bugün

3.kez lazerle kırdırmama rağmen hala düşerebileceğim boyutlara gelmeyen taştır. Hele bir de tel takılı ise hapı yuttuğunuzun resmidir.

Böyle bir belanın başınıza gelmesini istemiyorsanız, su içmeyi sakın ihmal etmeyiniz efenim.
Bir çok elementin bir araya gelerek oluşturdukları saf madde olan taşın böbreğe benzemesiyle oluşan cisim mi acaba.
Birlikteliğimizin 4. Senesine girdik. Bu illet yüzünden işemediğim tahlil kabı, gitmediğim ürolog kalmadı. Ben ellerinde neşter ile beni keseceklerini hayal ederken onlar bana bol su iç dedi; bol su iç... kabullendim bir süre sonra, alıştım onunla yaşamaya. Bu süre içerisinde bana 5 çocuk verdi. Espiriden değil, ortada ciddi bir benzeşme var. Böbrek sancısının -gördüğüm kadarıyla- doğum sancısından pek bir farkı yok. Bu şiddetli sancıya en fazla 3 saat dayanılabiliyor. O yüzden ağrıyı ilk hissettiğiniz zaman mutlaka acile gidip bir iğne olun. 5 dakikada kurtulursunuz. Ben iğne bağımlısı oldum bunun yüzünden. Seviyorum -göt lobuna giren- iğneyi. Yani hap falan hikaye. Sadece sancısı da benzemiyor ki doğum olayına. Mesela taşın atılma süreci. Hafiften bir yanma veriyor önce. Sonra kan yoğunluklu kesik kesik idrarlar. Burada kusana kadar su içip zıplamak önemli. Hatta sıcak bir duş gevşetici etki yapar. Bu kesik kesik gelmeler tıpkı yalancı doğum sancısı gibi yine. Ayrıca her tuvalette bir iki damla ancak isiyebiliyorsunuz. Yeşil yol filmindeki tom hanks gibi hissedip '2 metrelik zenci abi gelse bide benimkine el atsa ya' diye içinizden geçirmeniz çok doğal, korkmayın. Sonra debisi daha yüksek, kan yoğunluğu daha az ve yanma hissi daha fazla bir seansa giriyoruz. Bir yerde kesiliyor idrar. Sonra tak diye düşüyor nur topu gibi taşınız. Ben bu gibi durumlarda idrarı şişeye bırakıyorum ki(işiyorum) taşı biraz inceleyeyim. Taşın atılması ile birlikte idrar şaha kalkıyor ve üstünde rafting yapılacak bir seviyeye ulaşıyor. Gıdıklanıyormuş gibi mi desem, neyse birşey demeyeyim bilakis bu rahatlamanın literatürde tanımı yok. Hadi geçmiş olsun. Tom hanks psikolojisinden kurtulamazsanız size birde uzun süredir kıç kıça yattığınız bir partner lazım olacak. Çıkın o psikolojiden hemen. Çocuk oldu, bünyeye sevinç hakim. isim koymayı unutmayın. Ha birde o mercimek kadar bile olmayan kahverengi şeker görüntüsündeki taşı bir müddet izleyin. Ve hayatta herşeyin başının sağlık olduğunu tekrar hatırlayın. Hobi olarak Eften püften şeylere canınızı sıkıyorsanız da taşı saklayın. Dalga geçmiyorum burada. Bazen canım öylesine sıkılıyor ki; öylesine sebepsiz. Sonra taş geliyor gözümün önüne haince bir sırıtış ile. Konuyu firavun'u öldüren sineğe getirmeden bitireyim ve dalga geçmediğimi tekrar belirteyim. Böbrek Taşı utanmadan bana terapi yapıyor. Haydi bol su için geçmiş olsun.

Az önce bi yiğeniniz oldu yine. Süreci olayın sıcaklığı ile yazayım dedim.
çok rezil bir taş. 29 yaşındaki kuzenin hayata karşı dik duruşunu yegane bozan taş ayrıca. koskoca adamın kafasını duvarlara vurduğunu gördüm *mk. daha bana kimse acıdan bahsetmesin.
görsel
ağrısı başlandığında flash tv açılıp halay çekildiğinde veya yakın bir arkadaş bulunup güreş yapıldığında rahatlanır. Nihayetinde ufak taş ise kıpırdadıkça veya zıpladıkça gerçekten hareket ediyor, biraz çaba sarfedersen düşürüyorsun, özetle hopla, zıpla saçma filan gibi görünüyor olsada bir çok kişinin yaptığını gördüm bunu.
Anlık rahatlamak istiyorsan sıcak en sevdiği şeydir bunun, sıcak su torbası kullanırsan ağrı filan anlamazsın.
geçtiğimiz hafta beni kıvrandıran, acillere düşüren, üstün gayret ve bir ırmak su içtikten sonra vücudumdan attığım bünye fazlası... tabi taşı düşürdükten sonra "bir daha oluşmasın şunu bir analize yollayayım, içeriği nedir, ona göre besleneyim" dedim ve "ya hu bunu kim analiz eder acep? "derken; o da ne?!

analizini maden tetkik arama nın yaptığını öğrenince gülsem mi, sevinsem mi, şaşırsam mı ne yapsam ? bilemedim...?!

hala inanmayan varsa buyursun;

http://www.mta.gov.tr/v2....ex.php?id=b-analiz-ucreti

yılda üç binin üzerinde vücüt taşı analizi yapıyorlarmış...

