bugün

(bkz: çomar yorumu)

Abe sizi anlamiyörüm yeaa pekaka, hedepe ile ayn oyu veriyörsunz krdşm kendinize geln yeaa.

Gördüğünüz yerde vurun lütfen.
baskanlik sistemi metrobus olayina benzer. fikren guzel ama uygularken biz bunu dusunmedik sunu dusunmedik derler gene. amk metrobus yapiyorlar yenibosna gibi bir yer tamamen can pazari.
bahçeli kerkük'te kürt bayrağına evet diyor olduktan sonra aklı başında bir vatan sevdalısı olmanın yeteceği nedenlerdir.

at pazarlığı yapar gibi devlet yönetilmemesi için hayır !

türklerin sanal krizlerle yoksullaştırılmasına hayır !

canlı bombalara "özerklik bizim sayemizde geldi" dedirtmemek için hayır !

sorgusuz sualsiz okullarından atılan sabi sübyan dürüm teslimatı yaparken arabaların altında ezilmesi diye hayır !

türkler için hayır !
ülkemi sevmek.
çünkü akpliler evet diyor.

oldu mu?
karar aşamasında bile ülkeyi ikiye bölen, ülkenin refahını bozan sisteme tabi ki hayır diyoruz.

bir de referandumdan sonra görün olayları.
şimdi evet yargılanacak belki ama yargılayanlar kendi atadığı isimler olacak. şimdi şöyle hadi 400 vekil yargılansın dedi. zor da oldu böyle bi şey diyelim. sonra yargıya gidecek eee üyelerin çoğunu bu adam seçmiş. şimdi allah aşkına söyleyin ben seni bi yerlere getirsem sen bana ceza hükmü verir misin? verdin diyelim sonraki gelcek adam seni artık orda tutar mı? ayrıca bu adam dini sömürüyor. yetmiyor vatan sevgisini sömürüyor yetmez ama mağduru oynamak lazım gidip avrupada kendilerini bizi rezil edip mağduruz edebiyatı yapıyolar. azıcık aklım varsa HAYIR.
http://www.uludagsozluk.com/e/36063299/
evetçiler sıralı liste:
ensar vakfı tecavüzcüleri , madımak katilleri, tekmeci yusuf yerkel, hüda-par, nihat doğan, izzet yıldızhan, barzani,46'lık kadir mısıroğlu, leyla zana, eski fetocular, akit gazetesi , silahçı gökhan töre, eski pkklı hilal kaplan, ali ismail'in katilleri, reza zarrab, eski karısını döven ibrahim tatlıses, mafya sedat peker,mehmet metiner,karısını aldatan acun ılıcalı,hakan akkaya,deniz feneri vakfı, özenti sinan akçıl, din tüccarları.
cikintilik yapmak. baska birsey degil.
(bkz: pkk eğitmenlerinin hala incirlik te bulunması)
defalarca kandırılmış birine ülkeyi emanet etmemek için tabii ki de. Ondan sonra geleceği de bilmediğimizden pek güvenemiyoruz hani. bizde güven sorunu var kuzum. kandırılmaya pek alışkın değiliz... Anlatabildim mi ?
(bkz: 21 mart 2017 diyarbakır da pkk mitingi)
formatın anasını mı ağlatıyorum tam emin değilim.
(#36072075) numaralı entryde görüleceği üzere 18 yaşında seçilebilmenin nimet olduğundan bahsetmiş.

yahu, 18 yaşında vekil olmanın tam olarak neresi nimet ? o yaştaki bir gencin hayat tecrübesi nedir ki milleti temsil edebilecek yeterliliğe sahip olsun? o yaştaki bir insanın tahsiline devam etmesi gerekir.

ayrıca hayır deme sebebimiz başlı başına erdoğan felan değil. çıkarın onu kafanızdan.
örneğin 106 maddeyi ele alalım. cumhurbaşkanı yardımcıları icabında cb ile aynı yetkilere sahip olacak. x isimli cumhurbaşkanı x bir sebepten ötürü kendisi yerine vekalet edecek kişiyi belirtmediğinde ve atıyorum, bir kaza geçirdiğinde yetkileri kim ele alacak ? yetkileri ele alan kişinin kripto bir terörist olmadığı nerden bilinecek ? al sana yetki krizi. al sana taht kavgası. öyle ya, şu anki sistemde dahi cumhurbaşkanı yaverlerinin fetöcü olduğu meydana çıktı.

