bugün

birisi, evladını doyurmak için bir baba tarafından çalınan.
diğeri, gasp edilen market sahibinin affına rağmen, babaya verilen ceza.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25038484

"Eşim kaynak ve su tesisatı işleri yapardı. iş çıktıkça çalışır, para kazanırdı. Olay günü bizimle vedalaştı, 'Allah'a emanet olun, para bulabilirsem çocuğa bir şeyler alırım' dedi. Zaten o an evde bulunan yarım şişe sütü de borç parayla almıştık. Yolda para görse 'Kendim kazanmadım' diyerek almazdı. Ondan böyle bir şey yapmasını hiç beklemezdim."

ey ağzı süt kokamayan evladın babası,
bilmez misin 'adil' mahkemeleri.
çalacaksan hepsini çalacaksın,
krallar gibi ağırlanacaksın.

sen garibansın,
çalmayı da bilmezsin.
O BABAYı yoksulluğa mahkum edenlere şişesiyle birlikte sokulması gereken şey ile sokulması gereken süre.
(bkz: hayata dair iç burkan detaylar)
boğulacaksan büyük denizde boğul demişler. hazine arazisini parsel parsel satsa, vergi kaçırsa ya da ne bileyim mafya falan olsa bunlar başına gelmezdi.
türk hukuk sisteminin açıklarını gün yüzüne çıkaran ibretlik bir olaydır. düşünün kü adamın teki bir şehrin belediye başkanlığını yapıyor, bu zaman süresince içinde hakkında sahte bilet basmak dahil 20 yi aşkın yolsuzluk iddiası ile dava açılıp milletvekilliği yüzünden kılına bile dokunulamıyor, şu anda bu devletin en saygın makamlarından birinde tüm ailesine gemiler hanlar kazandırıyor; bir diğer yanda ise bir baba oğluna süt parası bulamadığı için 10 yıl hapis cezasına çarptırılıp cezası 4 yıl 4 ay 10 güne indiriliyor. ey gözleri kapalı adaletin simgesi iki ayrı kefene koy bakalım suçları hangisi ağır basıyor ?
tam yeri geldi söylüyorum, espri olsun diye değil, içimden geçeni gerçekten tarif ettiği için;

(bkz: çekerim emaneti sikerim böyle adaleti)
bir buna bakmak lazım bir de başbakanın hakkında soruşturma izni vermediği devlet memuru zahit akmana!
(bkz: yorumsuz)
SOKAK KÖPEKLERiNE ET VE SÜT VEREN SÖZÜM ONA HAYIRSEVER GÖRGÜSÜZLER NEDEN iŞ FAKiRE FUKARA YARDIM ETMEYE GELiNCE UYUYOR ANLAMIŞ DEĞiLiM.

ELBETTE DEVLETiM TÜM HALKINI REFAH iÇERSiNDE YAŞATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VARDIR ANCAK BiREYLERiNDE DAYANIŞMA iÇERSiNDE OLMASI LAZIM. KOMŞUSU AÇKEN YATAN BiZDEN DEĞiLDi OYSA.
"...Ya ölecektim ya da çocuğuma süt bulacaktım. 4 yıl önce aldığım kurusıkı tabancayla markete gittim. Marketten çocuk bezi ve birkaç parça eşya aldım. Daha sonra kasiyere kurusıkı tabancayı doğrulttum ancak ateş etmedim. Bana parayı verdikten sonra korkup kaçmaya başladım..."

silahı 4 sene önce aldığını ifade ediyor. bugün çıkıp da sanki süt alacağına silah almış havası yaratmak insafsızlık değildir de nedir?

beri yandan, birisinin kuru sıkı tabancasının olmasına "ne gerek var" diyeceksen evvela kuru sıkı ne işe yarar onu düşün.

adamın durumuna da yüzeysel olarak "numara" demek de, nasıl tarifleyeyim yazık be.
Şişe de girsin bir tarafınıza, çocuğunun büyüdüğünü gerizekalı bir takım insan yüzünden göremeyecek olan babanın bedduaları da.
beddua etmiş midir temiz kalpli amcam, bilinmez.
Tam yeri geldi alıntılamadan geçemiyorum;

çekerim emaneti sikerim böyle adaleti

4 yıl önce ibaresinden bi sikim anlamayanı da sikmek gerekir esasen.

