimi. Kocamandım, üzgündüm, ama kimseye sığınamadım.

Gönlümün kırıkları gözlerime batıyordu. Gece 4 oldu. Uyuyamadım. Dua ettim. Ağlayamadım. Gözlerim acıdı, boğazım düğümlendi ama ağlayamadım.

Mar Adentro’yu açtım. Filmin konusunu hiç bilmiyorum, arşivime koyduğuma göre güzel film diye düşünüyorum.

Saat 04:50.

O esnada Julia Roman’a soruyor:

--spoiler--

- nasıl böyle gülebiliyorsun?
+ Eğer kaçamıyorsan ve insanlar hep çevrendeyse, gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun.

--spoiler--

o anın tadını çıkartıyorum, kimse yokken, insanlar henüz çevremde değilken ağlıyorum.

Bizler gözyaşlarıyla kalbini temizlemeye çalışan zavallı insanlarız. Tek ihtiyacımız olan, biraz yalnızlık, hepimizde çokça olan.

Sabah 6, uykusuz işe gidilecek bir sabah daha. gönlümde gökkuşakları.

Günaydın hepinize.
Bugun baslanandir.
Oglen uyurum.
Yine yeniden olandir.
Beyninden vurulmus zombi gibi dolanirim ortalikta artik.*
Öğleye kadar baş dönmesi öğleden sonra yorgunluk, asabiyet, mutsuzluk ve aklına beynine küfretmeyi beraberinde getirecek durumdur.