bugün

o doyasıya yaşama dahil olmayanın yaptığı eylemdir. yani,

cinselliğini doyasıya yaşayan kızın beraber olduğu adam kız için "veriyor" demez, zaten diyecek yaradılıştaysa o kız o adama bakmaz, bakmadığı adam da kızın arkasından "veriyor" der, mesele budur..
pelinsu : ben cinselliğimi doyasıya yaşıyorum mahmut.
mahmut : önüne gelene veriyon yani?
pelinsu : cinselliğimi ya....
mahmut : e motorsun işte?
pelinsu : ya sadece cins..
mahmut : sus kaşar!

halkımızın önyargılı bilinçaltından dolayı ahlaksızlık olarak nitelendirilen durumdur.
cinselliği doyasıya * yaşayıp sürekli veren * kızın gazlandığı, salak yerine koyulduğu karşı çıkış cümlesi. işte salak olduğundan kız doyasıya yaşıyor bazı şeyleri, e yurdum abazanı da bunun en büyük destekçisi oluyor. gayet olağan.

öveley!
(bkz: az veren candan cok veren handan)
(bkz: al gülüm ver gülüm)
(bkz: alan rıza veren razı)
(bkz: derler derler vermesen de verdi derler)
Cinselliğini doyasıya yaşayan bir kıza, 'veriyor' denmesi...Çok ayıp, cık cık cık...'Alan razı, veren razı' da derler demesine ama HEP BANA HEP BANA demeyi de unutmazlar...kim bunlar?
(bkz.kim bunlar)
yanlıştır. alıyor demek te yanlıştır. alış veriş merkezi en uygun tanımdır.
düz mantık düşüncesidir. vermeden cinselliğini doya doya yaşayabilen kız üzerinde düşünemeyecek olan insanın eylemidir, ki ben de düşünemiyorum şahsen. hayır "vermek" diyince niye insana orospu damgası yapıştırılır, onu da anlayamam. kız sevgilisiyle yatarsa halk arasında bunun adı isterse 70472 yıllık sevgilisi olsun, vermek olur. "ayten sevdiceğiyle romantizmli aşk yapmış" mı diyecek insanlar? sevgilisine vermiş, çatır çutur yiyişmiş, cinselliğini doyasıya yaşamış abi.

e ne diyeyim şimdi?
doğru tabirdir. çirkin olan bu işe vermek demektir. ama yalan değildir.
veriyor neticede. hem güzel bişi tabi.
gayet doğru, güzel ve esprili bir kullanımdır.. eğer bir kız, bizim ki gibi tutucu bir toplumda bile cinselliğini doya doya yaşayabiliyorsa bu kız zaten aşmış demektir.. zira aldım verdim ben seni yedim şakalarını sallayacak bir kız değildir.. ammma velaakiin eğer kız bu kelimeden (vermek) olumsuz etkileniyorsa orda durup one minutes düşünmek gerekir.. sorgulamalıdır hatun kişi kendini.. cinselliği doya doya yaşarken yaptığı şeyin doğru olduğuna yüzde yüz inandırabilmiş midir kendini acep? içi rahat mı?? soruyorum burdan hepsine;
-efenim acı var mı acı??
acı varsa çemkirmemek lazım verdi diyene.. sen önce kendini konuya ver..
"alırken iyiyidi di mi?" demek istiyorum yalnızca.

erkekler bir garip canlılar. kötü olarak algılamayın bunu. esasında severim erkekleri (özellikle bir tanesini çok seviyorum da neyse). çok iyi muhabbet edilir, içilir, gülünüri eğlenilir erkeklerle. ayrıca bir kızın en iyi dostu da olabilirler; ama şu tutarsız davranışları görünce soğuyorum hepsinden ne yalan söyleyeyim.

hangi erkek istemez ki sevgilisiyle sevişmeyi? hangi erkek en az bir kere düşlememiştir bunu. hiçbir zaman değlse bile öpüşürken gelmiştir aklınıza, bir an için hayalini kurmuşsunuzdur. bak ne güzel sevgilin de seninle aynı hayalleri kurmuş, onun da istekleri, beklentileri aynı doğrultıdaymış. o zaman senin yaptığın ne? kızla sevişip, yani onun duygularıyla oynayıp (çok az kadın karşısındakine bir şey hissetmeden sevişir) arkadaşlarına gidip "abi kız verdi ya" demenin anlamı ne??

