bugün
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım13
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
http://galeri.uludagsozlu...af-makinası-ne-işe-yarar/
Fotoğraf makinesi en çok ne işe yarar ? Yola çıkarken bu sorunun cevabını küçük bir kızın vereceği aklıma gelmemişti hiç... ben bu sorunun cevabını kendi çapımda vermeye çalışırken, küçük kız, elinde ki selpakla bu sorunun doğru cevabını vereceğinden habersizdi.
Yetenekli bir fotoğrafçı değilim, biraz da teknoloji özürlüyüm galiba. Işık, kadraj, gölgeler benim için önemsizdir. Ben o fotoğrafın bana anlattığına bakarım. Bakarken bir fotoğraf karesi görmem, dondurulmuş bir "zaman" görürüm. Ya da hayatın ta kendisini... Kaderi sadece bir deklanşör sesiyle "durdurabileceğimi" keşfetmiş olmak, tarif edemeyeceğim hazlar yaşattı bana. Fotoğraf makinası emanette olsa, duygular benimdi.
Fotoğraflar duygusaldır, kimisinin renklerinden hüzün damlar, kimisi sana masal dinletir, bakarken dalarsın. Ama insanlar gibi, anlamsız bakanlarıda olur. Önemli olan fotoğrafın gözlerini görebilmek. işte o gözlerde çok şey görürsün. O gözgöze geldiğinde yaşadığın "tedirgin" sessizlik sana çok şey anlatır. Ki anlattılar da bana. Donuk zannederdim fotoğrafları.. Tam tersi! aslında her biri hayat kadar canlı...
Hepsinin ayrı bir hikayesi var. Teker teker anlatmayacağım hepsinin hikayesini. Çektiğim fotoğraflar herkese farklı bir masal dinletisi gibi gelecek büyük ihtimalle. Kimisi "ne biçim fotoğraf bunlar, ışık ayarı falan filan vs.. yapılmamış" diyebilir. olsun. onlar içinde bir masalım var. "Fuck you (canınız cehenneme:D)". Küçük kız bana iyi bir ışık ayarı yaptı zaten. Aydınlandım sayesinde...
Küçüktü.. Hayatıda öyle.. Minnacık ayakları, sığınabileceği bir merdiven basamağına sıkı sıkı sarılmıştı. Fotoğraf makinasını görüş alanıma doğru kaldırırken aslında onun da gözleriyle beni çektiğini gördüm. Yorgun ve yılgın bakıyordu gözleri. Bastım deklanşöre ve hikayesine baktım bir saniye... Aslında fotoğraf karesi "kader"inin özeti gibiydi. Her şeyi anlatmıştı bana. Yine de onun ağzından dinlemeden duramadım.
Ayşe'ydi adı. Klasik bir isim olmasına rağmen çok sıcak gelmişti bana. Mardin' den göçmüşlerdi istanbul'un sefaletine. üç kardeştiler, Ayşe ortanca. Annesi engelli, babası o daha çok küçükken kalp krizinden ölmüş. Babası öldükten sonra onların "yaşama krizi" başlamış, bitmeyecek olan... Ara sıra eğitim masraflarını karşılamak için Taksime gelip, mendil satıyormuş.
Üzüldüm. Sıkı sıkı kavradığı babası olmak istedim bir an ,elindeki selpak yerine ... Bir selpak aldım ve parasını verdim. Utancımın son damlasına kadar... Sonra diğer hikayelerimi de hafıza kartıma yükleyip oradan uzaklaştım...
Ve anladım cevabı merak etme. O hayat renkli gözlerinden çok şey anladım.
Fotoğraf makinesi en çok ne işe yarar ? Yola çıkarken bu sorunun cevabını küçük bir kızın vereceği aklıma gelmemişti hiç... ben bu sorunun cevabını kendi çapımda vermeye çalışırken, küçük kız, elinde ki selpakla bu sorunun doğru cevabını vereceğinden habersizdi.
Yetenekli bir fotoğrafçı değilim, biraz da teknoloji özürlüyüm galiba. Işık, kadraj, gölgeler benim için önemsizdir. Ben o fotoğrafın bana anlattığına bakarım. Bakarken bir fotoğraf karesi görmem, dondurulmuş bir "zaman" görürüm. Ya da hayatın ta kendisini... Kaderi sadece bir deklanşör sesiyle "durdurabileceğimi" keşfetmiş olmak, tarif edemeyeceğim hazlar yaşattı bana. Fotoğraf makinası emanette olsa, duygular benimdi.
Fotoğraflar duygusaldır, kimisinin renklerinden hüzün damlar, kimisi sana masal dinletir, bakarken dalarsın. Ama insanlar gibi, anlamsız bakanlarıda olur. Önemli olan fotoğrafın gözlerini görebilmek. işte o gözlerde çok şey görürsün. O gözgöze geldiğinde yaşadığın "tedirgin" sessizlik sana çok şey anlatır. Ki anlattılar da bana. Donuk zannederdim fotoğrafları.. Tam tersi! aslında her biri hayat kadar canlı...
