bugün

(bkz: ülkeye demokrasi getirip yenilince ben oynamıyorum demek)

adına kutsal şiirler yazıp göklere sığdıramadığınız demokrasi tam olarak da budur.
(bkz: Okumuşun cahili)
Malum kişinin yaptığı, etik dışı hareketlerden biridir.
buna demokrasi diyorlar.
demokrasi, cehaletin kutsandığı tek rejimdir.
some apk problems.
cahilden aldığı vergi ile okumuşun maaşını ödemek kadar vahim değildir...
birtakım kişilerin ebedi ve ezeli muhalefetinin sözde sebebi.

(bkz: chp zihniyeti)
"evet bonus puan toplayalım hatta kim daha çok bonus puan biriktirirse o daha çok oy kullansın. ilkokulda karnesi pekiyi gelenlere artı bir bonus puan verilsin , bir tane dördü olanlara yarım bonus puan , üniversiteyi dört senede bitirene artı beş bonus puan -bölüm uyarlaması olmalı ama bir mi canım hukuk okumakla abzurdoloji okumak - olsun" şeklinde güldüren , güldürürken ; bu görüşe katılanların da okumuş(?) olduklarını bilip hangisinin cahil hangisinin okumuş olduğu anlaşılamayan bir sorunsaldır.
Ayıptır. günahtır. Nasıl ki Aysun Kayacı dedi diye tüü kaka değilse herşey, Aristo dedi diye de bilge olamaz.
herkes komutan olursa asker kim olacak sözüyle eş değerdir. bu ülkede iktidar olabilmek için cahillere de ihtiyaç olduğunu gösteren bir durumdur.
(bkz: senin annen bir melekti yavrum)
demokrasiyi kaldıramıyan içine sindirememiş güruhun embesilce söylemi.
- Trafik kazaları can alıyor!
- E trafik canavarı yaptı!

- Enflasyon artışı...
- E enflasyon canavarı malum.

- işsizlik diz boyu kardeşim!
- Yabancı sermaye gelmiyor.

- Ortalık pek huzursuz, herkesler gergin.
- Ergenekoncular'ın işi.

- Ya şu AKP de ne yapsa yine seçilecek gibi.
- E cahiller oy veriyor ben vermedim.

Öcüler yapıyor öcüler, anladım ben. Zaten cahiller olmasa burası da cennet gibi olurdu. Türk-Kürt elde var bir, Laik-Müslüman elde var iki, bir de Okumuş-Cahil diye bölünelim eksik kalmasın. Yok, mesela Türk Müslüman Okumuşlar burada kalsa ülke kendine gelir diye düşünenler var mı merak ediyorum?
ilkokul okumamış mı daha cahildir, yoksa amacı olmadan yaşayan mı?
Namaz kılan mı daha inançlıdır yoksa başkasının hakkını sayan mı?
Dış ülkeleri yağlayan mı daha Türk vatandaşıdır yoksa vatandaşlık görevlerini yerine getiren Kürt kökenli mi?

Diyorum ki hani kabahati sağda solda aramasak da bugün dişe dokunur bir fayda üretsek. Ben de çabalama aşamasındayım yanlış anlaşılmasın ama, hani herkes üzerine düşen görevin hakkını veriyor olsa, bu hallerimize katıla katıla güleriz inanın.
iki kitap okuyunca kendini okumuş, bir üniversite bitirince ( işletme, ikdisat ) kendini aydın sayan yobazların kuruntusudur.

(bkz: ha siktir diyoruz ha siktir)
ülkeyi cahil ve okumuş diye ikiye ayıran insan söylemidir.
bunu söyleyen yazar kişisinin gözüne gözüne sokmak isterim binlerce okumuş cahili,
lakin aynaya bakması yeterli olacaktır sanırım.
(bkz: sen yapsaydın mutlu olacaktın ama)
(bkz: cahilden aldığı oy ile ödemişi yönetmek) *
demokraasiye aykiriymis. evet ulan aykiri. bir toprakta yasayan insanlara vatandaslik hakki verilmesi icin kendilerini egemen etnik kimlikle tanimlamak zorunda olduklari, baska dine hatta ayni dinin farkli mezhebine mensup olanlara ibadethane saglamayi reddeden ama utanmadan onlardan din vergisi alan bir devletin egemen oldugu, inanmayanlarin bunu soylemekten cekindikleri, oruc tutmayanlarin dayak yedigi, dur ihtarina uymayanlarin polislerce olduruldugu ve o polisin 5 sene yatip ciktigi bazen hic yatmadigi, birilerinin darbe planlari yaptigi, birilerinin darbe plani yapmazken tum kanunlara aykiri bir bicimde aylarca gozaltinda ya da tutukluluk halinde bulunduruldugu bir demokrasiye aykiri. o demokrasiye aykiriysa ben bu gorusu destekliyorum.

