bugün

sözlüğe göre suç işlemiş kişidir. lakin bana gör iş farklıdır:suçlu sadece suçu ortaya çıkandır. gizi açığa çıkandır:diğerleri gizli olarak kalandır. aslında herkes suçludur ama:suçu ortaya çıkıp cezasını çekenler. diğer suçlulara göre daha suçsuzdur. [yargılama ise daha bir farklıdır.. aslında insanların en suçluları[kendi suçlarını unutup]yargılayanlardır.. diğer insanlar tarafından yargılanması gerekenlerdir.]
(bkz: mücrim)
erol budanşarkısı.
Yillarca pesinden kostum da durdum
Her yerde aradim herkesden sordum
Sonunda yetistim izini buldum
Onu da benden beter etmisler

Bir suclu misali boynunu büktü
Büküldü dizleri yerlere cöktü
Gecmisi düsündü gozyasi döktü
Onuda benden beter etmisler

Baktim da yüzüne tanilmaz olmus
Gözleri umitsiz yaslarla dolmus
Cektigi cileler cok kötü vurmus
Onu da benden beter etmisler
Suç işleyen, bunu destekleyen, buna göz yuman herkes; olarak tarif edilir.
Kerime Nadir'in Müberra ile Müfit Ekrem adlı iki genç insanın arasındaki aşkı anlattığı kitabı...
bugünün hukukuna göre artık, aksi ispatlanana kadar hepimizin sahip olduğu nitelik.
insan Hayatını tehdit eden tehlikeli varlık.

Bazıları, hayatları boyunca bir suçluyla karşılaşmayacaklarına inanır.
Bazıları ise bir suçlu tehdidine karşı her an hazırlıklı olmayı ve silahlanmayı tercih eder.
(bkz: silah hayat kurtarır)
bazıları da hiç suç yapmasalar bile suça meyilli olarak siahlanıp suçlu olmaya aday olurlar.
(bkz: adam terörist beyler)
sefillerde victor hugo şöyle tanımlar: eğer ruhumuz karanlıkta kalırsa, günahlar çıkar ortaya. suçlu günahı işleyen değil, suçlu karanlığı getirendir.
o yüzden günah sahibi, kötü diye tanımlanan ve öyle davranma ihtiyacı hisseden insanları yaftalamak yerine, kimin veya neyin onlara 'karanlığı' getirdiğini incelemek zannımca daha faydalıdır.
çoğu zaman kimin olduğunu bulmak derin tartışmalara sebep olur zira halkımız suçunu çabuk kabul etmez.
"Kürtaj haktır" platformunun hazırladığı videolardan biri.

kürtaj hakkının yasal süresini aşan kadınlar, 1 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya getiriliyor. peki, asıl suçlu kim?

http://www.youtube.com/watch?v=pjy9iFTVvlE
Hiç kimse kendini suçlu olarak kabul etmez. Tanrının iyiliği buradadır. En iğrenç suçları işlemiş olanlar bile kendi suçunu bir başkasına yükleyecektir. Aslında bu biraz da doğrudur. Suçluyu bir bakıma toplum yaratır. Tanrısallıktan uzaklaştığımız ölçüde suçluları yaratacağız. Tanrı kendi hükümlerini bize açıklamıştır. Bu hükümlere uymak ya da uymamak bizim kendi irademize bağlıdır. Rusya'daki komünizm gerçek komünizm olmadığı gibi arabistandaki şeriat da gerçek şeriat değil. Türkiye de ise çocuklar ölürken tanrı neredeydi gibi bir argümanla tanrıyı yadsimak gülünç. Zira tanrı bizi irade sahibi kılmıştır. Öte yandan mantığa çok zıt olmadığı sürece toplumların anayasalarını kendi geleneklerine uygun olarak yapmalarının doğru olduğuna inanıyorum. Zira küreselleşme tam olarak saglanmadigi takdirde her toplum farklı bilinç seviyesinde olacaktır.
gunah kecisi aramaya bayılıyoruz. iki rekat adam ol, hareketlerinin sorumlulugunu kabul et.
ama kimi zaman biz gunahsız oldugumuzda ve haksızlıga ugradıgımızda sikayetci olacak muhattap bulamıyoruz.

ben kendi dunyamda ne kimseyi "sucluyorum", ne de kendimi "suclu" goruyorum.
o zamanki aklım o kadarına yetmis diyorum memnuniyetsiz oldugum hareketlerim icin.
basıma gelen kotu tecrubeler icin de kimseyi suclamıyorum, evrene sevgiyle ugurluyorum. o enerjiyi dallandırıp budaklandırmaktansa daha iyi geliyor bana.