madde 116: cb meclisi feshedebilecek.
meclis, o çok sevdiğimiz milli iradenin meclisteki yansıması. fakat partili cumhurbaşkanı x bir gerekçe ile milletin iradesini feshetme yetkisine sahip.

madde 98e göre milli iradenin sembolü olan meclis cb'ye yazılı bir soru dahi soramayacak.

madde 93'e göre milli iradenin sembolü olan meclis, kendini toplantıya çağıramıyor. ayrıca 87. maddeye göre meclis cb'yi denetleyemiyor.

cumhurbaşkanının denetlenmesinin, yargılanmasının önü açılıyor dediniz fakat 146.maddeye göre o iş yokuş hacılar. zira anayasa mahkemesindeki üyelerin çoğunu cb atıyor. en basit belediye seçimlerinde dahi yeni belediye başkanı kadrolular haricinde tüm ekibi değiştiriyor, biliyorsunuz. aynı şeyi neden cb yapmasın ? neden kendi ekibini atamasın ?

119 maddeye göre istediği zaman ohal ilan edebilen cb, khk çıkararak dilediğini yapabiliyor.

lafa gelince atatürk anayasası demeyi biliyorsunuz. hemen kurucu meclis kayıtlarını inceleyin. mustafa kemal'e başkomutanlık yetkisinin verildiği kayıtlara bakın, inceleyin. tüm yetkilerin verilmesini isteyen kişi atatürk değil, bizzati mebuslar yetkilerin mustafa kemal'e verilmesini "ısrarla" istiyor. atatürk ise yalnızca 6 aylığına bu yetkileri alabileceğini söylüyor ve meclisin kendisini denetleyip, tenkid edebileceğini ifade ediyor.

fakat biz bu seçim ile ne yapıyoruz ? bu yetkileri kalıcı olarak tek bir kişiye veriyoruz.

rejim değişmeyecek diyorsunuz. evet çıkması durumunda bir bakalım. cumhuriyet mi ? evet. fakat lafta.
lan evet evet diye zırlayanların yazdıklarını okumaya kalksan hep aynı terane.

neymiş on dört yıldır ivme varmış falan filan.

arkadaş son 15 seneki büyüme hızına bir bak, bir de türkiye nin kuruluşundan itibarenki büyüme hızına bak. biraz şaşıracaksın ama kusura bakma. evet ekonomi de okudum, böyle aptal saptal örnekler verip kendinize güldürmeyin artık, biraz gururunuz olsun. zaten bunu da sırf gönlün olsun diye söyledim çünkü burada 18 maddelik, tek bir partinin kapalı kapılar altında bir kişi ve onun garip danışman kadrosunun dayattığı taslağı oyluyoruz. değişiklikte sivil toplum örgütlerinin bile fikri alınmamışken dış mihrak filan diye saçmalamayın artık.

yok bunlar hizmet etti, yok bunlar kandırıldı filan değil olay. burada olay 18 tane madde. burada anlaşalım bir defa.

buna benzer hamasi bir değişiklik; yine aynı şekilde sivil toplum örgütlerine danışılmadan, fettullahçılar ve akp ortaklığında, liboşların da gaz vermesiyle yedi sene önce, tam da darbenin yıldönümünde önümüze sunulmuştu. sonucunda ne oldu? sivilleşiyoruz ayağına ordunun kendini parazitlerden arındırma mekanizması bozuldu, anayasa mahkemesi çalışamaz hale getirildi vs... yok anayasa değişecekti, ülkede özgürlükler artacaktı, e hani nerede? yok elbette çünkü o değişim ülkenin temel sorunlarını çözmeye yönelik değildi, tek dert bazı grupların devlet içinde daha etkin hale gelmesi ve buna hizmet edecek değişiklikleri kitabına uydurma çabasıydı. bu görevi de yetmez ama evetçi liboş ve cemaatçi abi-abla tayfası yerine getirdi.