bir seyi aysun kayaci soyleyince yanlis olmuyor guzel kardesim. senin aptal sarisin diye soyledigi seyi direk cope attigin, cok bilgili ve demokrat oldugun icin (!) "bsg cay koy!" gibi derin bir elestiri getirdigin argumanin benzerini platon devlet'te anlatmis. o, bu ideal devletinde yoneticilerin filozof olmasi gerektigini soylemis, kendi donemi icin "egitimli" demenin baska bir yolu. o kadar marjinal ve yeni bir gorus degil yani bu. aristokrat cumhuriyet denilecek bir yonetim sekli.

bugun pratikteki demokrasiye aykiri oldugunu soyluyosun, yukarda saydigim sebeplerden ben ona aykiri olmasini cok sakincali gormuyorum. ama ideal demokrasiye neden aykiri olsun? en azindan bir alanda uzmanlasmis, bilimsel yaklasimdan haberdar olan, yani bir mesele uzerinde sistematik ve pratik dusunebilme becerisinin egitimini almis birisinin digerlerinden daha fazla oy hakki olmasi neden bu kadar korkunc geliyor ki? sonra bu kast sistemi gibi bir sey degil ki, yani sen cahilsin ya da dusuk tabakasin ve oyle kalacaksin demek degil. gotumden yonetim bicimi uyduruyorum say beni sen, ama tahsili olmayanin oyu 1 oy sayilsin, lise mezunununki 3, lisans mezunununki 5, doktoralininki 7, profesorunki 10! daha fazla oy hakki mi istiyosun, y lisans yap birader, ya da doktora yap. ya da benden gecti mi diyorsun, en azindan kizin bu ulkenin yonetiminde daha fazla soz sahibi olsun istiyorsun, o zaman 9. sinifta okuldan kaydini sildirip 18 yasinda evlendirmek yerine belki daha fazla okumasini saglarsin kizinin. egitimi ogretimi ozendirmenin neresi kotu? gayet gecisken, akiskan ve herkese ayni imkani saglayan ya da saglama potansiyeli olan bir sistem, bunun neresi demokrasiye aykiri?

kafirlerr, dinsizlerr! diye insanlari gaza getiren secilmis (!) yoneticilerin gaziyla insanlar otellerde yakildi bu memlekette, daha dun bir milletvekili "basbakan ucurumdan atlarsa biz de atlariz, bizim toremiz bu!" diye konustu ulan. milletvekili dedigin kisiyi secerken koyun psikolojisini bu kadar icsellestirmis birilerini secmenin yanlis oldugunu bilen gormus gecirmis kisilerin daha fazla oy hakki olmasi nasil ulkenin zararina olabilir? neyse siz nasi diyordunuz, bsg.
-seçme hakkına eğitim sınırın getiren 69 nolu yasa için oylamayı açıyorum
*
Fukara diye nitelendirilen halkın eksik yönlerini 'bir önceki yaşamından'hatırlayarak kolaylıkla tespit eden yönetici kesiminin sömürü politikasıdır.

(bkz: oy verene küçük altın)
"dostum okumuşsun ama eşeklik baki kalmış" diyeceğim durum.
yediği kaba sıçmak, vatandaşını hakir görmek bu olsa gerek.
Klişe bir ikilemdir. Günümüz demokratik teorilerinin cevap veremediği sorunsaldır. Halihazırda, belirli bir yaşa erişmeyenler veya akli dengesi yerinde olmayanlar zaten oy kullanamaz ve devletin nasıl idare edilmesi gerektiğine karışamaz.

