bugün

karmaşık duygular içerisindeyim.

ortaokulda türkçe hocamız, bize kitap okumayı aşılamak isterken söylemişti bu kitabı. iki kitabı çıktı alın okuyun demişti. ankara'da okuyorum o zamanlar, ama memleket izmir, izmir'de almıştım kitabı. ilk sayfalarını defalarca okumuştum, girmemişti kafama. sonra olanlar oldu işte. senelerimizi harry özlemiyle geçirdik, yaz gelse de biz de okusak şu kitabı diye bekledik bütün sene. haberlerde yazıyordu, "harry potter'ın son kitabı çıktı" diye,ulan diyordum çabuk çevirsinler de hemen alıp okuyalım. ama öyle de nalet bir meretti ki bu kitap(lar), 1 yıl beklersin yenisi çıksın diye, ama kitap eline geçince bitirene kadar odadan çıkmazsın. ben öyleydim en azından. bitirene kadar çıkmazdım odadan, mutfaktan gelen davetlere başta net, sonrasında kavgalı şekilde red cevapları verirdim kitabı okucam diye. zaten 1 haftayı bulmaz biterdi kitap. yaz tatili yeni başlamış, kitabı almışım, okumuş bitirmişim daha ilk haftadan, koca tatil canım sıkılıyordu sonra koskoca 1 yıl var yeni kitaba diye. o tatil bir kere daha okuyordum kitabı, yeri geliyor bir kere daha. filmlerine hiçbir zaman ısınamadım. ilk filmi sinemada izlemiştim, sürekli "şurayı atlamışlar, bu nerde yaa" diye serzenişlerde bulunduğumu hatırlıyorum. o gün dedim kendime, "okuduğun kitabın sinemasına gitme, sinemasına gittiğin kitabı okuma" diye. çünkü hep bir şeyler eksik kalacaktı, bu eksiklik gözüme batacaktı; sevemeyecektim filmleri. ha izlemedik mi hepsini, çatır çatır izledik. ama düşüncem değişmedi, hep bir şeyler eksik kaldı filmlerde. kalmak da zorundaydı. 1000 sayfalık kitabı 2 saate sığdırmak zorunda adamlar, illa ki eksik kalacak.

sabahın 6'sında nerden çıktı harry potter diye soracak olursanız onu da şöyle açıklayayım. uzun süredir ölüm yadigarları'nın 2. parçasını izlemeyi reddediyordum kendi çapımda. sinemasına da gitmedim. bilgisayara indirmeyi erteledim, önemsizleştirdim gözümde. çünkü bitiyordu be olm, sondu lan. bir daha o notalar çalmayacaktı biz ekrana bakarken merak içinde. amma velakin, bu gece izledim filmi. izlemez olaydım. içim kurudu, depresyonlara yelken açtım. ilk kitabı okuduğumda muhtemelen 14 yaşındaydım. şimdi yaş geldi 24'e. 10 yıl geçmiş baba, koskoca 10 yıl. veletlikten başlayıp ergenliği beraber yaşamışız. az önce bitti ya seri, o son ekran kararınca her şey bitti lan. bir daha yok, yenisi yok. o ekran karardı ya, 3-4 saniye için kendimi sorguladım. koca adam olmuşun amk, daha düne kadar yatakta binbir şekle girip sayfaları çeviriyordun. şimdi büyükler bana kızacak "höst ulan" diye ama, o ekran karardı ya; ömür geçiyor be usta. yaşlanmış gördüm kendimi.

şimdiki çocuklara bakıyorum, yok benten varmış, kayu varmış bilmem ne. bizim çocuklar da garip gurup kahramanlara tutulcaklar, bayılcaklar; o zaman diycem ben de "bir harry potter vardı" diye. ha anlamıcak it oğlu itler, ben ona yanıyorum...