amacın sevdiğin biriyle sevişmek, o duygularla, aşkla sevişmek değil de yalnızca sevişmekse dışarda bunu yapacak profesyonel çok. kimseyi kullanmaya, sonradan da konuşmaya hakkın yok.
bir yerde doğru olan cümle sonuçta veriyo kendisini di mi?*
türk kızı başlığında türk kızları hakkında saçma sapan, bilmeden atıp tutan abazan sözlük yazarlarının da bolca yaptığı eylem
düpedüz kıskanmak.
(bkz: doyasıya veren kıza cinselliğini yaşıyor demek)
(bkz: very very veren kız)
bir kızn cinselliğini doyasıya yaşayabilmesi için onu doyurabilecek yani ona bir şeyler yedirebilecek birinin de olması gerekliliğini düşündüğümüzde; başlığın doğru noktaya temas ettiğini söyleyebiliriz pekala. türkiye'nin batıya dönük yüzü olduğu doğru lakin yüzü batıya dönük olunca haliyle arkası da doğuya dönük oluyor ve günbegün bu tür söylemlerin de ot misali bitmesi kaçınılmaz oluyor.
bu ülkede yaşayan ve ne avrupalı ne de asyalı olabilmiş, evrimin kanıtı olan ara-geçiş formundaki insansı yaratıklarca ortaya atılan ve iğrenç, hayvansı bir deyiş. ayrıca bu yaratıkların "insan" kelimesinin anlamını bildiği bile şüpheli olduğundan, kendilerini hayvan diye tanımlanmaları gereken mahlukların kullandığı aşağılık bir söz öbeği.
ne diyelim vermiyor mu diyelim? veriyorsa kendi veriyor bizene. Kadınların cinsel organlarının muhasebesini yapmak biz erkeklere düşmez sanırsam.

-hmm bak bu günde 2 kişiye verdi ortalama 300 kere girip çıkmışsa ayda bu kadar eder.
boyle diye diye yakinda hic ' veren ' kiz birakmayacak olmamiza neden olacak olan deyim.
duygunun, şiirselliğin, tutkunun, uyumun, tensel uyumun, amiyane olarak ifadesidir.
ayıptır. günahtır.
-annem göster ama cinselliği doyasıya yaşama dedi.
veren kıza cinselliğini doyasıya yaşıyor demekten daha dar olan bir düşünce. *
çok yanlış... hiç olur mu öyle şey ? benimçün kızlık önemli değil, önemli olan beynin bakireliği ! diyenlere sesleniyorum;
sizi kandırmışlar... hem de çok fena kandırmışlar...
şimdi 1960' ların sonunda amerika' da cinsel devrim oldu... baktılar ki hiç devrim yapamayacaklar, bari cinsel devrim yapalım deyip işi kopardılar ve iş fena boyutlara ulaştı...
gençler doluşuyor bir odaya... farz muhal, 20 kişi... kızlı erkekli gruplar... içlerinde bir tanesi aids hastası, ama kimse bilmiyor, tek bilen hastalığı kim taşıyorsa o...
sonra herkes eşini seçiyor... rastgele ha ! yani tanımıyor da olabilirler birbirlerini... eş, sevgili, şu, bu değil... ya sonra ?
o yirmi kişinin içindeki bir şanslı arkadaş, aids' li x kişiyle yatıyor ve hastalık ona da bulaşıyor... işin çarpıcı tarafını size söyleyeyim;
20 kişinin hepsi, içlerindeki birinin aids hastası olduğunu biliyor ! ve bunu ne için yapıyorlar biliyor musun ? oyun, eğlence olsun diye...
sonuç müspet...
şimdi gelelim cinselliğini doyasıya yaşayan kıza...
işin hastalık boyutunu geçelim ve ahlâki tarafına bakalım...
bu kız şunu düşünsün;
- ben bu güne kadar x erkekle beraber oldum. ve fark ettim ki erkekler benim sadece etimi istiyor. aşkımı, sevgimi, ruhumu isteyen yok. peki ben salak mıyım ? neden etimi erkeklere peşkeş çekip sonra terk edilmeyi göze alayım ki ?
sonra da şunu düşünsün;
- aman ya, ne olacak ? ölmeye mi geldik bu dünyaya abi ya. boşver sen, takıcaksın kılıfı hiçbir şey olmaz. hem, ben ne utanacağım beni bu hale getirenler utansın. bugüne kadar ailemden bir ilgi gördüm mü ? hiç... ben de böyle intikam alıyorum işte, keyfime bakıyorum, umurumda değil...

ve sonra desin ki;

- içimdeki şeytan, şüphesiz ki senin bana gösterdiğin deniz, ateştir... ben, senin ateş dediğine atlıyorum ve kurtuluşu seçiyorum !

yahu korkmayın... cinsellik ayıp bir şey değil... kızlar için söylüyorum, sürekli farklı tokmakların sizi havan altında dövmesi gibi defalarca ezip geçmesi hoşunuza mı gidiyor ? hiç sanmıyorum....
ileride evlenirsiniz, öyle aşık olduğunuz, öyle sevdiğiniz bir erkek çıkar ki karşınıza, her şeyinizi ona verirsiniz... o da size bütün ruhunu verir belki, kim bilir ?

bak ne diyor rab;

'' eşleriniz sizin tarlalarınızdır, onlara istediğiniz yerden varın ''

hazreti muhammed ne diyor bu konuda, onu dinleyelim ;

eşlerinizle cima etmeden evvel, ona tatlı sözler söyleyin, sohbet edin...

e ne güzel ?
kıllı ve ter içindeki bir pezevengin sizi becermesi neden bu kadar hoşunuza gitsin ki ?
tarlaya fareleri sokmayın, çiftçiniz gelecek bekleyin !
sarf edenler; iflâs edeceksiniz, biriktirenler; kazanacaksınız !

vesselâm...
iyide gerçektende vermiş oluyo kız, cinselliğini doyasıya yasayan kız saçmalığı olsa olsa verdikten sonra pişman olan kız cümlesidir.
güncel Önemli Başlıklar