bugün

entry'ler (260)

cilekkokuluaseton

.......dikkat Kezban çıkabilir.......

ağır kezban.

.......dikkat Kezban çıkabilir.......

sözlük yazarlarının itirafları

parçalar;

tatvan, soğuk, kar var yerde, çok soğuk. biri var bekliyorum, hayatımda hiç gül almamıştım biliyor musun? 7 yıl önceydi, ablama yalvardım 15 lira koparabilmek için.. 21 tane gül geldi o parayla anca. şükür. saat sabahın 5'i, gözlerimi açtım. uyuyamamıştım zaten. yerde kar var, bembeyaz, çok soğuk. okula gidecek. yedi buçukta okula gidecek. zamanın geçiyor olduğu aklıma geldi. titredim. soğuk. kalktım giyindim. evden çıktım. o da çıkacak, biliyorum. çıkmadan önce yetişmeliyim.

kapısının önü, çok kar var, bembeyaz. birer birer gülleri yere koyarak onu bana getireceğim. onu bana güller getirecek. güllerden yol yaptım sonra, köşeye kadar, izliyorum;

baktı güllere, anlamıştır... birini yerden aldı, topluyor, bana geliyor güllerle. sonra köşeyi döndü. elinde bir demet gül, toplamış. yüzümü baktı, gözleri gözlerimde. gülüyor...

bir gülde dudaklarında, onu da ben topladım.

elimi tuttu, okula gittik sıcak, kar var yerde. bembeyaz. sıcak.
4 yıl önce bıraktı elimi kar yok. soğuk. çok daha soğuk.

17 aralık 2013 ihale ve rüşvet operasyonu

Bu çöp arıtma tesislerinin işleyişiyle ilgili çok ilginç şeyler öğrendim. Sistem şöyle:

Bi havuza toplanan çöplerin üzerine çürükçül bakteriler atılıyor. Bakteriler yiyebilecekleri ne varsa yiyor. Yedikleri tükendikten sonra da birbirlerini yemeye başlıyorlar. Bu ülkenin şimdi ki durumuna ne kadar da çok benziyor değil mi?

Ha sıradan vatandaş! Bu arada sen çöp oluyorsun.

reklam sektöründe stajyer olmak

Staj için başvurduğum günün üzerinden 2 aydan daha uzun bi zaman dilimi geçti. Halâ staj için başvuruyorum. ilk başvurduğum yer Medina Turgul DDB’ydi ve başvuruma geri dönüşlerinin, olumsuz bir feedback dahi olsa diğer başvurularım için itici güç olduğunu belirtmeliyim. Tabii başvurduğum ajansların DDB kadar nazik olmayışları, bir feedback’i çok görmeleri, hevesle açan yaprakları teker teker solan, kökleri böceklenmiş, kuruyan yeni bir fidan psikolojisi yarattı mezun bünyemde. Olsun. Toprağa tohum olarak karışıp, yeniden doğarız başladığımız yerden.

Eğitim diye tabir ettiğimiz yağlanmamış, kırık çarkları olan makinanın dişleri arasında bunca yıl iğdiş edilmiş olmamın nedenlerini Cv çöplüğüne yolladığım her bir “hayat” suretinden sonra sorgulamaya başladım. Kim bilir bu yazıyı okuyan herhangi bir işveren bile ne kadar çok “rarlanmış hayat” biriktirmiştir e-mailinin gelen kutusunda.

Yazık… Yılların emeğinin insan gibi ilişki kuran, sıcak bir varlığın, 24 yıl sonra “para” gibi soğuk bir meta için mücadele ettiğini görmek, ilişkilerimizi zedelemesine ve düzenlemesine izin vermek, ilişkilerimizin kontrolünü bu stabil metaya bırakmak, gerçekten çok yazık…

Bir çok insanında bireysel olarak benim gibi düşünmeseler de benim gibi hissettiklerinin farkındayım. Aslında toplumsal olarak derin bir ızdırap yaşıyoruz, bu kişisel bir problem değil. Bağırıyoruz, şikayetçiyiz, hepimiz çıldırdık! Çoğumuz şişmanlıyoruz, yoğun beslenme bozuklukları - obezite, anorexia- gibi, giderek genelleşiyor; aşırı stres had safhada, panikten ve tedirginlikten kaynaklanan saldırı vakâları bunalımı sollayarak, en genel psikolojik hastalığımız olma noktasına gelmiş; yalıtılmışlık ve anlamsızlık duygusu en saçma tarikatların; Adnan Oktar’ın, Cübbeli Ahmet Hoca’nın televizyondaki vaazlarını bile pek çok kişi için çekici hale getirmeye devam ediyor.