Silah olmamış olsada ceketine soktuğu parmağıyla soygun yapmış olsa, ceketi satmalıydı kardeşim diyecek zihniyet, kişinin içinde bulunduğu psikolojiyi bırak anlamayı düşünemeyecek kadar sikik olanlar yüzünden böyleyiz diyebilir miyiz?

Kendini satsaydı kardeşim.

Ulan bu adam 4 yıl ceza almalı doğru, hırsızlık yapmış; gasp soygun cart curt hedenin hödösü.

Ancak bu adam 15 yılla yargılanırken canına yandığımın katilleri, hortumcuları kısacası puştları sürtüyor dışarda.

Sikilen adalet, soyguna 4 yıl veren adalet değildir.
Sikilen adalet böyle bir suçluya 4 yıl veripte, asıl götü sikilesi adamları salı veren adalettir.
"baklava çaldı 7 yıl yedi"

"süt için yağma suçu işledi, 4 yıla mahkum oldu"

ulan ne kadar çok seviyoruz haybeye konuşmayı. "adil" mahkemeler, hukuk sistemi diye kaydırıveriyorsun, ne güzel bebeğim ya, tam kahve muhabbeti.

arkadaş hukuk sisteminin bununla ne alakası var? kanun belli, failin fiili belli, hakim alt sınırdan ceza veriyor daha ne? ne yani, "arkadaş, madem sen bebeğine süt almak için yaptın bunu var gidi hadi yoluna" falan mı diyecek?

süper zeka kardeşim benim asıl o zaman boku çıkmaz mı bu işin?

hee şu haberi okuyup isyan etmemen mümkün değil ama yanlış yere kaydırıyorsun abicim. siyasal iktidarlara kaydırıcaksın, onlara oy verenlere kaydıracaksın, vergisini eksik yatıran esnaf amcana kaydıracaksın, banka sırasında üç sıra öne kaynayıveren adama kaydıracaksın hatta en başta kendine kaydıracaksın.

hukuk sistemimiz çok aksıyor, katılıyorum ama bırakın hocam bu ucuz numaraları ya. türk filmi mi bu amskym!

edit: eksileyin sizi romantikler.
(bkz: böle adaletin aq)
''Ben bir babayım. Ya ölecektim ya da çocuğuma süt bulacaktım. 4 yıl önce aldığım kurusıkı tabancayla markete gittim. Marketten çocuk bezi ve birkaç parça eşya aldım. Daha sonra kasiyere kurusıkı tabancayı doğrulttum ancak ateş etmedim. Bana parayı verdikten sonra korkup kaçmaya başladım. Ne kadar para olduğunu bile bilmiyordum. Hayatım boyunca tek kişiyi bile incitmedim. Çocuğuma süt alacağım 2 lira bulsaydım şu anda karşınızda olmazdım. insan sokaktaki köpeğe bile bir lokma ekmek veriyor. Ama 2 lirayı bile bulamadım. Pişmanım.''
gözlerim yaşardı.
keşke hayatımız Yeşilçam filmleri gibi akıp geçse, sanık "bu da mı gol değil haa söyleyin bu da mı gol değil" dese hakim de ağlayarak gol evladım dese ama lakin ki gerçek hayat böyle değildir.

Suç varsa vardır hakimin bunu yok sayma şansı yok. Yağma suçu harbiden ciddi bir suç. Babanın durumu, pişmanlığı göz önünde tutulmuş indirim yapılmış. Hakimin elinden daha fazlası gelmez. Adalet sisteminin de burada yapacak bir şeyi yok. Suçluyu suça iten olgu ne kadar acı olursa olsun ,bazı hukuki istisnalar dışında, suçun maddi manevi unsurları meydana gelmişse suçun varlığından bahsederiz. Ve cezası neyse verilir. Sorsan faillere hepsinin bir sebebi vardır suç işlerken. Bundan çok daha fazla elem ve keder içeren altyapılara sahip suçlar ve suçlular da var. Sebebin dramatikliği suçun ayıbını örtebilseydi eğer bu abimizden önce sırada olanlar vardır.

Ayrıca yamulmuyorsam yağma suçu kamuya karşı işlenen bir suç, bu sebeple market esnafının şikayetiyle bağlı değil olay. Gazetedeki bu bilgi kirlilik yaratıyor.

Uzun sözün yakışıklısı, olay üzüntü verici.