bugün olan da bundan farklı değil. ancak bu defa hin oğlu hin cemaatçiler olmayınca işi pek kitabına da uyduramadılar, üzerine liboşları da kaybedince bu anayasa değişikliğinin neden zaruri olduğu konusunda insanları kandırabilecek entelektüellerden yoksun kaldılar.

bu başkanlık olayı zaten 7 haziran da oylandı ancak iş çıkmaza girdi. hazırlıksız yakalanan danışmanlar bir ara o kadar aptallaştılar ki-bugün de neden hayır diye başlık açan salaklar var, ulan sistem değişsin diyen sen olduğuna göre sen açıkla sebebini-neden başkanlık gelmesin diyenler bile gördük!

kasım seçimlerinden sonra bu konunun ve getirilmek istenen sistemin-bunun zaten başkanlıkla ilgisi yok-garipliğini gören davutuğlu bir an için ne yapıyorum ben diyerek kendini akp genel başkanı ve başbakan sandı ve buna müteakip oradan alelacele kovularak yerine düşük profilli denen ama hiç profil belirtisi vermeyen sayın binali yıldırım getirildi.

şimdi olaya en basit şekilde bakalım:

zaten biraz aklı başında olan adamlar akp yi epeydir terk etmiş durumda. cumhurbaşkanı da üç dönem kuralıyla kurucu kadroyu güzelce tasfiye edip partiyi tamamen kendi güdümüne aldı, devamında da akp nin sosyal medya sorumluları şu aktrollerle, düşük zekalı bazı organizmalarla filan tek adam goygoyunu başlattı.

türkiye nin yönetim sistemiyle değil ama yapısal durum ve örgütlenmeyle ilgili, yerel yönetimlerle ilgili ve demokratikleşmeyle ilgili bazı problemlerinin olduğu aşikar. hükümetin son on yılına bakıyorsunuz ne yerel yönetimlerle ilgili ne de eğitimle ilgili kapsamlı bir değişim yaşanmamış, ekonomideki yapısal sorunlar giderilmemiş, parası olanun milletvekili olduğu sistem yerinde kalmış. araya üç tane gençlik kollarından adam koymuşlar, bir tane de şehit annesi filan yedek kontenjandan girmiş o kadar. öyle ki yasa çıkıyor ve bu yasayı dört ay sonra bizzat çıkaran çiğniyor, böyle bir durum işte. her şey milli olsun deniyor sonra da hangi başkanlık sistemi iyiymiş diye muz cumhuriyetlerinin olduğu güney amerika gezisine çıkılıyor. dokunulmazlıklar sadece pkk yla ara bozulunca belli bir kesim için kalkıyor, antidemokratik seçim barajı da artık bir işe yaramadığı-hdp barajı geçti- halde kaldırılmıyor.

birden, türkiye nin bu kadar sorunu varken birileri diyor ki bizim sorunumuz koalisyon problemi filan. arkadaş 15 senedir ülkede koalisyon yok! ne diyor sonra numan kurtulmuş? efendim türk halkı başkanlığa doğru adamı seçecek ferasetteymiş ama kendini kimin yöneteceğine karar veremediği için hep koalisyon oluyormuş. acaba diyorum bu adam safa mı yatıyor yoksa ciddi mi? türkiye de kimse sorumluluk almıyor, yapısal önlemlere başvurmuyor, şeffaflık gelecek dediler daha da gitti. üzerine bir de kendini sürekli ülkenin dibe battığı 2002 yle kıyaslayıp o dönemden bile fazla dolaylı vergi alarak internetin hızındaki değişimi bile kendini bağlayan bir hükümet var.

