bugün

Bilinç dışı olmakla birlikte,dilendiğinde kapsamındakilerin bilince çağrılabildiği zihin bölgesi,şuuraltı,tahteşşuur.
insanın bastırılmış duygularını sakladığı yer. sigmund freudun teorisine göre insan beyni bir iceberg gibidir ve sadece 1/9'u dışarıdan görünür. işte kalan 8/9 da bilinçaltındaki bastırılmış duygulardır.
insanın bilincinin altında bulunan,görülmeyen,farkedilmeyen,içten içe kişiyi kemiren,rüyalarla,nedensiz davranışlarla ve fazla birikmesi sonucu anormal davranışla kendini dışarı atan görmek,kabullenmek,varolduğunu bilmek istemediklerimiz,kişisel çöplüğümüzdür.
can atilla'nın ilk albümünün ismi.
kapısının kilidini bile yutarız bazen, sonra da bulamayız...orada birikenler de kokmaya başlayınca o anahtarı arar dururuz.
bulamayız çoğunlukla, en son çare yardım alırız*ama aldığımız yardımı da beğenmeyiz bazen, beğenmeğiz işçiliği, burun kıvırırız, nankörlük ederiz. bazen de yardım aramayız ve içeridekilerin kokmasını öyle beyhude izler dururuz.
bilinç yüzeyine çıktığı zaman insanı rahatsız edebilecek duygu ve düşüncelerin egonun gücü nispetinde bastırılıdığı yerdir. ha orada uslu dururlar mı, hayır.çoğunlukla kılık değiştirerek bilinç yüzeyine çıkarlar.
az da olsa şuuraltı olarak da duyulan söz.
anahtarı alkoldür
bilinç dışı değildir, düşüncelerin duyguların çağrışımıyla kolaylıkla zihne çıktığı katmandır.
ayrıca;
(bkz: bilinç dışı)
http://www.egitimplatform...n_efendisi_bilincalti.htm
matematiksel "1 inç = 6" kavramının, edebiyat sözlüğüne girmiş velakin insanın, beyninin %13ünü kullandığını varsayarsak, yarısı da 6 veya 6,5 civarı olur. beyninin yarısını kullanan bireylerin söylediği sözdür. an itibariyle kanıtlanmış bilimsel görüştür.
bazen buzdağı gibidir..bir yaşamı batırabilir,bazense bir okyanusun derinliği kadar harikadır..ama hep derinde çoğu zaman ulaşılmazdır.
bildik te bir de altı mı varmış. ben bu şarkıyı ordan koydum o zeman. (bkz: bakmayınız)
(bkz: hafizanin dehlizleri)
okunulan, izlenilen ve bilimum duyularla algılanabilen şeylerin buraya kaydedildiğini kendi tecrübemle kanıtlamış olduğum müthiş sistem.
şöyle ki:1 ay evvel okuduğum bir kitabın sayfasını rüyamda görerek ve okuyarak beni şaşkına çevirmiştir..
7 gün 24 saat işleyen sistemdir. bilinç uyurken ya da baygınken kapalıyken bilinçaltı çalışmaya devam eder. rüyalar bilinç altının dışavurumudur. aslında ürkütücü gizemli bir yanı vardır. sizin içinizdeki siz gibidir.
(bkz: iceberg)
aşk denilen şeyin yeryüzüne çıkma sebebidir.belki de birçok davranışın sebebidir bilinmez.
bastırılmış arzuların, duyguların saklandığı gizemli yer.
bilinci yormamak için beyin bazı işlev fonksiyonlarını bilinçaltına iteler. Böylece bilinç örneğin üstüne oturulan kabaetten sürekli uyarı almaz, bir şeyi okurken tek tek harflerle uğraşma sıkıntısı çekmez. Peki bir işlevi bilinçaltına devretmek bilinçli bir işlem midir? Çoğu kez böyle olsa da nadir olarak insan kendi kendini şartlandırabilmektedir.
subconscious'un türkçe'deki hali. aslında karşılığı bilinçaltı değildir. bilinçsizlik hali çok daha doğru bir karşılık olacaktır. ama yapacak bir şey yok, bize böyle gelmiş işte.
ufak bir bilinçsizlik hali öyküsü;

http://gorkemkirgiz.blogs...tayfun-dosenin-ruyas.html
şuuraltı... hangi iple kim inmişse, o koymuş adını...
bir şekilde alınabilmesi ya da etkisiz hale getirilebilmesi gereken şey.

Böyle bir şey olsa hemen yaptırırım şahsen. Ulan, bilinçaltıma sokayım, nasıl bir şeyse kendimi kandırmama, daha doğrusu kendimi mutlu etmeme izin vermiyor arkadaş.
Mesela bi kızdan hoşlandığımı düşünüyorum; "evet ya, seviyorum ben bu kızı" deyu geziyorum ortada iki gün. Üçüncü gün tak diye bir rüya. Hoşlanıyorum dediğim kız evlenmiş başkasıyla, afedersin sikimde değil.
Bazen de hoşlandığıma kendimi inandırdığım kızı başkasına ayarlamaya çalıştığımı görüyorum.

Ulan bi rahat ver be, bi kandırayım kendimi. Bi mutlu olayım küçük dünyamda. Burnunu sokma bir şeye de amına koyim.

Başka örnekleri de var ama buraya yazmıyorum.
sadece cinsellikten ve korkulardan olustugu dusundurulen insanin bizzat kendi.
felsefe'de okuduğunuz ve gerçekte karşılığının olmadığını sandığınız şey... ta ki bir akşam, bir sohbette, anneniz yaşadığınız ama bilmediğiniz anılarınızı anlatana dek.

bilinçaltınızda neler tuttuğunuzu bilmek isteseydiniz, orada tutmazdınız sanırım. en azından, ben, birinci tekil şahıs.