Bir de şu açıdan düşünülsün: eğer insan, medeni şartlara erişmek için zorunlu görülen asgari eğitim ve takamül düzeyine ulaşmamışsa; tıpkı erişkinlik yaşına ulaşmamış bir çocuk gibi kabul edilebilir mi? Bu bağlamda, oy vermek için gerekli şartlara "18 yaşını doldurmanın yanı sıra, devletin öngördüğü asgari eğitim düzeyinden geçmiş olmak" eklenirse sizce daha mı iyi olur yoksa daha mı kötü olur?işte bu soru hala cevaplanmayı bekleyen bir muammadır.
(bkz: ülkenin yarısını cahil sanmak)
yanlış önermedir.

bir kere senin cahil tanımın ne? elinde diploması olan biri cahil olamaz mı? diplomalı cahillerden etrafta hiç yok mu?

demokrasiyi içine sindirememiş insanların bir safsatasıdır. okumuş birinin cahil kalmayacağını da kimse garanti edemez.
inanılmaz doğru bir tespittir. cahili bırakın sadece kocasının fikrine göre oy kullanan bayanlar sayesinde bile kendi kararlarını verebilenler istedikleri gibi yönetilemiyor. süper tespit.
burada cahil kim, cahil diyen kim soruları sahiplerini bulmalı öncelikli olarak. Az biraz aklımız çalışıyor, mantığımız işliyor, toplumun üreten ve çalışan kesiminde yer alıyor olmaktan mütevellit kendim cahillikten yırtmış olarak şunları söyleyebilirim ki: AKP ye oy verenler bu milletin kendisi, okumuşu, cahili, şehirlisi, köylüsü, memuru, esnafı, işsizi. Dolayısıyla halkın tabanından tavana kadar hitap eden bir lider ve parti var. Bana göre ülkemizde enflasyonun oranları, son zamanlarda başarılı toplu konut projeleriyle halkın büyük kısmının ev sahibi olması, yurtiçi pazar sektöründe tekelleşen ürünlerin halka sunularak tüketicinin en kaliteli ürünü almasına imkan verilmesi, zorunlu ilköğretim-ücretsiz eğitim; bunların yanısıra ülkelerarası düzeyde türk milletinin ve ülkemizin temsil ediliş şekli, komşularıyla, kapitalist ülkelerle geliştirdiği politika beni partiye oy vermeye çeken sebeplerden birkeçı. Ülkemin cahil diye adlandırdığı köylüsü kendi kriterlerine göre değerlendirme yapar, ürettiği sebzeyi, meyveyi daha iyi satabiliyormu, hayvancılıkla uğraşanı kendi hayvanlarını 3 kuruşa alıp piyasaya 300 kuruşa satana dur diyebilecek bir mekanızma var mı, devletin desteği üzerlerinde mi bunun kritiğini yapar. Yoksulu, işsizi evinde çalışacak para kazanacak durumu olmayan belediye yardım yapıp kendilerine en azından bir torba kömür, bi kap yiyecek veriyormu diye düşünür kritiğini yapar. Dolayısyla her insan kendi durumuna göre beklentilerine göre kritik yapıp oy verir, burda seçmeni cahil- elit diye ayırmak tamamen mankafalılıktır.
Bush Haiti'ye gittiğinde selamlaştığı köylülerden sonra elini temizlemek üzere yanındakinin gömleğine silmiştir. Bu tablonun aynısı ülkemizde de var CHP yi hangi gün yoksula muhtaca yardım ederken gördünüz, yapsa bile zorla olduğu nekadar anlaşılıyor, eğrelti duruyor. Tırnakları ojeli feminist-hayvan hakları savunucu-çarşaf yırtıcı bir tabaka kendilerine elit diyen ülkemin asıl gerçeğini onlar mı oluşturuyor.
Halkı ne olursa olsun kucaklamak esas olan, öyle ki insanlar kendinden bir şey buluyor, bir sıcaklık bir samimiyet duyuyor ki oy veriyor parti herkese hitap ediyor; akademisyeni, memuru, işçisi, esnafı, köylüsü, aylak gezeni.........
(bkz: uçurumdan atlayan milyonlar)