bugün

analarının, ninelerinin, büyük ninelerini yunan, fransız, ermeni, ingiliz, italyan ve hatta amerikan yarağından kurtarmış kişinin heykeline saygısızlık eden; götleri kurtarılmış ama beyinleri emperyalistlerce sikilmekten kurtulamamış bir avuç kanı bozuk soysuz.

(bkz: atatürk le alay eden türbanlı kızlar)

ama yalnızca bunlara değil, bunları böyle yetiştiren ebeveynlere ve okul diye devletin temel ilkelerine ve kurucularına düşman yetiştiren medreseleri bu durumlara getirenlere kızmak gerek.

bu yalnızca bugünkü iktidarın değil, 1938'den beri tüm iktidarların yaptıkları hatalar ve ulusumuzu abd'ye peşkeş çekmelerinin suçudur.

1939'dan beri bu ülkede başta tarih olmak üzere kitapların içeriklerine türkler ve amerikalılardan oluşan altı kişilik bir kurul karar veriyor. bu kurulun üçü türk, üçü amerikalı. anlaşılamadığındaysa son karar amerika'nın türkiye büyükelçisi son yargıyı kesiyor.

üretim yok. eğitim deseniz emperyalizmin yalanlarıyla dolu. basın yayın organları zaten iktidar ve kalantorların buyruğunda. bitti gitti! sonra türkiye'de türk yok yalanını, sözde ermeni soykırımını falan doğru sanan sıfatı kendinden menkûl aydıncıklar dolanır. onlar da ulusun bilincini sikerler. ne kaldı geriye? ithal mallara pazar olan 75 milyonluk kitle.

(bkz: sizin yapacağınız işi sikeyim)