Hepsinin ayrı bir hikayesi var. Teker teker anlatmayacağım hepsinin hikayesini. Çektiğim fotoğraflar herkese farklı bir masal dinletisi gibi gelecek büyük ihtimalle. Kimisi "ne biçim fotoğraf bunlar, ışık ayarı falan filan vs.. yapılmamış" diyebilir. olsun. onlar içinde bir masalım var. "Fuck you (canınız cehenneme:D)". Küçük kız bana iyi bir ışık ayarı yaptı zaten. Aydınlandım sayesinde...
Küçüktü.. Hayatıda öyle.. Minnacık ayakları, sığınabileceği bir merdiven basamağına sıkı sıkı sarılmıştı. Fotoğraf makinasını görüş alanıma doğru kaldırırken aslında onun da gözleriyle beni çektiğini gördüm. Yorgun ve yılgın bakıyordu gözleri. Bastım deklanşöre ve hikayesine baktım bir saniye... Aslında fotoğraf karesi "kader"inin özeti gibiydi. Her şeyi anlatmıştı bana. Yine de onun ağzından dinlemeden duramadım.
Ayşe'ydi adı. Klasik bir isim olmasına rağmen çok sıcak gelmişti bana. Mardin' den göçmüşlerdi istanbul'un sefaletine. üç kardeştiler, Ayşe ortanca. Annesi engelli, babası o daha çok küçükken kalp krizinden ölmüş. Babası öldükten sonra onların "yaşama krizi" başlamış, bitmeyecek olan... Ara sıra eğitim masraflarını karşılamak için Taksime gelip, mendil satıyormuş.
Üzüldüm. Sıkı sıkı kavradığı babası olmak istedim bir an ,elindeki selpak yerine ... Bir selpak aldım ve parasını verdim. Utancımın son damlasına kadar... Sonra diğer hikayelerimi de hafıza kartıma yükleyip oradan uzaklaştım...
Ve anladım cevabı merak etme. O hayat renkli gözlerinden çok şey anladım.
kucuk hasarli kaza yaptiginizda , kaza yerini araclarin durumunu fotoraf ile belgeleyerek sigorta firmasina bildirmenize yarar.
(bkz: facebook)
ışık ile dans etmeye.
iletişim fakültelerinde hava atmaya. *
Anlık enstantanelerle kişiyi olduğundan oldukça farklı göstermeye.
Aynada kendini çekip;
''Feys(!) profili yparım herkez benim Nikon d5000 iim olduğunu öğrenir hem. Ah kalabalıklara gideyim de çoluk çocuk çekeyim. Ve fondötenli kızları unutmamak da lazım tabii.''
şeklinde düşünmeye yarar. kafa yorar, diğer insanların sizi özenmesini ve onların 'benim niye yok lan!' demesine de sebeb olur.
Diğer insanlardan biri olarak depresyona girdim sırf bu yüzden sözlük.
Benim niye yok?
''Feys(!) profili yparım herkez benim Nikon d5000 iim olduğunu öğrenir hem. Ah kalabalıklara gideyim de çoluk çocuk çekeyim. Ve fondötenli kızları unutmamak da lazım tabii.''
şeklinde düşünmeye yarar. kafa yorar, diğer insanların sizi özenmesini ve onların 'benim niye yok lan!' demesine de sebeb olur.
Diğer insanlardan biri olarak depresyona girdim sırf bu yüzden sözlük.
Benim niye yok?
başka bir fotoğraf makinesiyle, fotoğraf çeker gibi poz vermeye yarıyor şu zamanlarda. büyük bir saçmalığa aracılık ediyor.
-Hava atmak
-facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde kendini gösterme çabaları-
Aslında fotoğraf makinesi ışık ile resim çizmeye yararken günümüzde sadece ergenlerin birbirini ezmek için kullandığı bir araç haline gelmiştir.
-facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde kendini gösterme çabaları-
Aslında fotoğraf makinesi ışık ile resim çizmeye yararken günümüzde sadece ergenlerin birbirini ezmek için kullandığı bir araç haline gelmiştir.
fotoğraf makinası hayattır an'dır can'dır edep yahu! yaşanılan anı bir kareye sığdırmaktır. renklerle oynamaktır. fotoğrafla uğraşan kişi için hayattır hayat!
çekmeye.*
bir çin atasözü derki ''kaç defa çekeceğini söyle sana ne işe yaradığını söyleyeyim.''
fotograf makinası mutluluğı dondurduğumuz anları görüntüye döken makinadır. bazı insanlar için çok fazla şey ifade eder. duygularını çektiği fotograflarla anlatmaya çalışır o insanlar. dondurdukları an ne kadar güzelse, kompozisyonu ne kadar iyiyse o fotografçı o kadar mutlu olur... resim çizmek gibi, beste yapmak gibi, yazı yazmak gibidir fotorgaf çekmekte...fotograf makinasida bu yüzden candır. olmazsa olmazımdır.
güncel Önemli Başlıklar