muhterem hanımefendi j.k. rowling; çocukluğumuzu bu kadar "sihirli" kıldığın için ellerinden öperim; ama aynı zamanda harry'i 7 kitapla sınırladığın için can-ı gönülden diyorum ki ellerin kırılsın. para mı getirmiyor, ün mü getirmiyor, fan mı getirmiyor. yaz amk ya, sen yaz biz sıkılmazdık kadın. bazı şeyleri tadında bırakmak lazım, kabul; ama harry potter bunlardan biri değildi. sen hep yazsaydın olma mıydı? senin dünyadaki görevin bu olsaydı mesela? harry potter'ı yazmayı bıraktın da atom mu parçalıosun allasen, senin de insanlığa bu yönde bir katkın olsaydı. insanlığı bir adım ileri götürmezdin de uzun süreli mutluluk verirdin. bak sağlıklı sıhhatli kadınsın, elin de kalem tutuyor hala; bence sen gel bu dediğimi bi düşün. öpüyorum en güzel yerlerinden...
ingilizlerin küçük emrahıdır.
(bkz: hayri pıtır)
biraz fazla mı cool ne?
http://www.itusozluk.com/...eller/harry+potter/284083
bütün filmlerini izleyip bütün kitaplarını hatim ettiğim ender eserlerden. aynı zamanda ölmeden önce mutlaka ve mutlaka okunmalıdır diye düşündüğüm tek şey bk (bkz: ) "harry potter"
bana kitap okuma alışkanlığını kazandıran bütün kitaplarını en geç 1 hafta içinde okuyup bitirdiğim, 1 günde bitirdikleriminde olduğu, efsane serinin ana karakteri.
çin'de bulunan congşan üniversitesi'nin tıp fakültesinde, ''harry potter ve genetik bilimi'' seçmeli ders olarak okutulacak olan kitap serisi.
taş devri'nin, jetgiller'in, tom ve jerry'nin, he-man ve şira'nın yanında 10 yıl öncesinin çocuklarını büyüten fantastik seri ve kahraman.
çocukluğumuza denk geldiğinden okumaya başladık, ee büyümüştük ve bitmemişti, okumaya devam ettik, yadırgamadık. yadırgamadığımız gibi seriye velet kitabı diye bok atanları susturduk. okuduğumuz bir kitabını her can sıkıntımızda odamıza kapanıp elimize aldık, öyle bir okuduk ki ansiklopedi kalınlığında ki kitabı bir gece de bitirdik. şimdi yaş 20 küsür, özledik mi yaş önemli değil özledik.
bebeyken başladığı seriyi, yağız bir delikanlı olarak bitiren büyü manyağı kişilik.
iyi gişe yakalmış bir film seridir.
ilk okul üçüncü sınıfta başladığım ve bir daha asla unutamadığım kitap serisi.
5. sınıfa gelip de 11. yaşımı yaşadığım yıl büyük bir heyecanla hagrid i beklediğim günleri hatırlarım.
gelmedi.
sonra dedim ki ulen ben gidemiyorsam bu okula kimse gitmiyor demektir. yani büyücülük gibi bir olgu yok. daha o zamandan bu kadar güvenirmişim kendime. yaa işte çocukluk...
bu seri gibi şaheserin bir daha dünyaya gelmeyeceği tartışılmaz bir konudur.
severus snape adında, muhtemelen gelmiş geçmiş en sağlam karakterlerden birini içinde bulunduran seri.
ulan bu kadar adam oldum, çocuk romanı diye yazılmış kitaptaki karaktere dediğime bak, diyemeyeceğim, okuyan bilir sümsükusu.
10 yaşında başladığım,kitaplar filmler bitse de 21 yaşında hala bitiremediğim seri.
biz de çocukken başladık okumaya ama ben gene de bu kitabın çocuk kitabı olmadığını düşünüyorum.fazla büyük bir zekanın ürünüdür,kitaplar kalın,filmler uzundur,ama noktasından virgülüne kadar tek bir boşluk yoktur,bir kitabın bir yerinde geçen ve kitap bittiğinde havada asılı kalan şeyler mutlaka sonraki kitaplarda tek tek yerine oturur.
bu büyük zeka 10 yaşında bir çocuğa mektup bekletebilir.rowling sizi alır,harry'yle birlikte merak eder,heyecanlanır,korkar,üzülür,ağlarsınız.onunla birlikte gülersiniz.kitaplar bittiğinde kaç yaşında olursanız olun gerçek olma ihtimalini sorgularsınız.
bütün seriyi izleme telaşına düştüğüm bu günlerde belirtmeliyim ki çocukluk günlerindeki kadar büyülü gelmeyen seridir.
her film biraz daha sıkıcı olmayı başaran film serisi. nasıl başarmışlar bu kadarını pes doğrusu.

ilk üç film iyi denebilecek kadarken ateş kadehi, zümrüdü anka yoldaşlığı ve melez prens filmleri izlerken uyutur adamı resmen. 8 tane film çekeceklerine 5 tane adam gibi film ile bitirebilirlermiş ama para çok tatlı gelmiş olmalı.
yüzüklerin efendisi çakması kitap serisi. ha iyi midir iyidir tabi okuyun
http://galeri.uludagsozluk.com/g/harry-potter/
Joan K. Rowling'in yazıdığı Harry Potter dünyada en fazla satılan kitap olmaz özelliğini taşıyor. ilk altı serisi 325 milyon adet satılan kitabın 7.serisi için yapılan 12 milyon baskı, 150 ülkede birden satışa sunuldu ve kısa sürede bitti. Harry Potter sine filmleri serisinin ilk 5 filmi de 4 milyar dolarlık gişe hasılatı yaptı.
Bir Gandalf değil.
aslında hiçbir şey olmayan büyücü. şöyle ki efenim, voldemort hazretleri önce bunun babasını sonra anasını öldürmüştür. ama annesi, arada sadece sevgi ile yapılabilecek bir koruma sağlar. bir nevi tılsım gibi. ama voldemort hazretleri bunu pek ihtimal dahiline getirmemiştir ne yazık ki. işte bu yüzden avada kedavra laneti geri teper ve zaten parçaladığı ruhunun büyük bir parçası bu küçük velede gider. velet ünlü olur. hem de voldemort'un birçok gücüne de şans sayesinde sahip olur. işte bu yüzden asla bir lord voldemort olamayacaktır.

(bkz: yaşasın kara lord)
(bkz: fuck harry potter)
yüzüklerin efendisi kadar beğenmesem de iyi bir fantastik roman serisidir.
Potterhead ve justpotter ların hayatını oluşturan harika kitap serisi.
her tarafından çakma bişiler çıkan dizin. abartılmazsa mükemmeldir ama iki üç tane ortaokullu kalkıp da lotr'la kıyaslamaya çalışınca. ben isyan ederim aga. ya bi düşünün, lotr koskoca bi dünyanın bi kıtasında geçiyo, hatta haritası bile var, harry potter bi okulda geçiyo. sırlar odası'nın nöbetçisi bile mitolojiden çakma . (bkz: )kerberos
yedi kitabını da ezbere bildiğim seri. Rastgele bir cümle seçip söyleyin; hangi kitabın hangi bölümünden olduğunu, ardından hangi cümlenin geldiğini söyleyeyim.
yakında türk versiyonları çekilecek fenomendir, umutsuz ev kadınları'ndan sonra bunun da olması şaşırtmaz. serinin ilk filminin ismi de; "hayri pıtır ve böbrek taşı" olacaktır.
güncel Önemli Başlıklar