şimdi sadede geleyim. yukarıda saydığım gibi ülkede bazı sorunlar var-iç ve dış politikaya girmedim, alakalı olan yapısal sorunlardan bahsettim- ve bu sorunları çözmeyen veya çözemeyen hükümet diyor ki, "bizim sistem sorunumuz var bunu çözelim". üzerine bir de sırf çözümsüzlük varmış gibi görünsün diye bazı durumları özellikle karmaşıklaştırıyor. e tabi, sonra da neden evet deyince eveleyip gevelemek zorunda kalıyor.

türkiye nin tüm sorunları parlamenter sistem içinde ve en iyi de bu sistemde çözülebilecek sorunlar. getirilmeye çalışılan sistem başkanlık sistemi bile değil, acayip bir buldumculuk sistemi ve ülkeye ekleyeceği tek şey de yeni bir sorun olur.
Düşün ki o kadar milletvekili o kadar yargı mensubu o kadar partili ve tabi ki reis kandırıldığını söylüyorsa yeni sistemde bir kişiyi mı kandiramicaklar.
https://scontent-mrs1-1.x...c02338fd3&oe=59598988
Anlaşılan o ki ücretler tıkır tıkır ödeniyor.
mevcut sisteme kıyasla getirilmesi gündemde olan sistemle alakalı şöyle bir sorun var.

Diyelim ki başkanlık geldi anayasa değişti.

Demokrasimiz güçleniyor ya kendi ideallerime uygun bir aday bulup onu meclise soktum. benim isteklerim doğrultusunda iyileştirme yapmak istedi. Başkana gidecek ve diyecek ki bu çocuğu sevmem çünkü alkol kullanıyor. (bkz: veto)

yine başka birinin isteği için başkana gidilecek diyecek ki hayır bu çocuk dövmeli. (bkz: veto)

devam edelim biraz daha. diyelim başkanımız vefat etti, devir değişti ve başkanlığın getirilmesinde payı olan insanların aksi görüşünde biri lider oldu.

O zaman da siz mağdur olacaksınız ve bu durum bizi daha çok ayrıştıracak. sence ne olacak bunun sonucunda ?

Şimdi cumhurbaşkanı yargılanması daha kolay olacak diye bir şey var ama bu yargılamayı senin en yakın arkadaşın yapacak diye düşünelim. en yakın arkadaşın seni diyelim suçlu buldu. bunun için yargılama için bulunacak diğer adaylara bakacak ve diyecek ki bu adamı istemiyorum gitsin malum örgütle bağlantısı var. Bunu yapmayacağını düşünmüyor olmak ingiliz atı olmakla aynı şey bu arada kusura bakmadan söyleyeyim.

Tüm dünyanın kıskandığı bir devleti 15 yıldır yöneten bir zihniyet bu denli çok kandırılması ve hala mağdur edebiyatından beslenmesinin başka bir açıklaması sanmıyorum olsun.

Bu senaryolar daha uzar gider ama 15 yıldır bitmeyen bir uzun metrajın içindeyiz zaten. kaderimizi biz yazmıyoruz maalesef.

oy kullanmak sembolik gerçekten ama insan inanmak istiyor nasıl yaradana inanıyorsa insan.
padişahlık geri geliyor.
sadece, evet diyenlerin tavır ve davranışlarına bakmak bile hayır cephesinde yer almak için bir nedendir. bu nasıl bir vizyonsuzluktur, bu nasıl bir omurgasızlıktır, bu nasıl bir düşünce noksanlığıdır?
hayır diyorum çünkü fesli bir padişah istemiyorum.
Ülkemde bop eşbaşkanı istemiyorum bro.
akp'nin köprü ve yol harici icraatlerine bakmak bile yeterlidir.

fetö'yü devletin iliklerine kadar işletmek, pkk'yla halay çekerken neredeyse güneydoğu'dan olmak, barzani aşkı, suni ab düşmanlığı, suriye politikası ve bize giren milyonlarca mülteci, ödenemez hale gelen dış borç, ödenemez hale gelen bireysel borçlar, eğitim politikası, 0 sorun deyip sorunsuz olduğumuz ülke kalmaması, vs vs vs diye uzar gider.

(bkz: kandırıldıklarımız kandırılacağımızın teminatıdır) mantalitesindeki tek adama tüm yetkileri verip, akabinde domalmamak için hayır
ben başkanıma yüksek sesle sövmek istiyorum.
Çok övündüğü vakfında tecavüzler oluyorken , sırf tuttuğu futbol takımını kurtarmak için insanların hakkını hiçe sayarken ben bu çakma müslümana neden oy vereyim . Hayır!!!!!!