hata benim

Baba sen bi türkü çığırdın Saz ve söz hiçbir yerde birbirine bu kadar yakışmadı!

https://m.youtube.com/wat...=ygUPSGF0YSBiZW5pbSB0cmFw

--spoiler--
Sana karşı benim bir sözüm yoktur
Haklısın sevdiğim kararın haktır
Garibim, derdimin dermanı yoktur
Hata benim, günah benim, suç benim

--spoiler--

Sen mi haklıydın vay ben mi? mücadelelerinin olmadığı, tertemiz ayrılıklar ne kadar güzel ve ben Daha büyük bir boyun eğme görmedim dinlemedim bu türkü gibi.
Yüreğe mıhlanıyor.

Bütün bunlar bir hataydı yapmamalıydık replik gibi.

günah benim affet sevgilim dön gel artık kapanmadan yorgun gözlerim... diye devam eden o. gencebay şarkısıdır.

salaş bir meyhanede, pişmanlıkların dolup boşaldığı rakı bardağındaki türküdür hata benim.

acıtır, ağlatır.

girişindeki bağlama sesini duyduğum anda hayatımdaki her şeyi bir anda üstüme deviren türkü.
saat gece 1'e yaslanmışsa ya böyle bir şey dinlemen gerekir ya da hiç bir şey dinlememen gerekir. bazı saatlerin kendine özel mahrem durumları vardır. memleketin buyuk coğunluğu pazartesi sabahına gözünü yummuşken sen ayaktaysan bi şeylerin matemini tutmak zorundasındır. bu tip yas saatleriyse genelde "pişmanlık"larını hissettirir insana en cok. sen dunyanin en sikindirik şehrinde bi şeyler içerek kendini öldürebilmeye çalisirken neşet baba girişteki bağlamayla ankara'dan check in yapar.

"bilemedim gıymatını gadrini
hata benim, günah benim, suç benim"

bi seyin kiymetini bilememis olmak insanin yakasina son nefesine kadar yapisabilecek bir suctur. yapismasi da gerekir, koca bir ömre gölge düşürmesi gerekir, hayatinin anasini avradini sikmesi gerekir. cunku kiymeti hicbir sekilde olculemeyecek birinin heveslerine yumru olmak terbiyesizliktir, cezasi cekilmesi gereken bir gunahtir. bak, neset baba bile asmis boynuna pismanligin kolyesini, "hata benim" diyor.

"gel desem gelirdin benim izimden,
her ne cektiysen benim yuzumden
hata benim
gunah benim
suc benim"

bazen insan bi sey yapmayi cok ister, ama birisi "yap" demeden yapamaz. agzinin icine bakar, ilk harfi duyar duymaz harekete gecer. ama bazen sen insanlara o bekledigi kelimeleri hic soyleyemezsin. kapidan cikmak uzere ayakkabilarini baglayan insana "gel" diyemezsin bir turlu, goremezsin sen o ayaklarin sana donuk oldugunu, aslinda coktan o yola revan oldugunu anlayamazsin. oylece kalir bir hayat orada, koca bir hikaye ayakkabi cekecegi seviyesinde sonlanir, "git" demekten beter edersin her seyi, oyle kalakalirsin, dunyanin geri kalan yillari orada donar kalir.

insanin yaptiklarindan degil de yapamadiklarindan duydugu pismanliklar her zaman hepsinden daha agirdir. neset ertas bu turkuyu butun caresiz pismanlarin sirtina paylaştırıp yüklemistir, hepimizin sirtinda birer dunya var.

intihar etmeye cesaret edemeyen herkes acsin bu turkuyu dinlesin simdi. ölmüyorsun belki ama cok temiz yumruklar yiyorsun.

"körümüş gozlerim,
gormedim seni"

hatalar yaptım kötü biriyiimm ahey aheyy.

neşet babanın muhteşem şarkılarından biridir. özellikle rakı masasında dinlenirse, rakıdan daha sarhoş eder insanı.

kader'de bekir çocuklara ilaç almak için çıkıp ardından bir iki kadeh bir şey içmek için girdiği mekanda arka fonda çalan türkü.
ardından en az dört cigaralık...

kandil olmasaydı, ne yapılacağını söyleyen türküdür.

ama kandil var. bugün günah yok. kandil var günah yok aga.

neşet ertaş işinden ettiği ( neden ettiğini anlamak için (bkz: gönül dağında bir garip) ) kızları mağdur bırakmamak için kızlara, evini eski işlerindeki parayla aynı miktarda bir fiyata temizletme teklifini sunmuştur. bunlardan birisi leyla hanım' dır. yani neşet ertaş' ın ilk karısı.. neşet ertaş bu durum için " dağ üstüne dağ olmaz" (yani burda dağlamaktan söz ediyor).. önceki aşkını unutmadan vardığı bu karısını sevmemiş. ondan 3 çocuğu olmuş fakat hala sevememiş. sonra askere gidip geldiğinde de ayrılmışlar. kendini o zamanlar alkole vuran neşet ertaş oturup kendi deyimiyle bu türküyü havalandırmıştır.

insan psikoljisinin kendiyle yüzleştiği ve hatanın taşıt arkasında ki telefon numarasına değil de kendine bildirilmesini amaç edinmiş cok delikanlı bir parçadır.şarkı duyulduğunda algıda derinlik olgusuyla beraber sağlam kafayla rakı yad edilir.

ruha alkolü kulaktan verir. sözler insanı derinden acıtır...

bozkırın tezenesinin unutulmaz parçalarından bir tanesi.

kendim ettim kendim buldumun daha bir pişman halidir neşet ustanın gönlünden dökülen. göğüse vurarak ağlamak gibi.

sonuna kadar hata benim.seni mutsuz eden depresyona sokan hayatına girmemem gereken bendim keşke sanada bunları söyleyebilseydim!

tüm bu olup biten çılgınlığı izleyip,

hani bu manüpülasyonu filan..

üzerine basa basa dalyaraklar diyerek oyunun kurucularına,

kuşandığı öfkesi yakışırken, rakı içmeyi özlediğim türkü,

babam ile.

yıldız tilbe'nin son albümünde yer alan parça. *

(bkz: sorun sende değil bende)

hata bizim.
değer bilmeyeni sevdik.
değmeyen insanlar için yaşadık.
hep başkaları için ağladık.
hata bizim hiç bir zaman kendimiz için birşeyler yapmadık.
sadece biranlık mutluluğu düşündük yarın olmadan bugünü yaşadığımız için hata bizim.

benim hatam seklinde kullanildiginda kulaga daha hos gelen, daha vurgulayıcı hale donusen itiraf.

klasik yalandır.

feryal öney ve neşet ertaş düeti şeklinde daha da bir vurucu olmuş, neşet ustanın ayrılıkları sırasında eşi leyla ertaş'a yazdığı türkü ötesi..

rakının yanında meze olan parçadır. artık kusura bakmasın neşet ertaş düzen böyle. Dağdaki yiğitler artık masamızda mezedir.

Bilemedim kıymatını kadrini
Hata benim günah benim suç benim
Eliminen içtim derdim zehrini
Hata benim günah benim suç benim

platonik aşkların vazgeçilmez cümlesidir

+aşık oldum ben ama biliyorum hata benim...
-üzgünüm...

evet benimmm..

ama üzerine basmak istiyorum..

benimmm..

ol du mu ki..