(bkz: öğrenince çok şaşırılan bilgiler)
bozuk bir yolda at arabası ile 5-10 km. gitmekle kurtulanacak dert.
yanmalara karşı maydanoz suyunun iyi geldiğini öğrendiğim rahatsızlık. maydanozu haşlayıp suyunu içmek gerekiyormuş. anında sonuç verdiğini de bizzat işitmiştim hasta olan arkadaşımdan.
doğum sancısından beter ağrı yapar. çeken bilir.
* uyku uyutmayan illet. 1 haftadır sol tarafımda bir ağrı var. elimi belime koyduğumda 2 taraftan da ağrıyı hissedebiliyorum. derin nefes alınca batma oluyor. ara ara nefesim kesiliyor. akabinde midem bulanıyor, iştahımın anasını sikti. sadece sıvı şeylerle karnımı doyurabiliyorum. ağrı kesiciler hayır etmiyor. yine de böbrek taşı mı, başka bi bok mu emin değilim. ha tabi en mantıklısı doktora gitmek ama sigortam yok ve kısa monte carlo içiyorum. gerisini siz düşünün.
doğum sancısı dediler hakkını verdim,
üşüştü bir bela tahlilimi verdim,
şaşırttın, hınzır böbrek taşı.

artık yeter mahvettin beni,
mundar oldum, 6 mm lik şaşkaloz seni,
kurtulamadım senden böbrek taşı.

(bkz: akrostiş)
Ağrısını ancak çekenin anlayacağı über acı çektiren illet.
iç organlara şarapnel saplanmış hissiyatı yaşatan, morfin gibi çok güçlü ağrı kesiciler almadığınız sürece, kıvrandıran, süründüren, hatta kendinizi yerlere atmanıza sebep olan illet. kendimden biliyorum elbette; benim gibi sakin ve mütevazı bir insanı bile arabada ve hastane koridorlarında çığlık çığlığa bağırttırdığından, sonucunda ise doktorun 3 adet taşla yaşadığımı söylemesiyle olaya hakim olmaya çalışmamın pek de faydasını göremeyişimden, tüm sosyal hayatımın içine eden bir bela olduğunu anladım.
minicik bir taşın insana ne kadar aciz bir varlık olduğunu hatırlattığı hastalıktır.
düşmesi için ne gerekiyorsa yapılacak olan, tarifsiz ağrılar sebebi.
iftara 10 kala az daha orucu bozduracak illet. Bu nasıl acıdır Allah ım? 15 dakika hayattan kopmuşum farkında değilim. Yerlerde süründüm sonra kendiliğinden geçti. Simdi acil deyim.
ben sabah düşürdüm.
şu şekil;
bildiğiniz, penis'inizden tahta kalem ucu büyüklüğünde taş çıkıyor.
zannedersiniz ki kırık çam parçaları işiyorsunuz.
jiletle kesiyorlar zannediyorsunuz,
bilumum acılar,
neyse çeken bilir.
geçen ay, ilk kez ameliyat masasına yatmama neden olan illet. ameliyat sonrası ilk günü, o sondanın ve sırta takılan kateterin çekildiği andaki acıları yaşamak istemiyorsanız taş küçükken çıkartmanın bir yolunu bulun. Ama olmak zorundaysanız açık ameliyat olanların iniltilerini duyduğumdan kesinlikle kapalı olanı tercih edin. inanmayın açık ameliyat senin için daha iyi olur diyen gözünü para bürümüş doktorlara.
yerlere yatırıp kıvrandıran hatta bayıltan bir acıya sebep olandır.
halk arasında alem taşı olarak bilinir, vurursun biranın dibine leyla leyla dolaşırsın ortalıklarda.

böbrek taşım var...

ooo karşim hadi içmeye gidiyoruz.
Halilari tirmalarsiniz. Oturtmaz.
1.5 senelik Aranın ardından 3 mm ile tekrar hayatıma girmiş bulunmakta.hoşgeldin kardeş.
su için su hastalığıdır. çeken bilir.
bazı bünyeler yapıyor bunu. çözümü hala bulunabilmiş değil.

çocukluğumdan beri çektiğim böbrek sancılarından bir kaç yıldır kurtulmuş durumdayım. yaptıklarım ve yapmadıklarım, buyrun;

tuz tüketmiyoruz arkadaşlar. mümkün olduğunca tuz kullanmıyoruz.
asitli içeceklerle vedalaşmak zorundayız.
sabah kalkınca 2 bardak su içiyoruz.
haftada birkaç sefer limonu sıkıp, bire bir suyla karıştırıp içiyoruz. limon suyu böbrek taşına birebir.

ve tabii ki özellikle ter ile kaybedilen suyu geri kazanmak zorundayız.

bunları yapınca taş maş olmaz, gayet rahat ederiz. yaparsak bağ olur, yapmazsak dağ. sonra kırdırmaya gideriz dağ gibi kayaları.