Saatlere, dakikalara, saniyelere ve hatta saliselere bölünmüş hayatlarımızın içinde geçen zamanın baskısını üzerinde hisseden büyük ihtimalle bizimle aynı taşlı topraklı yollardan topuklu ayakkabılarıyla lastiği patlamış bisiklet gibi yalpalaya yalpalaya geçmiş iK yöneticisinin, kaale alıp bir geri dönüş mesajını bile yollamaması, 1976 yapımı Network filminin “Pencerelere çıkıp bağırmanızı istiyorum. Lanet olsun ben bir insanım ve benim hayatımın bir değeri var” parodisini acı acı zihnimde canlandırması nedendir? Beklemek en zorudur, biliyorsunuz.

Neden tüm insanlar hiç zamanlarının olmadığını hisseder? Zaman skalasının baskısı altında bir yerlere yetişmeye çalışan, sürekli ilerleme ve hız manyaklığına kapılmış görece “hasta” bireyler; zamanın nefesini enselerinde hissetmeden önce hangi döneme sürekli özlem duyduklarına bir baksınlar. Çocukluklarına misal. Zamanı hissetmedikleri anlara… Ben gülücükleri hatırlıyorum, o kadar. Ne zaman şimdiki kadar somurtkan olduk ki?

Kitlesel psikolojimizi bu denli yaralayan, kişisel maddi ve manevi iflas ve buhranla sonuçlanan tasarlanmış ve disipline edilmiş bu “insan” modeli para karşılığı tüketemediğinde entegre olamadığı sistemin “error” vermiş bir kodu olmaktan öteye gidemiyor. Bu kişiler sisteme göre zaten ya “deli” olarak nitelendiriliyor ya da “işsiz”. Adını hatırlamadığım bir yazar deliliği, “pasif bir direniş biçimi” olarak tanımlamıştı da, işsizlik için acaba ne derdi çok merak ediyorum. Deliliğin bir adım öncesi...

Farkettiyseniz, bir adım öncesindeyim. bulaşmayın.

Saygılar.

jessie j

http://www.youtube.com/watch?v=o5raqlIcK3I bu parçasında ki 3.55 ten sonraki dönüşü beni semazene çevirdi, aşık oldum lan karıya, eneee.

ömer faruk büyükörün

Geleceğin Van Basten'i imiş. Öle diyolla..

http://kralspor.ensonhabe...eni-buldu-2013-08-14.html

yesayem

Az önce uygulamaya çalıştığım kontrollü deneyimi aklıyla piç eden yazar. Freud'u yalancı çıkardı allahıma.

ulu roman

ve sonunda tuvalet kapısı açık sıçarken, ölümün soğuk yüzüyle tanışmıştı. kalp krizi geçirdi ve kendi bokunun içinde öldü..

The end.

(bkz: ulu romanı bitiren adam)

uludağ sözlük yazarlarının twitter sayfaları

https://twitter.com/avesta_spenta

Hiç umudum yok ama, insan bekliyor bekliyor işte.

sözlük yazarlarının itirafları

Beşiktaş'taki denize yansıyan projektör ışığını ay ışığı zannedip duygusallaşabiliyorsan, sarhoşsundur.

oda arkadaşının ilginçlikleri

Arka sokaklar izlemesi amk.

31 mayıs uludağ sözlük taksim gezi parkı direnişi

Uzaktada olsak bu muazzam çabaya küçük bir katkıda benim vermek istediğim direniştir. görsel

sırrı süreyya önder

Bu 549 çöpün birarada bulunduğu parlementodaki tek adamdır.

selçuk inan

http://s14.directupload.n...mages/130528/w8h779vm.swf Selçuk. Ne bileyim yani, ne diyeceksin! ne diyeceğine, diyiip dimeyeceğine, hiç bişeyine de...ye, div di ii Kims.. kimse kimseye dinleerr, ne bişey anlatabilirsin, ne dinleyeneeğ oluuğğ.

http://www.youtube.com/watch?v=L6JVyeygB14&feature=endscreen&NR=1

hiç kimse türkiye nin gücünü test etmeye kalkmasın

Her saldırıdan sonra hükümetin ironik serzenişi.

(bkz: mavi marmara)
(bkz: Suriye deki Türk uçağının düşürülmesi)
(bkz: Ceylanpınar saldırısı)
(bkz: Reyhanlı saldırısı)

he yavrum, he gülüm, he.

fc bayern munchen

http://galeri.uludagsozlu...ih-ma%C3%A7%C4%B1-440484/

1 mayıs 2013 fc barcelona bayern münih maçı

görsel Allah kimseyi bayern'in karşısına çıkarmasın. Amin.

rasim ozan kütahyalı

azalarak bitmesi dileğiyle...

8 nisan 2013 margaret thatcher in ölmesi

Recep Tayyip Erdoğan'ın; Demir Lady'nin katı muhalefete karşı desteklediği liberal politika, özelleştirme, serbest pazar ekonomisi uygulamalarından esinlendiğini hissettiğim, az önce ölen ingiltere eski başbakanı. Tayyip ve demir Lady politikaları arasında pek fark yokmuş gibi duruyor.

ben bu yazıyı sana yazdım

Şeytan mutlu olabilir mi? ipleri tanrının elindeyken...